ihya.org
ülser belirtileri
Mide kanseri belirtilerini Ülser ile karıştırmayın!
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Ersin, mide rahatsızlığı yaşayan çok sayıda kişinin doktora gitmediğini ancak ülser ve mide kanseri belirtilerinin karıştırılabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Ersin, yaptığı açıklamada, özellikle ramazan ayı ve sonrasında mide şikayetleri ile hastaneye başvuruların sayısının yükseldiğini ancak çok sayıda kişinin de sağlık sorunlarını önemsemediğini belirtti.
Ülser
Geniş anlamıyla deri ya da mukoza altı dokuları meydanda bırakan kronik yaralardır. Mide suyundaki, sindirici tesirlerle hazım kanalının çeşitli bölgelerinde husûle gelen müzmin gidişli yaralar. Ülser, genel olarak yara manasına gelmektedir. Derideki yaralara da ülser denebilir. Burada sindirim kanalındaki ülserlerden bahsedilecektir. Bir de yine sindirim kanalında görülebilen ve sadece mukozanın yüzey kısmını ilgilendiren erozyonlar vardır ki, bunlar kısa zamanda ve iz bırakmadan iyileşirler.
Peptik ülserler: Sindirim kanalındaki yerlerine göre mide ülseri veya onikiparmak barsağı ülseri olmak üzere başlıca iki gruba ayrılırlar. Yemekborusu alt ucunda ve Meckel divertikülü denen ince barsak uzantısında da peptik ülser görülebilir. Ağır vücut yanıklarından ve beyin ameliyatlarından sonra görülen had peptik ülserlere de Curling ülseri adı verilir.
Peptik ülser (Mide ve duodenum ülseri)
Peptik ülser nedir?
Peptik ülser sindirim siteminde (gastrointestinal sistem - GIS) özofagus (yemek borusu), duodenum (oniki parmak bağırsağı) yada midenin yüzeyel tabakasındaki delinmedir. Peptik ülser eğer midede ise gastrik ülser, duodenumda ise duodenal ülser ve özofagusta ise özofagial ülser adını alır. Gastrik bezler tarafından üretilen asit salgısının; Gastrik mukozada yani mide yüzeyinde oluşturduğu erozyon (aşındırma) mide ülserinin sebeplerinden birisidir.
Peptik ülserin niye oluşur?
uzun yıllardır peptik ülser hastalığına neden olan temel faktörün asit salgısındaki artış yani mide asitinin fazla olması olduğu düşünülürdü. Dolayısıyla mevcut tedavi yöntemleri midedeki asit sekresyonunun azaltılması yahut varolan asitin nötralize edilmesine dayanmaktaydı. Ancak yapılan bilimsekl çalışmalar göstermiştir ki; asit salgısı ülser patogenezinde yani ülserin nedenleri arasında halen ciddi bir önem taşımakla birlikte helikobakter pilori (helicobacter pylori) ismindeki bir bakteride ülserin nedenleri arasında bulunmaktadır. Ülser oluşumundaki bir başka temel faktör ise sıklıkla non-steroid anti inflamatuar ilaçlar olarak gruplandırılan (NSAII) aspirin gibi anti enflamatuar ilaçlardır. Sigarada ülsere neden olan ve ülserin tedavisini engelleyen faktörlerden birisidir.