Diyabet hastaları insülinden kurtuluyor mu?

Diyabet hastaları insülinden kurtuluyor mu?

Türk bilim adamı Salih Şanlıoğlu ve ekibinin, şeker hastalarının birkaç yıl bile olsa insülin enjeksiyonu olmadan yaşamalarına olanak sağlayan “adacık nakli”ni gen tedavisiyle geliştiren ve sıçanlarda bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmadan başarıya ulaşmasını sağlayan araştırması, ABD'de yayımlanan Human Gene Therapy dergisine kapak oldu.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Gen Tedavi Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu ve ekibi, dünyada yaklaşık 250 milyon diyabetli hastanın 25 milyonunu oluşturan insüline bağımlı (Tip 1) diyabet hastasının birkaç yıl da olsa insülin enjeksiyonsuz yaşamalarına olanak sağlayan “adacık nakli”nin, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmadan başarıya ulaşması için deneysel gen ve hücre tedavi metodu geliştirdi.

İnsüline bağımlı şeker hastaları için ümit vaad eden TÜBİTAK destekli araştırma, ABD'de yayımlanan Human Gene Therapy dergisinin ekim ayı sayısına kapak oldu.

Prof. Dr. Şanlıoğlu, yüksek kan şekeri seviyesini normal düzeye indirmek için insülin bağımlı şeker hastalığının tedavisinde standart rutin uygulama olarak hastalara günlük kan şeker düzeyi takibi ve periyodik insülin enjeksiyonu önerildiğini vurguladı.

İnsülin bağımlı şeker hastalığının tedavisindeki en kalıcı çözümün pankreas nakli olduğunu belirten Şanlıoğlu, buna karşın nakil yapılan organın reddedilmemesi için hastaların hayatları boyunca bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmaları gerektiğini söyledi.

Uzun süre bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanımının ciddi yan etkileri olduğunu ifade eden Şanlıoğlu, pankreas naklinin böbrek nakline ihtiyaç duyan ileri evre diyabetik hastalarda uygulandığını kaydetti.

İNSÜLİN ENJEKSİYONSUZ YAŞAM

İnsülin bağımlı şeker hastalığının tedavisinde pankreas organ nakline alternatif olarak geliştirilen bir diğer yöntemin “adacık nakli” olduğunu vurgulayan Şanlıoğlu, bu yöntemde hastaların karaciğerlerine, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlarla birlikte ölmüş vericilerden alınan pankreas hücreleri nakledildiğini kaydetti.

Pankreas dokusunda bulunan beta hücresi adacıklarının, insülin üreterek hastanın bu enzimi dışarıdan almasına gerek bırakmadığını ifade eden Şanlıoğlu, yapılan çok merkezli araştırmaların ilk birkaç yıl içerisinde nakledilen adacıkların karaciğerde fonksiyonlarını yitirdiklerini gösterdiğini belirtti.

Prof. Dr. Şanlıoğlu, hastaların pek çoğunun bu nedenle 5 yıl sonra tekrar insülin enjeksiyonuna ihtiyaç duyduklarına işaret ederek, “Bu nedenle hastalarda ciddi yan etkiler oluşturma potansiyeli olan bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılmaksızın nakledilen adacıkları vücut içerisinde uzun süreli tahribattan koruyabilecek yeni gen tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır” dedi.

Bu amaçla henüz insanlarda denenmemiş deneysel bir gen ve hücre tedavi metodu geliştirdiklerini vurgulayan Şanlıoğlu, sıçanlarda bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmadan adacık naklinde daha uzun süre kan şekeri seviyesini normale indirdiklerini dile getirdi.

Şanlıoğlu, “Bugün için adacık naklinde karşılaşılan en önemli sorunları gidermek ancak uyguladığımız yöntemin zamanla kliniğe uygulanabilmesiyle mümkün olabilecektir. Human Gene Therapy dergisinin 2009 yılı Ekim ayı sayısında yayımlanan bu çalışmamız adacık hücre nakline getirdiği yenilikler sebebiyle aynı sayıda dergi kapağına konu olmuştur” dedi.

DERGİYE KAPAK OLAN ARAŞTIRMA

Şanlıoğlu ve ekibi, laboratuvar ortamında ilaç vererek pankreatik beta hücrelerini tahrip ettiği sıçanlarda insandakine benzer bir şeker hastalığı modeli geliştirildi.

Sonra şeker hastalığı oluşturulan sıçanlardan bir kısmına sağlıklı sıçanlardan alınan adacıklar (pankreatik beta hücre kümesi), bir kısmına da “TRAIL” geni nakledilen adacıklar yerleştirildi.

Nakil sonrası gen nakli yapılmayan adacıkların yerleştirildiği sıçanlarda şeker düzeyi kısa süreli olarak normal seviyelere, gen nakli yapılan adacıkların yerleştirildiği sıçanlarda ise çok daha uzun süre kan şeker seviyesi normal seviyelere indirildi.

Gen nakli yapılmış adacıklarla daha uzun süreli kan şeker düzeyinde normalleşmenin sağlanması, nakledilen genin insülin üreten adacıkları alıcı hastanın bağışıklık sistemi hücrelerine karşı koruyabildiğini gösterdi. Gen nakliyle adacıkların hücresel bir tahribattan korunması mümkün olurken, bunu başarmak için nakil sonrasında alıcının kendi bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanması gerekmedi.

Diyabet hastaları insülinden kurtuluyor mu? yorumları

  • Image Description
    Ziyaretçi
    19.01.2010

    çok teşekkürler, elinize sağlık

  • Image Description
    Ziyaretçi
    23.01.2010

    Teşekkürler

  • Image Description
    özlem
    07.05.2010

    Adacık naklinin sonunda ölüm riski yoksa neden aşı kampanyası gibi tüm diyabetlilere uygulanmıyor? Herkesin bünyesi farklı belki bazılarında olumlu sonuç vermese bile bazılarında olumlu sonuç verebilir.

  • Image Description
    Ziyaretçi
    08.06.2010

    Çok güzel bir Gelişme, Acaba Aylık İnsülin Üretilse Bu insülinlerden sağlanılan kazanç kadar, gelir elde edemeyeceklermi ? + olarak eklemek istediğim, yeri geliyor kanserin bile çaresi bulunuyorken, Bu şeker hastalığının neden bir kesin tedavi Yolu Hâlâ Bulunamadı. Bu sebeple, bahsedilen, Tıp teknolojisi Çok ilerde sözü, Çok gereksiz kalıyor, Şimdi haksızmıyım ?. Bence çok gerideyiz. Aksini iddaa eden bilim adamları kesin tedaviyi Bulsun artık.

  • Image Description
    diyabet
    23.03.2013

    GLİKOZUN VUCUTTAKİ ETKİSİ VE KULLANIMI

    Glikoz vucudmuzda var olan bütün hücrelerin temel enerji kaynağıdır glikozun iki ana kaynağından birisi yediğimiz yiyeceklerden gelen glikozdur ikincisi ise karaciğerde üretilip kan dolaşımına ulaşan glikozdur. Sindirim esnasında yiyeceklerdeki şeker kan dolaşımına ulaşır ve aracılığı ile onu kullanacak hücrelerin içine girer. İnsilün ise pankreastan vücuda salgılan bir hormondur pankreasın vücuttaki konumu midenin arkasında bulunan bir çok hormon ve enzimin salgılanmasını sağlayan bir salgı
    hormonudur.

  • Image Description
    ercnbzdmr
    01.04.2014

    hep fasa fiso yıllardan beri aynı haberler hep bır umut beklıyoruz ama hep abd de yapılıor falan fılan yavas yavas ölüme gidiyoruz genc yasta

Top