Zeytin Yaprağı Bitkisi
Zeytin Yaprağı Bitkisi
1. TAKNOSOMİSİ
Zeytingiller familyasının 27 kadar cinsi 600 kadar türü vardır. Genel olarak ılıman bölgelerde az olarak da sıcak çevrelerde yerli olarak bulunurlar. Olea L. (Zeytin) cinsinin 50 kadar türü vardır. Bu cinsin mensubu olan bitkilerin Akdeniz Bölgesinde, Afrika’da, Yenikaledonya’da, Avustralya’da ve Türkiye’de yağlı meyveleri ve değerli odunları nedeniyle tarımı yapılır. Yabani formasyonlarına da rastlanır. Halk arasında yabani zeytine deli zeytin de denir. Zeytin bol humuslu ve zengin topraklarda iyi gelişebildiği gibi, kirece karşı yüksek toleransı olduğundan sıcak bölgelerde kireçli topraklarda da gelişmesi iyidir. Bu nedenle kalkerli horizonların bitkisidir, denebilir.
2. YETİŞTİRİLDİĞİ YERLER
Yurdumuzda en çok yetiştiği ve tarımının yapıldığı alanlar olarak Çanakkale, Tekirdağ, Balıkesir, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Bilecik, Samsun, Giresun, Trabzon, Artvin, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Antalya, İçel, Konya, Adana, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Maraş, Urfa ve Mardin illeri ve civarı sayılır.
Yağca zengin meyveleri bazı kaynaklarda ana yurdunun Anadolu’nun ikliminin egemen olduğu bölgelerde yetiştirilir. Günümüzde Dünya zeytin üretiminde ilk sıraları; İspanya, İtalya ve Yunanistan alır. Bu ülkeleri Türkiye, Tunus, Fas,Suriye ve Portekiz izler. Yaklaşık 500 milyon zeytin ağacıyla dünyadaki toplam zeytin üretimini Avrupa karşılar. Türkiye’de en önemli zeytin alanları ise Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde yer alır. Karadeniz bölgesi kıyılarının bazı kesimlerinde görülen zeytinlikler ise ekonomik açıdan verimli olmadığından önemli bir zeytin üretimi yapılamaz.
Zeytin ağaçları killi – kireçli ve su geçirebilen topraklarda iyi yetişir. Engebeli ve yamaç, fakat ılık rüzgarlı olan yerlerde yetiştirilebilir. Ancak yabani olan zeytin ağaçları aşılanarak verimli hale getirilebilmektedir.
3. BOTANİK ÖZELLİĞİ
Zeytin ligustrales takımının Oleaceae familyasının Olea L. cinsine mensup çok yıllık odunsu bir bitkidir. Zeytingiller familyası genelde çalı ağaççık ya da ağaç durumunda bulunan bitkilerdir. Yaprakları sade olan cinsler olabildiği gibi üçlü veya tek tüysü yaprak durumunda olanları da vardır. Genelde karşılıklı pek az olarak da almaçlı diziliştedir. Kulakçık bulunmaz. Çiçekler son ya da yan duruşlu, çokça bileşik salkım formundadır. Ancak yalın salkım veya başak kuruluşunda ve küçük olan çiçekler, çan görünüşündedir. Taç yapraklar genelde 4 adettir. Ercikler genelde iki adet, az olarak da 3 – 5 adettir. Başçık (anther) büyük ipçikleri (flament) genelde kısadır. Yumurtalık üst durumlu olup 2 meyve yapraklı, 2 gözlü her gözde genelde 1 – 2 adet yumurtacık bulunur. Meyve üzümsü, kapsül çekirdekli sulu meyve ya da kapalı meyve durumlarında bulunur. Tohum sayısı genelde 1 pek azında da çok sayıdadır.
Tozlanma genelde böcekler (Entomogamie) aracılığıyla olmaktadır. Pek az olarak da rüzgar (Anemogamie) ile olmaktadır.
Nisan – mayıs ayları arasında yeşilimsi – beyaz renkli çiçekler açan, 5 – 15 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen uzun ömürlü ağaç. Gövdeleri çok dallı, bilhassa yan dallar tepe dallarından daha gelişmiş, gri renkli ve yer yer çatlamış kabukludur. Yaprakları kısa saplı, karışıklı dizilmiş, oval veya mızrak şeklinde, derimsi üst tarafı koyu yeşil, alt tarafı grimsi yeşil renkli ve tüylüdür. Çiçekler bileşik salkım durumlarında toplanmışlardır. Meyveleri zeytin adını alıp ekim ile ocak ayları arasında olgunlaşırlar. Oval şekilli ve eriksi olan meyveler önceleri yeşil renkli, daha sonra mor veya siyah renge dönerler. Zeytin ağaçları 700 – 2000 yıl kadar yaşayabilirler.
4. KULLANIM ALANLARI
Zeytin en çok yağ üretmek amacıyla yetiştirilir. Henüz işlem görmemiş taze zeytin çok acı olduğundan yenemez. Yağlık zeytinlerden ise ezilip preslenerek zeytin yağı çıkarılır. Gerek zeytin gerekse zeytin yağından yalnızca yemeklik olarak değil sanayide sabun yapımında eczacılıkta ise ağızdan müshil ve safra söktürücü olarak da yararlanılır. Zeytinden yağ çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspeden de (prina) kimyasal yolla prina denen ve sabun yapımında kullanılan bir yağ çıkarılır. Arta kalan posa yakacak olarak bunun yakılmasıyla elde edilen kül ise zeytinliklerde gübre olarak kullanılır. Tarih boyunca sağlığın korunmasında ve hastalıklara karşı etkilidir. Örneğin zeytin yaprağı kaynatılarak suyunun içilmesi halinde idrar söktürücü, tansiyon düşürücü ve şeker hastalıklarında kullanılır.
5. BİTKİSEL BOYACILIKTA KULLANIMI
Boyamacılık açısından zeytinin yaprakları ve taze sürgünlerinden yararlanılır. Çeşitli mordonlar ile farklı renkler elde etmek mümkündür. Şap mordanlı yünler sarı renk alır. Krom mordanlı yünle kahverengi elde edilir. Saçıkıbrıs mordanlı yünler ise yeşil ile gri arası bir renk alır.
Zeytingiller familyasının 27 kadar cinsi 600 kadar türü vardır. Genel olarak ılıman bölgelerde az olarak da sıcak çevrelerde yerli olarak bulunurlar. Olea L. (Zeytin) cinsinin 50 kadar türü vardır. Bu cinsin mensubu olan bitkilerin Akdeniz Bölgesinde, Afrika’da, Yenikaledonya’da, Avustralya’da ve Türkiye’de yağlı meyveleri ve değerli odunları nedeniyle tarımı yapılır. Yabani formasyonlarına da rastlanır. Halk arasında yabani zeytine deli zeytin de denir. Zeytin bol humuslu ve zengin topraklarda iyi gelişebildiği gibi, kirece karşı yüksek toleransı olduğundan sıcak bölgelerde kireçli topraklarda da gelişmesi iyidir. Bu nedenle kalkerli horizonların bitkisidir, denebilir.
2. YETİŞTİRİLDİĞİ YERLER
Yurdumuzda en çok yetiştiği ve tarımının yapıldığı alanlar olarak Çanakkale, Tekirdağ, Balıkesir, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Bilecik, Samsun, Giresun, Trabzon, Artvin, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Antalya, İçel, Konya, Adana, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Maraş, Urfa ve Mardin illeri ve civarı sayılır.
Yağca zengin meyveleri bazı kaynaklarda ana yurdunun Anadolu’nun ikliminin egemen olduğu bölgelerde yetiştirilir. Günümüzde Dünya zeytin üretiminde ilk sıraları; İspanya, İtalya ve Yunanistan alır. Bu ülkeleri Türkiye, Tunus, Fas,Suriye ve Portekiz izler. Yaklaşık 500 milyon zeytin ağacıyla dünyadaki toplam zeytin üretimini Avrupa karşılar. Türkiye’de en önemli zeytin alanları ise Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde yer alır. Karadeniz bölgesi kıyılarının bazı kesimlerinde görülen zeytinlikler ise ekonomik açıdan verimli olmadığından önemli bir zeytin üretimi yapılamaz.
Zeytin ağaçları killi – kireçli ve su geçirebilen topraklarda iyi yetişir. Engebeli ve yamaç, fakat ılık rüzgarlı olan yerlerde yetiştirilebilir. Ancak yabani olan zeytin ağaçları aşılanarak verimli hale getirilebilmektedir.
3. BOTANİK ÖZELLİĞİ
Zeytin ligustrales takımının Oleaceae familyasının Olea L. cinsine mensup çok yıllık odunsu bir bitkidir. Zeytingiller familyası genelde çalı ağaççık ya da ağaç durumunda bulunan bitkilerdir. Yaprakları sade olan cinsler olabildiği gibi üçlü veya tek tüysü yaprak durumunda olanları da vardır. Genelde karşılıklı pek az olarak da almaçlı diziliştedir. Kulakçık bulunmaz. Çiçekler son ya da yan duruşlu, çokça bileşik salkım formundadır. Ancak yalın salkım veya başak kuruluşunda ve küçük olan çiçekler, çan görünüşündedir. Taç yapraklar genelde 4 adettir. Ercikler genelde iki adet, az olarak da 3 – 5 adettir. Başçık (anther) büyük ipçikleri (flament) genelde kısadır. Yumurtalık üst durumlu olup 2 meyve yapraklı, 2 gözlü her gözde genelde 1 – 2 adet yumurtacık bulunur. Meyve üzümsü, kapsül çekirdekli sulu meyve ya da kapalı meyve durumlarında bulunur. Tohum sayısı genelde 1 pek azında da çok sayıdadır.
Tozlanma genelde böcekler (Entomogamie) aracılığıyla olmaktadır. Pek az olarak da rüzgar (Anemogamie) ile olmaktadır.
Nisan – mayıs ayları arasında yeşilimsi – beyaz renkli çiçekler açan, 5 – 15 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen uzun ömürlü ağaç. Gövdeleri çok dallı, bilhassa yan dallar tepe dallarından daha gelişmiş, gri renkli ve yer yer çatlamış kabukludur. Yaprakları kısa saplı, karışıklı dizilmiş, oval veya mızrak şeklinde, derimsi üst tarafı koyu yeşil, alt tarafı grimsi yeşil renkli ve tüylüdür. Çiçekler bileşik salkım durumlarında toplanmışlardır. Meyveleri zeytin adını alıp ekim ile ocak ayları arasında olgunlaşırlar. Oval şekilli ve eriksi olan meyveler önceleri yeşil renkli, daha sonra mor veya siyah renge dönerler. Zeytin ağaçları 700 – 2000 yıl kadar yaşayabilirler.
4. KULLANIM ALANLARI
Zeytin en çok yağ üretmek amacıyla yetiştirilir. Henüz işlem görmemiş taze zeytin çok acı olduğundan yenemez. Yağlık zeytinlerden ise ezilip preslenerek zeytin yağı çıkarılır. Gerek zeytin gerekse zeytin yağından yalnızca yemeklik olarak değil sanayide sabun yapımında eczacılıkta ise ağızdan müshil ve safra söktürücü olarak da yararlanılır. Zeytinden yağ çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspeden de (prina) kimyasal yolla prina denen ve sabun yapımında kullanılan bir yağ çıkarılır. Arta kalan posa yakacak olarak bunun yakılmasıyla elde edilen kül ise zeytinliklerde gübre olarak kullanılır. Tarih boyunca sağlığın korunmasında ve hastalıklara karşı etkilidir. Örneğin zeytin yaprağı kaynatılarak suyunun içilmesi halinde idrar söktürücü, tansiyon düşürücü ve şeker hastalıklarında kullanılır.
5. BİTKİSEL BOYACILIKTA KULLANIMI
Boyamacılık açısından zeytinin yaprakları ve taze sürgünlerinden yararlanılır. Çeşitli mordonlar ile farklı renkler elde etmek mümkündür. Şap mordanlı yünler sarı renk alır. Krom mordanlı yünle kahverengi elde edilir. Saçıkıbrıs mordanlı yünler ise yeşil ile gri arası bir renk alır.
Biyoloji ve Sağlık Bilgisi
- 11-13 Yaş Gelişim Dönemi
- Aflatoksinler Nedir?
- Afrika Hayvanları
- Ağız ve Diş Sağlığı
- AIDS Nedir?
- Akciğer
- Akciğer Absesi
- Akraba Evlilikleri ve Sorunları
- Aktif Taşıma
- Alglerin Önemi
- Alkolizm Nedir?
- Alzheimer Hastalığı
- Aminoasitler ve Proteinler
- Amphibia (İki Yaşamlılar)
- Ani İşitme Kaybı
- Antibiyotik Direnci
- Antibiyotiklere Rezistans
- Antibiyotiklerin Etkisi
- Antifriz Nedir?
- Antioksidan Nedir?
- Apoptozis Nedir?
- Arı Taklidi Yapan Orkide
- Aşı ve Serum Nedir?
- Aşı ve Türleri Nedir?
- Atatürk Çiçeği
- Atın Evrimi
- Avcı Bitki Venüs
- Aves (Kuşlar)
- Ayna Nöronlar
- Azot Döngüsü