ihya.org

Mevsimsel Grip

Mevsimsel grip domuz gribinden daha öldürücü

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, domuz gribinin mevsimsel gripten daha öldürücü olmadığını savundu.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, domuz gribinin bu kadar ön planda tutulmasının, gündem değiştirme çabası olarak algılanabileceğini belirtti.

Tıp Profesörü olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, domuz gribi nedeniyle tüm Türkiye'de başlayan panik havasının turizme etkilerini değerlendirmek için belediye toplantı salonunda basın mensupları ile bir araya geldi. Virüsün yayılma sürecine ilişkin gündeme gelen haberlerin toplumda tedirginlik ve panik havası oluşturduğunu dile getiren Akaydın, bu durumun çok kırılgan bir yapıya sahip oyan turizme zarar verdiğini söyledi. Bu durumdan sadece Antalya'nın değil tüm Türkiye'nin zarar göreceğini belirten Akaydın şöyle konuştu:

Gripte çare sizsiniz!

Soğuk algınlığı ve grip mevsimi geldiği zaman, birçok insan şifa bulmak için ecza dolabına yönelenir, gerekli durumda tabii ki ilaç takviyesi önemlidir. Ancak ecza dolabı yanında mutfak dolabı ve buzdolabı da önemli bir savaşçıdır. Özellikle riskli grup olarak gördüğümüz çocuklar, hamileler ve yaşlılar için beslenme, bu dönemde daha da büyük önem kazanır.

Bağışıklık sisteminin tüm sağlık durumundan etkilenmesi konusunda hiç şüphe yok. Ve ölçülü bir beslenme konusunda tüm dünya beslenme uzmanları birleşiyor. Renklerine göre sebze ve meyvelerde bulunan gıdalar, bağışıklık sisteminin fonksiyonunu destekleyen antioksidanlar olarak görev yapar. Harvard Tıp Fakültesi Beslenme Bölümü Yardımcı Direktörü Prof. Dr. George L. Blackburn, “Beslenmenin, bağışıklık sisteminde çok önemli bir yeri vardır. Bir veya daha fazla gerekli gıdanın eksikliği, bağışıklık sisteminin en üst derecede işlev görmesini engeller” diyor.

Dengeli beslenme
Ölçülü ve dengeli beslenmenin; gün içinde her besin grubundan yeterli miktarda almakla sağlandığını, böylece ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri de alacağımızı artık biliyoruz. Bugünkü yazımda, bunun için ne yapmamız gerektiği üzerinde durarak, bu mevsimi daha sağlıklı geçirmeniz için size ışık tutmaya çalışacağım.

Kimler grip hastalığı için risk altında?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından, çeşitli gruplar gribin olumsuz etkileri açısından risk grubu olarak tanımlanmaktadır.

Gribin sağlıklı erişkinlerde ölüme neden olma ihtimali oldukça zayıftır (100.000 vakada 2 ölüm görülür). Grip hastalığına bağlı ölüm riski sağlıklı erişkinlere göre, kardiovasküler hastalığı olanlarda 52 kat, pulmoner hastalığı olanlarda 120 kat, kardiovasküler hastalığı+diabeti olanlarda 241 kat artmaktadır.

Bütün sağlık otoriteleri, aşağıdaki gruba giren kişilerin her yıl aşılanmasını “mutlak” önermektedir.

Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler:

* 65 yaşından büyük kişiler
* Şeker hastaları (diyabet)
* Astım hastaları
* Kronik akciğer hastaları (Bronşit vb.)
* Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları)
* Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı – hemoglobinopati-olanlar, kanser hastalı, immunsupresif kullananlar)
* Huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar

Grip hastalığının belirtileri nelerdir?

Ateş
Titreme
Baş, sırt, kol ve bacaklarda ağrı
Boğaz ağrısı ve kuru öksürük
Halsizlik
İştah kaybı
Kas ve eklem ağrısı
Bulantı
Gözlerde yanma
Burun aktıntısı

Grip, başka hastalıklara neden olabilir mi?

Bütün üst solunum yollarında infeksiyonlara neden olan virüsler gibi, influenza, yani grip etkeni olan virüsler, sadece gribal infeksiyon tablosuyla sınırlı kalmaz, farenjit, larenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabı da yapabilir.

Sağlıklı insanlarda grip, 1 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir. Ancak bazı kişilerde, örneğin kronik hasatalık nedeniyle vücut direnci zayıf durumda olanlarda, kalp-akciğer hastalığı olanlarda, yaşlılarda, şeker hastalarında, pnömoni (zatürre), meningoensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı) gibi ciddi ve ağır seyredip ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar görülebilir.

Korunma Yolları

Gripten korunmanın en başta gelen yöntemi grip aşılarıdır. Grip aşısı, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan 'Yüksek Risk Grubu' olarak tanımlanan kişilere faydalıdır.

Grip aşılarının bileşimi her yıl güncel grip mevsimi için Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmektedir.

Grip nasıl bulaşır?

Grip hastalığının etkeni, sürekli değişerek insanların bağışıklık sistemini alt etmeyi başaran influenza virusudur. İnfluenza virusunun A, B, ve C olmak üzere üç tipi mevcuttur. A tipi virus hem insanlarda hem de kuş, kümes hayvanları ve domuz gibi hayvanlarda hastalık yaparken, B tipi sadece insanlarda hastalık yapar. C tipi ise çok hafif derecede hastalık yaptığı için salgınlara yol açmaz.

Gribe yol açan Influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşır. Başlıca bulaşma yolları, öksürük ve hapşırıklar ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmadır. Hasta kişilerden etrafa saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğinde olması bulaşıcılığı daha da arttırmaktadır. Hasta bir kişinin bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri hastalığın bulaşması açısından risk altına sokmaktadır. Bu nedenle grip evde, iş yerinde, okullarda, kreşlerde, toplu taşım araçlarında çok kolaylıkla bulaşır.

Gribin Tedavisi

Soğuk algınlığında belirtiler giderilerek hasta rahatlatılır. Bazı ilaçlar birden fazla etken madde içermektedirler. Bu maddelerin ne olduklarını bilip sadece ihtiyaç duyulan etken maddeleri içeren ilaçları kullanmak gerekir.

Ateşi düşürmek ve ağrıyı azaltmak antipiretik ve analjezikler yani ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılmaktadır.

Hapşırık ve kaşıntı semptomlarını azaltmak için antihistaminikler kullanılmaktadır. Antihistaminikler birinci ve ikinci kuşak antihistaminikler olmak üzere iki grupda incelenmektedir. Birinci kuşak antihistaminikler uyku (sedasyon) yapma özelliğinde olduğu için çalışanların özellikle de trafikde bulunan kişilerin,dikkat gerektiren işlerde çalışan kişilerin kullanmadan önce dikkat etmeleri gerekmektedir. İkinci kuşak antihistaminikler uyku hali yapmadıkları için daha güvenle tercih edilebilir. Grip ve soğukalgınlığı tedavisi için, içinde uyku hali yapmayacak antihistaminik bulunan ürünler kullanılması hem iş gücü kaybını önleyecek hem de kısa sürede tedaviyi sağlayacaktır.

Burun tıkanıklıklarının giderilmesi ve üst solunum yollarındaki konjesyonu (tıkanıklığı) azaltmak için dekonjestanlar kullanılmalıdır.

Griple ilgili doğru bilinen yanlışlar

* Grip sadece sıkıntı veren bir hastalıktır!
Yanlış! Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ölüm nedenleri arasında naltıncı sırada yer alıyor. Her yıl 20 bin kişi grip ve sonrasında ortaya çıkan akciğer enfeksiyonları nedeni ile yaşamını kaybediyor. Bunların yüzde 90’ı 65 yaş üzerindeki kişilerden oluşuyor.

* Grip basit bir üst solunum yolu enfeksiyonudur!
Yanlış! Grip ani olarak başlayan yüksek ateşle seyreden, aşırı halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük kas, eklem ve baş ağrısı ile kendini gösteren bir hastalıktır. Gribe yakalanan kişi en az 3-5 gün yatak istirahati ile kendini toparlayabilir. Ayrıca vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle zatürree gibi ikincil hastalıklarında tabloya eklenmesi ile hastalık daha da ağırlaşabilir.

* Grip aşısı gribe yol açar!
Yanlış! Grip aşıları inaktive veya ölü grip virüslerinden üretilir ve gribe yol açamaz ve grip hastalığı oluşturmaz.

* Grip aşısı %100 koruma sağlamadığından, aşı olmamak daha iyidir!

Gripten korunmak için neler yapılmalı?

Gribe neden olan influenza virüsü son derece bulaşıcı bir virüs olduğu için gripli kişilerden uzak durma, sağlıklı beslenme gibi basit önlemlerle önüne geçilmesinin mümkün olmadığı hatırlatılıyor.

Hastalığı önlemek için aşılanma, antiviral ilaçlarla korunma ve hastalığın erken başlangıç döneminde antiviral ilaç kullanma yöntemleri arasında karşılaştırmalı çalışma yapılmış ve aşılanma en etkili yol olarak bulunmuştur. Bir başka konu da vitaminlerin koruyuculuğu. Sadece ülkemizde değil dünyanın her yerinde vitaminlere altından kalkabileceklerinden çok daha ağır misyonlar yükleniyor. Vitamin sözcüğünün kökeni vital amindir yani protein yapısındaki yaşamsal maddeler. Ancak zaman göstermiştir ki, bu bileşikler ne amin yapısındadır ne de o kadar yaşamsal işlevleri vardır. Vitaminimiz eksik olmasın mutlaka, ancak vitaminlere güvenerek hem aşılanmayı hem de gerektiğinde ilaç kullanmayı aksatmayalım.

Grip aşısı yeterince koruyucu mu?

Grip aşısının etkinliği kişiden kişiye göre değişiyor. Genç erişkinlerde aşının hastalığı önleme oranının yüzde 70-90 arasında olduğu belirtiliyor.

Grip aşısının yan etkileri neler?

Diğer tüm aşılar ya da ilaçlar gibi virüs aşısı da alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Ancak bu aşıya bağlı olarak bildirilen ciddi alerjik reaksiyonların oranı son derece düşük. Grip aşısı yapılan insanların çoğunda ciddi yan etkiler olmadığı belirtiliyor.

En sık görülen yan etki enjeksiyon bölgesinde ağrıdır. Bu ağrı bazen 2 güne kadar uzayabilir. Ancak genellikle hafiftir ve kişinin günlük aktivitelerine engel olmaz. Nadiren çocuklarda aşı sonrası 6-12 saat kadar sürebilen ateş ve vücut ağrıları görülebilir. Bazı insanlar grip aşısının gribe neden olacağını düşünerek aşı olmayı reddeder. Bu yanlıştır. Türkiye’de kullanılmakta olan aşılar canlı aşı değildir ve enfeksiyon meydana getirmeleri söz konusu olamaz. Grip aşısı 6 aydan büyük olan herkese güvenle yapılabilir. Grip sezonunda, 14 haftadan daha uzun süre gebe olacak olan kadınlar grip aşısı yaptırmalıdır. Başka tıbbi problemleri olan gebe kadınlar, gebeliğin dönemi ne olursa olsun grip sezonundan önce aşılanmalıdır. Aşı canlı virüsden elde edilmediği için son derece güvenlidir. Emziren kadınlar da aşılanabilir. Aşı ne anneye, ne de bebeğine zarar verir.

Grip aşısı nasıl etki eder?

Grip aşısı ile, vücudumuza grip virüsünün insan savunması tarafından tanınan özellikle dış yüzeyindeki ve çekirdek yapısındaki antijen olarak adlandırılan bazı protein yapıdaki parçacıklar veriliyor. Böylece, bu cansız parçacıklar savunma mekanizmalarımızı harekete geçiriyor ve virüse karşı savunma elemanları oluşarak aynı zamanda savunma hafızasına alınıyor. Böylece sonrasında gerçek virüs ile karşılaşıldığında, çok hızlı bir şekilde virüs daha hücrelerimize ulaşamadan yok edilebiliyor.

Kimler özellikle aşılanmalı?

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

Grip aşısı gripten korunmak isteyen herkese önerilir. Çünkü en hafif seyrinde bile grip ortalama 2.8 günlük bir iş gücü kaybına yol açabiliyor. Ancak influenza aşısının kuvvetle önerildiği grup, influenza enfeksiyonu sonrası akciğer enfeksiyonları hatta ölüm gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkma riskinin yüksek olduğu gruptur.

Bu gr uba dahil olanlar:

Grip hangi yollarla bulaşır?

Virüs insandan insana öksürük ya da hapşırık sonrası havaya saçılan damlacıklar yoluyla bulaşıyor. Damlacıklar havada 3 gün süreyle kalabiliyor. Örneğin bir odada gripli birisinin öksürmesi, aynı odaya 3 gün sonra giren birisini enfekte edebiliyor. Bu yüzden hastalık son derece bulaşıcı özellik taşıyor ve büyük salgınlara yol açabiliyor. Kuzey yarım kürede ekim ayının başından, nisan ayının ortalarına kadar influenza virüsü görülüyor. En sık salgın yaptığı dönem aralık ayı ortası ile mart ayı başları. Grip aşılarının ağustos sonunda piyasaya çıktığını hatırlatılırken, ne kadar erken aşılama yapılırsa, aşının o kadar uzun süre koruyuculuk sağladığını ve aşının etkisinin yapıldıktan 15 gün sonra ortaya çıktığı belirtiliyor.

Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor.

Kimler grip aşısı olamaz?

Grip Aşısı, son derece güvenli ve yan etkileri çok az olan bir aşıdır. Diğer aşılarla eşzamanlı olarak kullanılabilir. Grip aşısı, kesinlikle gribe neden olmaz, zira canlı ya da zayıflatılmış (attenue) virüs içermez. Aksine, aşının içeriğinde sadece virüsün parçacıkları bulunur. Aşı öncesi ya da sonrası özel bir hazırlığa da (gıda-içeçek kısıtlaması, banyo yasağı vb) gerek yoktur.

Bazı kişilerin grip aşısı olmamaları gerekir.

Bunlar:

* 6 aydan küçük bebekler
* Yumurtaya karşı anaflaktik tarzda allerjisi olanlar (yumurta yediğinde allerjik şoka girenler).
* Hamileliğin ilk 3 ayı içinde olan bayanlar (ancak doktor tarafından kesin gerekli olduğu tespit edilirse grip aşısı olabilirler)

Aşı bu grupların dışında güvenle uygulanabilir.

38 derece üstünde ateşi olan hasta kişilerde, aşı uygulamasının ateş düştükten sonra yapılması önerilir.

Grip nedir, nasıl tedavi edilmelidir?

Yaşamımızı olumsuz yönde etkileyen grip ve soğuk algınlığı hakkındaki soruları İstanbul Üniversitesi K.B.B. Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Sami Katırcıoğlu yanıtladı.

Grip nasıl bir hastalıktır, hangi yollarla bulaşır?
Grip, viral bir hastalıktır ve virüslerle bulaşır. En sık bulaşma yolu da tokalaşma, yakın konuşmalar, öpüşme gibi yakın temastır. Bu yüzden grip ve soğuk algınlığından korunma yöntemi olarak ellerin sık sık yıkanması, öne çıkan bir yöntemdir. Ayrıca grip olan insanların kalabalık ortamlarda bulunmaları da diğer insanların enfeksiyon kapmalarına neden olur.

Kimler risk altındadır?
Öncelikle kalabalık ortamlarda bulunanlar yüksek risk altındadır. Özellikle yuvaya giden çocuklar, ilkokul öğrencileri, ileri yaştaki insanlar, kalp ve tansiyon hastaları gibi vücut direncinin düşük olduğu insanlar ile hastanelerde çalışan sağlık personeli; hem kalabalık ortamlarda bulunuyor olmaları hem de vücut dirençlerinin kolay düşmesi açısından risk altındadırlar.

Grip nasıl tedavi edilir? Kullanılan ilaçların özelllikleri nelerdir?

Grip Nedir?

Grip, Influenza adı verilen bir virus tarafından oluşturulan, ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Daha sonra hastalık tablosuna boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerin akması ve kanlanması gibi belirtiler eklenir ve bazı vakalarda da karın ağrısı, bulantı, kusma görülebilir. Ateşin 39°C nin üzerinde olması, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeniyle hastalığı ayakta geçirmek olanaksızlaşmakta ve hastaları mutlaka 3-7 gün yatağa mahkum etmektedir. Yaklaşık bir hafta içinde belirtiler kaybolmakta ancak halsizlik belirtilerin kaybolmasından sonra da devam etmekte, hatta 2 hafta kadar sürebilmektedir.

Top