Max Planck

Max Planck



Planck, 1858'de Kiel'de doğdu.Yüksek öğrenimini Münih ve Berlin'de yaptı. 1880'de Münih'te fakültede göreve başladı ve beş yıl sonra Kiel Üniversite'sinde profesör oldu. 1889'da Berlin Üniversite'sinde Kirchhoff'un yerini aldı ve 1926'ya kadar bu görevde kaldı. Kuantum kuramının kurulmasına götüren,siyah cisim ışımasının spektral dağılımını açıklamak için yaptığı bir girişimde "eylem kuantumu" (Planck sabiti) kavramını ortaya attı. Enerjnin kuantlaşmış doğasına ilişkin bu keşfi için 1918'de Nobel ödülünü kabul ettiği konuşmasında şöyle dedi:" Fakat radyasyon formülünün doğru olduğu,mükemmel bir şekilde sınanmış olsa bile,bütün bunlardan onun bulunduğu günden beri,ona gerçek bir fiziksel açıklama yapmak için çok çabaladım ve bu beni Boltzmann'ın entropi ile olasılık arasındaki bağıntılarını dikkate almaya götürdü".

Planck'tan Anılar
Planck'ın yaşamı kişisel trajedilerle dolu geçti. Oğullarından biri, Birinci Dünya Savaşı sırasında öldürüldü ve aynı yıllarda iki kızını çocuk doğururlarken kaybetti. Evi, İkinci Dünya Savaşı'nda bombalarla tahrip edildi ve oğlu Erwin, Hitlere suikast hazırlamakla suçlandıktan sonra 1944'te Nazilerce idam edildi. İdam edilmeden önce "Nazileri destekleyeceğini söylerse oğlunun affedileceği" önerisini reddetti. Planck, 1930'da Berlin Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nün başkanı oldu. İkinci Dünya Savaşından sonra Enstitü,onun şerefine Max Planck Enstitüsü olarak isimlendirildi. Planck, Hitler rejimi sırasında Almanya'da kaldıysa da Nazilerin Yahudi meslektaşlarına yaptıklarını açıkça protesto etti ve sonunda 1937'de başkanlıktan istifaya zorlandı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden kendi adıyla anılan enstitünün başkanı oldu. Yaşamının son iki yılını Göttingen'de saygın ve seçkin bir bilim adamı ve insan hakları savunucusu olarak geçirdi. Göttingen'de 89 yaşında 1947'de öldü. Adil davranışlı,kişilik bütünlüğü olan bilge bir kişiydi...
Top