Paranoid Bozukluk (Sanrısal Bozukluk)
Paranoid Bozukluk (Sanrısal Bozukluk)
Aşağıdakilerin varlığı halinde sanrısal bozukluktan bahsedilebilir
1- En az 1 aydan beri varolan , çok saçma ve mantıkdışı olmayıp, rastlanılabilecek türden sanrıların ( takip ediliyor olma, hastalık bulaştırılması, gizlice seviliyor,aşık olunuyor olma, kendine herhangi bir kötülük yapılabileceği, karşıt cinsten arkadaşı,esi tarafından aldatılma durumu, bir başka hastalığı olduğu seklindeki başkaları tarafından aksi kabul ettirilemeyen sabit inançlar) olması.
2- Hastanın şizofreni ölçütlerini karşılamıyor olması.
3- Sanrıların etkisi haricinde, kişinin eski aktivite durumunda bir değişikliğin olmaması ve kişinin davranışlarının çok garip, anlamsız ve saçma olmaması.
4- Sanrıların hastanın genel durumunda diğer duygusal zemindeki değişikliklere göre daha önemli bir yer oluşturup, depresyonel belirtiler gibi duygusal zemindeki değişikliklere oranla daha uzun sure varolması.
5- Bu durumun herhangi bir ilaç, madde ya da bir başka hastalığa bağlı olarak oluşmaması gerekmektedir.
Bu kişilerde bazen gerçekte varolmayan koku duyumları (olfaktor halusinasyonlar) ya da tensel halusinasyonlar (bir şeylerin dokunup, vücutta gezinmesi ) de görülebilmektedir. Kişilerde çevre ile ilişkilerde ya da mesleki performansta çok hafif değişme olabileceği gibi bazen de değişim olumsuz yönde aşırı düzeylere varıp, tek basına yaşamaya yol açabilir. Evlilikleri sadakatsizlik konulu sanrılar nedeniyle tehlikeye girebilir ve kişi bu nedenle başkalarına ya da kendine zarar verebilir.
Toplumdaki yaygınlığı, başlangıç yası :
Yapılan çalışmalara göre yüz bin kişide 24-30 arasında görülmektedir. Her yıl yaklaşık olarak yüz bin kişide 1-3 kişi ilk kez bu nedenle başvurmaktadır. İlk başvurular daha çok 35-55 yas arasında olmaktadır.
Kimlerde görülmektedir:
Rahatsızlık daha çok kadınlarda görülmekte olup, % 60-75 hasta evli durumdadır. Geri kalanlar dul, boşanmış ya da ayrı yaşamaktadır. Genellikle düşük sosyoekonomik düzey ve düşük eğitimlidirler. Göçmen konumundaki kişilerde, tek başına bulunulan hücre ortamlarında kalan kişilerde bu rahatsızlığa eğilim yüksek bulunmuştur.
Rahatsızlığı olan kişilerdeki aile özellikleri:
Bu kişilerin yakın akrabalarında kıskançlık, kuşkuculuk, paranoid kişilik ve bu türden sanrısal bozukluk diğer kişilere göre daha fazla görülmektedir.
Rahatsızlığın alt tipleri :
1- Erotomanik tip:
Kişide sanrının konusu başka kişilerin kendisine asık olup, onunla evlenmek istemesi seklindedir. Genellikle içerik romantik yapıda olup, cinsellikten göreceli olarak uzaktır. Varsayılan hayran bu kişiden mesleki, sosyokültürel düzey ve ekonomik acıdan daha üst konumda bulunmaktadır. Kişi bu durumu gizli tutabileceği gibi o varsayılan kişinin sevgisine karşılık vermek üzere çeşitli yollarla ona ulaşmaya çalışabilir. Telefonla ya da izleyerek rahatsızlık verebilir, imzasız notlar, hediyeler gönderebilir. Bu gibi olaylarla suç isleyebilirler.
2-Grandioz tip:
Kişi diğer kişilerden farklı, üstün, olağanüstü ,imrenilecek bir yönü olduğu düşüncesi içindedir. Bu önemli bir buluş, dini acıdan kendine verilen bir görev ya da önde gelen ya da soylu bir ailenin ferdi olmak seklinde de olabilir. Dinsel bir tema varsa kişi peygamberlik iddiasında bulunabilir. Meşhur bir kişinin yakını olduğunu iddia edebilir. Meşhur bir kişi gibi davranabilir.
3-Kıskançlık tipi:
Eşi ya da arkadaşının kendisini başkaları ile aldattığı düşüncesi içindedir. Bunu kanıtlamak için kanıtlar arar ve ilgisi olmayan şeyleri kanıt olarak görme eğilimindedir. Eşlerinin eşyalarında lekeler, uzun saç telleri, davranışlarındaki farklılıkları gözlerler. Bu durumu izleyerek eşlerine karşı şiddet kullanabilir, özgürlüklerini kısıtlayabilir, onu takip edebilir, boşanmaya kalkabilir hatta öldürme girişiminde bulunabilirler.
4- Persekutuar (kötülük görme)tip:
O kişiye yönelik, aleyhinde işler yapıldığı, takip edildiği, işyerinde ayağının kaydırılmaya çalışıldığı, hakkında rapor düzenlenip, habise atılabileceği, zehirlenmeye çalışıldığı ve yemeklerine zehirli ilaç konduğu, kendine iftira atılmaya çalışıldığı , ilerlemesinin engellendiği seklinde düşünceler içindedir. Bu nedenle davalar açabilir, çevresi ile tartışmalar içine girebilir. Çabuk sinirlenip, küsebilir, çevrelerine zarar verebilirler.
5- Somatik tip:
Kişinin bedeninde organlarının isleyişi acısından ya da organlarından aldığı duyum acısından bir farklılık olduğu düşüncesi içindedir. Vücudundan kötü kokular yayıldığı, vücudunda bir sekil bozukluğu olduğu düşüncesi içindedir.
6-Karışık tip:
Birden çok tipe ait sanrılar vardır ancak sanrılardan hiçbiri diğer tip sanrıdan daha ağırlıkta yer işgal etmez.
7- Belirlenmemiş tip:
Yukarıda bahsedilen kategorilerden herhangi birine uymayan veya 1 aydan daha kısa süren durumlar için bu şekilden bahsedilebilir.
Tedavi :
Psikoterapi ve ilaç tedavisi gereklidir. Başlangıçta hasta sanrılarına kesin bağlanmış olduğundan, öncelikle sanrılardan ziyade depresif ve kaygı ile ilgili yakınmalara yönelerek, güven sağlanmaya çalışılır. Tedavi uzun surelidir. Tedavide ilaç olarak antipsikotik grup ve depresif- kaygılı durumlarda antidepresan ve kaygı gidericiler kullanılabilir.
Uzm.Dr. Bahadır Bakim
İstanbul - 11.07.2001
1- En az 1 aydan beri varolan , çok saçma ve mantıkdışı olmayıp, rastlanılabilecek türden sanrıların ( takip ediliyor olma, hastalık bulaştırılması, gizlice seviliyor,aşık olunuyor olma, kendine herhangi bir kötülük yapılabileceği, karşıt cinsten arkadaşı,esi tarafından aldatılma durumu, bir başka hastalığı olduğu seklindeki başkaları tarafından aksi kabul ettirilemeyen sabit inançlar) olması.
2- Hastanın şizofreni ölçütlerini karşılamıyor olması.
3- Sanrıların etkisi haricinde, kişinin eski aktivite durumunda bir değişikliğin olmaması ve kişinin davranışlarının çok garip, anlamsız ve saçma olmaması.
4- Sanrıların hastanın genel durumunda diğer duygusal zemindeki değişikliklere göre daha önemli bir yer oluşturup, depresyonel belirtiler gibi duygusal zemindeki değişikliklere oranla daha uzun sure varolması.
5- Bu durumun herhangi bir ilaç, madde ya da bir başka hastalığa bağlı olarak oluşmaması gerekmektedir.
Bu kişilerde bazen gerçekte varolmayan koku duyumları (olfaktor halusinasyonlar) ya da tensel halusinasyonlar (bir şeylerin dokunup, vücutta gezinmesi ) de görülebilmektedir. Kişilerde çevre ile ilişkilerde ya da mesleki performansta çok hafif değişme olabileceği gibi bazen de değişim olumsuz yönde aşırı düzeylere varıp, tek basına yaşamaya yol açabilir. Evlilikleri sadakatsizlik konulu sanrılar nedeniyle tehlikeye girebilir ve kişi bu nedenle başkalarına ya da kendine zarar verebilir.
Toplumdaki yaygınlığı, başlangıç yası :
Yapılan çalışmalara göre yüz bin kişide 24-30 arasında görülmektedir. Her yıl yaklaşık olarak yüz bin kişide 1-3 kişi ilk kez bu nedenle başvurmaktadır. İlk başvurular daha çok 35-55 yas arasında olmaktadır.
Kimlerde görülmektedir:
Rahatsızlık daha çok kadınlarda görülmekte olup, % 60-75 hasta evli durumdadır. Geri kalanlar dul, boşanmış ya da ayrı yaşamaktadır. Genellikle düşük sosyoekonomik düzey ve düşük eğitimlidirler. Göçmen konumundaki kişilerde, tek başına bulunulan hücre ortamlarında kalan kişilerde bu rahatsızlığa eğilim yüksek bulunmuştur.
Rahatsızlığı olan kişilerdeki aile özellikleri:
Bu kişilerin yakın akrabalarında kıskançlık, kuşkuculuk, paranoid kişilik ve bu türden sanrısal bozukluk diğer kişilere göre daha fazla görülmektedir.
Rahatsızlığın alt tipleri :
1- Erotomanik tip:
Kişide sanrının konusu başka kişilerin kendisine asık olup, onunla evlenmek istemesi seklindedir. Genellikle içerik romantik yapıda olup, cinsellikten göreceli olarak uzaktır. Varsayılan hayran bu kişiden mesleki, sosyokültürel düzey ve ekonomik acıdan daha üst konumda bulunmaktadır. Kişi bu durumu gizli tutabileceği gibi o varsayılan kişinin sevgisine karşılık vermek üzere çeşitli yollarla ona ulaşmaya çalışabilir. Telefonla ya da izleyerek rahatsızlık verebilir, imzasız notlar, hediyeler gönderebilir. Bu gibi olaylarla suç isleyebilirler.
2-Grandioz tip:
Kişi diğer kişilerden farklı, üstün, olağanüstü ,imrenilecek bir yönü olduğu düşüncesi içindedir. Bu önemli bir buluş, dini acıdan kendine verilen bir görev ya da önde gelen ya da soylu bir ailenin ferdi olmak seklinde de olabilir. Dinsel bir tema varsa kişi peygamberlik iddiasında bulunabilir. Meşhur bir kişinin yakını olduğunu iddia edebilir. Meşhur bir kişi gibi davranabilir.
3-Kıskançlık tipi:
Eşi ya da arkadaşının kendisini başkaları ile aldattığı düşüncesi içindedir. Bunu kanıtlamak için kanıtlar arar ve ilgisi olmayan şeyleri kanıt olarak görme eğilimindedir. Eşlerinin eşyalarında lekeler, uzun saç telleri, davranışlarındaki farklılıkları gözlerler. Bu durumu izleyerek eşlerine karşı şiddet kullanabilir, özgürlüklerini kısıtlayabilir, onu takip edebilir, boşanmaya kalkabilir hatta öldürme girişiminde bulunabilirler.
4- Persekutuar (kötülük görme)tip:
O kişiye yönelik, aleyhinde işler yapıldığı, takip edildiği, işyerinde ayağının kaydırılmaya çalışıldığı, hakkında rapor düzenlenip, habise atılabileceği, zehirlenmeye çalışıldığı ve yemeklerine zehirli ilaç konduğu, kendine iftira atılmaya çalışıldığı , ilerlemesinin engellendiği seklinde düşünceler içindedir. Bu nedenle davalar açabilir, çevresi ile tartışmalar içine girebilir. Çabuk sinirlenip, küsebilir, çevrelerine zarar verebilirler.
5- Somatik tip:
Kişinin bedeninde organlarının isleyişi acısından ya da organlarından aldığı duyum acısından bir farklılık olduğu düşüncesi içindedir. Vücudundan kötü kokular yayıldığı, vücudunda bir sekil bozukluğu olduğu düşüncesi içindedir.
6-Karışık tip:
Birden çok tipe ait sanrılar vardır ancak sanrılardan hiçbiri diğer tip sanrıdan daha ağırlıkta yer işgal etmez.
7- Belirlenmemiş tip:
Yukarıda bahsedilen kategorilerden herhangi birine uymayan veya 1 aydan daha kısa süren durumlar için bu şekilden bahsedilebilir.
Tedavi :
Psikoterapi ve ilaç tedavisi gereklidir. Başlangıçta hasta sanrılarına kesin bağlanmış olduğundan, öncelikle sanrılardan ziyade depresif ve kaygı ile ilgili yakınmalara yönelerek, güven sağlanmaya çalışılır. Tedavi uzun surelidir. Tedavide ilaç olarak antipsikotik grup ve depresif- kaygılı durumlarda antidepresan ve kaygı gidericiler kullanılabilir.
Uzm.Dr. Bahadır Bakim
İstanbul - 11.07.2001
Ruh Sağlığı Hastalıkları (Psikiyatri)
- Alkol ve Madde Bağımlılığı
- Alkol Yoksunluğu ve Delirium Tremens
- Alkol Zehirlenmesi (Entoksikasyonu)
- Alkolizm Tedavisi
- Amigdala (Duygu repertuarı)
- Anksiyete Bozuklukları
- Anoreksiya Nervosa
- Anorexia Athletica
- Antipsikotik İlaç Zehirlenmesi
- Blumia Nervosa
- Cinsel Kimlik Bozukluğu
- Depresyon
- Disleksi (Öğrenme Bozukluğu)
- Diş Gıcırdatma (Bruksizm)
- Duygudurum Bozuklukları (Depresyon ve Özkıyım)
- Fobi nedir? Korkularımızla nasıl baş edebiliriz?
- Hipnoz Nedir? Herkes hipnoz olabilir mi?
- İktidarsızlık (Empotans)
- İş Stresi
- Kaygı ve Evham Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?
- Kekemelik
- Konversiyon Bozukluğu (Histeri)
- Korku ve Sıkıntılar
- Lohusalık Depresyonu
- Manik Depresif Psikoz
- Obsessif Kompulsif Bozukluk (Saplantılar)
- Panik Atak
- Paranoid Bozukluk (Sanrısal Bozukluk)
- Psikojen Kökenli Cilt Hastalıkları
- Somatizasyon Bozukluğu