Biyogenez ve Redi
Biyogenez ve Redi
FRANCESCO REDI, 17. yüzyılın ortalarında abiyogenez ile ilgili deneyler yapmıştır. Redi, “Böceklerin oluşumu üzerine deneyler” adlı eserinde, Abiyogenez teorisinin geçersizliğini anlatmıştır: “Eğer yanlış bildiride bulunmuşsam; bu bildiri, benden daha akıllı biri tarafından düzeltilecektir. Yine de inançlarımı ifade etmeliyim: Başlangıçta ilâhi emir ile dünyaya gelen ilk hayvanlar ve ilk bitkilerden sonra, artık mükemmel ya da mükemmel olmayan başka çeşit hayvanlar ya da bitkiler gelmemiştir.” Burada Redi, canlıların kendiliğinden oluşmadığına ilişkin bir fikir ileri sürmüştür. Bu fikir bir gerçek olmayabilirdi. Redi hipotezini ve gözlemlerini anlatmaya devam etmiştir:
“…ve her nekadar çürüyen bitkiler ve ölmüş hayvanlar içinde sonsuz sayıda kurtçukların oluşması günlük bir gözlem idiyse de, bu kurtçukların tümünün eşeyli üreme ile oluştuklarını ve içinde bulundukları çürümüş maddelerin yalnızca bir ortam olarak işe yaramaktan başka bir fonksiyonlarının olmadığı inancında olduğumu söylemek isterim. Bu uygun ortamlar, üremeye bırakılan yumurtaya besin de sağlar.”
Redi, ölmüş hayvanlar üzerinde bugün böcek larvaları olarak bilinen kurtçukları görmüş ve bu kurtçukların kökenini açıklamaya yarıyacak bir hipotez ileri sürmüştür. Canlının kendiliğinden oluşamayacağı fikrinden hareket ederek, hipotezini geliştirmiş ve kendi hipotezinin denemesini de yapmıştır:
“Deneyin doğrulanması olmaksızın inanmanın değeri olmayacaktır. Bu nedenle, temmuz ayının ortasında bir yılan, birkaç tür balık, bir yılan balığı ve bir dilim süte batırılmış dana etini geniş ağızlı dört ayrı kavanoza koydum ve ağızlarını sıkıca kapattım. Sonra yine aynı sayıda ve aynı şekilde kavanozlar hazırlayarak ağızlarını açık bıraktım.”
Redi deneyinde değişken faktör olarak şişelerin ağzının açık ya da kapalı bırakılmasını düşünmüş ve şişelerin yarısının ağzını açık, diğer yarısını da kapalı bırakmıştır. Deneylerin sonucunu şöyle açıklamıştır:
“Ağzı açık kavanozlardaki balıklar ve et parçası çok geçmeden kurtçuklarla dolmuştu ve sineklerin kavanozlara girip çıktıkları görülüyordu. Fakat, ağzı kapalı kavanozların içinde, ölü balıklar olmasına ve birçok gün geçmesine karşın bir kurtçuk bile görmedim.”
Redi’nin deneyi, van Helmont’un deneyinden daha bilimseldir. Ayrıca, Abiyogenez için serbest bir şekilde girip çıkan taze havanın gerekliliği üzerine yapılan itiraza, Redi’nin deneyi yanıt vermektedir.
Redi’nin deneyleri, bir canlının kendisinden önceki bir canlıdan oluşabileceği fikrini destekliyordu. Bu fikir biyogenez olarak bilinir. Bununla beraber Redi’nin deneyleri kendiliğinden oluş fikrini yıkamamıştır. Nekadar iyi plânlanmış ve inandırıcı olursa olsun, bir seri deneyle asırlarca tüm dünyaya yayılmış olan bir fikrin silinmesi oldukça zordur. Abiyogeneze inananlar bir süre için tartışmalara girmemişlerdir. Bununla birlikte, konu canlılığını kaybetmemiştir.
Mikroskop yeni kanıtlar sağlar
Abiyogenez teorisi beklendiğinden daha hızlı desteklenmiştir. Redi’nin deneyinden birkaç yıl sonra, LEEUWENHOEK basit bir mikroskop geliştirmiştir. Bu mikroskopla incelediği çeşitli maddelerde birçok mikroorganizma görmüştür. Daha önce bu küçük yaratıkların varlığı bilinmiyordu. Eşeyli üremenin ya da akla yakın herhangi bir diğer yöntemin böyle birçok küçük organizmalar yaratabileceği düşünülmemiştir. Bu nedenle birçok kişi yeni bir ilgi ile Abiyogenez fikrine yeniden dönmüştür.
“…ve her nekadar çürüyen bitkiler ve ölmüş hayvanlar içinde sonsuz sayıda kurtçukların oluşması günlük bir gözlem idiyse de, bu kurtçukların tümünün eşeyli üreme ile oluştuklarını ve içinde bulundukları çürümüş maddelerin yalnızca bir ortam olarak işe yaramaktan başka bir fonksiyonlarının olmadığı inancında olduğumu söylemek isterim. Bu uygun ortamlar, üremeye bırakılan yumurtaya besin de sağlar.”
Redi, ölmüş hayvanlar üzerinde bugün böcek larvaları olarak bilinen kurtçukları görmüş ve bu kurtçukların kökenini açıklamaya yarıyacak bir hipotez ileri sürmüştür. Canlının kendiliğinden oluşamayacağı fikrinden hareket ederek, hipotezini geliştirmiş ve kendi hipotezinin denemesini de yapmıştır:
“Deneyin doğrulanması olmaksızın inanmanın değeri olmayacaktır. Bu nedenle, temmuz ayının ortasında bir yılan, birkaç tür balık, bir yılan balığı ve bir dilim süte batırılmış dana etini geniş ağızlı dört ayrı kavanoza koydum ve ağızlarını sıkıca kapattım. Sonra yine aynı sayıda ve aynı şekilde kavanozlar hazırlayarak ağızlarını açık bıraktım.”
Redi deneyinde değişken faktör olarak şişelerin ağzının açık ya da kapalı bırakılmasını düşünmüş ve şişelerin yarısının ağzını açık, diğer yarısını da kapalı bırakmıştır. Deneylerin sonucunu şöyle açıklamıştır:
“Ağzı açık kavanozlardaki balıklar ve et parçası çok geçmeden kurtçuklarla dolmuştu ve sineklerin kavanozlara girip çıktıkları görülüyordu. Fakat, ağzı kapalı kavanozların içinde, ölü balıklar olmasına ve birçok gün geçmesine karşın bir kurtçuk bile görmedim.”
Redi’nin deneyi, van Helmont’un deneyinden daha bilimseldir. Ayrıca, Abiyogenez için serbest bir şekilde girip çıkan taze havanın gerekliliği üzerine yapılan itiraza, Redi’nin deneyi yanıt vermektedir.
Redi’nin deneyleri, bir canlının kendisinden önceki bir canlıdan oluşabileceği fikrini destekliyordu. Bu fikir biyogenez olarak bilinir. Bununla beraber Redi’nin deneyleri kendiliğinden oluş fikrini yıkamamıştır. Nekadar iyi plânlanmış ve inandırıcı olursa olsun, bir seri deneyle asırlarca tüm dünyaya yayılmış olan bir fikrin silinmesi oldukça zordur. Abiyogeneze inananlar bir süre için tartışmalara girmemişlerdir. Bununla birlikte, konu canlılığını kaybetmemiştir.
Mikroskop yeni kanıtlar sağlar
Abiyogenez teorisi beklendiğinden daha hızlı desteklenmiştir. Redi’nin deneyinden birkaç yıl sonra, LEEUWENHOEK basit bir mikroskop geliştirmiştir. Bu mikroskopla incelediği çeşitli maddelerde birçok mikroorganizma görmüştür. Daha önce bu küçük yaratıkların varlığı bilinmiyordu. Eşeyli üremenin ya da akla yakın herhangi bir diğer yöntemin böyle birçok küçük organizmalar yaratabileceği düşünülmemiştir. Bu nedenle birçok kişi yeni bir ilgi ile Abiyogenez fikrine yeniden dönmüştür.
Biyoloji ve Sağlık Bilgisi
- 11-13 Yaş Gelişim Dönemi
- Aflatoksinler Nedir?
- Afrika Hayvanları
- Ağız ve Diş Sağlığı
- AIDS Nedir?
- Akciğer
- Akciğer Absesi
- Akraba Evlilikleri ve Sorunları
- Aktif Taşıma
- Alglerin Önemi
- Alkolizm Nedir?
- Alzheimer Hastalığı
- Aminoasitler ve Proteinler
- Amphibia (İki Yaşamlılar)
- Ani İşitme Kaybı
- Antibiyotik Direnci
- Antibiyotiklere Rezistans
- Antibiyotiklerin Etkisi
- Antifriz Nedir?
- Antioksidan Nedir?
- Apoptozis Nedir?
- Arı Taklidi Yapan Orkide
- Aşı ve Serum Nedir?
- Aşı ve Türleri Nedir?
- Atatürk Çiçeği
- Atın Evrimi
- Avcı Bitki Venüs
- Aves (Kuşlar)
- Ayna Nöronlar
- Azot Döngüsü