Patoloji Nedir?
Patoloji Nedir?
Patoloji, hastalık (Yunanca pathos) ve bilimi (Yunanca logos) kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş hastalıklar bilimi anlamına gelen bir sözcüktür. Ayrıca belirli bir bozukluğun tipik özellikleriyle birlikte bütününe patoloji denilebilir. Patoloji (hastalık bilim) özellikle altta yatan hastalıkla ilgili hücrelerdeki, dokulardaki ve organlardaki yapısal ve işlevsel değişikliklerin tanınması, araştırılması ve incelenmesiyle ilgilenir. Patoloji alanında uzman olan kişilere patolog veya patoloji uzmanı denmektedir.
Patolojinin Ana İnceleme Alanları
Patolojinin başlıca hedefi hastalıkları 4 yönden incelemektir
Etyoloji
Hastalıkların nedenleri
Patogenez
Hastalığın oluş mekanizması
Morfolojik değişiklikler
İlgili hücre doku ve organlardaki yapısal değişiklikler
Klinik önem
Hastalığın klinik açıdan önemli noktaları.
Patolojinin Yararlandığı Alanlar
Makroskopik Patoloji
Cerrahi yolla ya da otopsi yoluyla elde edilen numunenin çıplak gözle tanı koyma amaçlı incelenmesidir.
Histoloji
Dokuların mikroskop altında incelenmesidir. Histopatoloji de hastalıklı dokuları histolojik yönden inceleyerek tanı koyma amacını taşıyan bir bilim dalıdır.
Sitoloji
Etkilenmiş hücreleri inceler. Sitopatoloji de etkilenmiş hücreleri sitolojik yönden inceleyerek tanı koyma amacını taşıyan bir bilim dalıdır. Bu tekniğin çok yaygın bir uygulama şekli de pap smir'dir. (pap yayması)
Klinik biyokimya
Topalanan vücut numunelerinin biyokimyasal tetkiklerini yapar.
İmmünoloji
Hastalığın tanısı için özel immün işaretleyiciler ve antikorlar kullanır.
Akış Sitometresi
özel bazı hücrelerin kimliklendirilmesi için kullanılan bir tetkik.
Moleküler Biyoloji
Polimeraz Zincir Tepkimesi (PZR) ve FISH gibi yöntemleri kullanarak özellikle mikrobiyolojik yönden ve kanserin tanısı alanında kullanılan yöntemleri içerir.
Patolojinin Alt Dalları
Anatomik patoloji
Dokuların makroskopik ve mikroskopik görünümlerine dayalı olarak tanı koymaya yardımcı olan bilim.
Klinik patoloji
Kan gibi bazı vücut sıvılarının tetkikiyle tanı koymaya yardımcı olan bilim.
Adli Patoloji
Adli patoloji insan vücudundaki tüm olağandışı bulguları araştırır. Genel olarak ölüm ve yaralanma olgularını inceler. Aynı zamanda otopsileri yapar.
Patolojik Sıfatı ve Kullanımı
Patolojik sıfatı "patolojiyle ilgili, anormal, bozulmuş çalışmayan, işlemeyen" anlamlarında tıpta yaygın olarak kullanılan tıbbi bir terim ve sıfattır. En çok anormal anlamında kullanılır
NEKROZ
Canlı organizmada çıplak gözle veya mikroskopla görülebilen,hücre veya hücre gruplarının ölümüne nekrozlaşma,bu lokal ölüm sonucunda oluşan lezyona nekroz denilir.
Nekrozdaki değişiklikleri başlatan iki temel olay vardır:
1-hücrelerin enzimatik sindirimi
2-proteinlerin denatürasyonları
Ölü hücreler veya ölmekte olan hücrelerden türeyen enzimlerin oluşturduğu hücre sindirimine otoliz denir. Göç eden lökositlerin lizozomlarından gelen katalitik enzimlerin etkisi ile oluşan hücre sindirimine ise heteroliz denir. Proteinleri denatürasyonu ile oluşan nekrozakoagulasyon nekrozu;enzimatik sindirim ile oluşan nekroza ise likefaksiyon nekrozu denir. Nekroz olayları irreversibldır.nekroz bölgesindeki hücreler fonksiyon göstermezler. Nekroz yapan nedenin hücreye etki yapmasından başlayarak,nekrozun oluşumuna kadar geçen zaman içerisinde oluşan ve morfolojik olarak görülebilen değişikliklere nekrobiyoz denir. Etken kısa sürede hücrenin ölümüne yol açmışsa nekrobiyoz dönemi gözlenmez.Nekroz olayı hücre ölür ölmez gözlenmez,nekroz gözlenmesi için bir süre geçmesi gereklidir.Nekroz oluşma süresi birkaç dakikadan birkaç güne kadar değişebilir.
Nekroz oluşma süresini etkiliyen faktörler:
1-Hücre ölümüne neden olan etki
2-Etkinin süresi
3-Hücrenin etkene duyarlılığı
4-Hücrenin özelliği
Koagulasyon nekrozu ve likefaksiyona nekrozu gözlenmesi için saatler geçmesi gereklidir. Myocard ınfarctus’ünde nekroz bulgusu gözlenemez.
Morfolojik değişiklikler:Nekrotik hücrelerin stoplazmasında RNA azalması
Asidlerle zehirlenmelerde temas yerlerinde,maling tümörlerde yalın koagulasyon nekrozu gözlenir.
Makroskobik olarak nekroz alanında kanama olmuşsa koyu kırmızı,olmamışsa soluk sarımtırak bir görünüm izlenir. Mikroskopik olarak stoplazma daha fazla asidofilik,nukleus kaybı,hücre membranın birkaç gün gözlenir ve daha sonra hücre hayelleri gözlenir.
NEKROZ TÜRLERİ
1-Koagulasyon nekrozu:En sık gözlenen nekroz türü olup her tür iskemik olayda karşımıza çıkar.stoplazma proteinlerinin koagulasyona uğraması ile karekterize olup dokunun ana hatları gözlenir,nukleus kaybolur,stoplazma hayal meyal gözlenir. Koagule hücre en az birkaç gün ana hatlarını korur. Koagulasyon nekrozu,beyin dışındaki hipoksik ölü hücrelerin karekteristik nekrozudur.örn;MI
Koagulasyon nekrozunun morfolojik yapısına göre çeşitleri:
a-Yalın koagulasyon nekrozu
b-Kazeifikasyon(peynirleşme) nekrozu
c-Gom nekrozu
d-Balmumu nekrozu (zenker nekrozu, hyalin nekrozu)
e-Mumifikasyon nekrozu (kuru gangren)
a-Yalın koagulasyon nekrozu:infarktüs bölgelerinde,basilli dizanteride barsak mukozasında,HG zehirlenmesinde böbrek tubuluslarında makroskopik olarak kas, balmumu görünümündedir. Mikroskopik olarak sarkoplasmadaki enine çizgiler ve nukleuslar kaybolur.Hücreler homojen asidofilik kitle görünümünde olur.
b-Kazeifikasyon(peynirleşme) nekrozu:En sık tuberkılozda,bazı mantar hastalıkları ve brusellozda da görülebilir. Tuberkuloz için karekteristik bir bulgudur. Makroskaopisinde ufalanabilir,sarımtırak renkte,yumuşak peynir görünümünde bir yapı gözlenir. Nekroz bölgelerinde koagule protein ve lipidli maddelerden(tbc. Basillerinin membranlarından kaynaklanır) oluşan bir görünüm vardır. Kazeifikasyon nekrozu hidrolitik enzimlerin ortamdaki toksik maddelerle parçalanması nedeniyle uzun süre kalır. Mikroskopik olarak asidofil granüllü bir madde şeklinde görülür.Basillere duyarlılık yüksek ise küçük yada büyük nekroz odakları;basillere duyarlılık düşükse önce granulom yapıları daha sonra ise granulomların ortasında nekroz odakları gözlenir.
c-Gom nekrozu:Sifilizin 3. evresinde gom gelişir.Gom bölgesinde önce damardan zengin granulasyon dokusu daha sonra ise ortada koagulasyon nekrozu gelişir. Makroskopik olarak damar yönünden zenginliği nedeniyle sert,lastik kıvamındadır.Nekroz gelişen odak yuvarlak ve düzgün sınırlıdır.
Mikroskopik olarak eozinofil,granüllü hücreler gözlenir. Tbc’den farkı nekroz alanında damar hayallerinin gözlenmesidir.
d- Balmumu nekrozu:Tifo,pnömoni,çiçek,tifüs,difteri ve kızıl gibi infeksiyonlarda çizgili kaslarda gözlenen nekroz çeşididir.En sık karın kaslarında özellikle rectus abdominisde görülür. Bunun sonucu olarak bazofili kaybı dolayısı ile eozinofil artışı ve glukojen kaybı nedeni ile hücrede vakuollü görünüm ve bazende kalsifikasyon gözlenir. Ölüme giden hücrelerindeki değişiklikler piknoz,karyoliziz ve karyoreksisdir.
Piknoz;çekirdek büzüşmesi ve bazofili kaybı olup hücrede gözlenen ilk değişikliktir.Piknotik çekirdek alcian blue kolloidal demiri tutar fakat normal çekirdek tutmaz.
Karyolizis:Kromafin bazofilinin azalmasıdır ve karyoliz genellikle piknozu izler.
Karyoreksis:çekirdek parçalanması anlamında olup genellikle piknozu izler.
Piknotik çekirdek>>>karyolizis veya karyorekzis.
e-Mumifikasyon nekrozu(kuru gangren):Çoğunlukla alt ekstremitelerde ortaya çıkar.su kaybı ile birlikte damarların daralması sonucu yeterli beslenememe ve dolayısıyla nekroz oluşur.aterosklerotik nedenlerle yaşlılarda,bazen diabetik vaskulopatide,çavdar mahmuzu zehirlenmesinde ve donmalarda gözlenir.
2-Likefaksiyon nekrozu(kollikuasyon nekrozu,erime nekrozu): Dışarıdan gelen enzimlerin etkisi ile oluşan otoliz veya heteroliz sonucunda gözlenir. Likefaksiyon nekrozu bakteri infeksiyonu için karekteristiktir. Beyinde hipoksik hücre ölümü ile likefaksiyon nekrozu oluşur.Patogenez ne olursa olsun temelde ölü hücrelerin sindirilmesi söz konusudur.Bu da primer veya seconder olabilir.
Primer LN’de nekroz doğrudan doğruya erime ile başlar.beyinde iskemik nedenle oluşan nekrozda(beyinde protein miktarı az olduğu için),amipli dizanteride barsakta amiplerin enzimleri nedeniyle,alkalen madde zehirlenmelerinde temas yerlerinde primer LN gözlenir. Seconder LN’da önce koagulasyon nekrozu daha sonra proteolitik enzimlerin etkisi ilede likefaksiyon nekrozu gözlenir.Tbc’den sonra kazeifikasyon odaklarının erimesi ile kavern oluşumu ve daha sonra ise LN oluşur.
3-Yağ nekrozu
a-Enzimatik yağ nekrozu: Akut hemorajik sistit’in bir bulgusudur.pankreas enzimlerinin pankreas ve periton boşluğuna serbestleşmesi ile fokal yağ harabiyeti oluşur.
Aktif pankreas enzimleri yağ hücrelerinin membranlarında likefaksiyona yol açarak lipaz enzimleri aktifleşir.Aktifleşen lipaz enzimleri yağ hücrelerindeki trigliseritleri parçalar.Açığa çıkan serbest yağ asitleri Ca tuzları ile birleşerek sabunifikasyona yol açar.Sonuçta makroskopik olarak tebeşir beyazı görünümünde hücre kitleleri oluşur. Mik. olarak nekrotik yağ hücre sınırları gölge halinde gözlenir.soluk bazofililik,düzensiz odaklar gözlenir. Yer yer yağ hücreleri birleşir.Çevrede özellikle histiositlerin etkisi ile iltihabi reaksiyon oluşur.Zamanla nekrotik hücreler lökositler tarafından sindirilir.Eğer sindirilmezse Ca tuzları ile reaksiyon sonucunda distrofik kalsifikasyon oluşur.
b-Travmatik yağ nekrozu: Yağ dokusuna rastlayan travmalar etkendir.Bazen canlı dışı fiziksel,kimyasal yada canlı hastalık etkenleri ile de olabilir.En sık kadınlarda meme dokusunda,ayrıca karın ve ekstremitelerde oluşur. Diabetlilerde insülin enjeksiyonu sonucunda deri altı yağ nekrozu oluşur. Travma sonucu yağ hücrelerinde yırtılma ve nötral yağlarda serbestleşme sonucu iltihabi reaksiyon(özellikle makrofajlardan oluşan)oluşur. Oluşan sert granulasyon dokusuna lipogranulom denir.
4-Gazlı nekroz(gazlı gangren): Etken clostridum welchii gibi gaz yapan anaerob bakterilerdir. Büyük ve derin yaralanmalarda dokuya ımplante olan bakterilerin etkisi ile oluşur.Dokular gaz bülleri içerir,hızla parçalanır ve kötü kokar.ölüme yol açar.
5-Pütrefaksiyon nekrozu(yaş gangren): Nekroz alanına saprofit bakterilerin girerek pütrifikasyon yapması ile oluşur,kokuşmaya yol açar. Nekrotik dokuya spiroketler,spiriller,fuziform basiller girer ve anaerob doku parçalanması ile pis kokulu,yeşilimsi-siyah renkte erime alanları oluşur.Kuru gangren bölgesine saprofitlerin girmesiylede oluşabilir. Etremitelerde,endometriumda, tonsilla scrotumda, direnci düşük çocuklarda ağız ve yanaklarda oluşabilir.
6-Fibrinoid nekroz: Hypersensibitile reaksiyonu olarak bağ dokusunda ve damarlarda görülür.Mikroskopik seviyede küçük odaklar oluştururlar.Damarlar asidofil homojen bir görünüm alır.Bağ dokusunda kollagen doku hastalıklarında(SLE;skleroderma dermatomyozit),damar duvarlarında kollagen doku hastalıkları(poliarteritis nodoza-PAN) ve malign HT’da,ayrıca midede peptik ülser tabanında karşımıza çıkabilir. Fibrin boyası ile (Weigert) boyanır.
Apoptozis: Çoğunlukla tek hücre veya hücre gruplarını tutan programlanmış ölümdür. H-E kesitlerde yuvarlak veya oval,yoğun eoizinofilik stoplazmalı ve yoğun kromatin parçaları içeren kitleler şeklinde gözlenir.Apopitotik hücreler komşu fagositik hücreler tarafından fagosite edilirler.Apoptozis genellikle fizyolojik bir olaydır.Apoptozise immun mekanizmalar,virus infeksiyonları ve radyasyon sebep olabilir.
NEKROZUN ETYOLOJİSİ
1-Fiziksel etkenler
a)travma sebebi ile kemiklerde aseptik nekroz oluşur
b)Basınç değişikliği sonucunda caisson hastalığı oluşur.Bunun sonucunda da humerus başında aseptik nekroz gelişir.
c)ısı(soğuk ve sıcak);vücut soğuğa daha dirençlidir.
d)radyasyon(direkt ve indirekt)
e)Elektrik akımı
2-Kimyasal etkenler
-Asitler
-Alkaliler
-Kortikosteroidler GİS’te nekroza yol açabilirler.
-Alkol
-Üremi
3-Canlı hastalık etkenleri
-bakteriler toksinleri ile hastalık oluştururlar.
-Viruslar hücre DNA ve RNA sına etki ederek o hücrenin metabolizmasında bozukluk oluştururlar.
4-Damarsal etkenler
iskemi sonucunda koagulasyon nekrozu oluşur.
5-Organizmadaki sekresyonlar
midede HCl etkisi ile pankreasda lipaz’ın duktus dışına çıkması nekroz yapar.
6-İmmun bozukluklar
-Akut nekrotizan vaskülit
-Arthus reaksiyonu
NEKROZUN SONUÇLARI
1-Rezorbsion ve rejenerasyon
-Nekrozun küçüklüğüne
-çevredeki dokunun rejenerasyon yeteneğine bağlı olarak yeniden düzelme gerçekleşebilir.
2-Demarkasyon ve Sekestrum
Nekroz alanındaki zararlı maddelerin etkisi ile iltihabi granulasyon dokusu gelişir.Hücrelerde azalma ve liflerde artış sonucu fibröz kapsul oluşur.Oluşan bu demarkasyon çizgisi ile nekrotik alan çevre dokulardan izole edilir.
3-Organizasyon
-Nekrotik alana damarlar ve bağ dokusu girmesi ile alan fagositlerce temizlenir,nedbe dokusu(skar) oluşur.
-Organize dokuya kireç çökmesi sonucu distrofik kalsifikasyon gelişir.
4-Kist yada ülser oluşumu
nekroz alanında erime varsa kist yada ülser oluşur.
Patolojinin Ana İnceleme Alanları
Patolojinin başlıca hedefi hastalıkları 4 yönden incelemektir
Etyoloji
Hastalıkların nedenleri
Patogenez
Hastalığın oluş mekanizması
Morfolojik değişiklikler
İlgili hücre doku ve organlardaki yapısal değişiklikler
Klinik önem
Hastalığın klinik açıdan önemli noktaları.
Patolojinin Yararlandığı Alanlar
Makroskopik Patoloji
Cerrahi yolla ya da otopsi yoluyla elde edilen numunenin çıplak gözle tanı koyma amaçlı incelenmesidir.
Histoloji
Dokuların mikroskop altında incelenmesidir. Histopatoloji de hastalıklı dokuları histolojik yönden inceleyerek tanı koyma amacını taşıyan bir bilim dalıdır.
Sitoloji
Etkilenmiş hücreleri inceler. Sitopatoloji de etkilenmiş hücreleri sitolojik yönden inceleyerek tanı koyma amacını taşıyan bir bilim dalıdır. Bu tekniğin çok yaygın bir uygulama şekli de pap smir'dir. (pap yayması)
Klinik biyokimya
Topalanan vücut numunelerinin biyokimyasal tetkiklerini yapar.
İmmünoloji
Hastalığın tanısı için özel immün işaretleyiciler ve antikorlar kullanır.
Akış Sitometresi
özel bazı hücrelerin kimliklendirilmesi için kullanılan bir tetkik.
Moleküler Biyoloji
Polimeraz Zincir Tepkimesi (PZR) ve FISH gibi yöntemleri kullanarak özellikle mikrobiyolojik yönden ve kanserin tanısı alanında kullanılan yöntemleri içerir.
Patolojinin Alt Dalları
Anatomik patoloji
Dokuların makroskopik ve mikroskopik görünümlerine dayalı olarak tanı koymaya yardımcı olan bilim.
Klinik patoloji
Kan gibi bazı vücut sıvılarının tetkikiyle tanı koymaya yardımcı olan bilim.
Adli Patoloji
Adli patoloji insan vücudundaki tüm olağandışı bulguları araştırır. Genel olarak ölüm ve yaralanma olgularını inceler. Aynı zamanda otopsileri yapar.
Patolojik Sıfatı ve Kullanımı
Patolojik sıfatı "patolojiyle ilgili, anormal, bozulmuş çalışmayan, işlemeyen" anlamlarında tıpta yaygın olarak kullanılan tıbbi bir terim ve sıfattır. En çok anormal anlamında kullanılır
NEKROZ
Canlı organizmada çıplak gözle veya mikroskopla görülebilen,hücre veya hücre gruplarının ölümüne nekrozlaşma,bu lokal ölüm sonucunda oluşan lezyona nekroz denilir.
Nekrozdaki değişiklikleri başlatan iki temel olay vardır:
1-hücrelerin enzimatik sindirimi
2-proteinlerin denatürasyonları
Ölü hücreler veya ölmekte olan hücrelerden türeyen enzimlerin oluşturduğu hücre sindirimine otoliz denir. Göç eden lökositlerin lizozomlarından gelen katalitik enzimlerin etkisi ile oluşan hücre sindirimine ise heteroliz denir. Proteinleri denatürasyonu ile oluşan nekrozakoagulasyon nekrozu;enzimatik sindirim ile oluşan nekroza ise likefaksiyon nekrozu denir. Nekroz olayları irreversibldır.nekroz bölgesindeki hücreler fonksiyon göstermezler. Nekroz yapan nedenin hücreye etki yapmasından başlayarak,nekrozun oluşumuna kadar geçen zaman içerisinde oluşan ve morfolojik olarak görülebilen değişikliklere nekrobiyoz denir. Etken kısa sürede hücrenin ölümüne yol açmışsa nekrobiyoz dönemi gözlenmez.Nekroz olayı hücre ölür ölmez gözlenmez,nekroz gözlenmesi için bir süre geçmesi gereklidir.Nekroz oluşma süresi birkaç dakikadan birkaç güne kadar değişebilir.
Nekroz oluşma süresini etkiliyen faktörler:
1-Hücre ölümüne neden olan etki
2-Etkinin süresi
3-Hücrenin etkene duyarlılığı
4-Hücrenin özelliği
Koagulasyon nekrozu ve likefaksiyona nekrozu gözlenmesi için saatler geçmesi gereklidir. Myocard ınfarctus’ünde nekroz bulgusu gözlenemez.
Morfolojik değişiklikler:Nekrotik hücrelerin stoplazmasında RNA azalması
Asidlerle zehirlenmelerde temas yerlerinde,maling tümörlerde yalın koagulasyon nekrozu gözlenir.
Makroskobik olarak nekroz alanında kanama olmuşsa koyu kırmızı,olmamışsa soluk sarımtırak bir görünüm izlenir. Mikroskopik olarak stoplazma daha fazla asidofilik,nukleus kaybı,hücre membranın birkaç gün gözlenir ve daha sonra hücre hayelleri gözlenir.
NEKROZ TÜRLERİ
1-Koagulasyon nekrozu:En sık gözlenen nekroz türü olup her tür iskemik olayda karşımıza çıkar.stoplazma proteinlerinin koagulasyona uğraması ile karekterize olup dokunun ana hatları gözlenir,nukleus kaybolur,stoplazma hayal meyal gözlenir. Koagule hücre en az birkaç gün ana hatlarını korur. Koagulasyon nekrozu,beyin dışındaki hipoksik ölü hücrelerin karekteristik nekrozudur.örn;MI
Koagulasyon nekrozunun morfolojik yapısına göre çeşitleri:
a-Yalın koagulasyon nekrozu
b-Kazeifikasyon(peynirleşme) nekrozu
c-Gom nekrozu
d-Balmumu nekrozu (zenker nekrozu, hyalin nekrozu)
e-Mumifikasyon nekrozu (kuru gangren)
a-Yalın koagulasyon nekrozu:infarktüs bölgelerinde,basilli dizanteride barsak mukozasında,HG zehirlenmesinde böbrek tubuluslarında makroskopik olarak kas, balmumu görünümündedir. Mikroskopik olarak sarkoplasmadaki enine çizgiler ve nukleuslar kaybolur.Hücreler homojen asidofilik kitle görünümünde olur.
b-Kazeifikasyon(peynirleşme) nekrozu:En sık tuberkılozda,bazı mantar hastalıkları ve brusellozda da görülebilir. Tuberkuloz için karekteristik bir bulgudur. Makroskaopisinde ufalanabilir,sarımtırak renkte,yumuşak peynir görünümünde bir yapı gözlenir. Nekroz bölgelerinde koagule protein ve lipidli maddelerden(tbc. Basillerinin membranlarından kaynaklanır) oluşan bir görünüm vardır. Kazeifikasyon nekrozu hidrolitik enzimlerin ortamdaki toksik maddelerle parçalanması nedeniyle uzun süre kalır. Mikroskopik olarak asidofil granüllü bir madde şeklinde görülür.Basillere duyarlılık yüksek ise küçük yada büyük nekroz odakları;basillere duyarlılık düşükse önce granulom yapıları daha sonra ise granulomların ortasında nekroz odakları gözlenir.
c-Gom nekrozu:Sifilizin 3. evresinde gom gelişir.Gom bölgesinde önce damardan zengin granulasyon dokusu daha sonra ise ortada koagulasyon nekrozu gelişir. Makroskopik olarak damar yönünden zenginliği nedeniyle sert,lastik kıvamındadır.Nekroz gelişen odak yuvarlak ve düzgün sınırlıdır.
Mikroskopik olarak eozinofil,granüllü hücreler gözlenir. Tbc’den farkı nekroz alanında damar hayallerinin gözlenmesidir.
d- Balmumu nekrozu:Tifo,pnömoni,çiçek,tifüs,difteri ve kızıl gibi infeksiyonlarda çizgili kaslarda gözlenen nekroz çeşididir.En sık karın kaslarında özellikle rectus abdominisde görülür. Bunun sonucu olarak bazofili kaybı dolayısı ile eozinofil artışı ve glukojen kaybı nedeni ile hücrede vakuollü görünüm ve bazende kalsifikasyon gözlenir. Ölüme giden hücrelerindeki değişiklikler piknoz,karyoliziz ve karyoreksisdir.
Piknoz;çekirdek büzüşmesi ve bazofili kaybı olup hücrede gözlenen ilk değişikliktir.Piknotik çekirdek alcian blue kolloidal demiri tutar fakat normal çekirdek tutmaz.
Karyolizis:Kromafin bazofilinin azalmasıdır ve karyoliz genellikle piknozu izler.
Karyoreksis:çekirdek parçalanması anlamında olup genellikle piknozu izler.
Piknotik çekirdek>>>karyolizis veya karyorekzis.
e-Mumifikasyon nekrozu(kuru gangren):Çoğunlukla alt ekstremitelerde ortaya çıkar.su kaybı ile birlikte damarların daralması sonucu yeterli beslenememe ve dolayısıyla nekroz oluşur.aterosklerotik nedenlerle yaşlılarda,bazen diabetik vaskulopatide,çavdar mahmuzu zehirlenmesinde ve donmalarda gözlenir.
2-Likefaksiyon nekrozu(kollikuasyon nekrozu,erime nekrozu): Dışarıdan gelen enzimlerin etkisi ile oluşan otoliz veya heteroliz sonucunda gözlenir. Likefaksiyon nekrozu bakteri infeksiyonu için karekteristiktir. Beyinde hipoksik hücre ölümü ile likefaksiyon nekrozu oluşur.Patogenez ne olursa olsun temelde ölü hücrelerin sindirilmesi söz konusudur.Bu da primer veya seconder olabilir.
Primer LN’de nekroz doğrudan doğruya erime ile başlar.beyinde iskemik nedenle oluşan nekrozda(beyinde protein miktarı az olduğu için),amipli dizanteride barsakta amiplerin enzimleri nedeniyle,alkalen madde zehirlenmelerinde temas yerlerinde primer LN gözlenir. Seconder LN’da önce koagulasyon nekrozu daha sonra proteolitik enzimlerin etkisi ilede likefaksiyon nekrozu gözlenir.Tbc’den sonra kazeifikasyon odaklarının erimesi ile kavern oluşumu ve daha sonra ise LN oluşur.
3-Yağ nekrozu
a-Enzimatik yağ nekrozu: Akut hemorajik sistit’in bir bulgusudur.pankreas enzimlerinin pankreas ve periton boşluğuna serbestleşmesi ile fokal yağ harabiyeti oluşur.
Aktif pankreas enzimleri yağ hücrelerinin membranlarında likefaksiyona yol açarak lipaz enzimleri aktifleşir.Aktifleşen lipaz enzimleri yağ hücrelerindeki trigliseritleri parçalar.Açığa çıkan serbest yağ asitleri Ca tuzları ile birleşerek sabunifikasyona yol açar.Sonuçta makroskopik olarak tebeşir beyazı görünümünde hücre kitleleri oluşur. Mik. olarak nekrotik yağ hücre sınırları gölge halinde gözlenir.soluk bazofililik,düzensiz odaklar gözlenir. Yer yer yağ hücreleri birleşir.Çevrede özellikle histiositlerin etkisi ile iltihabi reaksiyon oluşur.Zamanla nekrotik hücreler lökositler tarafından sindirilir.Eğer sindirilmezse Ca tuzları ile reaksiyon sonucunda distrofik kalsifikasyon oluşur.
b-Travmatik yağ nekrozu: Yağ dokusuna rastlayan travmalar etkendir.Bazen canlı dışı fiziksel,kimyasal yada canlı hastalık etkenleri ile de olabilir.En sık kadınlarda meme dokusunda,ayrıca karın ve ekstremitelerde oluşur. Diabetlilerde insülin enjeksiyonu sonucunda deri altı yağ nekrozu oluşur. Travma sonucu yağ hücrelerinde yırtılma ve nötral yağlarda serbestleşme sonucu iltihabi reaksiyon(özellikle makrofajlardan oluşan)oluşur. Oluşan sert granulasyon dokusuna lipogranulom denir.
4-Gazlı nekroz(gazlı gangren): Etken clostridum welchii gibi gaz yapan anaerob bakterilerdir. Büyük ve derin yaralanmalarda dokuya ımplante olan bakterilerin etkisi ile oluşur.Dokular gaz bülleri içerir,hızla parçalanır ve kötü kokar.ölüme yol açar.
5-Pütrefaksiyon nekrozu(yaş gangren): Nekroz alanına saprofit bakterilerin girerek pütrifikasyon yapması ile oluşur,kokuşmaya yol açar. Nekrotik dokuya spiroketler,spiriller,fuziform basiller girer ve anaerob doku parçalanması ile pis kokulu,yeşilimsi-siyah renkte erime alanları oluşur.Kuru gangren bölgesine saprofitlerin girmesiylede oluşabilir. Etremitelerde,endometriumda, tonsilla scrotumda, direnci düşük çocuklarda ağız ve yanaklarda oluşabilir.
6-Fibrinoid nekroz: Hypersensibitile reaksiyonu olarak bağ dokusunda ve damarlarda görülür.Mikroskopik seviyede küçük odaklar oluştururlar.Damarlar asidofil homojen bir görünüm alır.Bağ dokusunda kollagen doku hastalıklarında(SLE;skleroderma dermatomyozit),damar duvarlarında kollagen doku hastalıkları(poliarteritis nodoza-PAN) ve malign HT’da,ayrıca midede peptik ülser tabanında karşımıza çıkabilir. Fibrin boyası ile (Weigert) boyanır.
Apoptozis: Çoğunlukla tek hücre veya hücre gruplarını tutan programlanmış ölümdür. H-E kesitlerde yuvarlak veya oval,yoğun eoizinofilik stoplazmalı ve yoğun kromatin parçaları içeren kitleler şeklinde gözlenir.Apopitotik hücreler komşu fagositik hücreler tarafından fagosite edilirler.Apoptozis genellikle fizyolojik bir olaydır.Apoptozise immun mekanizmalar,virus infeksiyonları ve radyasyon sebep olabilir.
NEKROZUN ETYOLOJİSİ
1-Fiziksel etkenler
a)travma sebebi ile kemiklerde aseptik nekroz oluşur
b)Basınç değişikliği sonucunda caisson hastalığı oluşur.Bunun sonucunda da humerus başında aseptik nekroz gelişir.
c)ısı(soğuk ve sıcak);vücut soğuğa daha dirençlidir.
d)radyasyon(direkt ve indirekt)
e)Elektrik akımı
2-Kimyasal etkenler
-Asitler
-Alkaliler
-Kortikosteroidler GİS’te nekroza yol açabilirler.
-Alkol
-Üremi
3-Canlı hastalık etkenleri
-bakteriler toksinleri ile hastalık oluştururlar.
-Viruslar hücre DNA ve RNA sına etki ederek o hücrenin metabolizmasında bozukluk oluştururlar.
4-Damarsal etkenler
iskemi sonucunda koagulasyon nekrozu oluşur.
5-Organizmadaki sekresyonlar
midede HCl etkisi ile pankreasda lipaz’ın duktus dışına çıkması nekroz yapar.
6-İmmun bozukluklar
-Akut nekrotizan vaskülit
-Arthus reaksiyonu
NEKROZUN SONUÇLARI
1-Rezorbsion ve rejenerasyon
-Nekrozun küçüklüğüne
-çevredeki dokunun rejenerasyon yeteneğine bağlı olarak yeniden düzelme gerçekleşebilir.
2-Demarkasyon ve Sekestrum
Nekroz alanındaki zararlı maddelerin etkisi ile iltihabi granulasyon dokusu gelişir.Hücrelerde azalma ve liflerde artış sonucu fibröz kapsul oluşur.Oluşan bu demarkasyon çizgisi ile nekrotik alan çevre dokulardan izole edilir.
3-Organizasyon
-Nekrotik alana damarlar ve bağ dokusu girmesi ile alan fagositlerce temizlenir,nedbe dokusu(skar) oluşur.
-Organize dokuya kireç çökmesi sonucu distrofik kalsifikasyon gelişir.
4-Kist yada ülser oluşumu
nekroz alanında erime varsa kist yada ülser oluşur.
Biyoloji ve Sağlık Bilgisi
- 11-13 Yaş Gelişim Dönemi
- Aflatoksinler Nedir?
- Afrika Hayvanları
- Ağız ve Diş Sağlığı
- AIDS Nedir?
- Akciğer
- Akciğer Absesi
- Akraba Evlilikleri ve Sorunları
- Aktif Taşıma
- Alglerin Önemi
- Alkolizm Nedir?
- Alzheimer Hastalığı
- Aminoasitler ve Proteinler
- Amphibia (İki Yaşamlılar)
- Ani İşitme Kaybı
- Antibiyotik Direnci
- Antibiyotiklere Rezistans
- Antibiyotiklerin Etkisi
- Antifriz Nedir?
- Antioksidan Nedir?
- Apoptozis Nedir?
- Arı Taklidi Yapan Orkide
- Aşı ve Serum Nedir?
- Aşı ve Türleri Nedir?
- Atatürk Çiçeği
- Atın Evrimi
- Avcı Bitki Venüs
- Aves (Kuşlar)
- Ayna Nöronlar
- Azot Döngüsü