Alzheimer Hastalığı

Alzheimer Hastalığı

Alman Dr. Alois Alzheimer, çalışmakta olduğu Frankfurt Akıl Hastalıkları Hastanesi'nde 51 yaşındaki kadın hastasını muayene ederken, tespit ettiği bulgu ve belirtilerin nasıl yorumlanması gerektiğini henüz bilmiyordu, çünkü o günün tıp kitaplarında böyle bir bilgi yer almıyordu. Özellikle bunama, epilepsi (sara) ve ağır psikiyatrik bozukluklar üzerinde yeni geliştirilen tekniklerle araştırmalarını sürdüren Dr. Alzheimer, Auguste D adındaki bu hastada bellek bozukluğu, halüsinasyonlar, paranoya, oryantasyon bozukluğu, konuşma bozukluğu ve beklenmedik psikososyal davranışlar farkederek hastaneye yatırdı ve yakın takip altına aldı. Yaklaşık beş yıl kadar izlediği hastasını 1906 Nisanında ne yazık ki kaybeden Dr. Alzheimer, o sırada çalışmakta olduğu Münih Kraliyet Psikiyatri Kliniği'de Auguste D'nin beyin otopsisini yaparak çok önemli bazı beyin dokusu değişiklikleri saptadı. Bu hastadaki bozukluğu, hem klinik tablosu hem de mikroskopik bulgularıyla tıp dünyasının dikkatine sunan Dr. Alzheimer, böylelikle yeni keşfettiği bir hastalığa adını veren hekim olmuştur.

Hastalığın Oluşma Belirtileri
1- Günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bellek kaybı
İsimleri, telefon numaralarını ya da randevuları ara sıra unutup sonra tekrar hatırlamak normal bir durumdur. Alzheimer Hastalığı ya da diğer demans tiplerinden biri bulunan hastalar, yakın geçmişteki olayları, insan isimlerini ve telefon numaralarını daha sık unuturlar ve daha sonra da hatırlayamazlar.
2- Günlük yaşam aktivitelerini yapmada güçlük
Telaşlı insanlar bazen yemeği fırında unutabilir ve yemek yandıktan sonra hatırlar. Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, yemeği fırında unutmakla kalmaz, hazırladıklarını da hatırlamayabilirler.
3- Kelime bulmada güçlük
Hepimiz bazen doğru kelimeyi bulmada güçlük çekebiliriz. Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise çok basit kelimeleri unutabilirler ya da yerine uygun olmayan kelimeler kullanabilirler.
4- Zaman ve mekan karmaşası
Hangi günde olduğunuzu ya da nereye gideceğinizi bir an için unutmak normaldir. Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, her gün geçtikleri sokaklarda kaybolabilir. Nerede olduklarını, oraya nasıl geldiklerini ya da evleri ne nasıl gideceklerini bilemeyebilirler.
5- Yargı ve karara varmada güçlük
Bazen başka bir işe dalıp geçici olarak asıl yaptığımız işi unutabiliriz.Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, asıl yaptıkları işi tamamen unutabilirler.Uygun şekilde giyinemeyebilirler, birkaç gömlek ya da kazağı üst üste giyebilirler.
6- Pratik düşünme becerisinde güçlük
Pratik yöntemlerle, günlük bazı karmaşık sorunlarımızın üstesinden gelebiliriz. Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, pratik çözüm üretmede güçlük çekerler.
7- Sık kullanılan eşyaların yerlerini değiştirme
Hepimiz bazen cüzdan ya da anahtarlarımızı olağan dışı yerlere koyar,sonra da bir süre ararız. Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, eşyalarını olmadık yerlere koyabilir: gözlüğünü buzdolabına ya da kol saatini şeker kavanozuna koymak gibi.
8- Ruh hali ya da davranışlarda değişim
Hepimiz zaman zaman üzgün ya da kaygılı bir ruh hali içinde olabiliriz.Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, herhangi bir neden olmaksızın aniden ağlayabilir ya da çok sinirli hale gelebilir.
9- Kişilik değişimleri
İnsanların kişilikleri yaşla birlikte bir miktar değişim gösterebilir.Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, ani ve belirgin değişimler gösterebilir.Şüpheci, telaşlı ya da korku içinde bir kişilik sergileyebilirler.
10- Sorumluluktan kaçınma
Zaman zaman ev işlerinden, iş ve sosyal sorumluluklardan bıkıp, yorulabiliriz.Bununla beraber, bu sorumluluklarla mücadele gücümüzü tekrar kazanırız.Alzheimer Hastalığı bulunanlar ise, iş ve sosyal alanlarda çok pasif hale gelebilir ve bu kalıcı bir hale dönüşebilir.

Hastalığın belirtileri ve bulguları önceleri hafiftir ve genellikle normal yaşlanmayla ilgili olduğu sanılır. Hafif unutkanlık genellikle ilk belirtisidir. Hasta giderek daha da unutkanlaşır ve tanıdık nesnelerin isimlerini anımsamakta zorluk çekebilir. Hasta genellikle gittikçe artan sorunların farkında değildir, hatta bunu inkar edebilir. Zamanla bellek kaybı ile birlikte duygu durumunda ve davranışlarında değişiklikler olmaya başlar. Yargılama, konsantrasyon, konuşma ve fiziksel koordinasyon da etkilenir. Ve hasta en basit işleri bile yapamaz duruma gelir. Kişilik ve davranışlarda değişiklik olabilir. Kolay sinirlenme, depresyon, aşırı kuşkulanma ve yanlış inançlar görülebilir. Bazen de, aşırı sakin ya da saldırgan olabilirler. Hastaların bir kısmında hareketlerde bozulma olur. Hatta ileri dönemlerde sara krizine benzer nöbetler de görülebilir.

Alzheimer yavaş başlar. Yakın zamanda gerçekleşmiş olayları, faaliyetleri, tanıdıklarının veya nesnelerin isimlerini hatırlamakta zorluk çekmek gibi. Bu insanlar, basit matematik problemlerini çözmekte zorlanmaya başlayabilirler. Bu tür zorluklar, can sıkıcıdır fakat genellikle alarm sayılabilmek için yeterli değildir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte, belirtiler daha kolay fark edilir hale gelir ve kişilerin Alzheimer olma ihtimalini ya da ailelerinin tıbbi yardım almaları konusunu ciddiyete kavuşturur. Alzheimerli insan, saçlarını taramak yada dişlerini fırçalamak gibi basit görevlerini unutur. Uzun süre sağlıklı düşünemedikleri için konuşma, anlama, okuma ve yazma gibi konularda problemler yaşamaya ve daha sonraları kaygılı, üzüntülü veya sinirli olmaya hatta evden uzaklaşıp, nerede olduğunu bilmeden dolaşmaya başlarlar. Hastalık daima ilerleyicidir. Fakat belirtilerin tipi, sıralanışı ve ağırlığı hastalar arasında farklılıklar gösterir.

Hastalığın Nedeni
Kesin nedeni bilinmemektedir. Fakat kalıtımsal olduğu, yavaş virüs enfeksiyonu, toksin veya travma sonucu olabileceği yönünde çalışmalar vardır. 40-50 yaşlarında başlar, toplumun yaşlanma oranının artması ile görülme sıklığı artar. Alzheimer’de ana risk faktörleri, yaş unsuru ve ailevi geçmiştir. Mümkün olabilecek diğer risk faktörleri de ciddi bir baş yarası ve düşük seviyede bir eğitimi içerir. Bilim adamları hastalığa neden olabilecek diğer faktörleri de görebilmek için çalışıyor. Hastalığa neden olabilecek bilinen faktörler aşağıdakileri içeriyor: Bilim adamları Alzheimer’in sebeplerinin yarısından fazlasına genetik faktörlerin yol açtığına inanıyorlar. Bilim adamları Alzheimerli insanları beyin dokularında alüminyum, çinko gibi metallerin varlığını keşfettiler. Onlar, bu metallerin Alzheimer’in nedeni olup olmadığı ya da hastalığın sebeplerinden biri olarak beyinde oluşup oluşmadığı konusu üzerinde çalışıyorlar. Bazı bilim adamları Alzheimer’e bir virüsün neden olabileceğini düşünüyorlar. Onlar, Alzheimerli insanların beyin dokularında bugüne dek görünmüş değişikliklerin nedeni olabilecek virüsleri araştırıyorlar. Alzheimer, muhtemelen tek bir nedene bağlı olarak oluşmuyor. Her insan için farklı olan davranışların, birçok faktöre yol açtığını söylemek daha uygun olur. Örneğin genetik faktörler, hastalığın nedeni olmak için tek başına yeterli değildir. Kadın ve erkekte hastalığın gelişimini anlamak için bir insanın genetik tanımlaması ile diğer risk faktörleri birleştirilebilir.

Hastalığın Tedavisi
Maalesef, hastalığın nedeni henüz bulunamadığından, tam düzelme ya da "şifa" sağlayacak bir tedavi yoktur. Yine de, belirtileri azaltıp, hastaların yaşam kalitelerini yükseltecek ilaçlar mevcuttur. Buna ek olarak, hem hastanın hem de hasta yakınının hastalığa uyum sağlamasını amaçlayan bir çok ilaç dışı yöntem bulunmaktadır. Başlangıçta önemsenmeyen belirtiler hastalığın teşhisini geciktirebilir ve bu durum ileri aşamalarda hastanın ve ona bakmakla yükümlü yakın çevresinin daha büyük bir sosyoekonomik yük altına girmesine neden olur. Hastalığı iyileştirmek mümkün değildir fakat belirtileri kontrol altına alınabilir. Bu nedenle hastalığın tedavisi ve hastaya yaklaşım, bakım sağlayan birçok insanın katkısını gerektirir. Bunlar aile, sosyal servisler ve tıbbi destektir.

İlaç Tedavisi
Belirtilere yönelik ilaçlar : AH'nın sıkıntı verici belirtilerini (huzursuzluk, uykusuzluk, saldırganlık, vb.) azaltmakta faydalı olabilen bir dizi ilaç vardır. Ancak, tıbbi denetim altında verilmedikleri takdirde düzeltmeleri beklenen belirtileri kötüleştirebilir. Bunun sonucunda konfüzyon, inkontinans, vb. yeni belirtiler ortaya çıkabilir. Alzheimer Hastalarının Yakınları ,sabırlı, anlayışlı ve bilgili olamalıdırlar. Bu hastaların bakımını üstlenmek hiç kuşkusuz yaşamınıza önemli bir yük ve sorumluluk getirecektir. Unutulmamalıdır ki, bu gün için hala tedavisi mümkün olmayan bu hastalık, zaman içinde ilerler ve hastayı yavaş yavaş bakıma muhtaç hale getirir ve yaklaşık 10 – 12 yıl içinde hastanın ölümüyle son bulur. Bu hastalara bakan kişilerde depresyon gelişme riski artmıştır. Bu nedenle tüm duyguların dostlarla, diğer yakınlarla ve hekimlerle paylaşılması hastaya bakanları rahatlatacaktır. Bu kişilerin spor yapmaları, müzik dinlemeleri ve dinlenmeleri sevdikleri hastaya daha iyi bakabilmeleri açısından vazgeçilmezdir.

Türkiye’de Alzheimer
Türkiye’de 150-200 bin Azheimer hastası var ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde 10-15 yıl içinde hastalıkta patlama yaşanabileceğine dikkat çekiliyor. Ülkemizde bu konuda bilinçli uzman bakımevleri yok. Nedeni tam olarak bilinmeyen Alzheimer hastalığının riski östrojen ve anti-romatizmal ilaçlarla yüzde 40-50 oranında azaltılıyor. Yavaşlatıcı ve koruyucu tedavilerin uygulandığı Alzheimerin önlenmesi için aşı araştırmaları yürütülüyor. Son olarak açıklanan aşı ise umut verici. Aşının hayvanlarda etkili olduğu görülmüş. Ancak,insanlar üzerinde kullanılmasının yıllar alabileceği belki de hiç kullanılamayacağı söyleniyor.

Yaş
AH için en belirgin risk faktörü yaştır. Yaş ilerledikçe, AH gelişim riski de artar. AH nadiren 40'lı ve 50'li yaşlarda görülebilmekle beraber, tanı konan hastaların büyük bir bölümü 65 yaş üzerindedir.

Ailede demans öyküsü bulunması
Çalışmalar, Alzheimer hastalarının akrabalarında hastalık sıklığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu gözlemler, Alzheimer hastalarının yakın akrabalarının, ailesinde Alzheimer hastalığı bulunmayanlara göre daha yüksek risk altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla beraber, ailenizde Alzheimer hastası varsa, bu sizin de ilerde hasta olacağınız ya da hastalığı çocuklarınıza aktaracağınız anlamına gelmez.

Kalıtım
Bazı ailelerde hastalık, kalıtsal hastalıklarda olduğu gibi geçiş gösterir. Bu ailelerde yapılan çalışmalar, AH ile ilişkili üç kromozom saptamışlardır. Bunlar 21., 14. ve 19. kromozomlardır. 21. ve 14. kromozomlar, 40'lı ve 50'li yaşlarda başlayan AH ile ilişkili bulunmuştur; ileri yaşta başlayan (65 yaş üzeri) AH ile ilişkili değildir. Kısa bir süre önce, 19. kromozom üzerinde APOE-e4 adlı bir genin ileri yaşta başlayan (65 yaş üzeri) AH ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu gen günümüzde birçok araştırmacı tarafından AH için bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bu bir hastalık geni değil, hastalığa karşı duyarlılığı artıran bir gendir. Bu gene sahip olan kişiler AH'na yakalanmadan sağlıklı bir yaşam sürebilirler.

Tartışmalı risk faktörleri
Kafa travması
Şiddetli bir kafa travması demansa neden olabilmektedir. Ayrıca sürekli kafa travmasına maruz kalan boksörlerde AH'na benzeyen bir tür demans görülmektedir.
Ailede Down sendromu ve Parkinson hastalığı bulunması
Birinci derece akrabasında Down sendromu ya da Parkinson hastalığı bulunanlarda AH riski, bulunmayanlara göre bazı çalışmalarda yüksek bulunmuştur.
Alkol tüketimi
Alkolizm demansa neden olmaktadır, bununla beraber araştırıcılar alkol tüketiminin AH ile ilişkisiz olduğunu düşünmektedir.
Çevresel / mesleki etkenler
Kimyasalların, metallerin ya da diğer toksik maddelerin AH riskini artırıp artırmadığı araştırılmaktadır. Şu ana kadar, hastalık riskini artırdığı saptanan bir madde saptanmamıştır. Alüminyum, risk faktörü olarak güncelliğini korumakla beraber, kanıtlanmış herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Cinsiyet
Alzheimer hastalığı her iki cinste eşit oranda görülmektedir.

Alzheimer Hastalığının Evreleri ve Tedavisi Nelerdir?

ALZHEİMER HASTALIĞININ 3 EVRESİ BULUNMAKTADIR
Hastalık gelişiminde üç farklı evre gözlenebilir. Bazı belirtiler evrelere özgüyken, bir kısmı ortaya hiç çıkmayabilir. Evreler arasında uzun yıllar geçebilir:
1. EVRE
Hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler:
A. Bellek kaybı (genellikle yakın geçmişteki olaylara ilişkin);
B. Zaman disoryantasyonu (günün tarihini hatırlama güçlüğü);
C. Mekan disoryantasyonu (bilinen mekanları tanıma güçlüğü, örneğin evdedir fakat nerde olduğunu karıştırabilir).
D. İnisiyatif kaybı.
E. Kelime bulma güçlüğü. Bu ilk belirtiler nedeniyle, kişi ürkmüş, utanmış ya da kederli durumda olabilir.
2. EVRE
Günlük yaşam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler :
A. Belirgin bellek problemleri (örn. aile üyelerinin isimleri);
B. Kendine yeterliğin azalması (örn. yıkanma, giyinme gibi işlevlerde yardım gerekiyor);
C. Çevrede kaybolma;
D. Konuşma bozukluğunda artma;
E. Halusinasyonlar.
3. EVRE
Tam bağımlılık. Zihinsel bozukluklar belirgin fiziksel bozuklukla birliktedir.
A. Yardım edildiği halde beslenmede güçlük;
B. Arkadaşları ve aile üyelerini tanımada güçlük;
C. Yürüme güçlükleri (hasta yatağa bağımlı durumda olabilir);
D. İdrar ve/veya gaita kaçırma;
E. Belirgin düzeyde davranış bozuklukları.
Top