Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık, Sağlık alanında bilimsel gelişmeler ve sağlık bilgileri

Bilinçaltının temel özellikleri nelerdir?



Bilinçaltına dair en temel özellikleri aşağıda maddeler halinde inceleyebilirsiniz:

1. Eğer bilinçaltını değiştirmek istiyorsanız siz ondan daha fazla ısrarcı olmalısınız.

2. Bilinçaltı sürekli tekrarlara karşı duyarlıdır. Bir düşünceyi, duyguyu yada cümleyi sürekli tekrar ederseniz bunu en sonunda kayıt eder.

3- Bilinçaltı bilinçli zihinden emir alır. Burada ya siz bilinçli olarak bilinçaltına emirler verirsiniz ya da bunu bilinçsizce yaparsınız ama mutlaka yaparsınız. Eğer bilinçli bir şekilde emir vermeyi başarırsanız bilinçaltındaki verileri değiştirebilir, yeni veriler girebilir ve bilinçaltınızın sizin istediğiniz hayatı gerçekleştirmesi için çalışabilirsiniz.

4- Doğru – yanlış, ahlaklı – ahlaksız, gerçek – hayal gibi ayrımların farkında değildir. Bilinçaltı bir bilgisayar programı gibidir sadece verilerle ilgilenir. Veri hakkında yorum ya da değerlendirme yapmaz.

5- Bilinçaltı genellemeler yapabilir hatta bunu sıklıkla yapar. Örneğin sizinle kavga eden arkadaşınızın adı Ali ise, tüm Ali’lerin kavgacı olduğuna inanabilir.

Rüyalar beyin fonksiyonlarına etki eder mi?



RÜYALARIN BEYİN FONKSİYONLARINA ETKİLERİ

Rüya ve zihin ilişkisi de çok enteresan. Bir insan uyumadığı zaman körleşip sağırlaşıyor. Bu hususu biraz açar mısınız?

Bu konuda yapılan deneyler var. Uyumayan insanlar çok ciddi problemler ve huzursuzluklar yaşıyorlar. 200 saat uyanık kalanlar var. Bir kere uyku, beyin için gerekli. Onu slogan olarak koyalım.

Biz vücudumuz dinlensin diye uyumayız. Çünkü biz uzansak ta vücudumuz dinleniyor zaten. Fakat beynimizin dinlenme sistemi, vücuttan farklı. Siz yattığınızda beyin dinlenemiyor. Zaten rüyaya da bakarsanız beyin aktifleşiyor, şalteri kapatmıyor. Özellikle uykunun belli bir dönemi var. Bu her gece uyuduğumuzda normal bir insanda yaklaşık 90 dakikada bir başlayan bir dönemdir ve sabaha kadar sirkülasyon halinde devam eder. Bu dönemlerde insanları uyandırdığınız zaman, insanlar rüya gördüklerini ifade ediyorlar. Demek ki rüyanın en çok görüldüğü safha, özellikle REM (hızlı göz hareketleri safhası dediğimiz) safhası.

Kendinizi Motive Etmenin Bazı Yolları



Başarılı ve mutlu bir hayat için en önemli olan şeylerin başında motivasyon gelmekte. Özellikle de iş yaşamında başarılı sonuçların elde edilmesi adına yaşanılacak en kötü durumlardan bile mümkün olan en az sorunla atlatılması adına hepimizin kendini doğru şekilde motive etmesi gerekmekte. İşte kendinizi motive etmenin bazı yolları.

1. Güne İyi Başlayın

Her gün yeni başlangıçlara gebedir. Dolayısıyla bir gün öncesi çok kötü geçmiş olsa bile ertesi güne yeni şeyler olacakmış gibi başlamalısınız. Hayatınızın kısa olduğunu bilmeli ve her gün başaracağınız birçok farklı şeyin olacağını bilmelisiniz.

2. Evinizde ve Ofisinizde Motivatörlere Yer Verin

Ofisinizde, evinizde, cüzdanınızda sizin hayallerinizi ve hedeflerinizi hatırlatacak notlar, semboller, hatırlatıcılar bulundurmalısınız. Böylece yaşayacağınız her türlü durumda kendinizi gerçekleştireceğiniz iş için motive edebileceksiniz.

3. Kendinize Bir Model Bulun

İletişimde Yapılan Hatalar Nelerdir?



İletişimde Yapılan Hatalar

Emir vermek
 Tehdit etmek
 Uyarmak
 Konuyu saptırmak
 İsim takmak
 Sınamak
 Öğüt vermek
 Eleştirmek
 Yargılamak
 Nutuk çekmek
 Suçlamak
 Alay etmek

İletişimin amacı, kısaca sorunlarımızı çözmek, gereksinimlerimizi karşılamaktır. Etkili iletişim nasıl kurulur ve hangi davranışlarımız etkili iletişim olarak tanımlanabilir?

Genelde kendimizi ifade ederken, ya saldırgan davranırız ya savunmadayızdır, ya pasif ve de etkisizizdir, ya da girişken, etkili ve de sorun çözmeye yönelik davranırız… İlk üç davranış biçimi iletişimde kaos yaratacaktır.

Bu tarz iletişimle anlaşılmadığımızı ve anlamadığımızı hissederiz. Atılgan davranış biçimi olarak da niteleyebileceğimiz son şıkta ise etkili bir iletişim başlatmışız demektir. Unutmayalım ki etkili iletişim öğrenilebilir.

Gece terlemesi nedir, ne değildir?

Gece terlemesi özellikle yaz aylarında insanlar için büyük sıkıntılara sebep olan hastalık belirtilerinden ya da sağlık sorunlarından biridir.

Gece terlemesinin, gece yatılan odadan, çarşaf ve nevresim takımlarına, giyilen elbiseden yatak özelliklerine kadar faklılaşan sebepleri olabilir. Her gece terlemesinde hastalık belirtisi aramak ne kadar yanlışsa, aşırı terleme vakalarında durumu hava sıcaklıklarıyla açıklamak da o kadar yanlış olabilir. Gece terlemesinin bir hastalık belirtisi olarak değerlendirilebilmesi için, terlemenin yatak takımlarını ıslatacak ve kişiyi uykusundan uyandıracak boyutlarda olması gerekir.

Gece terlemesinin uyku bozukluğuna ve uykusuzluğa yol açtığı durumlarda meseleyi geçiştirmemek gerekir. Zira çoğu gece terlemesinin nedeni olarak bazı hastalıklar sayılmıştır. Aşırı terleme sebebiyle uyku düzeni bozulan ve uykusundan uyananlar bir kısmı kendilerini ateşli hissederken, bir kısmında ise üşüme ve titremelere rastlanılmaktadır.

Hangi çay neye iyi geliyor?



Siyah çayın etkinliği gittikçe azalıyor. Şimdi yükselen trend bitkisel çaylarda. Bu çayların vücuda faydaları saymakla bitmez. Günde 4-5 fincan yeşil çay vücudu zırh gibi koruyor. Yüksek tansiyondan uykusuzluğa kadar birçok derde derman olan çaylar, doğru şekilde hazırlanmazsa zararlı etkileri ortaya çıkıyor.

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Farmokognozi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Sezik, bitkisel çayların alternatif içecek, koruyucu ve tedavi amaçlı olmak üzere üç grupta ele alındığını belirterek 'Bu çaylar gün boyu içilen çay ve kahvenin yerine sağlıklı bir içecek olarak değerlendiriliyor. Çoğu kişi sabah çayından sonra artık, kuşburnu, elma, adaçayı bitkilerinden hazırlanan çayları tercih ediyor' dedi.

Bitkisel çayların vücudun direncini artırarak hastalıklardan koruduğunu belirten Sezik, bu çayların tedavideki rolü hakkında bilgi verdi: 'Nezle, grip gibi günlük rahatsızlıkların yanında böbrek, karaciğer hastalıkları, yüksek tansiyon gibi hastalıklarda da bitkisel çaylar yaygın bir şekilde kullanılıyor. Ancak, kanser gibi çok ciddi hastalıkların tedavisinde bitkilerin çay halinde ilaç olarak kullanımı da görülmektedir.

Mide ağrısını geçiştirmeyin!

Karnın üst orta kesimindeki ağrı, halsizlik, iştahsızlık ve özellikle geceleri ortaya çıkan mide şikayetleri ciddi hastalıkların habercisi olabilir.

Erken dönemde teşhis ve tedavisi büyük önem taşıyan mide hastalıkları, dikkat edilmediği takdirde kansere ve daha pek çok ciddi hastalığa yol açabiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ, mide hastalıklarına yol açan nedenler ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri veriyor:

SİGARA ÜLSERE YOL AÇIYOR

Mide, vücut dokusu için zararlı olan asit maddesinden mide bezlerince salgılanan ve mide dokusunun iç yüzünü film tabakası gibi kaplayan müküs tabakası ile korunmaktadır. Müküs tabakası, asitle mide dokusu arasındaki teması keserek mideyi korur ve asitin zararlı etkilerini engeller. Bu tabakanın sağlıklı üretimi ve devamlılığı için mide dokusunun yeterince kan akımı ile beslenmesi gerekmektedir. Bu nedenle mide kanlanmasını bozan; ağır kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, şok, sistemik enfeksiyon, ağır yanık gibi durumlarda müküs yapımı kolaylıkla bozulacağı için asit tahrişine bağlı büyük yaralar (ülser) ve buna bağlı kanama, mide delinmesi gibi durumlar görülebilmektedir. Sigara içmek müküs yapımını azalttığı için özellikle mevcut ülserin tedaviye olan cevabını geciktirmekte iyileşme sürecini uzatmaktadır.

Bilgisayar Kullananlar Göz Kuruluğuna Dikkat!

Bilgisayarlar bazı noktalara dikkat edilmediğinde göz sağlığına büyük zarar verebiliyor.Ofiste, kapalı ortamlarda ve en önemlisi bilgisayar başındayken göz sağlığını tehdit edebilecek pek çok etken bir araya gelir ve bu etkenler kalıcı rahatsızlıklara neden olabilir.İş ortamında göz sağlığımızı olumsuz etkileyen unsurlar bir araya gelmekte ve farkında olalım ya da olmayalım yavaş yavaş gözümüzde problemler belirmeye başlamaktadır.

Kullanımı ve yaygınlığı hızla artan bilgisayarlar ve çeşitli iş kollarındaki monitör ekranları nedeniyle pek çok kişi; göz yorgunluğu, gözlerde ve göz çevrelerinde ağrı, yanma, batma, kuruluk hissi, kaşıntı, kızarıklık, sulanma gibi şikâyetlerde bulunuyor. Bazen de; bulanık görme, odaklama zorluğu, gözleri kısarak bakma, ışığa karşı duyarlılık, bakılan karakter etrafında ışık saçılmaları görme, göz kapaklarında iltihap, kepeklenme, baş ağrısı gibi problemler ortaya çıkabilir.

İŞ YERİNDE GÖZ SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN UNSURLAR NEDİR?

* Uzun sürelerle ve göz kırpmadan bilgisayara bakma, okuma
* Klima ve ısının yüksek tutulması ile nemin azalması

Eskilerin "Eyyam-ı Bahur" dediği aşırı sıcaklar!

Eskilerin Eyyam-ı Bahur olarak ifade ettiği aşırı sıcaklar yurtta etkili olmaya devam ediyor. Sıcaklardan bunalan vatandaşlar denize girerek serinlemeye çalışırken deniz suyu sıcalıkları da yüksek derecelerde seyrediyor.

Kıyı kesimleri ile güney, iç ve doğu bölgelerde görülen kavurucu sıcaklar bugün de etkisini sürdürüyor. Bu bölgelerde sıcaklar mevsim normallerinin 2 ila 8 derece üstünde seyrediyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yapılan son değerlendirmelere göre, Batı Karadeniz ile Sakarya, Çankırı, Çorum, Merzifon, Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde aralıklarla sağanak ve gökgürültülü sağanak yağış geçişlerinin görüleceği, sıcak havanın güney ve iç bölgeler başta olmak üzere ülke genelinde etkisini sürdüreceği tahmin ediliyor. Yurt genelinde mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklığı, kuzey kesimlerde 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgar genellikle kuzey ve kuzeybatı, Akdeniz kıyılarında batı ve güneybatı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esecek.

Duruş (Postür) Bozuklukları

Normal postür (duruş) nedir ?

İyi bir duruş için ayakta durma, oturma, yürüme gibi çeşitli aktiviteler sırasında baş, gövde, kollar ve bacakların birbirine oranla düzgün ve dengeli dizilimi gereklidir. Düzgün bir duruşa sahip olmak dengeli beslenme, egzersiz yapma ve düzenli uyuma kadar önemlidir.

Dik durma ve düzgün oturma alışkanlığı, çocukluk döneminde kazanılır. İleri yaşta görülen bel, sırt ve boyun ağrılarının kaynağı, yıllar öncesinde edinilmiş olan kötü duruş alışkanlıklarıdır.

Duruş bozukluklarının büyük bir bölümü yanlış pozisyonda oturma, yatma ya da çalışma alışkanlığı nedeniyle gelişir.

Kötü Duruş Aşağıdaki Etkenlerden Bazılarının Biraraya Gelmesiyle Oluşur:

Kaza, yaralanma ve düşmeler
Hatalı oturma, ayakta durma ve uyuma
Çalışma ortamının vücut yapısına uygun olmaması
Yatağın kötü ya da uygunsuz olması
Aşırı kilolu olmak
Ruhsal sorunlar
Görme bozuklukları
Tırnak yeme
İşyerinde ya da evde kaynaklı gerilimler

Yüksek tansiyon için ömür boyu tedavi şart

Hem düşük hem de yüksek tansiyonun sağlık için zararlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cihangir Uyan, "Hipertansiyon 'kronik' bir hastalıktır. Yani bu hastalık yaşam boyu sürer. Eğer düzenli ilaç alınmazsa, pek çok organ zarar görebilir" dedi

Kardiyoloji Derneği'nin yaptığı bir çalışmaya göre ülkemizde 15 milyon hipertansiyon hastası bulunuyor. Hipertansiyon hastaları, kendilerini rahatsız eden yakınmalar ortadan kalkınca tedavilerini aksatabiliyor. BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr Cihangir Uyan, tedavideki amacın baş ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi yakınmaları gidermek değil; aynı zamanda kalp, böbrek, beyin ve gözlerde oluşan hasarı da önlemek olduğuna dikkat çekiyor. İşte anlattıkları:

YAŞA GÖRE TEDAVİ
Kimler ilaç kullanmalı?

İnatçı ağrıların nedeni fibromiyalji olabilir



Boyun, omuz, göğüs, sırt bölgesi, kollar, bacaklar… Sebebi bulunamayan, neredeyse tüm vücudu dolaşan, ruhsal gerilimle artan ve bir türlü geçmeyen ağrıların altındaki neden fibromiyalji olabilir.

Sürekliliği olan ve gezici ağrılar şeklinde kendini gösteren fibromiyalji, özellikle stres durumlarında ortaya çıkıyor. Bu yönüyle maskeli depresyon ve somatizasyon bozukluğu ile çok karıştırılan stres romatizması, mide ve bağırsak problemlerine de yol açabiliyor.

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, ‘stres romatizması’ da denilen fibromiyalji tedavisinde ağrı kesicilerin yanı sıra antidepresana da ihtiyaç duyulabildiğini söylüyor.

GDO' lu ürünler zararlı mı yararlı mı?

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar son günlerde en çok tartışılan konulardan biri. Birçok kişi GDO’nun ne anlama geldiğini yeni yeni öğrenirken bazılarına göre sağlığı tehdit eden en zararlı organizmaları bazılarına göre ise hiçbir zararı olmayan ürünleri temsil ediyor.

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar kısacası GDO hayatımıza Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yeni yönetmeliğiyle girdi. Bu yönetmelik GDO’lu ürünlerin ithalatını kolaylaştıracak maddeler içeriyordu.

Kansere yol açabilir

Bazı uzmanlar genetiğiyle oynanmış bu ürünlerin insan sağlığını önemli derecede tehdit ettiğini, insan sağlığı üzerindekileri etkileri için yapılmış bir bilimsel araştırma olmadığını belirtiyorlar. Bu ürünlerin zararlı olduğunu savunanlar GDO’lu ürünlerin alerji başta olmak üzere antibiyotiklere karşı dayanıklılık oluşması, organ yetersizliği ve kanser gibi hastalıklara neden olduğunu belirtiyorlar.

Hazır gıdalara dikkat

Karpuz her türden kanser üzerinde etkili!



Burdur'da veteriner hekim Öztürk Sarıca, karpuzun tüm kanser türleri üzerinde vücudu destekleyici etkisi olduğunu belirterek, yaz aylarında karpuz, kışın da karpuz pekmezi tüketilmesini önerdi.

Veteriner hekim Öztürk Sarıca tarafından 2005 yılında Burdur Gölü kıyısındaki Karakent Köyü yakınlarında kurulan Lisinia Doğa (Anti Kanser- Doğa- Yaban Hayatı), Türkiye'de resmiyet kazanan ilk yaban hayatı rehabilitasyon merkezi. Adını bölgenin eski çağlardaki adı Psidya'nın önemli şehirlerinden Lisinia'dan alan merkezde, kurulduğundan bu yana 394 yabani hayvan tedavi edilerek doğaya bırakılırken, halen 40 hayvanın tedavisi devam ediyor.

Otistik Çocuklar İçin Diyet Listesi

Etler (yağsız olmayacak, fazla pişirilmeyecek)

Kırmızı et (tercihen yemlenen değil, otlayan hayvan eti), geleneksel sucuk, kavurma, pastırma vb serbest. Katkı maddelerinden dolayı salam-sosis yasak.

Sakatat: Çok yararlı. Fakat hastalıklı olmamasına dikkat.

Beyaz et: Tercihen köy tavuğu ve diğer kümes hayvanları (köy tavuğu geç pişer)

Deniz ürünleri (Balık, midye, istakoz) (ağır metal zehirlenmesi nedeni ile yasak. Havuzda yetiştirilenlerde de toksinler mevcut olduğundan onlar da yasak.

Yüksek klorofil içerdiği için ağır metalleri bağlayan deniz börülcesi ve deniz yosunları (kolerella veya spirullina) serbest.

Yumurta: En Kaliteli protein kaynağıdır. Köy yumurtası tercih edilmeli. Günde 1-4 adet yenilebilir. Tercih sırasına göre 1. çiğ (enfeksiyon olmadığından eminseniz!), 2. rafadan, 3. Lop, 4. kızartma (mümkünse yenmemeli, yenilecekse, zeytinyağında ya da fındık yağında ya da tereyağında yapılmalı ve önce akı pişirilmeli, sarısı ayrıca çiğ olarak eklenmeli)

Top