Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık, Sağlık alanında bilimsel gelişmeler ve sağlık bilgileri

Sıcak Yaz Günlerinde Dondurmayla Serinleyin

Dondurmanın üzerine, karamel, çikolata sosu, krema, fındık yada fıstık parçacıkları ekleyerek yerseniz, masum gözüken dondurmanın kalorisini artırabilirsiniz. Bu nedenle, uzmanlar dondurmanın masumiyetinin kaybolmaması yani kalori değerenin artmaması için sade yenilmesini söylüyor. Çocuklar ve yetişkinler haftada birkaç kez gönül rahatlığıyla dondurma yiyebilirken, kalori ihtiyacı olan çocuklar, hergün dondurma tüketebilirler.

Sıcak yaz günlerinde içimizi serinletecek, en güzel yiyecek hiç kuşkusuz dondurmadır. Yaz akşamlarında elimize aldığımız bir külah dondurmanın tadını başka hiçbir tatlıda bulamayız. Hem çocuklarımız için hemde kendimiz için gönül rahatlığıyla kontrollü bir şekilde yiyecebileceğimiz dondurmanın 100 gramı 190 kalori içeriyor. Medical Park Sağlık Grubu Göztepe Hastane Kompleksi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, besin değerleri açısından zengin bir tatlı çeşidi olan dondurmanın çocuklara 2-3 yaşından itibaren verilebileceğini, yetişkinlerinde haftada 1-2 kez dondurma yiyebileceklerini söyledi.

Türkiye'de yıllık tüketim 1,5 litre

Yapılan istatistiklere göre dünya genelinde, kişi başına düşen yıllık dondurma tüketimi, ABD'de 24 litre, Avrupa'da 15 litre, Türkiye'de ise sadece 1,5 litre düzeyinde ( 2005 yılı verilerine göre ) olduğunu söyleyen Medical Park Göztepe Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, "Bu oranlardan da anlaşılacağı gibi ülkemizde ki dondurma tüketimi alt seviyelerdedir.

Kalbiniz çok hızlı mı atıyor?

Görüldüğü kişilerin kalp krizi geçirme oranı normal insanlara göre çok daha yüksek olan, kalbin atım sayısının 100'ün üstünde olmasına taşikardi denilmektedir. Sigara, alkol, kafein tükemi, uykusuzluk veya stres taşikardinin oluşmasına neden olan sebeplerin başında gelmektedir.

Taşikardi nedir? Kalbin atım sayısının artarak, normal değerlerin üzerine çıkması haline taşikardi diyoruz. Kalbin hızı, bir dakika içindeki atım sayısıyla belirlenmektedir. Bu hızın normal değerleri, yaşa bağlı olarak değişmektedir. Yeni doğan bir çocuk için bu değerler 100 ile 140; yetişkinlerdeki normal değerlerse 60 ile 100 arasındadır. Kalbin atım sayısının 60'ın altında olmasına bradikardi, 100'ün üstünde atmasına ise taşikardi denilmektedir. Kalbin içinde uyarı üreten kalbin kendi pili diyebileceğimiz sinüs düğümü adlı bir merkez vardır. Normal atan kalpte kalp normal de atsa, taşikardik yada bradikardik de atsa ilk elektrik uyarısı bu noktadan çıkar. Bu noktadan uyarı çıkmayıp kalp içerisinde başka noktalardan elektrik uyarısı çıkması haline aritmi denir.

Bir de çarpıntı (tıp dilindeki ismi palpitasyon) terimi vardır ki bunu taşikardi terimiyle karıştırmamalıdır. Çarpıntı, kalp atışlarının hastanın kendisi tarafından hissedilmesi demektir. Çarpıntı sırasında kalbin atım sayısı düşük(bradikardi), normal veya fazla (taşikardi) olabilir. Taşikardisi olan kişiler genellikle çarpıntıdan da şikayet ederler. Yani her taşikardiye çarpıntı, her çarpıntıya taşikardi eşlik etmeyebilir. Bazan, kalbin anormal atımları, terleme hissi veya çarpıntı şeklinde tarif edilebilir.

Ay çekirdeği kolesterolü düşürüyor

ABD’de yapılan araştırma, içerisinde fitosteroller bulunan ay çekirdeğinin kolesterolü azalttığını ortaya koydu.



Fitosteroller kimyasal yapısı kolesterole çok benzeyen ve beslenme düzeninde yeterli miktarda alındığında, kan kolesterolü düzeyini azalttığına, bağışıklığı güçlendirdiğine ve belirli kanser türleri riskini azalttığına inanılan, bitkilerde bulunan bileşikler olarak biliniyor.

Sonbahar soğuklarına kalkan olan besinler

Sonbahar kendisini hissettirmeye başladı, bir süredir mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklığı düşüyor. Soğuk algınlığı, grip, bronşit gibi hastalıklar da kapıda. Sonbaharı sağlıklı geçirmenin yolu ise bağışıklık sistemini güçlendirmekten geçiyor.



Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte antioksidanlardan zengin besinlerin tüketilmesi yer alıyor. Diyetisyen Merve Yüksek, önemli antioksidanlardan biri olan C vitamininin, vücuttan zararlı maddelerin atılmasında ve savunma sisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynadığını söyledi.

Domuz gribine karşı nasıl temizlik yapılmalı?

Halk arasında "domuz gribi" olarak bilinen Pandemik A (H1N1) virüsüne karşı yüzey temizliği çok önemli. Peki bu konuda nelere dikkat etmek lazım?

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Bulaşıcı Hastalıklar Komisyonu üyesi Yardımcı Doç. Dr. Esin Kulaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "domuz gribine" karşı okulların, toplu taşıma araçlarının ve kamuya açık alanların ilaçlandığını hatırlatarak, "Ancak ilaçlamada kullanılan maddelerin içeriği ve yapılan işlemin bilimselliği konusunda şüpheler bulunmaktadır. Ayrıca bu maddelerin gereksiz ve fazla kullanılması da insan sağlığına zarar verebilmektedir" uyarısında bulundu.

Güneş ışığına oldukça duyarlı olan grip virüsünün, başlıca bulaşma yolunun damlacık yoluyla olduğunun bilindiğini anlatan Kulaç, diğer damlacık yoluyla bulaşan mikroorganizmalarda olduğu gibi sıklıkla kapalı ortamlarda bulaştığını söyledi. Kulaç, bu nedenle ev, okul, hastane bekleme salonu, iş yeri ve otobüs gibi kapalı alanların iyice havalandırılmasının, pandemik gribin bulaşmasını önlemede etkin bir kontrol yöntemi olduğunu vurguladı.

-"JELİN EL YÜZEYİNDE İYİCE KURUMASI BEKLENMELİ"-
Kulaç, hasta kişilerin öksürüp hapşırmasıyla havaya yayılan enfekte damlacıkların, bir süre havada asılı kaldıktan sonra sandalye, masa, kapı kolu, klavye gibi yüzeylere bulaşabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ortam ısısı, nem oranı, güneşlenme durumu ve yüzey özelliği gibi etkenlere bağlı olmakla beraber, grip virüsünün bu yüzeylerde 2-48 saat arasında canlı kalabildiği rapor edilmektedir.

Oruç tutanlarda migren atağı!

Toplumda sıkça görülen migren, özellikle oruç tutanlarda dayanılmaz ağrılara neden oluyor.

Samsun Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Güzelcik, migreni olanlara uyarılarda bulunarak oruç tutan migrenlilerin sahurda mutlaka yemek yemeleri gerektiğini söyledi.

ÇAY VE SİGARA MİGREN DÜŞMANI!

Dr. Güzelcik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, migrenin genetik bir hastalık olduğunu, ancak bu hastalığı birçok faktörün tetiklediğini ifade ederek, migreni olanların özellikle sigara ve çaydan uzak durmalarını tavsiye etti.

Açıkta kalan 574 bin genel liseliye yeni imkan!

Genel liselerin kapanmasıyla birlikte üniversiteye hazırlanmak için akademik eğitim almak isteyen ancak meslek ve imam hatip liselerine gitmek istemeyen gençlerin taleplerini karşılayacak "Çok Programlı Lise"lerin sayısı artırılıyor:

Ankara'daki Çok Programlı Liseler için TIKLA

İstanbul'daki Çok Programlı Liseler için TIKLA

GÜNLERDİR sınavla bir okula giremeyen ve bu yıl liseye başlayacak 574 bin gencin geleceği tartışılıyor. Genel liselerin kapanmasıyla birlikte üniversiteye hazırlanmak için akademik eğitim almak isteyen ancak meslek ve imam hatip liselerine gitmek istemeyen gençlerin taleplerin nasıl karşılanacağını sorgulanıyor. Bu gençlere adres olarak gösterilen ve içinde "mesleki teknik", "imam hatip" ve "genel lise" programları bulunan Çok Programlı Liseler'in (ÇPL) kontenjanlarının ise ihtiyacı karşılamayacağı ortaya çıkınca çözüm de "meslek liselerini dönüştürmek" olarak bulundu. Bu liselerden bazıları ÇPL olacak. İstanbul'da 13 ilçede ÇPL var. 26 ilçeye daha en az bir tane ÇPL açılacak.

2013-2014 KYK öğrenim bursu nasıl alınır?

KURUMDAN İLK DEFA BURS / ÖĞRENİM KREDİSİ ALMAK İÇİN MÜRACAATTA BULUNACAK ÖĞRENCİLERİN YAPACAKLARI İŞ VE İŞLEMLER İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

Üniversiteye ilk defa kayıt yaptıran öğrencilerin burs / öğrenim kredisi müracaatları, ÖSYM sonuçları açıklandıktan sonra Kurumun kyk.gov.tr web adresinden kabul edilmektedir.

Ara sınıf, ön kayıt, özel yetenek, master-doktora öğrencilerinin müracaatları da kyk.gov.tr web adresinden kabul edilmektedir.

Burs / öğrenim kredisi müracaatında bulunan öğrencilerden sadece öncelik belgesi istenilmektedir. Diğer beyan edilen bilgilere dair belgeler ise istenmemekte olup, beyan edilen bilgilere ait kontroller ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından web ortamında veya manyetik ortamda alınarak,yapılmaktadır.İstenilen belgeler öğrencilerin öğretim kurumlarında ve Kurumun kyk.gov.tr adresinde ilan edilmekte, Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinin ise adreslerine duyuru yapılmaktadır.

Öncelik Belgeleri

Beslenmenin Kanser Oluşumuna Etkisi

Kanserin oluşumu çok değişik nedenlere bağlıdır. Farklı kaynaklara göre diyetle ilgisi %10-70 arasında olup, %30 oranı kabul edilmektedir. Tüketilen besinlerin kalite ve miktarlarının yeni oluşan hücre için önemi büyüktür. Organizmanın temel taşı olan hücrede oluşacak herhangi bir bozukluk zamanla etkinliğini arttırarak dokulara, organlara ve tüm organizmaya yayılacaktır. Beslenme örüntüsü kanserin oluşumuna etken olduğu gibi kanser de kişinin beslenme durumunu etkilemektedir. Besin alımı ve kullanımı güçleşmektedir. Çeşitli tedavi yöntemleri de beslenmeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Cerrahi ve radyolojik yöntemlerin, uygulandıkları bölgeye göre yan etkileri görülmektedir. Kemoterapinin ise, en olumsuz etkisinin ilacın cinsine göre bazı besin öğeleri ile reaksiyon yapmasıdır.

Genel olarak beslenmenin kanser oluşumuna etkisini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

Diyet posasının etkisi: Posayı, alınan besinin sindirim sisteminde enzimler tarafından sindirilmeyen ancak organizma için yararlı olan kısmıdır diye tanımlayabiliriz. Diyet posasının yetersizliği veya yokluğu özellikle kolon kanser riskini arttırmaktadır.

Aşırı çalışmak kalp krizine neden olur mu?

Yıllardır “aşırı çalışmak beni öldürüyor!” diye hayıflanıyorsanız muhtemelen haklısınız.

Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Dr.Tolga Özyiğit Eğer yıllardır “aşırı çalışmak beni öldürüyor!” diye hayıflanıyorsanız muhtemelen haklısınız. Çünkü İngiltere’de yapılan bir çalışmanın sonucuna göre günde 3-4 saat fazla çalışmak kalp hastalığı riskini yaklaşık %60 arttırdığını belirtti.

Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Dr.Tolga ÖzyiğitKURUMSALHABERLER , 10.06.2010 -- Gelişmiş ülkelerde uzun çalışma saatleri sık karşılaşılan bir durum. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) verilerine göre bu açıdan en kötü durumdaki ülkeler ABD, Yunanistan, Meksika, Güney Kore, Avusturalya ve Japonya. Çalışma saatleri, sanayileşme, işsizlik oranı ve çalışma saatlerini düzenleyen yasalara göre ülkeden ülkeye değişkenlik göstermekte. Nitekim bu açıdan yasaları daha sıkı olan İsviçre, Norveç, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde çalışma saatleri çok daha kısa. Örneğin Güney Kore’de bir işçi yılda ortalama 2.390 saat çalışırken, aynı işçi Hollanda’da yaşıyor olsaydı 1.309 saat çalışacaktı.

Sınav kaygısı ve başedebilme yolları

Üniversite sınavına hazırlık, hem çocuklar hem de aileler için uzun, stresli ve yorucu bir süreçtir. Kadıköy Şifa Hastanesi Psikoterapisti Fatma Tosun üniversite sınavına bir ay kala sınavla ilgili yaşanan yoğun baskı ve sıkıntılarla nasıl baş edilebileceği konusunda ipuçları hazırladı.

Kadıköy Şifa Hastanesi Psikoterapisti Fatma Tosun’un aynı zamanda amacı çocukların yaşadığı sıkıntılarla ilgili bu süreçte; ebeveynlerin çocuklarına nasıl rehberlik edebileceği ve destekleyebileceği konusunda bilgilenmelerini sağlayarak onlara daha rahat eşlik edebilmelerini sağlamaktır.

İnsanın en temel duygularından birisidir KAYGI. Herkes uçağa binmeden önce, ameliyata girmeden önce ya da dişçi randevusuna giderken, belli düzeyde bir kaygı duyar. Bu her insan için doğaldır.

Kaygı, kişi duygusal ya da fiziksel baskı altındayken ortaya çıkan bir duygudur. Bir topluluk karşısında konuşmaya başlayacağımız anda soluk alıp vermemiz hızlanır, terlemeye başlarız, kalbimizin sesi kulaklarımızda gezinir, midemiz bulanmaya başlar ve bunlar hafif bir tedirginlik duygusuyla bizi rahatsız eder. Aynı duyguları bizim için önem derecesi yüksek bir sınava girerken de hissederiz.

Sınav Kaygısı nedir?

Bel ve Boyun Fıtığına yer çekimsiz tedavi

Astronotların bel ve boyun ağrısının azalmasından yola çıkılarak geliştirilen, Cerrahisiz Dekompresif Traksiyon tedavisinin bel fıtığına yüzde 75 çözüm ürettiği bildirildi.

Samsun Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Dr. Rabia Cerrah Karanfil, uzun zaman önce özellikle bel ya da boyun ağrısı olan astronotların, uzaydan döndükten sonra ağrılarında ciddi azalmalar olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Yapılan araştırmalarda, uzayda yer çekimi olmadığı için astronotların belindeki yükün ortadan kalktığının, hastaların rahatladığının ortaya çıktığını aktaran Karanfil, bunun üzerine Cerrahisiz Dekompresif Traksiyon tedavisinin geliştirildiğini belirtti.

Sütteki antibiyotiği test edebilirsiniz



''Sütte kanser tehlikesi'' iddiaları ile gündeme gelen sütteki antibiyotik, bir test kitiyle 3 ile 10 dakika arasında değişen sürelerde kontrol edilebiliyor.

Sütün her zaman insan sağlığı için faydaları ile gündeme gelmesini istediklerini ancak son günlerde sütte antibiyotik ve aflatoksin tartışmaları yapıldığını belirten Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, insanlar gibi hayvanların da hastalanabildiğini, veteriner hekimlerin muayene sonucunda bazı antibiyotik tedavileri uygulayabildiğini belirtti.

Kırılan diş parçası canlıdır, atmayın!

Kırık diş parçasının canlı olduğunu belirten uzmanlar, gerektiği şekilde diş hekimine ulaştırıldığında dişin kurtarılabileceğini söylüyor.

İzmir'de Dişhekimi Doç.Dr. Gülay Vural, yaz mevsimiyle birlikte havuzda ayağı kayıp düşen, bisikletten düşen çocuklarda özellikle ön diş kırıklarında artış olduğuna dikkat çekti. Tedavide ‘kırık diş parçası’nın önemli olduğunu belirten Doç.Dr. Vural, “Kırık diş parçası canlıdır, su ve ya süt içinde, ya da hastanın ağzının içinde korunarak dişhekimine ulaşıldığında kırılan dişi kendi parçasına hiç farkedilmeyecek şekilde yapıştırılır, diş kurtarılabilir” dedi.

Diş kırıklarının basketbol, hentbol, futbol gibi sporcuların birbirine temas ettiği sporlar ile trafik kazaları, düşme gibi olaylar sonucu görüldüğünü belirten Özel CTG İzmir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Genel Müdürü Doç.Dr. Vural, “Kırıklar genellikle ön dişlerde meydana geliyor. Sadece çocuklar değil yetişkinlerde de görüyoruz.

Diş çürüğüne karşı peynir

Ramazan Bayramı'nda pasta ile sık tüketilen şeker ve çikolatanın diş çürüklerini artırabileceğini belirten uzmanların basit bir önerisi var.

Adana Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Abdurrahman Erkoç, Ramazan Bayramı'nda pasta ile sık tüketilen şeker ve çikolatanın diş çürüklerini artırabileceğini belirterek, "Şeker yedikten sonra alınan bir parça peynir diş çürüğü oluşumunu azaltır" dedi.

Çürüğün oluşmasını engellemek için mutlaka dişlerin fırçalanması gerektiğini belirten Erkoç, "Fırçalama imkanı yoksa bir bardak su ile ağzınızı çalkalayın" önerisinde bulundu.

Erkoç, bayramda yenen her tatlı ve şekerden sonra mutlaka ağız temizliği yapılması gerektiğini söyledi:

Top