Seçimlerimizi etkileyen faktörler nelerdir?
Seçimlerimizi etkileyen faktörler nelerdir?
BEN İSTEDİĞİM GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUM DEMENİN AĞIR FATURASI
Seçimlerimizi etkileyen faktörler var.
Tabi ki. Ama o faktörler neler? Biz bu seçimleri niye yapıyoruz? İşte 70’lerin cinsel özgürlükçülerini düşünün. “Ben istediğim gibi yaşamak istiyorum. Ben bu özgürlüğü istiyorum.” diyor. Fakat o kişinin bugün daha da iyi biliyoruz ki istediğim gibi, içimden geldiği gibi dediği şey, aslında beyninin alt kısmındaki hayvanî beyin dediğimiz bölgenin her canının istediğine gitmesi ve o insanın koca donanımını onun peşinden sürüklemesi. Sonuçta böyle hayat güzel bitmiyor. İnsan hem bedenî hem ruhî bütün cihazlarını darmadağın ediyor bu yollarda. Dolayısıyla bu bizim biyolojik ve ruhî yapımıza, genel teçhizatımıza çok uygun bir yaşam biçimi değil.
Biyolojiden böyle bir ahlak çıkar mı ya da biyolojiden ben böyle bir şey türetebilir miyim? Tek başına çok zor. Çünkü biyolojik organizmaya siz sadece madde açısından bakarsınız ama hayvandan çok fazla bir farkı yoktur insan organizmasının. Ancak buna bir başka gözlükle, bir başka madde ötesi öğretiyle, bir dinle, bir imanla, bir felsefeyle vs. baktığınız zaman o organizma, o karmaşık şey anlam kazanıyor. Siz bunu böyle yapmayıp “biraz daha karmaşık bir otomattır insan” dersiniz.
Biraz önce söylediğim dinî inançtan dolayı 30 gün aç kalabilme olayını bilim adamları evrimsel açıdan açıklayabilirler. “Bu bizim toplumsal olarak bir arada durmamızı kuvvetlendirecek bir olay olduğu için zaman içerisinde böyle seçilmiştir. Biz bugün hala bu tür ritüelleri devam ettiriyoruz.” diyebilirler. Fakat günlük hayatınıza baktığınızda bu açıklama diğeri kadar eşdeğerdir ve bilimsel olarak bir üstünlüğü yoktur. Sadece bir senaryo yazılmıştır kafadan, o senaryoya göre hareket edilir. Aslında bu davranışı en iyi anlamanın en kolay yolu, beynin kademelerine bakmak.
Beynin üç tane kademesi var: Birincisi, Sap dediğimiz bölge. Temel hayatî işlevleri kontrol eder; nefes almanız, kalp atışınız.
İkincisi, onun biraz üstünde orta beyin dediğimiz kısım. Cinsel güdülerinizi, motor hareketlerinizi, vücut hareketlerinizi, derin reflekslerinizi, yani göz hareketlerinizi vs. kontrol eder.
Üçüncüsü ise en üste bizim beyin kabuğu dediğimiz yapı. Bu da hem algılamayı, düşünmeyi vs sağlar hem de bizi insan yapan o yüksek özelliklerin de aynı zamanda oturma yeridir.
Aslında bu üç tabaka, üç farklı hayattır: Biri tabiri caizse bitkisel hayatımızı yönetir. Zaten orası sağlam kalsa diğer yerler hasar görse bitkisel hayat dediğimiz şey çıkıyor ortaya. Orta beyin hayvanî hayatımızı yönetir. En üst beyin ise insanî diyebileceğimiz bilinçli hayatımızı yönetir.
Şimdi üçünün arasında bir irtibat var. Nasıl ki yemeden yaşayamazsanız, nasıl ki üremeden biyolojik fonksiyonunuzu yerine getiremezseniz, düşünmeden insan olamazsanız, o takdirde bu üçünün dengeli bir şekilde birlikte götürülmesi gerekiyor.
İşte bu üçlü iletişim, en üsteki yüksek insanî merkezlerin ne derece iyi kontrolü altındaysa, o derece insanî bir hayat sürdüğünüzü söyleyebilirim. Mesela dinî pratikler olsun, insanın bir düşünceyi kafaya takıp yemeden-içmeden kesilmesi olsun, böyle insana has tuhaf özellikleri ve saçmalayabilme hürriyetini düşünün.
Bunlar, beynin en üst kısmının diğer bölümleri hâkimiyet altına alabilmesidir. Bazen bir fikirden o kadar heyecan duyarsınız ki en temel ihtiyacınız olan yemeği unutabilirsiniz. Ama sıçanın böyle bir derdi yoktur, kanguru böyle bir sıkıntı çekmez. Çünkü düşünceye dalıp da aç kalmaz. Ama insan bunu yapıyor.
Mevlana Hazretleri açlığı tanımlarken “Açlık; insanın rahatını, uykusunu, iştahını kaçırtan şeydir.” diyor. İnsanda açlık var bu anlamda. Şimdi durup dururken bir insan niye bunları kaybeder? Çünkü üst beyin başka madde ötesi bir şeye takılır ve onun peşinden gitmeye çalışır.
Netice itibariyle bizim algımızla çıktımız arasında böyle bir uyumsuzluk var. Her hayvanın algıladığı şeyi algılıyoruz duyu organlarımızla, fakat ortaya çıkan şey tuhaf anlamlar üretiyor. Bu da herhalde bize verilmiş sistemin, o karmaşıklığın bir nişanesi.
Doç. Dr. Sinan Canan
Seçimlerimizi etkileyen faktörler var.
Tabi ki. Ama o faktörler neler? Biz bu seçimleri niye yapıyoruz? İşte 70’lerin cinsel özgürlükçülerini düşünün. “Ben istediğim gibi yaşamak istiyorum. Ben bu özgürlüğü istiyorum.” diyor. Fakat o kişinin bugün daha da iyi biliyoruz ki istediğim gibi, içimden geldiği gibi dediği şey, aslında beyninin alt kısmındaki hayvanî beyin dediğimiz bölgenin her canının istediğine gitmesi ve o insanın koca donanımını onun peşinden sürüklemesi. Sonuçta böyle hayat güzel bitmiyor. İnsan hem bedenî hem ruhî bütün cihazlarını darmadağın ediyor bu yollarda. Dolayısıyla bu bizim biyolojik ve ruhî yapımıza, genel teçhizatımıza çok uygun bir yaşam biçimi değil.
Biyolojiden böyle bir ahlak çıkar mı ya da biyolojiden ben böyle bir şey türetebilir miyim? Tek başına çok zor. Çünkü biyolojik organizmaya siz sadece madde açısından bakarsınız ama hayvandan çok fazla bir farkı yoktur insan organizmasının. Ancak buna bir başka gözlükle, bir başka madde ötesi öğretiyle, bir dinle, bir imanla, bir felsefeyle vs. baktığınız zaman o organizma, o karmaşık şey anlam kazanıyor. Siz bunu böyle yapmayıp “biraz daha karmaşık bir otomattır insan” dersiniz.
Biraz önce söylediğim dinî inançtan dolayı 30 gün aç kalabilme olayını bilim adamları evrimsel açıdan açıklayabilirler. “Bu bizim toplumsal olarak bir arada durmamızı kuvvetlendirecek bir olay olduğu için zaman içerisinde böyle seçilmiştir. Biz bugün hala bu tür ritüelleri devam ettiriyoruz.” diyebilirler. Fakat günlük hayatınıza baktığınızda bu açıklama diğeri kadar eşdeğerdir ve bilimsel olarak bir üstünlüğü yoktur. Sadece bir senaryo yazılmıştır kafadan, o senaryoya göre hareket edilir. Aslında bu davranışı en iyi anlamanın en kolay yolu, beynin kademelerine bakmak.
Beynin üç tane kademesi var: Birincisi, Sap dediğimiz bölge. Temel hayatî işlevleri kontrol eder; nefes almanız, kalp atışınız.
İkincisi, onun biraz üstünde orta beyin dediğimiz kısım. Cinsel güdülerinizi, motor hareketlerinizi, vücut hareketlerinizi, derin reflekslerinizi, yani göz hareketlerinizi vs. kontrol eder.
Üçüncüsü ise en üste bizim beyin kabuğu dediğimiz yapı. Bu da hem algılamayı, düşünmeyi vs sağlar hem de bizi insan yapan o yüksek özelliklerin de aynı zamanda oturma yeridir.
Aslında bu üç tabaka, üç farklı hayattır: Biri tabiri caizse bitkisel hayatımızı yönetir. Zaten orası sağlam kalsa diğer yerler hasar görse bitkisel hayat dediğimiz şey çıkıyor ortaya. Orta beyin hayvanî hayatımızı yönetir. En üst beyin ise insanî diyebileceğimiz bilinçli hayatımızı yönetir.
Şimdi üçünün arasında bir irtibat var. Nasıl ki yemeden yaşayamazsanız, nasıl ki üremeden biyolojik fonksiyonunuzu yerine getiremezseniz, düşünmeden insan olamazsanız, o takdirde bu üçünün dengeli bir şekilde birlikte götürülmesi gerekiyor.
İşte bu üçlü iletişim, en üsteki yüksek insanî merkezlerin ne derece iyi kontrolü altındaysa, o derece insanî bir hayat sürdüğünüzü söyleyebilirim. Mesela dinî pratikler olsun, insanın bir düşünceyi kafaya takıp yemeden-içmeden kesilmesi olsun, böyle insana has tuhaf özellikleri ve saçmalayabilme hürriyetini düşünün.
Bunlar, beynin en üst kısmının diğer bölümleri hâkimiyet altına alabilmesidir. Bazen bir fikirden o kadar heyecan duyarsınız ki en temel ihtiyacınız olan yemeği unutabilirsiniz. Ama sıçanın böyle bir derdi yoktur, kanguru böyle bir sıkıntı çekmez. Çünkü düşünceye dalıp da aç kalmaz. Ama insan bunu yapıyor.
Mevlana Hazretleri açlığı tanımlarken “Açlık; insanın rahatını, uykusunu, iştahını kaçırtan şeydir.” diyor. İnsanda açlık var bu anlamda. Şimdi durup dururken bir insan niye bunları kaybeder? Çünkü üst beyin başka madde ötesi bir şeye takılır ve onun peşinden gitmeye çalışır.
Netice itibariyle bizim algımızla çıktımız arasında böyle bir uyumsuzluk var. Her hayvanın algıladığı şeyi algılıyoruz duyu organlarımızla, fakat ortaya çıkan şey tuhaf anlamlar üretiyor. Bu da herhalde bize verilmiş sistemin, o karmaşıklığın bir nişanesi.
Doç. Dr. Sinan Canan
Zihin Yapısı ve Bilinç
- Bilinç ve bilinçdışı (bilinçaltı) nedir? Nasıl çalışır?
- Bilinçaltımız kuantum ile ilişkili midir?
- Bilinçaltımızı programlamak mümkün mü?
- Bilinçaltının Davranışlara Etkisi Nasıldır?
- Bilinçaltının temel özellikleri nelerdir?
- Çevresel faktörler zihnimize etki eder mi?
- Kuantum düşünme nasıl yapılır?
- Özgür İrade Nedir?
- Rüyalar beyin fonksiyonlarına etki eder mi?
- Seçimlerimizi etkileyen faktörler nelerdir?
- Zihin Haritamız Nasıl Çalışır?
- Zihin Haritası Nasıl Hazırlanır?
- Zihin Haritası Nerelerde Kullanılır?
- Zihin yapısı ve çalışma sistemi nasıldır?