Canine Distemper (Gençlik Hastalığı)
Canine Distemper (Gençlik Hastalığı)
Hastalık yüksek oranda öldürücü bir hastalıktır. Bu hastalığı yaşamamak için yapılması gereken en önemli şey, bilinmeyen yerlerden yavru almamak ve aşılamaya dikkat etmektir.
Hastalık etkeni nedir ?
Köpeklerde yüksek derecede bulaşıcı hastalığa yol açan morbilivirüsdür.
Hastalık nasıl bulaşır ?
Bütün vücut artıklarıyla, özellikle de dışkıyla bulaşır. Hastalığı atlatanlar bir kaç hafta daha virüsü yayarlar. Eğer evde gençlik hastalığından ölen bir yavru varsa, dezenfeksiyon işleminden emin olmadan yeni yavru alınmamalıdır.
Hastalık nasıl gelişir ?
Hastalık genellikle 3-5 aylık yavrularda ortaya çıkar. Virüs hızlı bir şekilde epitel dokuya ve merkezi sinir sistemine yayılır. Genç veya bağışıklık sistemi gelişmemiş yavrularda merkezi sinir sistemi zarar görür ve akut encephalomyelitis gelişir.
Biraz büyümüş veya bağışıklık sistemi gelişmiş yavrularda hastalık nonsüpratif encephalomyelitis olarak gelişir.
Yaşlı ve bağışıklık sistemi gelişmiş hastalarda bağışıklık sistemine bağlı kronik prograsif encephalomyelitis gelişir.
Hastalık değişik formlarda görülür; göz formu, solunum formu, deri formu, sindirim formu, sinirsel form.
Hastalığın belirtileri nelerdir ?
Bazen hastalık belirgin bir semptom göstermez ve hastalığı ilk aşamada tespit etmek güçleşir. Hastalık genellikle; 40-42 C ateş, kilo kaybı, depresyon ve hafif akıntılı conjunktivit gibi belirtilerle başlar. Bu dönemde genellikle sadece göz formu ve nadiren de sindirim formu görülür.
Hastalığın sistemik enfeksiyon halinde olduğu durumlarda;
Ateş genelde vardır, fakat fark edilmeyebilir. Burun ve göz akıntıları başlangıçta temiz gibidir, fakat gün geçtikçe bu akıntılar iltihaplanır. önce kuru bir öksürük vardır, fakat zaman geçtikçe şiddetlenir ve kraşelenir. Depresyon, kilo kaybı, su kaybı, ishal ve kusma, bağırsak düğümlenmesi görülebilir. Bu dönemde genellikle göz, akciğer ve sindirim formu birlikte görülür.
Hastalığın sinirsel belirtilerle görülen formunda;
Genellikle sistemik hastalığın geçmesinden 2-3 hafta sonra başlar. Hastalığın belirtileri; yürüme, dönme ve hareketlerde zorluk, nöbetler, uyarılara karşı aşırı duyarlılık, davranış de---gıs---iklikleri, kısmi veya genel felç, ağız, göz kapakları, dudaklarda ve ayaklarda ritmik titremeler, burunda ve ayak tabanlarında epitel kalınlaşmaları (hyperkeratosis) görülür. Bu dönemde sinirsel ve deri formu beraber görülür.
Nasıl önlem alabiliriz ?
Aşılama en önemli önlemdir.Dişi köpeklerin çiftleştirilmeden önce aşılanmaları maternal antikor seviyesini yükseltir. Dolayısıyla doğum sonrası yavrunun korunması daha kolay olur. Hamile hayvanlarda zayıflatılmış gençlik hastalığı aşısı yapılmaz.
Bazen hastalığa yakalanan yavrularda hastalığın ilk 5 günü içinde aşılama yapılırsa hastalığın tedavisine yardımcı olmak açısından faydalı olabilir.
Maternal antikor seviyesi düşmedikçe aşılama faydasızdır. Bu yüzden en az 3 hafta ara ile 2 hatta 3 aşılama yapılmalıdır.
Gençlik hastalığına karşı yapılan aşılama yüksek ateşli (40 C) ve bağışıklık sistemi zayıf yavrularda uygulanmamalıdır.
Sonuç;
Hastalık yüksek oranda öldürücü bir hastalıktır. Genelde hastanın bu hastalıktan özellikle sinirsel form ortaya çıktıktan sonra kurtulması zordur. Kurtulanlarda da kalıcı sakatlıklar olabilir.
Hasta mümkün olduğu kadar destek tedavi ile desteklenmeli ve zaman kazanmaya çalışılmalıdır. çünkü zaman geçtikçe hastanın hayatta kalma şansı nispi olarak yükselir.
Ancak bu durum sinirsel form için pek geçerli değildir. Fakat yinede nörolojik bozuklukların ilerlediği ve hastanın yaşam kalitesinin çok düştüğü durumların dışında ötanazi (uyutma) önerilmez.
Bu hastalığı yaşamamak için yapılması gereken en önemli şey, bilinmeyen yerlerden yavrular alınmamalı ve aşılamaya dikkat edilmelidir.
Alınacak yavruları seçerken anne ve babası aşılı köpeklerin yavrusu olmasına özen gösterilmelidir.
Hastalık etkeni nedir ?
Köpeklerde yüksek derecede bulaşıcı hastalığa yol açan morbilivirüsdür.
Hastalık nasıl bulaşır ?
Bütün vücut artıklarıyla, özellikle de dışkıyla bulaşır. Hastalığı atlatanlar bir kaç hafta daha virüsü yayarlar. Eğer evde gençlik hastalığından ölen bir yavru varsa, dezenfeksiyon işleminden emin olmadan yeni yavru alınmamalıdır.
Hastalık nasıl gelişir ?
Hastalık genellikle 3-5 aylık yavrularda ortaya çıkar. Virüs hızlı bir şekilde epitel dokuya ve merkezi sinir sistemine yayılır. Genç veya bağışıklık sistemi gelişmemiş yavrularda merkezi sinir sistemi zarar görür ve akut encephalomyelitis gelişir.
Biraz büyümüş veya bağışıklık sistemi gelişmiş yavrularda hastalık nonsüpratif encephalomyelitis olarak gelişir.
Yaşlı ve bağışıklık sistemi gelişmiş hastalarda bağışıklık sistemine bağlı kronik prograsif encephalomyelitis gelişir.
Hastalık değişik formlarda görülür; göz formu, solunum formu, deri formu, sindirim formu, sinirsel form.
Hastalığın belirtileri nelerdir ?
Bazen hastalık belirgin bir semptom göstermez ve hastalığı ilk aşamada tespit etmek güçleşir. Hastalık genellikle; 40-42 C ateş, kilo kaybı, depresyon ve hafif akıntılı conjunktivit gibi belirtilerle başlar. Bu dönemde genellikle sadece göz formu ve nadiren de sindirim formu görülür.
Hastalığın sistemik enfeksiyon halinde olduğu durumlarda;
Ateş genelde vardır, fakat fark edilmeyebilir. Burun ve göz akıntıları başlangıçta temiz gibidir, fakat gün geçtikçe bu akıntılar iltihaplanır. önce kuru bir öksürük vardır, fakat zaman geçtikçe şiddetlenir ve kraşelenir. Depresyon, kilo kaybı, su kaybı, ishal ve kusma, bağırsak düğümlenmesi görülebilir. Bu dönemde genellikle göz, akciğer ve sindirim formu birlikte görülür.
Hastalığın sinirsel belirtilerle görülen formunda;
Genellikle sistemik hastalığın geçmesinden 2-3 hafta sonra başlar. Hastalığın belirtileri; yürüme, dönme ve hareketlerde zorluk, nöbetler, uyarılara karşı aşırı duyarlılık, davranış de---gıs---iklikleri, kısmi veya genel felç, ağız, göz kapakları, dudaklarda ve ayaklarda ritmik titremeler, burunda ve ayak tabanlarında epitel kalınlaşmaları (hyperkeratosis) görülür. Bu dönemde sinirsel ve deri formu beraber görülür.
Nasıl önlem alabiliriz ?
Aşılama en önemli önlemdir.Dişi köpeklerin çiftleştirilmeden önce aşılanmaları maternal antikor seviyesini yükseltir. Dolayısıyla doğum sonrası yavrunun korunması daha kolay olur. Hamile hayvanlarda zayıflatılmış gençlik hastalığı aşısı yapılmaz.
Bazen hastalığa yakalanan yavrularda hastalığın ilk 5 günü içinde aşılama yapılırsa hastalığın tedavisine yardımcı olmak açısından faydalı olabilir.
Maternal antikor seviyesi düşmedikçe aşılama faydasızdır. Bu yüzden en az 3 hafta ara ile 2 hatta 3 aşılama yapılmalıdır.
Gençlik hastalığına karşı yapılan aşılama yüksek ateşli (40 C) ve bağışıklık sistemi zayıf yavrularda uygulanmamalıdır.
Sonuç;
Hastalık yüksek oranda öldürücü bir hastalıktır. Genelde hastanın bu hastalıktan özellikle sinirsel form ortaya çıktıktan sonra kurtulması zordur. Kurtulanlarda da kalıcı sakatlıklar olabilir.
Hasta mümkün olduğu kadar destek tedavi ile desteklenmeli ve zaman kazanmaya çalışılmalıdır. çünkü zaman geçtikçe hastanın hayatta kalma şansı nispi olarak yükselir.
Ancak bu durum sinirsel form için pek geçerli değildir. Fakat yinede nörolojik bozuklukların ilerlediği ve hastanın yaşam kalitesinin çok düştüğü durumların dışında ötanazi (uyutma) önerilmez.
Bu hastalığı yaşamamak için yapılması gereken en önemli şey, bilinmeyen yerlerden yavrular alınmamalı ve aşılamaya dikkat edilmelidir.
Alınacak yavruları seçerken anne ve babası aşılı köpeklerin yavrusu olmasına özen gösterilmelidir.
Biyoloji ve Sağlık Bilgisi
- 11-13 Yaş Gelişim Dönemi
- Aflatoksinler Nedir?
- Afrika Hayvanları
- Ağız ve Diş Sağlığı
- AIDS Nedir?
- Akciğer
- Akciğer Absesi
- Akraba Evlilikleri ve Sorunları
- Aktif Taşıma
- Alglerin Önemi
- Alkolizm Nedir?
- Alzheimer Hastalığı
- Aminoasitler ve Proteinler
- Amphibia (İki Yaşamlılar)
- Ani İşitme Kaybı
- Antibiyotik Direnci
- Antibiyotiklere Rezistans
- Antibiyotiklerin Etkisi
- Antifriz Nedir?
- Antioksidan Nedir?
- Apoptozis Nedir?
- Arı Taklidi Yapan Orkide
- Aşı ve Serum Nedir?
- Aşı ve Türleri Nedir?
- Atatürk Çiçeği
- Atın Evrimi
- Avcı Bitki Venüs
- Aves (Kuşlar)
- Ayna Nöronlar
- Azot Döngüsü