Osteomyelit (Kemik ve kemik iliği iltihabı)
Osteomyelit (Kemik ve kemik iliği iltihabı)
Osteomiyelit süresine göre akut; subakut, kronik olarak adlandırılabilir.Hematojen yolla bir bakteriyemi sonrasında sekonder olarak gelişebildiği gibi yakındaki yumuşak dokudan infeksiyonun yayılması ile de meydana gelebilir. Örneğin diyabette olduğu gibi mikroorganizma ayaktaki bir ülserden kemiğe yayılabilir. Açık kırık veya operasyon sonrası gelişen osteomiyelitlerde olduğu gibi mikroorganizma direkt olarak da kemiğe geçebilir..
Hematojen osteomiyelitte ateş, halsizlik, huzursuzluk, letarji, iştahsızlık, gibi sistemik infeksiyon bulguları ve infeksiyon yerinde hassasiyet, ağrı ve inflamasyonun lokal bulguları saptanabilir.Kas spazmı olabilir.Yalancı paralizi olabilir. Lokal olarak ödem ekstremite hareketlerinde azalma, komşu eklem tutulumu vardır. Daha büyük çocuklar ve erişkinlerde daha sık olmak üzere hastalık daha uzun süreli ( 1-3 ay) ve belirtisiz ağrı ile kronik bir seyirle, hafif ateşle ortaya çıkabilir.
Yakın bir odaktan kaynaklanan osteomiyelitte ise kemik ve eklem ağrısı, eritem, şişme, travma, yara veya ameliyat yerinde drenaj başlıca bulgulardır. Ateş, terleme, titreme akut fazda olabilir.Dekübitüs ülseri, yara infeksiyonu, açık kırık sonunda ülser geliştiği durumlarda olay kronikleşinceye kadar tanımlanamamış olabilir. Vertebral osteomiyelitte sırt ağrısı tek bulgu olabilir.
Etyoloji : Osteomiyelitte genel olarak etken mikroorganizmalar sıklık yüzdelerine göre sıralandığında ilk sırayı Staphylococcus aureus almakta ve bunu gram negatif enterik basiller izlemektedir .
Yaşa göre de osteomiyelit etkenleri farklılık gösterir.Çocuklarda kan ve kemikten B grubu streptokok ve E.coli izole edilmesi oranı daha yüksektir.H.influenzae 1-4 yaş arasındaki çocuklarda etken olabilir.
Osteomiyelitte etken mikroorganizmanın türü altta yatan hastalık ile de ilgilidir Örneğin sickle cell anemi de Salmonella etken olabilir.Bruselloz veya tüberkuloz tanısı olan hastalarda osteomiyelit varsa bu hastalıklarda osteomiyelitin de gelişebileceği hatırlanmalıdır .
Osteomiyelitin hastanede gelişmiş olması da etken hakkında ipucu olabilir. Bu durumda gram negatif basiller ve dirençli enterokokların etken olması olasılığı vardır. Uzun süre i.v tedavi gören kronik hastalarda fungal osteomiyelit gelişebilir. İnfeksiyonun protez sonu gelişmesi söz konusu ise etken S. epidermidis, Propionibacterium acnes ve difteroidler olabilir .
.
Epidemiyoloji : Osteomiyelit bütün yaş gruplarını etkiler, ancak akut hematojen osteomiyelit daha çok çocukluk çağı hastalığıdır . Erişkinlerde elli yaşından sonra hafif bir artış görülmektedir.Hematojen osteomiyelitteki son yıllardaki azalmaya karşın trafik kazaları ve artan çeşitli ortopedik girişimler nedeniyle direkt osteomiyelitlerde bir artış olmuştur. İmmün yetmezliği olan hasta grubundaki artışla birlikte bu grupta görülen osteomiyelit oranı ve beklenen etken mikroorganizmaların dışında mikroorganizmaların saptanma olasılığı artmıştır.
Tanı :Osteomiyelitte erken tanı ve tedavi hastalığın seyri açısından son derece önemlidir. Bu nedenle kemik ağrısı, yumuşak doku şişliği, ekstremite hareketlerinde kısıtlılık gibi bulguların varlığında hastalar osteomiyelit açısından ayrıntılı bir şekilde araştırılmalıdır.
Laboratuvar Bulgular : Beyaz kürede, C-reaktif protein ve eritrosit sedimantasyon hızında (ESR) artış vardır.ESR uygun tedavi ile normale düşer.Tanıdan çok hastanın takibinde yararlı olur. Beyaz kürelerde sola kayma görülür. Anemi görülebilir.
Fizik muayenede palpasyon ve perküsyonla saptanan en hassas bölgeden iğne aspirasyonu yapılır. Aspire edilen materyalden Gram boyama ve kültür yapılır. Bakteriyemisi ve sepsisi olan olgularda diğer kültürler (kan, idrar, BOS, plevral mayi v.s.) tanıya yardımcı olabilir. ‘’Sickle cell ‘’ anemili hastada ağrı krizi olduğu zaman osteomiyeliti atlamamak için kan kültürü ihmal edilmemelidir.
Özellikle, gram negatif bakteriler ve enterekok gibi Staphylococcus aureus dışındaki gram pozitif kokları üretebilmek için kemik biyopsisi kültürünü ihmal etmemek gerekir.
Radyolojik Bulgular : Konvansiyonel Radyografi: Osteomiyelitin tanısında, derecelendirilmesinde ve progresin değerlendirilmesinde önemlidir.Akut hematojen osteomiyelitin ilk on gününde derin yumuşak doku dansitesinde bir artış görülmesi tanıda önemli bir bulgudur. Onuncu günden itibaren periost reaksiyonu ve osteopeni ortaya çıkar. Subakut dönemde kemik harabiyetini gösteren litik alanlar görülür ve az da olsa sekestrler görülebilir. Kronik osteomiyelitte bariz sekestrler vardır, patolojik kırıklar saptanabilir. Radyolojik düzelme uygun tedaviye rağmen klinik düzelmeden daha geç olur.
Kemik Sintigrafisi : Erken tanıda yardımcıdır.Tc99m ile yapılan kemik sintigrafilerinde (3 fazlı) osteomiyelitte uptake artmıştır. Ancak dejeneratif, post travmatik veya ameliyat sonrası değişikliklerden osteomiyeliti ayırdetmek güçtür. Primer veya metastatik tümör, osteonekroz, artrit, selülit ve apse yalancı pozitifliğe neden olabilir. Kronik olguların değerlendirilmesinde Tc 99 m sintigrafisi daha az yararlı. Çünkü pozitif bulgular yıllarca aktif infeksiyon olmadan kalabilir.
Ga sitrat, lokalize inflamatuvar lezyonlarda 3 fazlı kemik sintigrafisi ile birlikte yapılır. Ga uptake artışı inflamatuvar aktivite alanlarını gösterir.
İndium ile işaretli lökositler osteomiyelit ile reaktif kemik arasındaki farkı gösterme bakımından anlamlıdır.
Bilgisayarlı Tomografi (CT): Bilgisayarlı tomografinin osteomiyelit teşhisinde konvansiyonel radyografiye göre iki avantajı vardır:
1 ) İntramedüller veya musküler ödem gibi yumuşak doku değişikliklerinin incelenmesinde daha duyarlıdır.
2) Çeşitli planlarda inceleme imkanı verir..
CT, tedavi takibinde de değerlidir. Kemik iliği dansitesinin artması etkili tedaviyi gösterir.
Manyetik Rezonans İnceleme (MR): Yumuşak doku ve kemik iliği incelenmesinde CT veya konvansiyonel radyografiden çok üstündür. Ancak, belirgin kortikal anormalliklerde bu yöntemlerden daha zayıftır. Bu nedenle osteomiyelitin erken döneminde kemik iliği ödeminin gösterilmesi yönünden uygun ve duyarlı olabilir. Periosteal reaksiyon veya sekestrum gibi geç kemik değişiklikleri için ise uygun değildir. Vertebral osteomiyelit tanısında özellikle yararlıdır.
Metal bir yapının varlığı CT ve MR da yanlış değerlendirmelere yol açabilir.
Periferik damar hastalığının varlığında osteomiyelit gelişmesi olasılığı fazladır. Bu durumda Doppler gibi tetkiklerle damar değerlendirmesi de önem kazanır.
Ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken hastalıklar şunlardır: Akut romatizmal ateş, sellülit, Ewing sarkoma, septik artrit, osteosarkom,eozinofilik granülom, infantil kortikal hiperosteoz, tromboflebit.
Tedavi : Osteomiyelit tedavisi antibiyotik tedavisinin yanında cerrahi tedaviyi ve hastanın durumunun düzeltilmesini ve altta yatan hazırlayıcı faktörlerin ortadan kaldırılmasını kapsar.
Antibiyotik Tedavisi : Osteomiyelitte antibiyotik seçiminde,seçilecek antibiyotiğin kemikte etkili düzeye ulaşabilmesi önemlidir. Bu nedenle paranteral antibiyotik tedavisi gerekir.
Osteomiyelitte, infeksiyon yerinin fagositoz ve diğer savunma mekanizmalarından kısmen izole durumda olması nedeniyle bakterisitik ilaçlar, bakteriostatiklere tercih edilir.
Kombine antibiyotik tedavisi osteomiyelit antibiyotik tedavisinde bir diğer önemli konudur. Örneğin, kronik stafilokoksik osteomiyelitte nafsilin ve nafsilin+rifampisin tedavisinin sonuçları karşılaştırıldığında kombine tedavi ile daha iyi sonuç alındığı saptanmıştır .
Osteomiyelitte antibiyotiğin kullanım süresi de tartışılan bir diğer konudur. 4 haftadan az tedavi ile başarılı tedavi şansı çok azdır . Akut osteomiyelitte 4 haftalık paranteral tedavi yapılır. Paranteral tedavi süresi 3 haftaya indirilip, tedaviye oral olarak devam edilerek 6 haftaya tamamlamak uygun olabilir. Akut osteomiyelitte bulgular geriledikten sonra tedaviye devam edilmesi ve eritrosit sedimantasyon hızı normale dönmeden tedavinin kesilmemesi önerilmektedir . Kronik osteomiyelitte ise tedavi süresi daha uzundur. Kronik stafilokoksik osteomiyelitte 4-6 haftalık i.v tedaviden sonra 2 aylık oral tedavi önerilir. Eğer paranteral tedavi kullanılmayacak, sadece oral tedavi uygulanacaksa tedavi süresinin 6 aya kadar uzatılması uygun olur.
Osteomiyelitte oral antibiyotik tedavisi: En çok siprofloksasinle olmak üzere pefloksasin ve ofloksasin ile çalışmalar yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Siprofloksasin ile yapılan çeşitli çalışmalarda düzelmenin olması için gereken tedavi süresi ortalama süre olarak 56 günden 189 güne kadar değişen süreler olarak saptanmıştır. Bazı kronik olgularda tedavinin 1 yıla kadar uzatılması gerekmiştir. Siprofloksasin ile yapılan çalışmalarda Staphylococcus aureus osteomiyelitinde başarı oranının gram negatif basil osteomiyelitlerine göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Ancak rifampisin'in tedaviye eklenmesi ile daha iyi sonuç alınması mümkündür. Siprofloksasin kullanımı sırasında Staphylococcus aureus ve Pseudomonas ile Serratia türlerinde direnç gelişimi söz konusu olup Pseudomonas osteomiyelitinde kombine tedavi uygundur.
Osteomiyelitte ampirik tedavi için antibiyotik seçimi : Osteomiyelitin ampirik antibiyotik tedavisinde öncelikle etken mikroorganizmanın ne olabileceği göz önüne alınarak seçim yapılır. Hangi durumlarda hangi mikroorganizmaların etken olabileceğine osteomiyelitte etyoloji kısmında değinilmiştir. Osteomiyelit bakteriyemi sonunda geliştiğinde kaynak, solunum yolu, üriner sistem veya deri olabilir. Kan kültürü veya kaynak ile ilgili bir kültür sonucu varsa yön gösterici olabilir.
Olası etken mikroorganizmalara göre antibiyotik seçimi aşağıda olduğu gibi yapılır.
Etkenin Staphylococcus aureus olma olasılığı kuvvetli ise
Nafsillin ( veya bir diğer Penisilinaze dirençli sentetik penisilin } veya 1. jenerasyon sefalosporin ( sefazolin } ile tedaviye başlanır.
Smear de gram negatif basil görülürse 3. jenerasyon sefalospirin eklenir.
Diğer kombinasyonlar :
·Siprofloksasin + rifampisin
·Vankomisin + 3. jenerasyon sefalosporin
Staphylococccus aureus ve gram negatif enterik basillerin her ikisinin etken olabileceği durumlarda(Post travmatik, post operatif osteomiyelitlerde olduğu gibi)
·Siprofloksasin + rifampisin
·Tikarsillin-Klavulunat
·Imipinem-Silastatin
·Vankomisin + 3. jenerasyon sefalosporin kullanılabilir.
Polimikrobiyal olma olasılığı halinde (Anaerop ve aerop)
(Dekübitis ülser veya diabetik ayak ile ilgili ise)
- Siprofloksasin + Klindamisin
- Siprofloksasin + Metronidazol
- Imipenem-Silastatin
- Aztreonam + Klindamisin
- Tikarsilin-Klavulunat
- Piperasilin -tazobaktam
- Ampisilin-Sulbaktam
Hiperbarik oksijen tedavisi
Özellikle kronik osteomiyelitin tedavisinde yararlı oabilecek bir yöntemdir.Diyabet mellitus varlığında veya ciddi damar yetersizliği olan hastalarda gelişen inatçı osteomiyelitlerde ve posttravmatik osteomiyelitlerde kullanımı yararlı olabilir.
Hastanın durumunun düzeltilmesi
Osteomiyelit tedavisinde hastanın altta yatan hazırlayıcı faktörlerin düzeltilmesi tedavininin başarılı olmasında önemlidir.Eğitim; Sigara, alkol gibi alışkanlıkların bırakılmasını,diyabet mellitus varsa beslenme ve ayak bakımı gibi konuları kapsar. Lokal hazırlayıcı faktörlere yönelik yaklaşımlar vasküler girişimleri, dekübitüs ülseri tedavi ve önlenmesine yönelik girişimleri içerir.
İmmobilizasyonun sağlanması ise hem ağrıya hem de travmayı önlemeye yönelik bir yaklaşımdır.
Cerrahi
Amaç hem antibiyotik tedavisini yönlendirmek üzere mikrobiyolojik inceleme için materyal alınması hem de hastalığın tedavisini kolaylaştırmak üzere drenaj, ölü dokunun temizlenmesi, uygun doku restorasyonu gibi iyileşmeyi kolaylaştıracak koşulların sağlanmasıdır.
Subakut osteomiyelitte debridman radyografik lezyonun bulunması sekestr oluşumunun varlığı ve hastanın antibiyotiklere cevap vermemesi halinde gerekli olabilir.
Ayrıca kronik osteomiyelit tedavisinde lokal antibiyotik uygulaması yıllardan beri uygun vakalarda kullanılmaktadır. Çeşitli antbiyotikleri içeren sementler bu amaçla denenebilir.
Osteomyelit (Kemik ve kemik iliği iltihabı) yorumları
serkan
08.11.2009merhaba por.dot bu soruna çare bulmaya çalışıyorum bana yardımcı olursanız çok sevinirim 1 yaşında ama hala çok zayıf doktor tedavisi gördüğü halde ama yine bir çözüm bulamadım yardımınıza ihtiyacım var teşekkür...
Ziyaretci
23.07.2011Merhaba, çok güzel bir forum !
Ziyaretçi
26.08.2011merhaba,benim kızkardeşimin eşi motor kazası yaptı ve bir dizi operasyon geçirdi.daha sonraki dönemde kemik iltihabı tanısı kondu...kaza temmuz 2010 da oldu ve o günden beri tedavisi sürüyor.2 gün ayaktaysa 5 gün hastanede,antibiyotik tedavisi görüyor.çok üzülüyoruz,daha başka ne yapabiliriz,bana yardımcı olursanız sevinirim.
anne
01.12.2012Benim oğlum 13 yaşında 1 seneden beri dizlerinde ağrılar vardı.Hangi ortopediste götürsem büyüme rahatsızlığı dedi.Fakat bundan 5 ay öncesinde ağrı 1 ve 2 kez olmak üzere ateşli bir ağrıya dönüştü. 37 - 38 arasında seyir eyledi. Sonrasında 2 ay geçti ve ağrı sıklaşmaya aynı zamanda zaman zaman ateşle belirlemeye başladı bununla birlikte tekrar ortopedi doktoruna götürdüm.Sedimantasyonu ve Crp değerleri yüksek çıktı ve dizde sıvı olduğu söylendi ve çocuk doktoruna yönlendirdiler.Romatizmadan şüphelenip Romatolağa yönlendirdi.Romatoğa götürdüğümüzde romatizma olmadığı söylendi.Sonrasındaki 1, hafta zaman dilimnden sonra oğlum dizinin üstüne feci halde düşmüş.Bende çareyi fizik tedavide bulurum diye oraya götürdüm oğlumu.Fizik tedavici boğaz enfeksiyonu olduğunu ve K.B.Boğazcıya gitmemizi söyledi ve hala sedimantasyon, CRP yüksek çıkıyordu.K.B.Boğazcı romatizmal bir hastalık olmadığını düşme ile birlikte boğaz enfeksiyonu olunca romatizmadan şuphenildiğini ama romatizmal bir boğaz enfeksiyonnu olmadığını söyledi.Bunun üzerine tekrar başka bir ortopedi uzmanına oğlumu götürdüm ve o uzman film,kan tahlili ve İlaçlı ımr istedi.Hemen yaptırdık ve sonuçta tümör olduğun söyledi.Bunun üzerine Adana Başlent üniversitesi ortopedi bölümüne yönlendirdi.Hemen oraya gittik Doç Dr. Kemik iltihabı ve üstelik kronik oldğunu söyledi.Hemen ameliyat istedi.Diğer ortopedist ise biyopsi yapılmadan sakın ameliyat ettireyin dedi.Şu an çaresizim ve ne olduğunu bilmeden 2 gün daha geçecek?Lütfen bu verdiğim bilgiler durumunda bilen varsa beni aydınlatısn!
AHMET AKPINAR
24.02.2014iyileşme gösteren emsal bir vak'ayım.Yaşım 38..14 yaşlarında düçar oldum rahatsızlığa.5 ağır ameliyattan sonra 13 yıldır hiç bir sorun yaşamıyorum şükür..ayak kısalığı da yok. Cerrahi operasyonlar, yüksek doz antibiyotik ilaç tedavileri derken tamamlayıcı tıbbın nimetlerinden de istifade ettim diyebilirim. Beslenme kültürü ile beraber sigara alışkanlığımdan arınıp günlük mutat yürüyüş programıma sadık kaldım.Her akşam süt-bal karışımını ıskalamam. Rahatsızlığımın seyrinde sülük tedavisi aldım..ve şu an şikayetlerimden büyük ölçüde kurtulmuş durumdayım..Sunulan karamsar tablonun yanında olumlu örnek mevcut..bunu göstermek istedim..sevgiler..
AHMET AKPINAR
24.02.2014düçar olduğum rahatsızlığın pençesinden kurtulabilmiş örnek bir vak'ayım
yalcin
15.05.2014Ben 15 yıldır bu hastalıkla uğraşıyorum 5defa operasyon yapıldı en ağır antibiyotik kullandım ama nüfuzlu hastalıktan kurtuluş yok er yada geç sürekli tekrarliyorkurtulmanin tek yolu mezar arkadaşlar
yalcin
15.05.2014Ben 15 yıldır bu hastalıkla uğraşıyorum 5defa operasyon yapıldı en ağır antibiyotik kullandım ama nüfuzlu hastalıktan kurtuluş yok er yada geç sürekli tekrarliyorkurtulmanin tek yolu mezar arkadaşlar
polyana
16.07.2014mrb bn 9 yaşındayken sol ayağımda bu teşhis konuldu 5 6 opresyon geçirdim kemik kazılarak temzilendi eklemlerim donduruldu. bir yıl boyunca hastanelerde yattım daha sonraki süreçte kısa süreli aralıklarla kontrol altına alındı ama tekrar oluşmadı.. şu anda 26 yaşındayım bacagımda gelişme de gerik oldu kısa ve zayıf bunun için tekrar bir opresyon olsam sıkntı olurmu bunu yapan arkadaşlar varmı bi kaç doktora gittim hepsi farklı şeyler şeyler diyor.. acaba daha sonra bu bacak gelişimndeki gerlik için ameliyat olan varsa lütfen cevp yazabilirmi ???
Yasin Eroğlu
28.10.2014Mrb arkadaşlar ben de bu sıkıntıyı çekiyorum şu an yeniden iltihap oluştu ve ameliyat olucam size tavsiyem Konyada mehmet arazi var ve ibrahim tuncay var bu iki doktoru tavsiye ederim ankarada da yakın ateş vardı onuda tavsiye ederim ama suan ankarada olup olmadığını bilmiyorum
Rizeli
28.03.2016Yorumları okudum benim kızımda da aynı hastalık vardı ameliyat oldu ve suan iyi.fakat az ağrıları var normalim bilginiz varsa sevinirim.sedimcrp normal çıkıyor. Tsklr..
nasıl?
10.05.2016bu hastalıktan nasıl kurtuldunuz? hangi il hangi hastane ve hangi doktor yardımıyla? ve kaç yaşındasınız kaç yıl bu hastalıkla mücadele ettiniz? sorularımı cevaplarsanız belki birçok kişinin umudu olabilirsiniz. teşekkür ediyorum
DENİZ
30.07.2016aynısı bendede var bana ulaşabilirmisin ünerecegin tedavi varmı
Mkucuk1986
18.08.2016Merhabalar, 30 yaşındayım ve yaklaşık 27-28 seneden beri sol kaval kemiğimde bulunan eklem iltihaplanmasından dolayı muzadarip durumdayım. bi kaç hafta içerisinde kemiğimi kazıyacaklar, iyileşme süresi ne kadardır?
İç Hastalıkları
- Abdominal ağrılar (Karın ağrısı)
- Addison Hastalığı
- Ağız Kokusu (Halitozis)
- AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu)
- Akdeniz Anemisi (Talasemi)
- Akdeniz Ateşi (FMF)
- Akut Böbrek Yetersizliği
- Akut Eklem Romatizması
- Akut Pankreatit
- Albinizm
- Alkol Zehirlenmesi (Entoksikasyon)
- Allerji
- Anemi (Kansızlık)
- Ankilozan Spondilit
- Antibiyotik kullanımı nedeniyle gelişen kolit
- Baş Dönmesi (Vertigo)
- Behçet Hastalığı
- Besin Zehirlenmeleri
- Böbrek Yetmezliği
- Conn Sendromu
- Cushing Sendromu
- Çölyak Hastalığı (Gluten Enteropatisi)
- Diabet (Şeker hastalığı)
- Disfaji (Yutma güçlüğü)
- Ehrlichiosis (Tokat Hastalığı)
- Fibromiyalji
- Gastroözefagiyal Reflü Hastalığı (Reflü Özefajit)
- Gilbert Hastalığı
- Glikoz 6 Fosfat Dehidrogenaz Eksikliği
- Graves Hastalığı (Tiroit Bezinin Aşırı Çalışması)