Deprem Psikolojisi
Deprem Psikolojisi
AKUT STRES BOZUKLUĞU
A - Aşağıdakilerden her ikisinin de bulunduğu bir biçimde kişi travmatik bir olayla karşılaşmıştır.
Kişi gerçek bir ölüm yada ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma yada kendisinin yada başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit olayını yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş, yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.
Kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır.
B - Sıkıntı doğuran olayı yaşarken yada bu olayı yaşadıktan sonra aşağıdaki disosiyatif belirtilerden üçü yada daha fazlası gerçekleşmiştir.
Uyuşukluk, dalgınlık duyumları yada duygusal tepkisizlik.
Çevrede olup bitenlerin farkına varma düzeyinde azalma ( afallama)
Derealizasyon ( Çevreyi değişik algılama )
Depersonalizasyon ( Kendisi değişime uğramış gibi hissetme )
Disosiyatif amnezi ( Yani travmanın önemli bir kısmını hatırlamama)
C - Travmatik olay tekrar tekrar yaşanır.
Göz önüne tekrar tekrar gelen görüntüler,
Tekrarlayan düşünceler
Rüyalar
İllüzyonlar
?Flashback? episodları
O yaşantıyı yeniden yaşar gibi olma yada travmatik olayı hatırlatan şeylerle karşılaşınca sıkıntı duyma.
D - Travma ile ilgili anıları uyandıran uyaranlardan belirgin kaçınma ( Düşünceler duygular konuşmalar konuşmalar etkinlikler yerler insanlar)
E - Belirgin sıkıntı yada artmış uyarılmışlık belirtileri ( Örnek: Uyumakta zorluk çekme huzursuzluk, düşünceleri yoğunlaştırama güçlüğü, aşırı irkilme tepkisi, motor huzursuzluk.
F - Bu Belirtiler klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya yada toplumsal mesleki alanlarda yada işlevselliğin önemli diğer alanlarında bozulmaya neden olur yada bireyin travmatik yaşantısını aile bireylerine anlatarak kişisel destek kaynaklarını harekete geçirmek yada yardım almak gibi gereken iş yapmasının peşinde koşma yetisini bozar.
G - Bu bozukluk en az iki gün, en fazla dört hafta sürer ve travmatik olaydan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkar.
H - Bu bozukluk bir maddenin yada genel tıbbi bir durumun etkisi ile ortaya çıkmamış olmalıdır
DEPREM SONRASI KENDİNİZE VE AİLENİZE YARDIMCI OLUN
Kendiniz ve ailenizin duygusal olarak eskisi gibi sağlıklı bir hale gelebilmesi için aşağıdakileri mümkün olduğunca uygulamaya çalışın
Mevcut durumunuzu gözden geçirin ve neyin önemli neyin önemsiz olduğunu tespit edin. Hayatınızın bundan sonraki yönünün tayin edin. Oturup beklemek sıkıntılarınızı artırır. Kendiniz ve aileniz için yapabileceğiniz her ne ise o alanda maksimum verimle çalışmanız gerektiğini hatırlayın. Bazılarımızın görevi çevreye yardım temek bazılarımızın görevi kurbanlık gibi beklemek değildir. Herkes zor günler yaşıyor. Kendinizi en zor durumda olan birisi gibi görmeyin. Kayıplarınız için üzülmek ve yas tutmak en doğal hakkınızdır, duygularınızda iniş çıkışlar olması normaldir. Unutmayın size başkalarının da ihtiyacı var metin olmak zorundasınız.
DEPREM SONRASI ÇOCUKLARINIZA YARDIMCI OLUN
Çocuklarınızın sizin vereceğini tepkilerden etkileneceklerini unutmayın. Bu tepkiler abartılı olursa çocuklarınız da abartılı tepkiler verecektir. Çocukların tepkileri farklı olabilir . Bazıları bir iki yıl önceki davranışlarını tekrar yapmaya başlarlar. Mesela parmak emme aşırı ağlama, halk arsında mızmımzlanma denen davranışlarda artma. Yalnız yatmama yeni korkular ve yeni nahoş davranışlar icat edebilirler.Bunları yenebilmek için neler yapabilirsiniz?
Yavrularınızı yanında mümkün olduğu kadar kendi duygularınızı kontrol altında tutun ve onları mevcut durumla ilgili olarak bilgilendirin. Bilgilendirme onların algı düzeylerinde olsun.
Onları rahatlatmak için daha fazla zaman ayırın. Ona sıcacık bir sarılış ve şefkat gösterme onun içindeki korku buzlarını eritecektir.
Gerginliklerini azaltmak amacıyla onlara oyun imkanları sağlayın. Bazen onlarla oynayın. Gerekirse birlikte evcilik gibi oyunlar oynayın.
8-9 yaşından büyük çocukların sizinle ayrıntılı olarak yaşadıklarını paylaşmasını sağlayın.
Sık sık onları sevdiğinizi söyleyin ve sevginizi fiziksel olarak gösterin. Onları öpün ve sarılıp bir süre sizin sıcaklığınızı ve yanlarında olduğunuzu hissettirin.
Yemek yemek gibi uyumak gibi faaliyetleri mümkün olduğunca zamanında yapmalarını sağlayın. Bu onların olağan yaşama dönmelerini kolaylaştıracaktır.
Bu olayı yaşayan başkaları da sizin yaşadıklarınızı hissetmiştir. Onlarla dayanışma içinde oymak sizi daha çok rahatlatacaktır.
Kendi kendinize sıkıntılarınızı yenmek için alkol veya uyuşturucu maddelere yönelmeyin. Hekimlere danışmadan ilaç almayın.
Kendinize sizi oyalayacak uğraşlar bulun. Bu oyalama çabaları başkalarına yardımcı olmak , hayatınızı mevcut şartlar içerisinde düzene koymaya çalışmak yada çocuklarınızla daha fazla zaman geçirmek olabilir.
Duygusal olarak yakın gelecekte yaşama ihtimaliniz olan şeyleri öğrenmeye çalışın. Eğer tek başınıza olayların üstesinden gelemiyorsanız bir sağlık kuruluşundan profesyonel yardım alın.
A - Aşağıdakilerden her ikisinin de bulunduğu bir biçimde kişi travmatik bir olayla karşılaşmıştır.
Kişi gerçek bir ölüm yada ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma yada kendisinin yada başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit olayını yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş, yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.
Kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır.
B - Sıkıntı doğuran olayı yaşarken yada bu olayı yaşadıktan sonra aşağıdaki disosiyatif belirtilerden üçü yada daha fazlası gerçekleşmiştir.
Uyuşukluk, dalgınlık duyumları yada duygusal tepkisizlik.
Çevrede olup bitenlerin farkına varma düzeyinde azalma ( afallama)
Derealizasyon ( Çevreyi değişik algılama )
Depersonalizasyon ( Kendisi değişime uğramış gibi hissetme )
Disosiyatif amnezi ( Yani travmanın önemli bir kısmını hatırlamama)
C - Travmatik olay tekrar tekrar yaşanır.
Göz önüne tekrar tekrar gelen görüntüler,
Tekrarlayan düşünceler
Rüyalar
İllüzyonlar
?Flashback? episodları
O yaşantıyı yeniden yaşar gibi olma yada travmatik olayı hatırlatan şeylerle karşılaşınca sıkıntı duyma.
D - Travma ile ilgili anıları uyandıran uyaranlardan belirgin kaçınma ( Düşünceler duygular konuşmalar konuşmalar etkinlikler yerler insanlar)
E - Belirgin sıkıntı yada artmış uyarılmışlık belirtileri ( Örnek: Uyumakta zorluk çekme huzursuzluk, düşünceleri yoğunlaştırama güçlüğü, aşırı irkilme tepkisi, motor huzursuzluk.
F - Bu Belirtiler klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya yada toplumsal mesleki alanlarda yada işlevselliğin önemli diğer alanlarında bozulmaya neden olur yada bireyin travmatik yaşantısını aile bireylerine anlatarak kişisel destek kaynaklarını harekete geçirmek yada yardım almak gibi gereken iş yapmasının peşinde koşma yetisini bozar.
G - Bu bozukluk en az iki gün, en fazla dört hafta sürer ve travmatik olaydan sonraki 4 hafta içinde ortaya çıkar.
H - Bu bozukluk bir maddenin yada genel tıbbi bir durumun etkisi ile ortaya çıkmamış olmalıdır
DEPREM SONRASI KENDİNİZE VE AİLENİZE YARDIMCI OLUN
Kendiniz ve ailenizin duygusal olarak eskisi gibi sağlıklı bir hale gelebilmesi için aşağıdakileri mümkün olduğunca uygulamaya çalışın
Mevcut durumunuzu gözden geçirin ve neyin önemli neyin önemsiz olduğunu tespit edin. Hayatınızın bundan sonraki yönünün tayin edin. Oturup beklemek sıkıntılarınızı artırır. Kendiniz ve aileniz için yapabileceğiniz her ne ise o alanda maksimum verimle çalışmanız gerektiğini hatırlayın. Bazılarımızın görevi çevreye yardım temek bazılarımızın görevi kurbanlık gibi beklemek değildir. Herkes zor günler yaşıyor. Kendinizi en zor durumda olan birisi gibi görmeyin. Kayıplarınız için üzülmek ve yas tutmak en doğal hakkınızdır, duygularınızda iniş çıkışlar olması normaldir. Unutmayın size başkalarının da ihtiyacı var metin olmak zorundasınız.
DEPREM SONRASI ÇOCUKLARINIZA YARDIMCI OLUN
Çocuklarınızın sizin vereceğini tepkilerden etkileneceklerini unutmayın. Bu tepkiler abartılı olursa çocuklarınız da abartılı tepkiler verecektir. Çocukların tepkileri farklı olabilir . Bazıları bir iki yıl önceki davranışlarını tekrar yapmaya başlarlar. Mesela parmak emme aşırı ağlama, halk arsında mızmımzlanma denen davranışlarda artma. Yalnız yatmama yeni korkular ve yeni nahoş davranışlar icat edebilirler.Bunları yenebilmek için neler yapabilirsiniz?
Yavrularınızı yanında mümkün olduğu kadar kendi duygularınızı kontrol altında tutun ve onları mevcut durumla ilgili olarak bilgilendirin. Bilgilendirme onların algı düzeylerinde olsun.
Onları rahatlatmak için daha fazla zaman ayırın. Ona sıcacık bir sarılış ve şefkat gösterme onun içindeki korku buzlarını eritecektir.
Gerginliklerini azaltmak amacıyla onlara oyun imkanları sağlayın. Bazen onlarla oynayın. Gerekirse birlikte evcilik gibi oyunlar oynayın.
8-9 yaşından büyük çocukların sizinle ayrıntılı olarak yaşadıklarını paylaşmasını sağlayın.
Sık sık onları sevdiğinizi söyleyin ve sevginizi fiziksel olarak gösterin. Onları öpün ve sarılıp bir süre sizin sıcaklığınızı ve yanlarında olduğunuzu hissettirin.
Yemek yemek gibi uyumak gibi faaliyetleri mümkün olduğunca zamanında yapmalarını sağlayın. Bu onların olağan yaşama dönmelerini kolaylaştıracaktır.
Bu olayı yaşayan başkaları da sizin yaşadıklarınızı hissetmiştir. Onlarla dayanışma içinde oymak sizi daha çok rahatlatacaktır.
Kendi kendinize sıkıntılarınızı yenmek için alkol veya uyuşturucu maddelere yönelmeyin. Hekimlere danışmadan ilaç almayın.
Kendinize sizi oyalayacak uğraşlar bulun. Bu oyalama çabaları başkalarına yardımcı olmak , hayatınızı mevcut şartlar içerisinde düzene koymaya çalışmak yada çocuklarınızla daha fazla zaman geçirmek olabilir.
Duygusal olarak yakın gelecekte yaşama ihtimaliniz olan şeyleri öğrenmeye çalışın. Eğer tek başınıza olayların üstesinden gelemiyorsanız bir sağlık kuruluşundan profesyonel yardım alın.
Psikiyatri İle İlgili Çeşitli Konular
- Alkol ve Gençler
- Alkoliğe Yardım
- Alkoliğin Genel Özellikleri
- Alkolizm
- Alkolizm Tedavisi
- Cinsellik Kaynaklı Evlilik Sorunları
- Çocuk ve Ergenlerde Psikofarmakoloji
- Deprem Psikolojisi
- Depresyon Tedavisinde Terapi
- Depresyon Testi
- Depresyonunuzun Sebebi Kendiniz Olmayın
- Evlilik Sorunları
- Grup Terapisi
- İntihar
- Nörobiyoloji
- Öfke ve Kontrolü
- Psikiyatrik İlaç Kullanımı
- Psikolojik Savunma Mekanizmaları
- Psikoterapi
- Stresi Yenmek İçin
- Stresle Mücadele
- Streste Önlem