Hayvan Nedir?
Hayvan Nedir?
Hayvanın iyi bir tanımını yapmak, göründüğü kadar kolay değildir. Bir hayvanı diğer yaşam formlarından ayırt ermek için kullanılan her ölçüt için istisnalar vardır. Bununla birlikte ele alındığı zaman, hayvanların aşağıdaki özellikleri bizim amacımıza hizmet edecektir.
1. Hayvanlar, çok hücreli, heterotrof, ökaryot canlılardır. Bitkilerin ve alglerin ototrof beslenmelerine karşın hayvanlar bünyelerin daha önceden oluşturulmuş organik molekülleri almak zorundadır; onlar, inorganik maddelerden organik maddeleri meydana getirmez. Çoğu hayvan, bunu, diğer organizmaları ya da ayrışmakta olan organik maddeleri yiyerek gerçekleştirir.
2. Hayvan hücreleri, bitki ve mantarlın vücudunda kuvvetli destek sağlayan hücre duvarından yoksundur. Hayvanların çok hücreli vücutları, yoğun olarak bulunan kolajen gibi yapısal proteinler sayesinde bir arada tutulur. Aslında hücre-dışı matrikste bulunan kolajene ilave olarak hayvan dokuları özel tipte hücreler arası bağlantılara (sıkı bağlar, desmozomlar ve kanallı bağlantılar) sahiptir; bu bağlantılar, diğer yapısal proteinlerden meydana getirilmiştir.
3. Hayvanlara özgü, sinirsel sinyal (impuls) iletiminden ve hareketten sorumlu iki tip doku vardır: Sinir doku ve kas doku.
4. Yaşam döngüsünün birkaç anahtar özelliği de hayvanları ayrı kılar. Çoğu hayvan eşeyli ürer ve diploit evre genellikle yaşam döngüsünde baskındır. Çoğu türde, kamçılı olan küçük sperm, daha büyük ve hareketsiz duran yumurtayı dölleyerek diploit zigotu meydana getirir. Daha sonra zigot, segmentasyon adı verilen birbirini izleyen mitotik hücre bölünmelerini geçirir. Çoğu hayvanın gelişimi süresince segmentasyon, blastula adı verilen çok hücreli bir evrenin oluşumuna yol açar; çoğu hayvanda blastula, içi boş bir top şeklini alır. Blastula evresini gastrulasyon evresi takip eder; gastrulasyon boyunca, ergin bireyin vücut kısımları gelişecek olan embriyonik doku tabakaları meydana gelir. Sonunda ortaya çıkan gelişim evresi gastrula olarak adlandırılır. Bazı hayvanlar kısa süren olgunlaşma evresi geçirerek doğrudan ergin bireylere gelişirler; fakat çoğu hayvanın yaşam döngüsünde larval evreler yer alır. Larva, eşeysel olarak olgunlaşmamış formdur. Larva morfolojik olarak ergin evreden farklıdır, ekseriyetler farklı besinle beslenir ve hatta kurbağaların iribaş larvalarında olduğu gibi, ergin bireylerden farklı habitatlarda yaşayabilir. Hayvan larvaları sonunda metamorfoz (başkalaşım) geçirerek ergin bireylere dönüşür.
5. Zigotun, kendisine özgü bir yapısı olan hayvana dönüşmesi olayı, hox genleri adı verilen özel, düzenleyici genlerin gelişen embriyoda kontrollü olarak ifade edilmesine bağlıdır. Ökaryotların hepsi diğer genlerin ifade edilmesini düzenleyen genlere sahiptir. Ve bu düzenleyici genlerin çoğu homeobox adı verilen ortak DNA sekans "modülleri" içerir. Fakat hayvanlar âlemi dışındaki ökaryotlar arasında, homeotik genlerde homeobox bulunmaz; bu düzenleyici genler vücut formunun gelişimde işlev görür. Şimdiye kadar, yapısında hem homeobox içeren hem de homeotik işlev gören genler "hox genleri" sadece hayvanlarda keşfedilmiştir. Ve en basit süngerlerden en karmalık yapıya sahip olan böcekler ve omurgalılara kadar hayvanların hepsi hox genlerine sahiptir; bu hox genlerinin içerdiği homeobox DNA sekansları açıkça birbiriyle ilişkilidir. Genellikle Hox genlerinin sayısı, hayvanın anatomisinin karışıklığı ile ilişkilidir. Daha özgül olarak, gelişen embriyoda ifade edilen değişik hox genlerinin ifade edildiği yerde ve zamanda değişikliğin olması, ortak bir atadan türemiş olan hayvanların çok fazla çeşitlilik göstermesine genetik temel sağlar.
1. Hayvanlar, çok hücreli, heterotrof, ökaryot canlılardır. Bitkilerin ve alglerin ototrof beslenmelerine karşın hayvanlar bünyelerin daha önceden oluşturulmuş organik molekülleri almak zorundadır; onlar, inorganik maddelerden organik maddeleri meydana getirmez. Çoğu hayvan, bunu, diğer organizmaları ya da ayrışmakta olan organik maddeleri yiyerek gerçekleştirir.
2. Hayvan hücreleri, bitki ve mantarlın vücudunda kuvvetli destek sağlayan hücre duvarından yoksundur. Hayvanların çok hücreli vücutları, yoğun olarak bulunan kolajen gibi yapısal proteinler sayesinde bir arada tutulur. Aslında hücre-dışı matrikste bulunan kolajene ilave olarak hayvan dokuları özel tipte hücreler arası bağlantılara (sıkı bağlar, desmozomlar ve kanallı bağlantılar) sahiptir; bu bağlantılar, diğer yapısal proteinlerden meydana getirilmiştir.
3. Hayvanlara özgü, sinirsel sinyal (impuls) iletiminden ve hareketten sorumlu iki tip doku vardır: Sinir doku ve kas doku.
4. Yaşam döngüsünün birkaç anahtar özelliği de hayvanları ayrı kılar. Çoğu hayvan eşeyli ürer ve diploit evre genellikle yaşam döngüsünde baskındır. Çoğu türde, kamçılı olan küçük sperm, daha büyük ve hareketsiz duran yumurtayı dölleyerek diploit zigotu meydana getirir. Daha sonra zigot, segmentasyon adı verilen birbirini izleyen mitotik hücre bölünmelerini geçirir. Çoğu hayvanın gelişimi süresince segmentasyon, blastula adı verilen çok hücreli bir evrenin oluşumuna yol açar; çoğu hayvanda blastula, içi boş bir top şeklini alır. Blastula evresini gastrulasyon evresi takip eder; gastrulasyon boyunca, ergin bireyin vücut kısımları gelişecek olan embriyonik doku tabakaları meydana gelir. Sonunda ortaya çıkan gelişim evresi gastrula olarak adlandırılır. Bazı hayvanlar kısa süren olgunlaşma evresi geçirerek doğrudan ergin bireylere gelişirler; fakat çoğu hayvanın yaşam döngüsünde larval evreler yer alır. Larva, eşeysel olarak olgunlaşmamış formdur. Larva morfolojik olarak ergin evreden farklıdır, ekseriyetler farklı besinle beslenir ve hatta kurbağaların iribaş larvalarında olduğu gibi, ergin bireylerden farklı habitatlarda yaşayabilir. Hayvan larvaları sonunda metamorfoz (başkalaşım) geçirerek ergin bireylere dönüşür.
5. Zigotun, kendisine özgü bir yapısı olan hayvana dönüşmesi olayı, hox genleri adı verilen özel, düzenleyici genlerin gelişen embriyoda kontrollü olarak ifade edilmesine bağlıdır. Ökaryotların hepsi diğer genlerin ifade edilmesini düzenleyen genlere sahiptir. Ve bu düzenleyici genlerin çoğu homeobox adı verilen ortak DNA sekans "modülleri" içerir. Fakat hayvanlar âlemi dışındaki ökaryotlar arasında, homeotik genlerde homeobox bulunmaz; bu düzenleyici genler vücut formunun gelişimde işlev görür. Şimdiye kadar, yapısında hem homeobox içeren hem de homeotik işlev gören genler "hox genleri" sadece hayvanlarda keşfedilmiştir. Ve en basit süngerlerden en karmalık yapıya sahip olan böcekler ve omurgalılara kadar hayvanların hepsi hox genlerine sahiptir; bu hox genlerinin içerdiği homeobox DNA sekansları açıkça birbiriyle ilişkilidir. Genellikle Hox genlerinin sayısı, hayvanın anatomisinin karışıklığı ile ilişkilidir. Daha özgül olarak, gelişen embriyoda ifade edilen değişik hox genlerinin ifade edildiği yerde ve zamanda değişikliğin olması, ortak bir atadan türemiş olan hayvanların çok fazla çeşitlilik göstermesine genetik temel sağlar.
Biyoloji ve Sağlık Bilgisi
- 11-13 Yaş Gelişim Dönemi
- Aflatoksinler Nedir?
- Afrika Hayvanları
- Ağız ve Diş Sağlığı
- AIDS Nedir?
- Akciğer
- Akciğer Absesi
- Akraba Evlilikleri ve Sorunları
- Aktif Taşıma
- Alglerin Önemi
- Alkolizm Nedir?
- Alzheimer Hastalığı
- Aminoasitler ve Proteinler
- Amphibia (İki Yaşamlılar)
- Ani İşitme Kaybı
- Antibiyotik Direnci
- Antibiyotiklere Rezistans
- Antibiyotiklerin Etkisi
- Antifriz Nedir?
- Antioksidan Nedir?
- Apoptozis Nedir?
- Arı Taklidi Yapan Orkide
- Aşı ve Serum Nedir?
- Aşı ve Türleri Nedir?
- Atatürk Çiçeği
- Atın Evrimi
- Avcı Bitki Venüs
- Aves (Kuşlar)
- Ayna Nöronlar
- Azot Döngüsü