Kan şekerinizi düşük tutun
Kan şekerinizi düşük tutun
Cambridge Üniversitesi ekibi tarafından yürütülen araştırma, kan şekeri ile kalp hastalıkları arasında bugüne kadarki en sağlam ve güvenilir bağlantıyı ortaya koyan çalışma olarak değerlendiriliyor.
5 araştırmanın sonuçlarının havuzda toplanıp değerlendirildiği çalışmaya göre, kan şekeri seviyesini düşük tutmak kişiye kalp krizinden yüzde 18, kalp damar hastalıklarından da yüzde 15 oranında fazla koruma sağlıyor.
Söz konusu avantaja standart diyabet tedavisi değil standart tedaviye oranla daha yoğun ve etkin diyabet tedavisi görenlerin sahip olduğuna dikkati çeken araştırmanın ''yoğun tedavi sırasında kullanılan ilaçlar mı yoksa bir miktar yüksek şeker mi tercih edilmeli'' sorusuna net olarak yanıt verdiği belirtiliyor.
Diyabet hastalarının şeker hastası olmayanlara göre kalp hastalıkları konusunda dezavantajlı olduğu ifade edilen açıklamada, bunun önüne geçilebilmesi için kandaki şeker düzeyinin istikrarlı şekilde standart tedavilerde öngörülen düzeyin altında tutulmasının yararlı olduğu kaydediliyor.
Şeker hastalarının, kandaki glikoz oranları kadar kolesterol seviyelerini de sürekli kontrol altında tutması gerekiyor.
İngiltere'de 33 binden fazla şeker hastası üzerinde yapılan araştırma, geniş bir zaman diliminde kandaki glikoz seviyesini tespit etmeye yarayan HbA1c testlerinin sonuçlarından elde edilen verilere dayanıyor. Sağlıklı bireylerde HbA1c yüzde 4-5 arasında seyrederken diyabet hastalarında yüzde 6.5 kabul edilebilir bir değer olarak görülüyor. Standart diyabet tedavisinde bu oranın yüzde 7.5 civarında olduğuna işaret edilen araştırmada, daha etkin tedavi uygulanan ve HbA1c seviyesini yüzde 6.6'ya düşürebilenlerin kalp damar hastalığı riskini de yüzde 20 oranında aşağı çektiği belirtiliyor.
Araştırmanın sonuçlarını kaleme alan Cambridge Üniversitesinden Prof. Dr. Kausik Ray, değerlendirmesinde şu ifadelere yer veriyor:
''Önceki araştırmalar, düşük şeker seviyesinin gerçekten hastalar için yararlı olup olmadığı konusunda açık kapı bırakıyordu. Bu alanda ek çalışmalara ihtiyaç olmakla birlikte bizim çalışmamız kişinin yaşam alışkanlıklarındaki değişiklik ve ilaç tedavisiyle birlikte kandaki glikoz seviyesinin düşük tutulmasının önemini ortaya koydu.''
Prof. Dr. Ray, diyabeti etkin şekilde tedavi etmenin ileride böbrek yetmezliği veya körlükle sonuçlanan ince damar zedelenmelerinin önüne geçebileceğini, şeker hastalarında en sık görülen ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu belirtiyor.
Ray, hem hastalara hem de doktorlara diyabette kabul edilen değerlerin altına inmek için çaba sarf etmelerini önerdi.
5 araştırmanın sonuçlarının havuzda toplanıp değerlendirildiği çalışmaya göre, kan şekeri seviyesini düşük tutmak kişiye kalp krizinden yüzde 18, kalp damar hastalıklarından da yüzde 15 oranında fazla koruma sağlıyor.
Söz konusu avantaja standart diyabet tedavisi değil standart tedaviye oranla daha yoğun ve etkin diyabet tedavisi görenlerin sahip olduğuna dikkati çeken araştırmanın ''yoğun tedavi sırasında kullanılan ilaçlar mı yoksa bir miktar yüksek şeker mi tercih edilmeli'' sorusuna net olarak yanıt verdiği belirtiliyor.
Diyabet hastalarının şeker hastası olmayanlara göre kalp hastalıkları konusunda dezavantajlı olduğu ifade edilen açıklamada, bunun önüne geçilebilmesi için kandaki şeker düzeyinin istikrarlı şekilde standart tedavilerde öngörülen düzeyin altında tutulmasının yararlı olduğu kaydediliyor.
Şeker hastalarının, kandaki glikoz oranları kadar kolesterol seviyelerini de sürekli kontrol altında tutması gerekiyor.
İngiltere'de 33 binden fazla şeker hastası üzerinde yapılan araştırma, geniş bir zaman diliminde kandaki glikoz seviyesini tespit etmeye yarayan HbA1c testlerinin sonuçlarından elde edilen verilere dayanıyor. Sağlıklı bireylerde HbA1c yüzde 4-5 arasında seyrederken diyabet hastalarında yüzde 6.5 kabul edilebilir bir değer olarak görülüyor. Standart diyabet tedavisinde bu oranın yüzde 7.5 civarında olduğuna işaret edilen araştırmada, daha etkin tedavi uygulanan ve HbA1c seviyesini yüzde 6.6'ya düşürebilenlerin kalp damar hastalığı riskini de yüzde 20 oranında aşağı çektiği belirtiliyor.
Araştırmanın sonuçlarını kaleme alan Cambridge Üniversitesinden Prof. Dr. Kausik Ray, değerlendirmesinde şu ifadelere yer veriyor:
''Önceki araştırmalar, düşük şeker seviyesinin gerçekten hastalar için yararlı olup olmadığı konusunda açık kapı bırakıyordu. Bu alanda ek çalışmalara ihtiyaç olmakla birlikte bizim çalışmamız kişinin yaşam alışkanlıklarındaki değişiklik ve ilaç tedavisiyle birlikte kandaki glikoz seviyesinin düşük tutulmasının önemini ortaya koydu.''
Prof. Dr. Ray, diyabeti etkin şekilde tedavi etmenin ileride böbrek yetmezliği veya körlükle sonuçlanan ince damar zedelenmelerinin önüne geçebileceğini, şeker hastalarında en sık görülen ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu belirtiyor.
Ray, hem hastalara hem de doktorlara diyabette kabul edilen değerlerin altına inmek için çaba sarf etmelerini önerdi.
Konular
- Domuz gribi aşısının testlerine başlandı
- Grip Nedir?
- Grip nedir, nasıl tedavi edilmelidir?
- Kimler grip aşısı olamaz?
- Grip hangi yollarla bulaşır?
- Grip aşısı nasıl etki eder?
- Grip aşısının yan etkileri neler?
- Grip aşısı yeterince koruyucu mu?
- Gripten korunmak için neler yapılmalı?
- Griple ilgili doğru bilinen yanlışlar
- Gribin Tedavisi
- Grip nasıl bulaşır?
- Grip hastalığının belirtileri nelerdir?
- Kimler grip hastalığı için risk altında?
- Tam Dumansız Türkiye
- Pandemi Nedir?
- Pandemik Grip Nedir?
- Pandemik gribine karşı alınan önleyici tedbirler
- Pandemik gribinden korunma yolları
- Pandemik İnfluenza Planlarının Hazırlanması
- Çocuk Gelişimi ve Oyun
- Güvenli oyuncak nasıl olur?
- Domuz gribi hijyen sevmez
- Türkiye'de domuz gribinden ilk ölüm
- Ankara’da okullara domuz gribi tatili
- Türkiye'de tüm okullara domuz gribi tatili
- Üniversitelerde domuz gribi tatili yok
- Domuz gribine karşı güçlü bağışıklık sistemi
- Domuz Gribinin İlk Aşısı Çarşamba Günü
- Domuz Gribi İle Mücadele Kapsamında Ortak Bir Proje