Kamasutra

Kamasutra

Cinsel birleşme çeşitlemelerinin sistematik olarak tasvir edildiği en eski ve ünlü eser Kama Sutra adlı Sanskrit klasiğidir. Çok daha eskiye giden bir takım yazmalara dayalı olarak M.S. ilk beş yüzyıl içinde yazıldığı sanılmaktadır. Yazarı olan Malanaga Vatsyayana, kitabında ağırlıkla genel toplumsal davranış ve evlilik konularına eğilmişse de Kama Sutra adı çağımızda adeta "cinsel birleşme duruşlarıyla" eşanlamlı kullanılmıştır. Kitabın cinsel aşkı inceleyen yedi bölüm ve otuzaltı altbölümü vardır.

Birinci bölümde; Hint kültüründe evrenin yaratıcısı olarak bilinen Prajapati'nin, aşkın üç temel amacı olarak belirlediği Dharma (ahlaklılık), Artha (yarar) ve Kama'ya (cinsel aşk) erişmek için benimsenmesi gereken doğru yol anlatılmaktadır. Ayrıca bir genç kızın öğrenmesi gereken şarkı, dans, resim, beden bakımı gibi konuları da kapsayan 64 ayrı sanat türü açıklanmakta, erkeklere kadının çeşitli özellikleri üzerine bilgi verilmektedir.

İkinci bölümde; kadın ve erkek türleriyle bunlar arasındaki uyum veya uyumsuzluklar anlatılır. Erkekler üç gruba ayrılırlar:tavşan, boğa ve aygır. Kadınlarda da üç tür vardır: ceylan, kısrak ve dişi fil. Erkeklerde ayırım "Lingam" diye adlandırılan erkeklik organlarının uzunluğuna, kadınlarda ise "Yoni" olarak bilinen dölyolunun derinliğine göre yapılmaktadır. Böylece boyutların denk düştüğü durumda üç tür eşit birleşme, denk düşmediği durumlarda da altı tür eşitsiz birleşme ortaya çıkmaktadır. Erkeğin boyutlarının kadına üstün olduğu birleşmelerin "yüksek uyumlu" olduğu belirtilir. Buna göre bir aygır erkekle bir ceylan kadının birleşmesi "en yüksek uyum"dur. En "düşük uyum" bir dişi fil kadınla bir tavşan erkeğin birkşmesidir. En doğru olanı ise, eşit türler arasındaki birleşmedir.

Kitabın sonraki bölümlerinde sarılma çeşitleri, değişik coşkulanma yolları ve cinsel birleşme duruşları anlatılmaktadır. Yapıtın genel tarzı hakkında bazı alıntılar bilgi verebilir:

Bir ceylan kadın üç türlü yatabilir: iyice açık duruş, esneme duruşu, İndra'nın karısının duruşu. Başını alçaltıp orta kısmını yükseltmesi "iyice açık duruş"tur. Bu durumda erkek girişi kolaylaştırmak için bir miktar merhem kullanmaktadır. Baldırlarını kaldırıp iyice ayırarak birleşmede bulunursa "esneme duruşu" söz konusudur. İndra'nın karısının duruşundaysa bacaklar baldırlar üzerine katlanmış olarak baldırlar iki yana açılır. Bu duruş ancak belirli bir pratik sonunda gerçekleştirilebilir. "En yüksek birleşme" için de kullanışlı bir duruştur.

Kadın dört ayaklı bir hayvan gibi elleri ve ayakları üzerinde durur, aşığı da bir boğa gibi onun üzerine çıkarsa, buna "inek duruşu" denir. Bu durumda, normal olarak göğüslere yapılan her türlü hareket kaideye yapılır.

Eğer erkek, onu eşit derecede seven iki kadının birden zevkine varıyorsa buna "birleşik birleşme" denir. Eğer erkek birçok kadının birden zevkine varıyorsa buna "inek sürüsü birleşmesi" denir.

Kitabın son bölümünde erkeğin yorgun ama coşkulu olduğu durumlarda kadının ne yapması gerektiği ve ağız yoluyla birleşme yöntemleri ile aşkın derecesi ve aşk geçimsizliği gibi konularda yorumlar sunulmaktadır.
Top