ihya.org

kaslar

Bacak ve ayak kasları

Diz eklemini büken, ayak ekleminin içe ve dışa döndüren, ayak ve parmakların hareketlerini sağlayan kaslardır.

Alt ekstremiteler bütünü içinde önemli eklemlerden birisi de diz eklemidir (art. genu). Bu eklemde esas olarak fleksion ve ekstension hareketleri yapılabilir. Ancak bu esas hareketlerin yanısıra, diz ekleminde hafif bir fleksion durumu varken, bacak bir miktar dışarıya doğruda döndürülebilir (dışrotasyon). İçe dönme hareketi ise, çapraz bağlardan dolayı oldukça azdır. Diz eklemi fonksiyonlarının muayenesinde bu rotasyon hareketine özellikle bakılır.

Çünkü, ekstension durumunda bulunan bir bacakta, normal olarak böyle bir hareket yapılamaz.

Ayak bileği eklemi (art. talocruralis) ve ayak kemikleri arasında oluşan eklemler üzerinde etkili olan kaslar da uzun veya kısa yapıda oluşmuşlardar. Eldeki duruma benzerler. Özellikle uzun kaslar, birden fazla ekleme etkili olarak, değişik fonksiyonların ortaya çıkmasını sağlarlar. Bu kaslardan bazılarının sonuç kirişleri, ayak kubbesinin desteklenmesinde de önemli rol oynarlar.

Leğen ve uyluk kasları

Uyluk kemiğini büken, eklem açısını azaltan ve arttıran, tüm hareketlerini sağlayan kaslardır.

Pelvis kemiklerinin değişik yerlerinden başlayan sağlam ve kuvvetli kaslar, kalça eklemi eksenlerini değişik yönlerde çaprazlayarak uyluk kemiklerine veya bacak kemiklerine kadar uzanırlar.

Alt ekstremite kasları içinde incelenebilecek ilk grup, kalça eklemine doğrudan etki eden büyük kaslardır. Bunlar, birbirleri üzerine düzenlenerek, kalça eklemini kapatırlar. Kalça eklemi, morfolojisi bakımından omuz eklemine benzer. Ancak, ayrı ve önemli bir fonksiyon olarak, yürüme ve vücudun stabilitesini de yüklendiği unutulmamalıdır. Bilindiği gibi kalça ekleminde, üç ana eksende temel hareketler ile, bu hareketlerin kombine şekilleri de sağlanır. Kalça ekleminde hareketlerin oluşumunu sağlayan ve doğrudan bu ekleme hitabeden kaslar kısa ve kuvvetli bir yapıya sahiptirler. Başlangıç ve bitiş yerlerine göre sadece tek bir ekleme ait kaslardır. Halbuki yine bu bölgeden başlayıp (pelvis'den) oldukça uzun bir yol geçerek devam eden ve iki ekleme birden etki eden kaslar da vardır. Böylece, hem kalça eklemi ve hem de diz ekleminde etkin olurlar.

Önkol ve el kasları

Önkol Kasları: Dirsek eklemi (art. cubiti) üzerine etki eden ve kol üzerinde lokalize olan üç adet bükücü (flexor) ve bir tane de açıcı (extensor) kas bulunur. Halbuki dirsek ekleminde, flexion ve extention hareketlerinin yanısıra, önkolun dışarıya doğru dönmesi (supinasyon) ve içe dönmesi (pronasyon) hareketleri de ortaya çıkar. Elin supinasyon ve pronasyon hareketlerinde ise m.supinator ve m.pronator teres ile, bir miktar da m.pronator quadratus etkili olur.

Önkolda ele ve bileğe doğru uzanan çok sayıda kas vardır. Önkol, el ve parmak hareketlerini sağlayan kaslardır.

El Kasları : Elin hareketleri ile ilgili kaslar fonksiyonlarına göre, flexor ve extensor kaslar olmak üzere ayrılırlar. El hareketleri ile ilgili kasların hepsi uzun, ince ve kuvvetli kirişlere sahiptirler. Bu ince kirişler el bileğinden geçip ilgili yerlere uzanırlarken, özel kiriş yapılı (aponevrotik) kılıflar içinde bulunurlar. Elin flexionu ile ilgili kasların başlangıç yerleri, humerus'un distal ucunda görülen içteki çıkıntı (apicondylus medialis) üzerindedir.

Omuz ve kol kasları

Kolun orta hatta yaklaştıran, orta hattan uzaklaştıran, kolu büken , eklem açısını azaltan ve genişleten kaslardır.

Omuz eklemi, insan vücudunun en hareketli eklemidir.

Bu özelliğinden dolayı kol, omuz eklemine göre istenilen konumda tutulabilir. Anatomik yapısının özelliğinden dolayı, bütün eksenlere göre hareketler elde edilebilir. Eklemde hareket meydana getiren kasların bir kısmı aynı zamanda, omuz bölgesinin morfolojik şeklinide oluştururlar.

Kol Kasları : Omuz eklemi (kemeri) kasları adı altında belitilen kas grubu, bu eklemde etkin olarak, kolun gövdeye göre durumunu oluştururlar. Bunların yanısıra; büyük kısmı ile kol bölgesinde yer alan iki ayrı kas (m.biceps brachii ve m.triceps brachii) hem omuz ve hem de dirsek ekleminde etkin olan önemli kasladır. Bu nedenle üst ekstremite kasları incelenirken, bu iki kas dirsek eklemine etki eden kaslar grubu içinde ele alınmıştır.

Karın kasları

Diyaframın solunum için iniş çıkışını, işeme, ıkınma ve doğum olayı ile belin öne ve yana eğilmesi gibi görevleri yerine getiren kaslardır.

Karın boşluğu, göğüs boşluğu gibi değildir. Çünkü, yapısı içerisinde göğüs boşluğunu çevreleyen iskelet elemanlarına benzer oluşumlar bulunmaz. Bu nedenle, iç organların korunması daha zordur. Göğüs boşluğunun duvarlarını oluşturan iskelet elemanlarına karşılık, karın boşluğunun duvarlarını kaslar, kirişler ve aponevrotik örtüler oluşturur. Duvarları oluşturan bu yapıların tonusu ile, iç organlar belirli bir topoğrafik durum kazanır. Karın kaslarının tümünün birlikte kasılmaları ile karın boşluğu küçültülür ve karın organları üzerine yapılan belirli bir basınç; defakasyon, miksiyon ve doğumda önem kazanır. Karın kasları, sırt kasları ile birlikte fonksiyonel bir zincir oluştururlar. Böylece, birlikte ve aynı zamanda çalıştıklarında, pelvis (kalça) ve bacaklar sabit kalmak şartıyla, gövdeyi istenen tarafa çevirebilirler.

Karın kasları (başlangıç ve sonlanma yerlerine göre) aşağıda pelvis iskeletini yapan kemiklerin üst kenarlarından başlayıp, yukarıya doğru uzanırlar ve göğüs kafesinin (thorax) alt kenarlarına tutunarak sonlanırlar.

Göğüs kasları

Bu bölüm içinde yer alan kaslar aşağıdaki gibi iki kısma ayrılarak incelenir.

* Yüzeyel kaslar

- M. pectoralis major
- M. pectoralis minor
- M. serratus anterior

* Derin kaslar

- Mm. intercostales externi
- Mm. intercostales interni
- Mm. levatores costarum breves et longi

M.pectoralis major, göğüsteki yüzeysel kastır, kolun addüktörü ve içe rotatörüdür. M.pectoralis minör göğsün yukarı kısmında ve derinde bulunan kastır.

Diyafram, göğüs kafesini kapatan, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ince bir kastır. Nefes alıp vermede önemli bir role sahiptir. Kasıldığında göğüs boşluğunu genişletip büyüterek nefes alınmasını sağlar.

Yüzeyel Kaslar : Yassı ve ince yapılı kaslardır. Geniş alanları kapatırlar.

Genellikle gövde ile üst ekstremiteler arasında uzanırlar.

Sırt kasları

Omuzu aşağıya ve yukarıya çeken, kolun rotasyonunu (kendi ekseni etrafında dönmesini) ve addüksiyonunu (orta hatta yaklaşmasını) sağlayan kaslardır.

Bu bölüm iki tabaka halindeki bir kas grubudur. Yüzeyel grup, özellikle üst ekstremitelere uzanır ve ekstremite hareketleri ile solunum işine yardımcı olur. Derin grubu oluşturan kaslar ise, gerçek sırt kaslarıdır ve küçük kaslar halide omurganın her iki yanındaki boşlukları doldurmuşlardır (autocton sırt kasları). Bu küçük sırt kasları, ardarda birbirlerini tamamlayan fonksiyonel zincirler oluştururlar. Gövdenin dik olarak durmasını sağlayan esas kaslar bunladır.

Birinci tabakada adları verilen kaslar özellikle, kolun hareketleri ile görevlidirler. Bunların altında bulunan ikinci tabakadaki kaslar ise, scapula'nin durum ve hareketleri ile ilişkilidirler.

Üçüncü tabaka kasları da, omurların spinal çıkıntıları ile bazı kaburgalar arasında uzanırlar. İlişkili oldukları kaburgaları aşağıya doğru çekerler. Nefes alma olayına yardımcı kaslardır.

Boyun kasları

Bu bölümün kasları iki grup halinde incelenebilir.

* Boyun ön-yan bölümü kasları
* Boyun arka bölümü kasları

Başın sağa sola döndürülmesini, öne eğilmesini, arkaya bükülmesini, dikliğini ve boyun derisinin gerginliğini sağlayan kaslardır.

Boyun Ön-Yan Bölümü Kasları : Bu bölümün kaslarının bazıları, kafatasının çeşitli yerlerinden başladıkları gibi, bazıları da ağız tabanının yapısına iştirak edip, çiğneme ve yutma fonksiyonunda önemli yer tutarlar. Boyun bölümü kaslarının çoğu, hyoid kemiğin üstünde veya altında bulunuşlarına göre bir ayırım ile ele alınırlar.

Hyoid üstü kaslarından üçü, esas olarak ağız tabanını (diaphragma oris)
oluşturarlar. Çene ve hyoid kemiğin hereketlerinde ve yutma olayında önemli rol oynarlar.

Bu kasların hepsinin başlangıç yerleri, baş ve yüz çevresi kemik oluşumlarıdır. Buradan başlayarak boyun kısmına deplase olmuşlardır.

Mimik ve çiğneme kasları

Yüz mimiklerinin belirginleşmesini sağlayan kaslardır. Gülümseme, konuşma, dudak hareketleri, çiğneme sırasında gerçekleşen tüm hareketler, nefes alıp verme sırasında burun deliklerinin genişlemesini, yüzle ilgili tüm ifadelerin gelişmesini sağlayan kaslardır.

Herhangi bir eklem üzerinden geçmezler. Bir başka deyişle, bir ekleme fonksiyonel olarak hitap etmezler. Bu kasların lif uzantıları, deri içine ışınsal tarzda yayılarak geniş ağlar oluştururlar. Adlandırılmalarından da anlaşılacağı gibi, yüzün ve başın ilgili yerlerindeki derinin hareketleri ile görevlidirler.

Boşlukları ve açıklıkları da çevrelerler. Bunların hareketleri ile, kişilere göre değişen farklı mimik yapılar oluşur.

Çiğneme kaslarının embryolojik gelişim yerleri, mimik kaslardan ayrıdır. Bu nedenle her iki kas grubunun innervasyonları da değişik sinirler üzerinden sağlanır. Çiğneme kasları adı altında dört çift (sağ-sol) kas bulunur.

Kasların Kasılması

Kasların kasılmasında kalsiyum ve magnezyumun rolü vardır. Kasın kasılması, miyozin moleküllerinin başından oluşan çapraz köprülerin aktin miyofilamentini çekmesi ile ortaya çıkar. Kasılan kasın boyu kısalır ve böylece bağlı bulunduğu kemiği çekerek iş yapmış olur.

Kas kasılması için gerekli enerji kaynağı ATP’dir. Enerjinin çoğu çapraz köprülerin aktin filamentlerini çekmesinde kullanılır.

Kasılmada esas enerji kaynağı besinlerle alınan karbonhidrat, yağ ve proteinlerin oksidatif yıkımından elde edilen ATP’dir.

ATP’yi yeniden oluşturabilmek için gerekli enerji kaynağı, kasta depolanmış olan glikojenden gelir.

Kasılma tipleri

İzometrik kasılma : Bu kasılma tipinde kasın boyunda önemli bir değişiklik olmaz.

İzotenik kasılma : Belirli bir yüke karşı yapılan ve kas boyunda kısalmanın görüldüğü kasılma tipidir.

Tetanik kasılma : Uyarıların hızlı bir şekilde tekrar edilmesi sonucunda kasın gevşemeden sürekli kasılması durumudur. Spazm ve kramp iskelet kasında görülen tetanik kasılmaya örnektir.

Kalp Kası



Sadece kalpte bulunur. Miyofibrillerin dizilişi yönünden iskelet kasına, istemsiz kasılması açısından düz kasa benzer. Kalp kası hücrelerinde bol miktarda bulunan mitokondri, kasın devamlı çalışmasını sağlar. Kalp kas lifi dallanmış ve birbiri içine geçmiş şekildedir.

Kasın çalışması kontrolü sinir sistemiyle olmaktadır. Sinirlerdeki bozulma, kasta felce yol açar. Kas dokusu, vücudun hareketini sağladığı için diğer dokulara oranla daha fazla oksijene ve enerjiye ihtiyaç duyar.

Kalp kası iskelet kasındakinin hemen hemen aynı özellikte aktin ve myozin fibrillerine sahiptir. Ancak kalp kası hücre­leri birbirleri ile özel diskler aracılığı ile bağlantı içerisindedir. Bu hücreler arası iletimin çok hızlanmasına neden olan bir farklılaşmadır. Kalp kası hücreleri kalbin çalışma fizyolojisine uygun olarak tek bir kas kütlesi olarak hareket edebilecek bir yapı kazanmışlardır.

Kasların Yapısı ve Görevleri

Kaslar kas teli denilen çok sayıda ince kas lifinden oluşur. Kas liflerinin membranına sarkolemma, sitoplazmasına ise sarkoplazma denir. Kas hücrelerinde enerji ihtiyacı fazla olduğu için sitoplazmada kasılmayı sağlayan çok sayıda mitokondri bulunur.

Kasların yapısında aktin ve miyozin denen miyofilamentler bulunur.



Miyozin filamenti yaklaşık 200 miyozin molekülünden oluşmuştur. Miyozin başı kas kasılmaları sırasında önemli görevlere sahiptir. Miyozin başı ATPaz işlevine sahiptir.

Aktin ise proteinlerden oluşmuştur.
Kaslar kemiklere kirişlerle bağlanmıştır. Kiriş; kırmızı kasların ucunda bulunan beyaz renkli, sağlam ve kası kemiğe bağlayan kısımdır.

a) Kasların görevleri :
Vücudun şeklini belirler
Kemiklerin hareket etmesini sağlar.

b) Kasların yapısı :
Lifli bir yapıya sahiptirler
İstemli ya da istemsiz çalışırlar.
Kasılıp gevşeyebilirler.
Kasılırken boyları kısalır.

Harekette İskelet ve Kas İlişkisi :

Kaslar kemiklere bağlıdır.
Kasların kasılıp gevşemesiyle kemikler eklem yerlerinden hareket edebilirler.
bir cismi elle kadırdığımızda kol kaslarının incelenesi buna en güzel örnektir.

Kasların Fonksiyonları

*Kaslar, çeşitli organların veya vücudun tamamının hareketini sağlar. Duruş ve hareketten sorumlu olan iskeletin üzerindeki kaslar, kemiklere bağlıdır ve eklemlerin etrafında toplanan kaslar birbirlerine zıt yönlerde hareket ederler.

*Vücutta madde taşınmasını sağlarlar.

*Kalp kası, kan basıncını ayarlar ve kanı tüm vücuda pompalar.

*Düz kaslar, sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinin hareketini sağlar.

*İskelet kası lenf akımına yardımcı olur.

*Kemiklerin etrafında bulunan iskelet kasları hareketle beraber, vücut şeklinin oluşmasını sağlarlar.

*Kaslar ısı üretiminde görev alırlar. İskelet kası bir iş yaptığı zaman aynı zamanda ısı üretir. Vücut ısısının yaklaşık %85’i kas kontraksiyonundan meydana gelir.

Kas Sistemi



Toplam vücut ağırlığının yaklaşık yarısını kas dokusu oluşturur.

İskeletin üzerini sararak vücudumuza esas şeklini veren ve eklemlerle birlikte hareketi sağlayan yapılara kas denir. Kaslar, kasılıp gevşeyebilen liflerden oluşan yapılardır.

İnsanlarda yaptıkları işe göre büyüklüğü ve şekli değişen 600’den fazla kas vardır.

Kas dokusu uyaranlara tepki verebilme, uyaranları iletebilme, kasılabilme, uzayabilme ve esneyebilme gibi yeteneklere sahiptirler.

Top