Hemoroidler
Hemoroidler
Bazı kişilerde anüs (makat) ve rektum (kalın bağırsağın son bölümü) çevresinde bulunan hemoroidal damarlar aşırı derecede genişler ve anüsten dışarıya taşarlar. Örneğin Kabızlık şikayeti olan bireylerde dışkı sertleşir ve dışkılama işlevi zorlaşır. Birey bu sert dışkıyı boşaltmak için aşırı ıkınma ve zorlanmaya gerek duyar. Bu sırada anal kanalı örten tabaka ve damarlar zedelenir. Bu da damarlarda genişleme ve şişmeye neden olur. Damarlardaki bu genişleme ve şişmeye hemoroidal hastalık ya da kısaca hemortoid denir. Bu durumda damarlar normal işlevlerini yapamazlar ve bazen de ciddi şikayetlere neden olurlar. Bu belirti ve bulgular hangi hemoroidal grup hastalandı ise ona göre farklılık gösterir.
- Eksternal (dış) hemoroid anüsün çevresinde gelişir ve ince bir deri ile kaplıdır. Eğer bu damarların içinde bir kan pıhtısı oluşursa oldukça ağrılı olur. Hasta, makadının hemen yanında eline sert ve ağrılı şişliğin memelerin) geldiğini söyler. Yırtıldıkları zaman kanama şikayetine neden olur.
- İnternal (iç) hemoroid anüsün içinde gelişir. Ağrısız kanama en önemli belirtisidir.
Bazen iç hemoroidler dışkılama sırasında anüsten (makattan) dışarı çıkarlar ve hasta eline bir şişlik geldiğinden şikayet eder. Buna ek olarak dışkılama sırasında dışarı çıkan ve içeri girmeyen iç hemoroidler ağrıya neden olabilir.
HEMOROİDAL HASTALIĞIN NEDENLERİ
Kesin nedeni bilinmemekle birlikte insanın, diğer canlılardan farklı olarak ayakta dik durması, makattaki toplardamarlara (anüsteki venlere) büyük bir basınç ve hacimde kan dolmasına neden olmaktadır. Bu da hastalığın gelişmesini kolaylaştıran bir etkendir.
Önemli diğer bir nedeni, beslenme alışkanlığıdır. Batı toplumunda 20. yüzyıldan itibaren endüstrinin gelişmesiyle beslenme alışkanlığı da değişmiştir. Sonuçta diyetteki lifli (posalı) yiyecekler azalmıştır. Oysa vücutta sindirilemeyen lifler, emilinceye kadar kitlesinin 30 katı kadar su çekmekte böylece bu kitlenin sindirimi zorlaşmaktadır. Böylelikle, kolay, zorlamadan ve ıkınmadan dışkılama yapılabilir. Aksi takdirde ıkınma ve zorlama bu bölgedeki basıncı daha artırır. Bunun sonucunda hemoroidal hastalık gelişebilir. Diyetsel lifli besinlerin kullanılmaması durumunda, hemoroid hastalığının görülme sıklığı da artmaktadır.
Çoğu insan, hemoroidi olmasına rağmen alışkanlıklarını değiştirmemektedir. Dışkılama alışkanlığının düzenli olmaması, dışkının sertleşmesine neden olur. Dışkılama sırasında ıkınma, tuvalette uzun zaman beklenmesi bu damarlardaki genişlemeyi arttırır. Katı ve sert olan dışkının makattan geçmesi sırasında bu damarlarda hasar oluşur. Bu nedenle de ağrı ve bazen de kanama meydana gelir.
Dışkılama alışkanlığını düzenlemede diğer önemli bir etken de içilen su miktarıdır. Günde en az 8-10 bardak su içilmesi gereklidir. Az miktarda su içmek kabızlığa neden olabilir. Kabızlık da ıkınmaya neden olacağı için hemoroide ait şikayetler artabilir.
Buna ek olarak hastalığın şiddetlenmesine neden olan faktörler şunlardır:
- yaş
- kronik (uzun süreli) Kabızlık veya ishal
- hamilelik
- genetik nedenler (kalıtsal)
- dışkılamayı kolaylaştıran ilaçların (laksatiflerin ve lavmanların) sık kullanımı
- dışkılamak için zorlu ve uzun süreli ıkınmalar
- tuvalette uzun zaman oturulması (gazete, kitap okunması, vb)
- ağır yük kaldırılması
- hastalığın şiddetlenmesine neden olan besin maddelerinin tüketilmesi (alkol, baharatlı yiyecekler)
Nedeni ne olursa olsun bu damar ağlarını (makat kanalındaki toplar damarları) destekleyen dokular gerilir ve sonuçta bu damarlar genişler, çevre destek dokusu ve duvarları incelir ve kanama meydana gelir. Eğer gerginlik artar, basınç devam ederse incelmiş olan bu damarlar makattan dışarı çıkarlar.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Dışkılama (büyük abdest yapma) esnasında kanama
en önemli belirtisidir. Sıklıkla damla damla burun kanaması gibi taze parlak kırmızı renktedir. Dışkının üzerine ve temizlik sırasında kan fark edilebileceği gibi tüm tuvalet kan ile kirlenebilir. Genelde kanama ağrısızdır.
Dışkılama (büyük abdest yapma) esnasında makatın dışarı çıkması, ele gelen şişlikler.
Hasta makattan dışarı doğru çıkan yumuşak bir şişlikten, kitleden şikayet eder. Bazı hastalar bu dışarı çıkan şişliği makat içine doğru içeriye geri itebilirler.
Anal bölgede (makatta) kaşıntı
Hemoroidal damarların normal işlevlerini yapamaması ile makat bölgesinin hijyeni de bozulur. Makatın tam kapanmaması ile dışkı ve akıntı kaçağı olur. Buna bağlı kaşıntı ihtiyacı oluşur.
Ağrı
Hastalar bu şikayetlerini tam olarak ifade edemezler. Sancı, sızlama veya yanma şeklinde bir his olarak tanımlayabilirler. Özellikle dış hemoroidlerin tromboze (damar içinde kan pıhtısı oluşması) olması şiddetli ağrıya neden olur.
Sürekli olarak anal kanalın (makatın) dışında kalan ve dokunulduğunda ağrılı olan şişlikler
İç hemoroidlerin makattan dışarı sarkması sonucu gelişebileceği gibi dış hemoroidlerin tromboze olması ile de ortaya çıkabilir.
- Kilodun akıntı , kanama veya dışkı ile kirlenmesi
HEMOROİD HASTALIĞINDA KLİNİK MUAYENE NASIL YAPILIR ?
Anamnez:(hastalık hikayes)i: Doktor hastanın şikayetlerini dikkatle dinler. Bu görüşmenin amacı hastaya ait özellikler ve hastalığın seyrini ortaya koymaktır. Hastanın diyet şekli, dışkılama ve tuvalet alışkanlığı, hastalığın şiddetlenmesine neden olabilecek etkenler ve ailesel hikayesi değerlendirilir.
Muayene: Hastanın utanmasına neden olmayacak bir ortamda yapılmalıdır. Bu muayene sırasında doktor makat bölgesini ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumu da parmakla muayene etmesi gerekir. Bu şekilde ayırıcı tanıda akla gelebilecek diğer hastalıkların varlığı da araştırılır.
Endoskopik muayene (Anoskopi-Rektosigmoidoskopi-Kolonoskopi): Kalın bağırsağın içini örten tabakanın direkt gözle incelenmesine endoskopi denir. Bu işlem sadece makat için yapılırsa anoskopi, rektum ve sigmoid kolon için yapılırsa rektosigmoidoskopi ve tüm kalın bağırsak için yapılırsa kolonoskopi denir.
Dışkıdan kan gelmesi şikayeti olan bir hastada ayırıcı tanı için en az rektosigmoidoskopi yapılmalıdır. Aksi takdirde kanamaya neden olabilen diğer hastalıklar gözden kaçabilir. Örneğin dışkılama sırasında kanamaya neden olan erken evredeki bir kalın bağırsak kanserinin farkına varılmazsa ve hemoroid hastalığı diye yanlış tedavi edilirse, ileride ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ayırıc tanı için mutlaka endoskopik tetkiklerden yararlanılmalıdır.
HEMOROİD HASTALIĞI HANGİ HASTALIKLAR İLE KARIŞIR ? AYIRICI TANININ ÖNEMİ NEDİR ?
Makattan kan gelmesine neden olan tüm makat ve kalın bağırsak hastalıklarını ayırıcı tanıda düşünmek gerekir.
Bir çok rahatsızlık ilk belirti olarak dışkılama sırasında kanama ile ortaya çıkabilir. Kalın bağırsak kanseri (kolon ve rektum kanseri), kalın bağırsak Polipleri, hemoroidal hastalık (basur, mayasıl hastalığı), makat ağzında çatlak (Anal Fissür), iltihaplanma (apse), fistül oluşumu, iltihabi bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı), Bağırsak Sarkması (prolapsus), Dışkı Kaçırma (inkontinans), Kaşıntılı Makat hastalığı, irritabıl bağırsak sendromu, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve daha bir çok durum bu bölgeyi etkileyebilir. Bu nedenle ayırıcı tanı çok önemlidir ve uzman bir doktor tarafından yapılmalıdır
HEMOROIDLER KANSERE NEDEN OLURLAR MI ?
Hayır. Hemoroid ve kanser arasında ilişki yoktur. Fakat kanserin belirti ve bulguları hemoroid hastalığının belirti ve bulgularına benzer.
Hemoroidlerin belirtileri, kolon kanserleri ve diğer sindirim sistemi hastalıklarının belirtilerine benzediğinden dolayı şikayetler olduğunda önce bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Başkalarının kullandığı ilaçlar veya gelişi güzel doktor kontrolünde olmadan eczanelerden temin edilen ilaçlar zaman kaybına neden olabilir.
HEMOROİDLER NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Tedavinin doktorun önerileri doğrultusunda yapılması gerekmektedir. Aşağıda, hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemlerden kısaca bahsedilmektedir.
Tedavi yöntemine karar verirken:
1- Hastalığın etkilediği bölge (iç - dış hemoroidal hastalık)
2- Hastalığın evresi
3- Şikayetlerin şiddeti, göz önüne alınarak karar verilmelidir.
İNTERNAL (İÇ) HEMOROİDLERİN TEDAVİSİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER
Hastaya hemoroidal damarlar ve fonksiyonları hakkında bilgi verilmelidir. Daha sonra hastalığın şiddetine ve evresine göre tedavi yöntemlerinden bahsedilir.
Konservatif (Koruyucu) tedavi
Hastaya bazı önerilerde bulunulur. Bu konservatif öneriler ile bir çok hasta herhangi bir girişime veya ameliyata gerek duymadan iyileşir.
- Dışkılama alışkanlığının düzenlemesi
Düzenli dışkılama alışkanlığı tedavi için önemlidir. Tuvalette uzun zaman oturma (sigara içme, gazete okuma v.b.) ve aşırı ıkınmalardan kaçınma. Hemoroidal damarlardaki gerginlik ve basıncı azaltır ve böylece hemoroidlerin makattan dışarı çıkmaları önlenebilir
- Hijyenik şartların sağlanması
Dışkılama sonrası makat bölgesinin tahriş edilmeden temizlenmesi gerekir
- Dışarı çıkan hemoroid memelerinin içeriye geri itilmesi
Dışkılama sırasında makattan dışarıya doğru çıkan hemoroidal şişliklerin (memelerin-pakelerin) tekrar geri itilmesi gerekir. Aksi takdirde dışarıda kalan hemoroidal memeler ağrı, kanama ve iltihaplanmaya neden olabilir.
- Diyetin düzenlenmesi
Yemeklerdeki lifli (posalı) gıda oranlarının artırılması ve düzenli dışkılama alışkanlığı edinilmesi yardımcı olabilir. Yemeklerdeki meyve-sebzelerin arttırılması ve yemeklerin üzerine kepek tozu eklenmesi dışkılama alışkanlığının düzelmesine yardımcı olabilir. Diğer önemli bir konu da yeterli su içilmesidir. Günde en az 10-12 büyük bardak su içilmesi gerekir. Meyve suyu, kahve, çay su yerine geçmez.
- Oturma banyosu
Günde birkaç kez, ılık bir suda 10 dakika oturmak semptomları (belirtileri, şikayetleri) azaltır. Oturma banyosundan sonra makat bölgesinin ıslak bırakılmaması ve kuru tutulması gerekir. Bu tedaviyle en şiddetli hemoroidlerde bile 2-7 gün içinde ağrı azalır ve makat etrafında ele gelen sert şişlikler 4-6 hafta içinde geriler.
- Krem-Pomad uygulamaları
Hemoroidal hastalığın tedavisinde kullanılan bir çok pomad vardır. Doktorunuz hastalığın durumuna göre size bir pomad tavsiye edebilir.
- Flebotropik ilaçlar
Makat bölgesindeki damarların kan akımını kontrol eden ve aşırı şişmesini önleyen, hemoroidal hastalığın kısa zamanda normal hale dönmesini kolaylaştıran ilaçlar vardır. Bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır
Girişimsel Yöntemler
Konservatif yöntemlere ek olarak erken evre hastalığı olanlarda girişimsel yöntemlerden yararlanılır.
1) Lastik Bant Yöntemi ile Bağlama ( Band Ligasyon)
İç hemoroidlerin tedavisinde kullanılır. Dışarı doğru sarkan ve kanayan hemoroid pakelerinde uygulanır. Hemoroid pakelerinin (keselerinin) köklerinden bağlanması oldukça iyi bir yöntemdir. Basit bir uygulamadır ve günübirlik poliklinik şartlarında yapılabilir. Hemoroid ve bant birkaç gün içinde kendiliğinden düşmekte ve yara bir - iki hafta içinde iyileşmektedir. Bu uygulama sonrası bazı hastalarda rahatsızlık hissi ve kanama görülebilmektedir.
2) Enjeksiyon (Skleroterapi)
Makattan dışarıya çıkmayan ve kanama şikayetine neden olan internal (iç) hemoroidlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Hemoroidal damarlar içine bir sıvı (fenol solüsyonu) enjekte edilir. Böylece kanama önlenebileceği gibi damar genişlemesi ve dışarıya doğru sarkması da engellenebilir
3) Isı ile Koagülasyon
Makattan dışarıya çıkmayan ve kanama şikayetine neden olan internal (iç) hemoroidlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Bir ışık kaynağı yardımı ile şikayete neden olan hemoroidal damarların üzerinde ısı uygulaması ile kanama önlenir ve hemoroidal pakelerin küçülmesi sağlanır.
Bu son iki metod ağrısız uygulamalar olup her ikisinin de birbirine üstünlüğü yoktur.
Yukardaki her üç uygulamadan sonra hafif, orta derecede künt bir ağrı olabilir. Bu tedaviler sonrasında tuvalete gitme hissi olabilir. İşlem sonrası ağrı tekrar hissedilebilir. Doktor ağızdan kullanılan ağrı kesici bir ilaç verebilir. Aspirin kanamayı arttıracağı için ilk bir haftalık süre kullanılmamalıdır. Bunun yerine etken maddesi asetaminofen veya ibuprofen olan analjezikler (ağrı kesiciler) kullanılabilir. Lokal etkili anestezik (ağrı giderici) pomadlar da ağrının giderilmesinde yararlı olabilir. Ilık oturma banyosu (10-15dk) rahatlama sağlayabilir.
Bu üç tedavi yöntemi ile her seferinde bir veya iki hemoroidal damar tedavi edilir. 3 - 5 hafta aralıklarla bir kaç kez daha aynı işlemin yapılması gerekebilir.
Ameliyat ile tedavi
Kanamaya neden olan ve makattan dışarı sarkan pakeler yani ele gelen memeler cerrahi işlem ile çıkarılır veya makat içine tespit edilirler. Uzun süreli ve konservatif yöntemlere cevap vermeyen hemoroid hastalığının tedavisinde en iyi yöntemdir. Hemoroidektomi ameliyatı, şikayetlere neden olan hastalıklı hemoroid pakesinin çıkarılması işlemidir. Hemoroidektomi, anestezi (narkoz) ve hastanede yatmayı gerektirebilir.
Hemoroid pakelerinin (memelerin) açık veya kapalı bir cerrahi yöntemle çıkarılabileceği gibi stapler adı verilen özel bir cihazla da yapılabilir. Bu yöntem açık cerrahi yönteme göre daha ağrısız bir yöntem olup hastaların kısa sürede eski aktiviştelerine dönmelerini sağlar.
HEMOROİD TEDAVİSİNDE "LAZER"İN YERİ
Hemoroid tedavisinde lazerin kullanımının bir yararı yoktur. Aksine maliyeti arttırma gibi bir dezavantajı mevcuttur. Tıpta lazer beyin ve göz hastalıklarının tedavisinde başarılı olarak kullanılmaktadır. Aslında lazer ile hemoroid tedavisi pek yapılmamaktadır. Halk arasında lazer olarak bilinen hemoroid tedavisi aslında ısı (koagülasyon) tedavisidir.
EKSTERNAL (TROMBOZE) HEMOROİDLERİN TEDAVİSİ (İÇİ PIHTI İLE DOLU DIŞ HEMOROİD)
Tromboze (kan pıhtısı ile) eksternal (dış) hemoroid, anüs (makat) kenarında bulunan hemoroid pakelerinden birinin veya bir kaçının içinde pıhtı birikimi ile olur. Bunlar makat (anüs) etrafında cilt altında mavi renkli kabarıklıklar olarak görülür ve elle hissedilebilir. Genellikle orta derecede ağrı, şiddetli ağrı, kaşınma ve rahatsızlık hissine neden olabilir.
TEDAVİ
Hastanın şiddetli ağrı şikayeti var ise hemoroid pakesinin içindeki pıhtıyı boşaltmak gerekir. Bu nedenle bölgesel anestezi (lokal anestezi) altında hemoroid pakesi üzerindeki deri kesilip içindeki pıhtı çıkarılmalıdır. Yara açık bırakılabileceği gibi bir dikiş ile de kapatılabilir. Yapılan pansuman ile kanama ve dışarı akıntı önlenir.
TEDAVİ SONRASI BELİRTİLER VE KORUNMA
Lokal anestezi sonrası ağrı tekrar hissedilebilir. Doktor ağızdan ağrı kesici bir ilaç verebilir. Aspirin kanamayı arttıracağı için ilk bir haftalık süre kullanılmamalıdır. Bunun yerine etken maddesi asetaminofen veya ibuprofen olan analjezikler (ağrı kesiciler) kullanılabilir. Lokal (yerel) etkili anestezik pomadlar da (kremler) ağrının giderilmesinde faydalı olabilir. Hastanın, günün geri kalan bölümünü dinlenerek geçirmesi uygundur. Aşırı aktivite, şikayetleri artırabilir. Yapılan cerrahi müdahale sonrası, bir miktar kanama normaldir. 12-24 saat sonra pansuman açılır ve ılık oturma banyosu yapılır. Eğer pansumanı kaldırmak ağrılı oluyorsa pansuman ılık suya oturduktan sonra açılır. Eğer yarada hala kanama varsa bir pansuman ile kapatılır ve doktora müracaat edilir. Ilık oturma banyosu günde iki kere 10'ar dakika yeterlidir.Oturma banyosu sonrasında makat etrafını iyice kurutmak gerekir. Havlu veya saç kurutma makinesi kullanılabilir. Fakat bu bölgenin aşırı sıcağa maruz kalmamasına dikkat edilmelidir.
Yaranın iyileşmesi 2-4 haftada olur. Kaşıntı, az miktarda kanama veya akıntı çok fazla değilse dikkate alınmaz. Anal bölge temizliği (hijyeni) önemlidir. Her dışkılama sonrası temizlenmesi gerekmektedir. 7-14 gün sonra yaranın kontrolü için muayene olmak gerekir.
CERRAHİ TEDAVİNİN RİSK VE KOMPLİKASYONLARI (YAN ETKİLERİ)
Hemoroid hastalığında cerrahi tedavi güvenle yapılabilir. Fakat ender de olsa bazı riskler ve kompliklasyonlar görülebilir.
Bunlardan bazıları cerrahi tedaviye bazıları da anesteziye aittir. Anesteziye ait olanlar anestezi doktoru ile konuşarak öğrenilebilinir.
Cerrahi tedaviye bağlı gelişebilenler ise şöyledir:
- Ameliyat sonrası dönemde bir süre dışkılama yaparken ağrı ve batma hissi olabilir.
- Yara yerinden iltihabi akıntı olabilir.
- Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama olabilir. Bu kanamaya bağlı tekrar
ameliyat gerekebilir.
- Ender olarak ameliyat sonrasında anal kanalda (makat) darlık oluşabilir. Bu durumda
hastanın dışkılama zorluğu gözlenir.
- Ameliyat sonrası dışkılama alışkanlığında değişiklik ve dışkı kontrol
mekanizmalarında bozulma olabilir. Zaman içinde düzelme gözlenir.
- Hemoroid hastalığı cerrahi tedaviden sonra tekrarlayabilir. Tekrarlamaması için
yüksek lifli diyet tercih edilmelidir.
NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR ?
Aşağıdaki sorunlardan biri olduğunda doktora başvurulması gerekir.
- Ağrı kesicilere rağmen geçmeyen ağrı
- Tedavi sonrası artan ağrı
- Ateş, üşüme, titreme
- Yara yerinden iltihabi akıntı (cerahat içeren akıntı)
- Pansuman yapılmasına rağmen durmayan kanama
- İdrar yapmada zorluk
- Üç gün üst üste dışkılama olmaması
- İshal (diyare) : 24 saat içinde 3 den fazla sulu dışkılama
- Bulantı, kusma
HEMOROİDAL HASTALIĞA AİT ŞİKAYETLER NASIL ÖNLENEBİLİR ?
- Kabızlığın önlenmesi
- Bol miktarda posalı (lifli) gıda almak. (aşağıda posalı diyet hakkında bilgi verilmiştir)
- Bol su içmek (günde 8 - 10 bardak)
- Dışkılama ihtiyacı hissedildiğinde, ertelemeden, dışkılamak. Ertelenmesi ıkınmaya
neden olabilir
- Tuvalette çok zaman harcamamak. Uzun süre oturma ve ıkınma, şikayetleri arttırır.
- Düzenli fiziksel aktivite sindirime yardımcı olur
- Tuvalet sonrası anal bölge (makat) temizliğine dikkat etmek. Aşırı temizleme oradaki deriyi tahriş eder. Bu bölgenin nemli ıslak kalmamasına dikkat etmek
- Eksternal (dış) hemoroid anüsün çevresinde gelişir ve ince bir deri ile kaplıdır. Eğer bu damarların içinde bir kan pıhtısı oluşursa oldukça ağrılı olur. Hasta, makadının hemen yanında eline sert ve ağrılı şişliğin memelerin) geldiğini söyler. Yırtıldıkları zaman kanama şikayetine neden olur.
- İnternal (iç) hemoroid anüsün içinde gelişir. Ağrısız kanama en önemli belirtisidir.
Bazen iç hemoroidler dışkılama sırasında anüsten (makattan) dışarı çıkarlar ve hasta eline bir şişlik geldiğinden şikayet eder. Buna ek olarak dışkılama sırasında dışarı çıkan ve içeri girmeyen iç hemoroidler ağrıya neden olabilir.
HEMOROİDAL HASTALIĞIN NEDENLERİ
Kesin nedeni bilinmemekle birlikte insanın, diğer canlılardan farklı olarak ayakta dik durması, makattaki toplardamarlara (anüsteki venlere) büyük bir basınç ve hacimde kan dolmasına neden olmaktadır. Bu da hastalığın gelişmesini kolaylaştıran bir etkendir.
Önemli diğer bir nedeni, beslenme alışkanlığıdır. Batı toplumunda 20. yüzyıldan itibaren endüstrinin gelişmesiyle beslenme alışkanlığı da değişmiştir. Sonuçta diyetteki lifli (posalı) yiyecekler azalmıştır. Oysa vücutta sindirilemeyen lifler, emilinceye kadar kitlesinin 30 katı kadar su çekmekte böylece bu kitlenin sindirimi zorlaşmaktadır. Böylelikle, kolay, zorlamadan ve ıkınmadan dışkılama yapılabilir. Aksi takdirde ıkınma ve zorlama bu bölgedeki basıncı daha artırır. Bunun sonucunda hemoroidal hastalık gelişebilir. Diyetsel lifli besinlerin kullanılmaması durumunda, hemoroid hastalığının görülme sıklığı da artmaktadır.
Çoğu insan, hemoroidi olmasına rağmen alışkanlıklarını değiştirmemektedir. Dışkılama alışkanlığının düzenli olmaması, dışkının sertleşmesine neden olur. Dışkılama sırasında ıkınma, tuvalette uzun zaman beklenmesi bu damarlardaki genişlemeyi arttırır. Katı ve sert olan dışkının makattan geçmesi sırasında bu damarlarda hasar oluşur. Bu nedenle de ağrı ve bazen de kanama meydana gelir.
Dışkılama alışkanlığını düzenlemede diğer önemli bir etken de içilen su miktarıdır. Günde en az 8-10 bardak su içilmesi gereklidir. Az miktarda su içmek kabızlığa neden olabilir. Kabızlık da ıkınmaya neden olacağı için hemoroide ait şikayetler artabilir.
Buna ek olarak hastalığın şiddetlenmesine neden olan faktörler şunlardır:
- yaş
- kronik (uzun süreli) Kabızlık veya ishal
- hamilelik
- genetik nedenler (kalıtsal)
- dışkılamayı kolaylaştıran ilaçların (laksatiflerin ve lavmanların) sık kullanımı
- dışkılamak için zorlu ve uzun süreli ıkınmalar
- tuvalette uzun zaman oturulması (gazete, kitap okunması, vb)
- ağır yük kaldırılması
- hastalığın şiddetlenmesine neden olan besin maddelerinin tüketilmesi (alkol, baharatlı yiyecekler)
Nedeni ne olursa olsun bu damar ağlarını (makat kanalındaki toplar damarları) destekleyen dokular gerilir ve sonuçta bu damarlar genişler, çevre destek dokusu ve duvarları incelir ve kanama meydana gelir. Eğer gerginlik artar, basınç devam ederse incelmiş olan bu damarlar makattan dışarı çıkarlar.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Dışkılama (büyük abdest yapma) esnasında kanama
en önemli belirtisidir. Sıklıkla damla damla burun kanaması gibi taze parlak kırmızı renktedir. Dışkının üzerine ve temizlik sırasında kan fark edilebileceği gibi tüm tuvalet kan ile kirlenebilir. Genelde kanama ağrısızdır.
Dışkılama (büyük abdest yapma) esnasında makatın dışarı çıkması, ele gelen şişlikler.
Hasta makattan dışarı doğru çıkan yumuşak bir şişlikten, kitleden şikayet eder. Bazı hastalar bu dışarı çıkan şişliği makat içine doğru içeriye geri itebilirler.
Anal bölgede (makatta) kaşıntı
Hemoroidal damarların normal işlevlerini yapamaması ile makat bölgesinin hijyeni de bozulur. Makatın tam kapanmaması ile dışkı ve akıntı kaçağı olur. Buna bağlı kaşıntı ihtiyacı oluşur.
Ağrı
Hastalar bu şikayetlerini tam olarak ifade edemezler. Sancı, sızlama veya yanma şeklinde bir his olarak tanımlayabilirler. Özellikle dış hemoroidlerin tromboze (damar içinde kan pıhtısı oluşması) olması şiddetli ağrıya neden olur.
Sürekli olarak anal kanalın (makatın) dışında kalan ve dokunulduğunda ağrılı olan şişlikler
İç hemoroidlerin makattan dışarı sarkması sonucu gelişebileceği gibi dış hemoroidlerin tromboze olması ile de ortaya çıkabilir.
- Kilodun akıntı , kanama veya dışkı ile kirlenmesi
HEMOROİD HASTALIĞINDA KLİNİK MUAYENE NASIL YAPILIR ?
Anamnez:(hastalık hikayes)i: Doktor hastanın şikayetlerini dikkatle dinler. Bu görüşmenin amacı hastaya ait özellikler ve hastalığın seyrini ortaya koymaktır. Hastanın diyet şekli, dışkılama ve tuvalet alışkanlığı, hastalığın şiddetlenmesine neden olabilecek etkenler ve ailesel hikayesi değerlendirilir.
Muayene: Hastanın utanmasına neden olmayacak bir ortamda yapılmalıdır. Bu muayene sırasında doktor makat bölgesini ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumu da parmakla muayene etmesi gerekir. Bu şekilde ayırıcı tanıda akla gelebilecek diğer hastalıkların varlığı da araştırılır.
Endoskopik muayene (Anoskopi-Rektosigmoidoskopi-Kolonoskopi): Kalın bağırsağın içini örten tabakanın direkt gözle incelenmesine endoskopi denir. Bu işlem sadece makat için yapılırsa anoskopi, rektum ve sigmoid kolon için yapılırsa rektosigmoidoskopi ve tüm kalın bağırsak için yapılırsa kolonoskopi denir.
Dışkıdan kan gelmesi şikayeti olan bir hastada ayırıcı tanı için en az rektosigmoidoskopi yapılmalıdır. Aksi takdirde kanamaya neden olabilen diğer hastalıklar gözden kaçabilir. Örneğin dışkılama sırasında kanamaya neden olan erken evredeki bir kalın bağırsak kanserinin farkına varılmazsa ve hemoroid hastalığı diye yanlış tedavi edilirse, ileride ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ayırıc tanı için mutlaka endoskopik tetkiklerden yararlanılmalıdır.
HEMOROİD HASTALIĞI HANGİ HASTALIKLAR İLE KARIŞIR ? AYIRICI TANININ ÖNEMİ NEDİR ?
Makattan kan gelmesine neden olan tüm makat ve kalın bağırsak hastalıklarını ayırıcı tanıda düşünmek gerekir.
Bir çok rahatsızlık ilk belirti olarak dışkılama sırasında kanama ile ortaya çıkabilir. Kalın bağırsak kanseri (kolon ve rektum kanseri), kalın bağırsak Polipleri, hemoroidal hastalık (basur, mayasıl hastalığı), makat ağzında çatlak (Anal Fissür), iltihaplanma (apse), fistül oluşumu, iltihabi bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı), Bağırsak Sarkması (prolapsus), Dışkı Kaçırma (inkontinans), Kaşıntılı Makat hastalığı, irritabıl bağırsak sendromu, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve daha bir çok durum bu bölgeyi etkileyebilir. Bu nedenle ayırıcı tanı çok önemlidir ve uzman bir doktor tarafından yapılmalıdır
HEMOROIDLER KANSERE NEDEN OLURLAR MI ?
Hayır. Hemoroid ve kanser arasında ilişki yoktur. Fakat kanserin belirti ve bulguları hemoroid hastalığının belirti ve bulgularına benzer.
Hemoroidlerin belirtileri, kolon kanserleri ve diğer sindirim sistemi hastalıklarının belirtilerine benzediğinden dolayı şikayetler olduğunda önce bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Başkalarının kullandığı ilaçlar veya gelişi güzel doktor kontrolünde olmadan eczanelerden temin edilen ilaçlar zaman kaybına neden olabilir.
HEMOROİDLER NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Tedavinin doktorun önerileri doğrultusunda yapılması gerekmektedir. Aşağıda, hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemlerden kısaca bahsedilmektedir.
Tedavi yöntemine karar verirken:
1- Hastalığın etkilediği bölge (iç - dış hemoroidal hastalık)
2- Hastalığın evresi
3- Şikayetlerin şiddeti, göz önüne alınarak karar verilmelidir.
İNTERNAL (İÇ) HEMOROİDLERİN TEDAVİSİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER
Hastaya hemoroidal damarlar ve fonksiyonları hakkında bilgi verilmelidir. Daha sonra hastalığın şiddetine ve evresine göre tedavi yöntemlerinden bahsedilir.
Konservatif (Koruyucu) tedavi
Hastaya bazı önerilerde bulunulur. Bu konservatif öneriler ile bir çok hasta herhangi bir girişime veya ameliyata gerek duymadan iyileşir.
- Dışkılama alışkanlığının düzenlemesi
Düzenli dışkılama alışkanlığı tedavi için önemlidir. Tuvalette uzun zaman oturma (sigara içme, gazete okuma v.b.) ve aşırı ıkınmalardan kaçınma. Hemoroidal damarlardaki gerginlik ve basıncı azaltır ve böylece hemoroidlerin makattan dışarı çıkmaları önlenebilir
- Hijyenik şartların sağlanması
Dışkılama sonrası makat bölgesinin tahriş edilmeden temizlenmesi gerekir
- Dışarı çıkan hemoroid memelerinin içeriye geri itilmesi
Dışkılama sırasında makattan dışarıya doğru çıkan hemoroidal şişliklerin (memelerin-pakelerin) tekrar geri itilmesi gerekir. Aksi takdirde dışarıda kalan hemoroidal memeler ağrı, kanama ve iltihaplanmaya neden olabilir.
- Diyetin düzenlenmesi
Yemeklerdeki lifli (posalı) gıda oranlarının artırılması ve düzenli dışkılama alışkanlığı edinilmesi yardımcı olabilir. Yemeklerdeki meyve-sebzelerin arttırılması ve yemeklerin üzerine kepek tozu eklenmesi dışkılama alışkanlığının düzelmesine yardımcı olabilir. Diğer önemli bir konu da yeterli su içilmesidir. Günde en az 10-12 büyük bardak su içilmesi gerekir. Meyve suyu, kahve, çay su yerine geçmez.
- Oturma banyosu
Günde birkaç kez, ılık bir suda 10 dakika oturmak semptomları (belirtileri, şikayetleri) azaltır. Oturma banyosundan sonra makat bölgesinin ıslak bırakılmaması ve kuru tutulması gerekir. Bu tedaviyle en şiddetli hemoroidlerde bile 2-7 gün içinde ağrı azalır ve makat etrafında ele gelen sert şişlikler 4-6 hafta içinde geriler.
- Krem-Pomad uygulamaları
Hemoroidal hastalığın tedavisinde kullanılan bir çok pomad vardır. Doktorunuz hastalığın durumuna göre size bir pomad tavsiye edebilir.
- Flebotropik ilaçlar
Makat bölgesindeki damarların kan akımını kontrol eden ve aşırı şişmesini önleyen, hemoroidal hastalığın kısa zamanda normal hale dönmesini kolaylaştıran ilaçlar vardır. Bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır
Girişimsel Yöntemler
Konservatif yöntemlere ek olarak erken evre hastalığı olanlarda girişimsel yöntemlerden yararlanılır.
1) Lastik Bant Yöntemi ile Bağlama ( Band Ligasyon)
İç hemoroidlerin tedavisinde kullanılır. Dışarı doğru sarkan ve kanayan hemoroid pakelerinde uygulanır. Hemoroid pakelerinin (keselerinin) köklerinden bağlanması oldukça iyi bir yöntemdir. Basit bir uygulamadır ve günübirlik poliklinik şartlarında yapılabilir. Hemoroid ve bant birkaç gün içinde kendiliğinden düşmekte ve yara bir - iki hafta içinde iyileşmektedir. Bu uygulama sonrası bazı hastalarda rahatsızlık hissi ve kanama görülebilmektedir.
2) Enjeksiyon (Skleroterapi)
Makattan dışarıya çıkmayan ve kanama şikayetine neden olan internal (iç) hemoroidlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Hemoroidal damarlar içine bir sıvı (fenol solüsyonu) enjekte edilir. Böylece kanama önlenebileceği gibi damar genişlemesi ve dışarıya doğru sarkması da engellenebilir
3) Isı ile Koagülasyon
Makattan dışarıya çıkmayan ve kanama şikayetine neden olan internal (iç) hemoroidlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Bir ışık kaynağı yardımı ile şikayete neden olan hemoroidal damarların üzerinde ısı uygulaması ile kanama önlenir ve hemoroidal pakelerin küçülmesi sağlanır.
Bu son iki metod ağrısız uygulamalar olup her ikisinin de birbirine üstünlüğü yoktur.
Yukardaki her üç uygulamadan sonra hafif, orta derecede künt bir ağrı olabilir. Bu tedaviler sonrasında tuvalete gitme hissi olabilir. İşlem sonrası ağrı tekrar hissedilebilir. Doktor ağızdan kullanılan ağrı kesici bir ilaç verebilir. Aspirin kanamayı arttıracağı için ilk bir haftalık süre kullanılmamalıdır. Bunun yerine etken maddesi asetaminofen veya ibuprofen olan analjezikler (ağrı kesiciler) kullanılabilir. Lokal etkili anestezik (ağrı giderici) pomadlar da ağrının giderilmesinde yararlı olabilir. Ilık oturma banyosu (10-15dk) rahatlama sağlayabilir.
Bu üç tedavi yöntemi ile her seferinde bir veya iki hemoroidal damar tedavi edilir. 3 - 5 hafta aralıklarla bir kaç kez daha aynı işlemin yapılması gerekebilir.
Ameliyat ile tedavi
Kanamaya neden olan ve makattan dışarı sarkan pakeler yani ele gelen memeler cerrahi işlem ile çıkarılır veya makat içine tespit edilirler. Uzun süreli ve konservatif yöntemlere cevap vermeyen hemoroid hastalığının tedavisinde en iyi yöntemdir. Hemoroidektomi ameliyatı, şikayetlere neden olan hastalıklı hemoroid pakesinin çıkarılması işlemidir. Hemoroidektomi, anestezi (narkoz) ve hastanede yatmayı gerektirebilir.
Hemoroid pakelerinin (memelerin) açık veya kapalı bir cerrahi yöntemle çıkarılabileceği gibi stapler adı verilen özel bir cihazla da yapılabilir. Bu yöntem açık cerrahi yönteme göre daha ağrısız bir yöntem olup hastaların kısa sürede eski aktiviştelerine dönmelerini sağlar.
HEMOROİD TEDAVİSİNDE "LAZER"İN YERİ
Hemoroid tedavisinde lazerin kullanımının bir yararı yoktur. Aksine maliyeti arttırma gibi bir dezavantajı mevcuttur. Tıpta lazer beyin ve göz hastalıklarının tedavisinde başarılı olarak kullanılmaktadır. Aslında lazer ile hemoroid tedavisi pek yapılmamaktadır. Halk arasında lazer olarak bilinen hemoroid tedavisi aslında ısı (koagülasyon) tedavisidir.
EKSTERNAL (TROMBOZE) HEMOROİDLERİN TEDAVİSİ (İÇİ PIHTI İLE DOLU DIŞ HEMOROİD)
Tromboze (kan pıhtısı ile) eksternal (dış) hemoroid, anüs (makat) kenarında bulunan hemoroid pakelerinden birinin veya bir kaçının içinde pıhtı birikimi ile olur. Bunlar makat (anüs) etrafında cilt altında mavi renkli kabarıklıklar olarak görülür ve elle hissedilebilir. Genellikle orta derecede ağrı, şiddetli ağrı, kaşınma ve rahatsızlık hissine neden olabilir.
TEDAVİ
Hastanın şiddetli ağrı şikayeti var ise hemoroid pakesinin içindeki pıhtıyı boşaltmak gerekir. Bu nedenle bölgesel anestezi (lokal anestezi) altında hemoroid pakesi üzerindeki deri kesilip içindeki pıhtı çıkarılmalıdır. Yara açık bırakılabileceği gibi bir dikiş ile de kapatılabilir. Yapılan pansuman ile kanama ve dışarı akıntı önlenir.
TEDAVİ SONRASI BELİRTİLER VE KORUNMA
Lokal anestezi sonrası ağrı tekrar hissedilebilir. Doktor ağızdan ağrı kesici bir ilaç verebilir. Aspirin kanamayı arttıracağı için ilk bir haftalık süre kullanılmamalıdır. Bunun yerine etken maddesi asetaminofen veya ibuprofen olan analjezikler (ağrı kesiciler) kullanılabilir. Lokal (yerel) etkili anestezik pomadlar da (kremler) ağrının giderilmesinde faydalı olabilir. Hastanın, günün geri kalan bölümünü dinlenerek geçirmesi uygundur. Aşırı aktivite, şikayetleri artırabilir. Yapılan cerrahi müdahale sonrası, bir miktar kanama normaldir. 12-24 saat sonra pansuman açılır ve ılık oturma banyosu yapılır. Eğer pansumanı kaldırmak ağrılı oluyorsa pansuman ılık suya oturduktan sonra açılır. Eğer yarada hala kanama varsa bir pansuman ile kapatılır ve doktora müracaat edilir. Ilık oturma banyosu günde iki kere 10'ar dakika yeterlidir.Oturma banyosu sonrasında makat etrafını iyice kurutmak gerekir. Havlu veya saç kurutma makinesi kullanılabilir. Fakat bu bölgenin aşırı sıcağa maruz kalmamasına dikkat edilmelidir.
Yaranın iyileşmesi 2-4 haftada olur. Kaşıntı, az miktarda kanama veya akıntı çok fazla değilse dikkate alınmaz. Anal bölge temizliği (hijyeni) önemlidir. Her dışkılama sonrası temizlenmesi gerekmektedir. 7-14 gün sonra yaranın kontrolü için muayene olmak gerekir.
CERRAHİ TEDAVİNİN RİSK VE KOMPLİKASYONLARI (YAN ETKİLERİ)
Hemoroid hastalığında cerrahi tedavi güvenle yapılabilir. Fakat ender de olsa bazı riskler ve kompliklasyonlar görülebilir.
Bunlardan bazıları cerrahi tedaviye bazıları da anesteziye aittir. Anesteziye ait olanlar anestezi doktoru ile konuşarak öğrenilebilinir.
Cerrahi tedaviye bağlı gelişebilenler ise şöyledir:
- Ameliyat sonrası dönemde bir süre dışkılama yaparken ağrı ve batma hissi olabilir.
- Yara yerinden iltihabi akıntı olabilir.
- Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama olabilir. Bu kanamaya bağlı tekrar
ameliyat gerekebilir.
- Ender olarak ameliyat sonrasında anal kanalda (makat) darlık oluşabilir. Bu durumda
hastanın dışkılama zorluğu gözlenir.
- Ameliyat sonrası dışkılama alışkanlığında değişiklik ve dışkı kontrol
mekanizmalarında bozulma olabilir. Zaman içinde düzelme gözlenir.
- Hemoroid hastalığı cerrahi tedaviden sonra tekrarlayabilir. Tekrarlamaması için
yüksek lifli diyet tercih edilmelidir.
NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR ?
Aşağıdaki sorunlardan biri olduğunda doktora başvurulması gerekir.
- Ağrı kesicilere rağmen geçmeyen ağrı
- Tedavi sonrası artan ağrı
- Ateş, üşüme, titreme
- Yara yerinden iltihabi akıntı (cerahat içeren akıntı)
- Pansuman yapılmasına rağmen durmayan kanama
- İdrar yapmada zorluk
- Üç gün üst üste dışkılama olmaması
- İshal (diyare) : 24 saat içinde 3 den fazla sulu dışkılama
- Bulantı, kusma
HEMOROİDAL HASTALIĞA AİT ŞİKAYETLER NASIL ÖNLENEBİLİR ?
- Kabızlığın önlenmesi
- Bol miktarda posalı (lifli) gıda almak. (aşağıda posalı diyet hakkında bilgi verilmiştir)
- Bol su içmek (günde 8 - 10 bardak)
- Dışkılama ihtiyacı hissedildiğinde, ertelemeden, dışkılamak. Ertelenmesi ıkınmaya
neden olabilir
- Tuvalette çok zaman harcamamak. Uzun süre oturma ve ıkınma, şikayetleri arttırır.
- Düzenli fiziksel aktivite sindirime yardımcı olur
- Tuvalet sonrası anal bölge (makat) temizliğine dikkat etmek. Aşırı temizleme oradaki deriyi tahriş eder. Bu bölgenin nemli ıslak kalmamasına dikkat etmek