Domuz gribi virüsü dünyada hızla yayılıyor, fakat yine de yalnızca 139 ölüme neden oldu ve nispeten basit bir virüs.

Peki, bu zamanla daha öldürücü bir şeye dönüşebilir mi?

Domuz gribinin genetik yapısını inceleyen bilim adamları bunun olması için hiçbir belirgin baskının olmadığını ve bu virüsün daha fazla insanı öldürmesi için bir sebebin olmadığını söylüyorlar.

Columbia Üniversitesi’nin İç hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü direktörü Dr. W. Ian Lipkin, bu virüsün insanlara saldırarak ve birbirlerine bulaştırmalarını sağlayarak yapabileceğinin en iyisini yaptığını ve daha fazla yapabileceği bir şey olmadığını belirtiyor.

Dr. Lipkin gerçekte SARS ve H5N1 kuş gribi gibi saldırgan bir gribin hastaları öldürdüğünü ve problemi bunun yarattığını ekliyor.

Fakat grip virüsleri oldukça değişkendir ve gelecek iki yılda, yani yeni bir cinsin normalde dünyayı sardığı sürede, yeni bir şeyler gerçekleşebilir.

İspanyol gribi de basit bir cins olarak başlamış, sonra dehşet verici bir şekilde 1918-19 yıllarında 20 milyondan 100 milyon insanı öldüren çok tehlikeli bir mikroba dönüşmüştü.

Fakat Amerikan Mount Sinai Medikal Okulu’nda mikrobiyoloji bölümünün başkanı ve 2005’te virüsü eski bir akciğer dokusunda bulunan parçalarından yeniden yapılandıran ekibin bir üyesi olan Dr. Peter Palese bu cinsin milenyumda bir ya da 10 milenyumda bir olan yani çok sık rastlanmayan bir olay olduğun belirtti.

Ayrıca kesin olmamakla birlikte bu virüslerin farklı bir sonuç “istediğini” ekledi. Dr. Palease “Bana göre, bu çok antropomorfik(yani insan biçimli) bir düşünce olduğunu söylüyor.

Bununla beraber en güçlü virüslerin hayatta kaldığını, fakat asıl değiştirgenin ne olduğu belli olmadığını belirtti. Dr. Please bunu şöyle açıkladı: “Ölümcül etki sunan bir mutasyon bilim adamlarına başka bir avantaj da sunabilir.”

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nde viroloji bölümünün eski başkanı Walter R. Dowdle yeni virüsü Avrasya ve Amerikan domuzu, insan ve kuş genlerinden oluşan benzersiz karışımından dolayı “gerçek bir ahmak” olarak tanımladı.

Grip kromozomları 11 proteinin genel toplamı için genetik kodu oluşturan RNA’nın sekiz kısa koluyla oldukça basittir.

Bunlar bulaştıkları hücrelerde düzensiz bir şekilde parçalarına ayrılırlar ve sonra diğer griplerin parçalarını gelişigüzel alarak ve sonuçları tahmin edilemez bir hale getirerek yeniden birleşirler.

Domuz gribinde cinsi PB1-F2 ve NS-1 diye bilinen iki protein kodu olanları ve polybasic hemagglutinin cleavage site diye adlandırılan kodları içeren ve ölümcüllüğü artırdığı düşünülen birçok gen bulunmamaktadır.

PB-1-F2’nin enfeksiyonlu bir hücredeki enerji üreten mitokondrinin koruma zarını zayıflattığı görülür ve bu da sonunda hücrenin ölmesine neden olur.

Bu özellikle bağışıklık sisteminin koruyucuları olan dendritik hücrelere saldırır. Bunun öldürücülüğü kazara da olabilir. Koruyucuları öldüren proteinler onun yakınlarındaki diğer hücreleri de öldürebilirler.

İspanyol, Hong Kong ve Asya gripleri de dahil olmak üzere yaygın olan bütün gripler PB1-F2 oluşturmuştur. H5N1 kuş gribi de böyledir.

Fakat şu anda dünyanın savaştığı domuz gribi böyle değildir.

NS-1 proteini hücreler tarafından üretilen bir antiviral olan interferonu engelleyerek bağışıklık yanıtına da zarar verebilir.

Oldukça ölümcül olan kuş gribi, virüsün dış katmanında hemaglutinin ayrılmasına ve genetik komutlarını akciğerlerdeki ve bağırsaktaki hücreler gibi hücrelerin değişik tiplerine enjekte etmesine izin veren anormal klevaj özelliğine sahiptir. H1N1’e bu tür bir eklenti tehlikeli olabilir.

Fakat Dr. Palese’e göre bu yalnızca kuş gribinde bulunduğu için insan gribinin bir bileşimi olması pek mümkün olmayan bir durumdur. 1918’de ortaya çıkan ve kökeninde kuş gribi olan virüste bile bu gen yoktu.

Bir değişiklik olması durumunda, bilim adamları, H1N1 domuz gribinin antiviral bir ilaç olan Tamiflu’ya dirençli hale geleceğini söylüyor.

Tamiflu direnci geni şu anda H1N1 griplerinde neredeyse evrensel olarak mevcut.

Eğer böyle olursa, dünyanın Tamiflu depoları değersiz hale gelecek ve doktorlar belki de alınması daha zor ve daha pahalı olan başka bir ilaçla değiştirecekler.

Mutasyona dayanarak rimantadin gibi eski antiviral ilaçlar yararlı olabilir, fakat bunlara da direnç birkaç yıl önce oluşan ve biten griplerde geliştirilmiştir.

Domuz gribi ile ilgili araştırmalar gün geçtikçe hız kazanarak sürmektedir.