Kanlı İşeme (Hematüri)
Kanlı İşeme (Hematüri)
Sidikle birlikte kan gelmesi (hematüri). Kan işemede sidik bazen kırmızı olur; buna makroskobik kan işeme adı verilir. Bazen de sidiğin rengi normal halini muhafaza eder; bu duruma mikroskobik kan işeme adı verilir.
Sidiğin kırmızı rengi, kandan başka, zehirli birtakım maddelerden ve ilaçlardan da ileri gelebilir. Kana kırmızı renk veren başlıca ilaçlar asit fenik, antipirin, piramidon, kriojenin, sulfanol, salol, ravent ve sinamekidir. Ayrıca zehirlenme hallerinde sidikle vücuttan dışarı atılan kantarit, fosfor gibi zehirli maddeler de sidiği kırmızı ya da kahverengiye kaçan bir renge boyarlar. Hekim durumu saptamak için hastanın bu maddelerden herhangi birini alıp almadığını araştırır.
Bazen sidiğin kırmızı rengi gerçekten kandan ileri gelmekle birlikte, kan, işeme başladıktan sonra sidiğe karışır. Bu duruma ancak kadınların adet devresinde rastlanır. Sidik borusunun ağzı dölyatağı ağzına yakın olduğundan, adet kanı kolaylıkla sidiğe karışır ve rengini kırmızıya boyar. Sahte kan işeme (psödohematüri) diye adlandırılan bu durumların söz konusu olmadığı saptandıktan sonra hastada gerçek kan işeme durumu olduğu anlaşılır. Kan işeme bir hastalık belirtisidir.
Hekimin yapacağı ilk şey kanın işeme sisteminin hangi organından geldiğini saptamaktır. Kan böbreklerden, sidik borusundan, sidik torbasından, prostattan ve siyekten gelebilir. Kanın hangi organdan geldiğini tespit için, hastaya üç çanak deneyi uygulanır. Üç çanak deneyinde, hastanın bir seferde çıkarttığı sidik üç ayrı çanakta toplanır. Eğer üç çanakta da toplanan sidiğin rengi kırmızı ise, kan işemeye yol açan kanamanın böbrekten ya da sidik borusundan geldiği anlaşılır.
Eğer ilk iki çanakta toplanmış olan sidiğin rengi çok az kırmızı ya da hiç kırmızı değil, üçüncü çanakta toplanan sidik ise çok kırmızı ise kan işeme sidik torbası kökenlidir. Çünkü sidik torbası çeperleri kanamalarında kan sidik torbası çukurunun dibinde toplanır ve bu nedenle sadece sidiğin üçüncü çanakta toplanmış olan son bölümü ile vücuttan atılır. Bu gibi durumlarda kan işemeye bitiş kan işemesi adı verilir. Eğer üç çanaktan, son ikisinde toplanan sidiğin rengi çok az kırmızı ilk çanakta toplanan sidiğin rengi koyu kırmızı ise, kan işeme prostat ya da siyek kökenlidir. Çünkü siyek ve prostattaki zedelenmelerden ileri gelen kan, sidik torbasından çıkan ve siyek kanalının içinden geçen sidiğin ilk kısmı ile vücuttan atılır. Bu çeşit kan işemeye başlangıç kan işemesi adı verilir.
Bu olaydan sonra hekim, kan işemeye yol açan hastalığın ne olduğunu araştırır. Tam kan işeme ile kendini gösteren böbrek kökenli kan işeme (nefroraji) şu sebeplerden ileri ge lir: Böbreklerde darbe sonucu meydana gelen yozlaşmalar ya da yaralar; işeme yollarında kanamalara yol açan böbrek yangılanmaları; böbrek taş (nefrolit)lari; böbrek urları (özellikle hipernefromlar), böbrek asalaklarından ileri gelen hastalıklar (ekinokok kistleri, şiş tozomiyaz); zehirlenmeler; böbrek atardamarının tıkanmasından ileri gelen böbrek enfarktüsü; böbreklerdeki kan dolaşımının durması.
Bu son durumda böbrek büyür, kanla dolan böbrek içi kan damarlarının çatlaması sonucu böbrek kanaması meydana gelir. Böbrek içi kan damarcıklarının çatlaması genel kan dolaşımı bozuklukları sonucu (ağır kalp hastalıkları) böbreklerdeki toplardamar kanın akışkanlığını yitirmesinden ya da böbreklerdeki kan dolaşımı bozuklukları yüzünden ileri gelir. Böbrek kökenli kan işemenin bir nedeni de kan kanseri, iskorbüt hastalığı, kan dinmezliği gibi hastalıklardır.
Tam kan işemesi ile kendini gösteren sidik borusu kökenli kan işeme, hemen hemen her zaman böbrekten çıkan bir taşın sidik borusuna tıkamasından ileri gelir. Sidik borusunun tıkayan böbrek taşı, bir yere sıkışıp kalarak sidik borusunun çeperlerini yozlaştırır. Sidik borusu çeperlerinin yozlaşması sonucu oluşan kan sidiğe karışarak kan işemeyi doğurur.
Sidik torbası kökenli kan işeme (sistoraji), sidik torbası çeperlerinin darbe sonucu çatlamasından, mukoza yangılanmalarından (sistit), sidik torbasının içinde bulunan taşlardan (sistolit) sidik torbası urlarından (kanser, polip) ileri gelir.
Prostat ya da siyek kökenli kan işeme ise prostat kökenli (ivegen ve süreğen prostat, prostat kanseri, prostat taşları, prostat varisleri) ve siyek kökenli (özellikle belsoğukluğu kökenli ivegen ve süreğen üretritler, siyek kanalı boyunca sıkışıp kalmış taşlar, dış darbelerin etkisi ile siyek çeperlerinde meydana gelen yaralar) kan işeme rahatsızlıkların sonucudur.
Sidiğin kırmızı rengi, kandan başka, zehirli birtakım maddelerden ve ilaçlardan da ileri gelebilir. Kana kırmızı renk veren başlıca ilaçlar asit fenik, antipirin, piramidon, kriojenin, sulfanol, salol, ravent ve sinamekidir. Ayrıca zehirlenme hallerinde sidikle vücuttan dışarı atılan kantarit, fosfor gibi zehirli maddeler de sidiği kırmızı ya da kahverengiye kaçan bir renge boyarlar. Hekim durumu saptamak için hastanın bu maddelerden herhangi birini alıp almadığını araştırır.
Bazen sidiğin kırmızı rengi gerçekten kandan ileri gelmekle birlikte, kan, işeme başladıktan sonra sidiğe karışır. Bu duruma ancak kadınların adet devresinde rastlanır. Sidik borusunun ağzı dölyatağı ağzına yakın olduğundan, adet kanı kolaylıkla sidiğe karışır ve rengini kırmızıya boyar. Sahte kan işeme (psödohematüri) diye adlandırılan bu durumların söz konusu olmadığı saptandıktan sonra hastada gerçek kan işeme durumu olduğu anlaşılır. Kan işeme bir hastalık belirtisidir.
Hekimin yapacağı ilk şey kanın işeme sisteminin hangi organından geldiğini saptamaktır. Kan böbreklerden, sidik borusundan, sidik torbasından, prostattan ve siyekten gelebilir. Kanın hangi organdan geldiğini tespit için, hastaya üç çanak deneyi uygulanır. Üç çanak deneyinde, hastanın bir seferde çıkarttığı sidik üç ayrı çanakta toplanır. Eğer üç çanakta da toplanan sidiğin rengi kırmızı ise, kan işemeye yol açan kanamanın böbrekten ya da sidik borusundan geldiği anlaşılır.
Eğer ilk iki çanakta toplanmış olan sidiğin rengi çok az kırmızı ya da hiç kırmızı değil, üçüncü çanakta toplanan sidik ise çok kırmızı ise kan işeme sidik torbası kökenlidir. Çünkü sidik torbası çeperleri kanamalarında kan sidik torbası çukurunun dibinde toplanır ve bu nedenle sadece sidiğin üçüncü çanakta toplanmış olan son bölümü ile vücuttan atılır. Bu gibi durumlarda kan işemeye bitiş kan işemesi adı verilir. Eğer üç çanaktan, son ikisinde toplanan sidiğin rengi çok az kırmızı ilk çanakta toplanan sidiğin rengi koyu kırmızı ise, kan işeme prostat ya da siyek kökenlidir. Çünkü siyek ve prostattaki zedelenmelerden ileri gelen kan, sidik torbasından çıkan ve siyek kanalının içinden geçen sidiğin ilk kısmı ile vücuttan atılır. Bu çeşit kan işemeye başlangıç kan işemesi adı verilir.
Bu olaydan sonra hekim, kan işemeye yol açan hastalığın ne olduğunu araştırır. Tam kan işeme ile kendini gösteren böbrek kökenli kan işeme (nefroraji) şu sebeplerden ileri ge lir: Böbreklerde darbe sonucu meydana gelen yozlaşmalar ya da yaralar; işeme yollarında kanamalara yol açan böbrek yangılanmaları; böbrek taş (nefrolit)lari; böbrek urları (özellikle hipernefromlar), böbrek asalaklarından ileri gelen hastalıklar (ekinokok kistleri, şiş tozomiyaz); zehirlenmeler; böbrek atardamarının tıkanmasından ileri gelen böbrek enfarktüsü; böbreklerdeki kan dolaşımının durması.
Bu son durumda böbrek büyür, kanla dolan böbrek içi kan damarlarının çatlaması sonucu böbrek kanaması meydana gelir. Böbrek içi kan damarcıklarının çatlaması genel kan dolaşımı bozuklukları sonucu (ağır kalp hastalıkları) böbreklerdeki toplardamar kanın akışkanlığını yitirmesinden ya da böbreklerdeki kan dolaşımı bozuklukları yüzünden ileri gelir. Böbrek kökenli kan işemenin bir nedeni de kan kanseri, iskorbüt hastalığı, kan dinmezliği gibi hastalıklardır.
Tam kan işemesi ile kendini gösteren sidik borusu kökenli kan işeme, hemen hemen her zaman böbrekten çıkan bir taşın sidik borusuna tıkamasından ileri gelir. Sidik borusunun tıkayan böbrek taşı, bir yere sıkışıp kalarak sidik borusunun çeperlerini yozlaştırır. Sidik borusu çeperlerinin yozlaşması sonucu oluşan kan sidiğe karışarak kan işemeyi doğurur.
Sidik torbası kökenli kan işeme (sistoraji), sidik torbası çeperlerinin darbe sonucu çatlamasından, mukoza yangılanmalarından (sistit), sidik torbasının içinde bulunan taşlardan (sistolit) sidik torbası urlarından (kanser, polip) ileri gelir.
Prostat ya da siyek kökenli kan işeme ise prostat kökenli (ivegen ve süreğen prostat, prostat kanseri, prostat taşları, prostat varisleri) ve siyek kökenli (özellikle belsoğukluğu kökenli ivegen ve süreğen üretritler, siyek kanalı boyunca sıkışıp kalmış taşlar, dış darbelerin etkisi ile siyek çeperlerinde meydana gelen yaralar) kan işeme rahatsızlıkların sonucudur.
Üroloji İle İlgili Çeşitli Konular
- Böbrek Nakli Nasıl Yapılır?
- Böbrek Taşlarının Tedavisi
- Brakiterapi, Prostat kanserinde modern tedavi
- Cep telefonları spermi azaltıyor
- Cinsel yolla bulaşan ürolojik hastalıklar nelerdir?
- Ereksiyon Sorunu ve Kalp Hastalıkları
- Erkekler için hormon tedavisi
- İdrar kaçırmaya karşı egzersizler
- İnfertilite (Kısırlık) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
- Kanlı İşeme (Hematüri)
- Kronik Üretrit Belirtileri
- Mesane ve idrar yolu
- Prezervatif (Kondom) Nedir? Nasıl Kullanılır?
- Pyelonefrit (Böbrek enfeksiyonu) Nedir?
- Sistit nedir? Sistit belirtileri nelerdir?
- Üretra Daralmasının Belirtileri
- Ürografi Ne Amaçla Yapılır?
- Üroloji Hakkında Bilgiler