Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık, Sağlık alanında bilimsel gelişmeler ve sağlık bilgileri

Batı Nil Virüsü belirti vermiyor

Batı Nil Virüsü enfekte kişilerin çoğunda belirti vermiyor. Nadiren görülen belirtiler ise deride kızarıklık, ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, sırt ve kaslarda yaygın ağrı oluyor.

Batı Nil Virüsü’nün insanları, kuşları, atları ve sivrisinekleri enfekte eden bir virüs olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Salih Türkoğlu, virüs enfeksiyonunun en çok Afrika, Batı Asya ve Orta Doğu’da görüldüğünü ve son yıllarda ABD’de ve komşularımızdan, Bulgaristan, Irak, Gürcistan gibi ülkelerde de ortaya çıktığını söyledi.

Batı Nil Virüsünün bulaşma yolları hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Salih Türkoğlu, “Batı Nil virüsü en sık sivrisineklerle bulaşır. Sivrisinekler, virüsü taşıyan kuşu ısırınca enfekte olurlar. İnsanlar da bu enfekte sivrisinekler onları ısırınca virüsü alırlar. Bulaşma, sıcak bahar-yaz ve erken sonbahar aylarında gerçekleşir. Genellikle bu virüsü başka bir insandan ya da ev hayvanlarından almayız. Kan nakli ya da enfekte annenin bebeğini emzirmesi ile virüsün bulaşması yaygın değildir. Ancak teorik bir bulaşma yolu olarak tıp literatüründe geçer” dedi.

Kanserden korunmada beslenmenin önemi

Kanser, çevresel ve kalıtsal faktörlerden kaynaklanıyor. Genetik kodumuzu değiştirmemiz imkansız olduğuna göre, sadece çevresel faktörlere müdahale ederek kanserden korunmak ne kadar mümkün?

Kanser oluşumunda iki temel faktör rol oynar. Kalıtsal faktörleri kontrol etmek mümkün değil. Çünkü her insan belirli bir genetik kod ile doğar ve bu değişmez. Peki ya çevresel faktörler?

Sigara, alkol, hava kirliliği, sağlıksız beslenme, obezite, hareketsiz yaşam ve aşırı miktarda güneş ışınlarına maruz kalmak kansere neden olan çevresel faktörler. Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, çevresel faktörlerin büyük ölçüde kontrolümüz altında olduğunu söylüyor.

Demir, "Bu faktörlerden sadece üçünü, beslenme, obezite ve fiziksel aktiviteyi kontrol altında tuttuğumuz takdirde kanserden 1/3 oranında korunabiliriz, yani sadece üç faktöre müdahale ederek kanser riskini üçte bir oranında düşürmek tamamen elimizde" diyor.

Tükürük testiyle kalp krizi riskinizi öğrenin!

Prof. Dr. McDevitt ve arkadaşlarının geliştirdiği basit tükürük testi, 15 dakikada kalp krizini tespit edebiliyor. Klinik çalışmaları 18 ayda tamamlanacak test, iki yıl içinde satışa sunulacak.

ABD'deki Rice Üniversitesi'nde çalışan biyoteknik ve kimya mühendisi Prof. Dr. John T. McDevitt, kalp hastalıklarının dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını hatırlatarak, kalp ve damar hastalıklarının küresel bir sorun olduğunu söyledi.

Buradan hareketle yaklaşık iki saatte sonuç veren kan testi yerine bir kişinin kalp krizi geçirip geçirmediğini daha kısa sürede belirleyecek basit bir test geliştirmek için yola çıktıklarını anlatan McDevitt, klinik çalışmalarda sona yaklaştıklarını kaydetti.

Besinlerin Beyin Fonksiyonları Üzerindeki Önemli Etkileri

Beynimiz vücudumuzun küçük bir bölümünü oluştursa da, yiyeceklerle alınan enerjinin yüzde yirmisini harcar. Belirli yiyecekler algılama yeteneğimizi arttırır, daha verimli yapar, daha hızlı düşünmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi sağlar.

BELLEK

HAVUÇ: Hatırlama yeteneğimizi arttırır, çünkü havuç beyin metabolizmasını canlandırır. Bir şey ezberlerken bir ufak tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin.

ANANAS: Tiyatro sanatçılarının ve müzisyenlerin ihtiyacı olan bir meyvedir. Örneğin uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ayrıca önemli bir eser halinde element olan mangan içerir.

AVOKADO: Kısa süreli bellek içindir (Örneğin alışveriş listesini yaparken). Fazla miktarda yağ asidi içerir. Yarım avokado yeterlidir.

Aile hekimine muayene parası vermeyeceğiz

Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yapılan değişiklikle, aile hekimliği muayenelerinde katılım payı kaldırıldı. Kurumlar tarafından muayene bedeli ödenmeyen durumlarda da katılım payı alınmayacak.

Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişikliklere ilişkin tebliğ bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.

Katılım payı uygulanacak sağlık hizmetlerini düzenleyen maddede yapılan değişiklikle, aile hekimlerinin muayenelerinden alınan katılım payı kaldırıldı. Danıştay, Nisan ayında aldığı kararla, aile hekimliği muayenesinde 2 TL'lik katılım payı alınmasına ilişkin düzenlemenin yürütmesini durdurmuştu.

Bayramda yapılan ikramlar kalp krizi nedeni

Konya’da özel bir hastanede Kardiyoloji Bölümü'nde görev yapan Uzm. Dr. Murat Sakallı, Ramazan Bayramı'nda yapılan ziyaretler sırasındaki tatlı, yağlı yiyecek, çay ve kahve gibi ikramlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. Sakallı, “Aşırı ikramlar kan basıncını yükseltip, tansiyonu tetikleyerek kalp krizine neden olabilir” dedi.

Özel Farabi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Murat Sakallı, bayram ziyaretlerindeki ikramları tüketirken dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Uzm. Dr. Sakallı, “Gelenek ve göreneklerimize göre, bayramlaşma için ziyarete gidilen yerlerde mutlaka başta tatlı olmak üzere çay, kahve ve yağlı yiyecekler ikram edilir. Özellikle kalp, tansiyon, şeker ve obezite hastası ile yaşlılarımız tatlı ve yağlı yemeklerden kaçınmalıdır. Bayramda Türk halkı çok misafirperverdir. Şeker, çay ve tatlı ikram eder. Almadığı zaman da çok bozulur. Ama başta yukarıda belirttiğim hastalar ve yaşlılar olmak üzere vatandaşlarımızın hepsi ikramlarda ölçülü davranmalıdır. Her hangi bir hastalığı olmasa bile aşırı tatlı ve yağlı yiyecek tüketmek, kan basıncının yüksek olmasını ve tansiyonu tetikleyerek kalp krizine neden olabilir. İçilen çay ve kahve de çarpıntı yapar” diye konuştu.

Köylerde kanserin artmasının nedeni ne olabilir?

Sivas'ta merkeze ve Yıldızeli ilçesine bağlı bazı köylerde akciğer zarı kanseri vakasında artış gözlenince Sağlık Müdürlüğü, bölgede kanser tarama çalışması başlattı.

Sivas Numune Hastanesinde görev yapan göğüs cerrahisi uzmanı İsa Döngel ile göğüs hastalıkları uzmanı Mehmet Bayram, son bir yılda kentin kuzeyindeki merkez köyler ve Yıldızeli ilçesinden asbeste bağlı olarak gelişebilen, ''Akciğer Zarı Kanseri'' (Mezotelyoma) vakasının sık gelmesi üzerine bölgede ön saha çalışması başlattı.

Yapılan çalışmada bölgede yaşayan insanlarda asbeste bağlı olarak plak oluşumunun sıklıkla görüldüğü gözlemlendi.

Elma sirkesi mucizesi

Elma sirkesinin menopoz döneminde ve diyabet hastalığında bozulan kolesterolü dengelediği ortaya çıktı.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi üçüncü sınıf öğrencileri, altı ay süren bir çalışmayla elma sirkesinin menopoz döneminde ve diyabet hastalığında bozulan kolesterolü dengelediğini ispat etti.

Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nazıroğlu, menopoza giren kadınlarda ve diyabet hastalarında elma sirkesinin rolünü araştırmak için üçüncü sınıf öğrencileri tarafından bir proje hazırlandığını belirtti. Halk arasında elma sirkesinin faydalarına ilişkin çeşitli bilgiler anlatıldığını, ancak bugüne kadar bunun bilimsel bir çalışmayla kanıtlanmadığını ifade eden Nazıroğlu, öğrencilerin fareler üzerinde çalışma yaparak elma sirkesinin hem menopoz döneminde, hem de diyabet hastalarında kolesterol dengeleyici olarak etkisini ortaya koyduklarını söyledi.

Göbek Deliğinden İzsiz Ameliyat!

Tek port cerrahisi ile pek çok ameliyat artık göbek deliğinden girilerek iz bırakmadan gerçekleştiriliyor. 2008 yılından beri uygulanan bu yeni cerrahi yöntem, hastaya yalnızca estetik değil, pek çok farklı konfor da sağlıyor.

Ameliyat, başarılı geçse bile, bedeninizde hatıra bırakır. İzi, sizinle bir ömür boyu yaşar. Özellikle de karın bölgesinde ameliyat nedeniyle oluşan büyük yara izleri, estetik kaygıların oluşmasına da yol açar. Prof. Dr. Nihat Yavuz, son yıllarda tek kesiden yapılan “Tek Port Cerrahisi” sayesinde, hastaların kaygılarının giderildiğini çünkü hastanın pek çok avantajı olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Yavuz’a göre ‘izsiz cerrahi’ denilen bu ameliyat yönteminin yalnızca estetik yararı değil, hastaya sağladığı pek çok konfor var. İşte bu konforların başlıcaları:

Ameliyat sonrası ağrı duyulmasının minumuma inmesi,
Ameliyattan kısa bir süre sonra hareket edilebilmesi
Hastanede kalış süresi kısaltması
İşe başlama ve normal hayata dönüşün kısalması
Estetik olarak, iyi sonuçlar elde edilmesi.

Tek port cerrahisi nasıl gerçekleştiriliyor?

Tek port cerrahisinde, karın ön duvarına yani göbek bölgesine tek bir kesi (delik) açılıyor. Ameliyat, kesiden içeri sokulan ve bu işlemler için özel olarak geliştirilmiş aletler yardımıyla laporoskopik şekilde gerçekleştiriliyor.

Kahve İçmek Rahim Ağzı Kanserinden Koruyor

Kahvenin, rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azaltabileceği bildirildi. Japonya Sağlık Bakanlığının talebiyle Ulusal Kanser Merkezinin yaptığı araştırma, çok kahve içen kadınların rahim ağzı kanserine yakalanma riskinin daha az olabileceğini ortaya koydu.

Bilim adamları, 40-69 yaşlarındaki 54 bin kadının sağlık durumunu 15 yıl boyunca izledi. Bu dönemde söz konusu kadınlardan 117'si rahim ağzı kanserine yakalandı.

Araştırmacılar, günde 3 fincandan fazla kahve içen kadınların rahim ağzı kanserine yakalanma riskinin haftada 2 fincandan daha az kahve içenlere göre yüzde 60 az olduğunu belirledi.

Kahvenin insülin oranını azaltmaya yardımcı olduğu, bunun da rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azaltabileceği görüşü dile getirildi.

Yeşil çayın da benzer etkileri olup olmadığını araştıran bilim adamları, çay içmekle rahim ağzı kanserine yakalanma riski arasında bağlantı bulmadı.

Ayrıca uzmanlar Kahve nin bilinen faydalarını şöyle sıraladılar,

Yaz aylarında çocukların beslenmesi

Yaz aylarında beslenme ve sıvı gereksinimi her yaş grubu için artıyor. Bu durum özellikle sıcağa ve neme karşı hassas olan çocukları etkiliyor. Amerikan Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Tuğçe Aytulu, terleme ile birlikte su ve mineral kaybı olduğunu ve bunlara karşı takviye yapılması gerektiğini söylüyor.

Yaz aylarında okul çağı çocuklarının dışarıda vakit geçirme ve oyun oynama süreleri okulların tatil olmasıyla birlikte artmaktadır. Sıcak günlerde dışarıda oynamak çocukların sıvı gereksinimini artırmaktadır. Bu nedenle çocuklara zaman zaman su içmeyi hatırlatmak gerekir. Özellikle fiziksel aktivitesi çok yoğun çocuklarda daha da dikkatli olmak gerekir. Ancak çocukların her zaman su içmesi yeterli olmayabilir. Çünkü terleme ile birlikte sadece su değil aynı zamanda bazı mineraller de kaybolur. Bu yüzden çocuklara hem su hem de mineral ihtiyaçlarını karşılayabilmek için oyun aralarında ayran, taze sıkılmış meyve suları gibi içecekler ve taze meyve verilebilir. Bununla birlikte sıcak yaz günlerinde çocuklarda besin alımı azalabilir. Ancak yaz günlerinde de çocuklarda büyüme ve gelişmenin devamı için protein, karbonhidrat, yağ gibi besin öğelerinin dengeli alınması önemlidir. Bu nedenle kışın sık tükettiğimiz gıdalar yerine yazın farklı gıdalarla beslenmelerini dengeleyebiliriz. Çünkü her besin grubu içinde birbirinin yerine geçebilecek gıdalar vardır. Örneğin sıcak çorbalar yerine yoğurt ve buğday içeren soğuk çorbalar hazırlanabilir, süt tüketmeyen çocuklara dondurma ve sütlü tatlılar verilebilir.

Türk bilim adamlarından astıma çözüm!

Türk bilim adamları, kök hücreyle bronşiyal astım hastalığına çözüm bulduklarını bildirdiler.

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) bilim adamları, kök hücreyle bronşiyal astım hastalığına çözüm bulduklarını bildirdiler.

İYTE Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Baran, üniversite bünyesinde kök hücreyle ilgili farklı disiplinlerden bilim adamlarıyla ortak projeler geliştirdiklerini ifade etti.

Vücudun bütün doku ve organlarını oluşturan temel hücreler olan kök hücrelerin kendilerini yenileyebilme, sınırsız bölünebilme, her türlü organ ve dokuya dönüşebilme potansiyelleri bulunduğunu, bu nedenle kök hücrelerin hasarlı doku ve organların tamirinde kullanılmasına yönelik ilgide büyük artış olduğuna dikkati çeken Baran, İYTE bünyesinde kök hücre yoluyla çeşitli hastalıkların tedavisi konusunda projeler yürüttüklerini dile getirdi.

Risk grupları domuz gribine karşı aşı olmalı

Domuz gribine karşı kronik hastalığı bulunanlarla 5 yaş altındaki çocukların mutlaka aşı yapılması gerektiği bildirildi.

“Hastalığın, altta yatan kronik hastalığı olanlarla 5 yaş altındakilerde diğer yaş gruplarına göre daha ağır seyrettiğini” belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Alpay Azap, hayatını kaybedenlerin büyük bölümünün bu gruba girdiğine işaret etti.

“Sağlık Bakanlığının yarından itibaren domuz gribine karşı aşı uygulamasının başlayacağını bildirdiği bu gruptakilerin mutlaka aşı yaptırmaları gerektiğini” ifade eden Azap, şöyle konuştu:

“Hastalık mevsimsel gripten farklı olarak 5 yaş altında daha ağır seyrediyor. Ama asıl 24 yaş altı risk içeriyor. 5 yaş altı aşılandıktan sonra 24 yaş altındakilerde aşılamaya devam edilecek. Yaş düştükçe hastalığın ağır seyretme riski artıyor. Burada hastalığa yakalanma riskinden bahsetmiyoruz. Bizim için önemli olan yakalandıktan sonra hastalığın ağır seyretme riskidir. Hastalığa yakalandıklarında ağır seyretme riski olanların mutlaka aşıyla korunmaları gerekiyor. Çünkü aşıdan daha etkili bir koruyucu önlemimiz yok.”

Yarından itibaren sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvurup durumlarını beyan ederek aşı yaptırabilecek olanlar şunlar:

AIDS için yeni umut

Bazı AIDS hastalarının bünyelerinin, hastalığın ilerleyen evrelerinde ürettiği bir antikor, aşı geliştirilebileceği umudu yarattı.

ABD'li bilim insanları, hastalığa yol açan HIV virüsü çeşitlerinin çok büyük bir bölümüne karşı bünyeyi koruyan bir antikor belirledi. Bu antikorun, aşı için kullanılabileceği belirtildi.

Bazı hastaların, hastalığın çok geç ve hastanın artık iyi olamayacağı kadar ilerlemiş evrelerinde, bünyelerinin hastalığa karşı bir bağışıklık sistemi proteini ürettiği belirlendi. Sağlık Bilimcileri, uygulanacak bir aşıyla, vücudun bu proteini hastalığın daha erken aşamalarında geliştirmesinin sağlanabileceğini belirledi.

Domuz gribine karşı keçiboynuzu



Domuz gribini yenmek için beslenme şeklinize de dikkat etmeniz gerekiyor

ANTALYA Gazipaşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Çınar, kalsiyum, demir ve çinko yönünden zengin olan keçiboynuzunun vücudun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirterek, “Domuz gribine karşı keçiboynuzu tüketin” dedi.

Keçiboynuzunun bazı hastalıkların yanı sıra domuz gribinden korunmak için en iyi yiyeceklerden biri olduğunu kaydeden Başhekim Dr. Çınar, “Keçiboynuzu gelişmekte olan ve okul çağına gelen bir çocuğun A, B, D ve E vitaminlerini karşılamaktadır. Bu vitaminler insanlarda kansızlığı önlediği ve bağışıklık sitemini düzenlediği gibi fiziksel gelişmede de faydalı olmaktadır. Keçiboynuzunun özellikle çocuklarda görünen astım, alerjik bronşit, grip ve akciğer kanserine karşı koruyucu bir özelliği vardır” diye konuştu.

Dr. Mehmet Çınar, Gazipaşa halkının Domuz gribi salgınından dolayı tedirgin olduğunu, her gün onlarca kişinin kendilerinden bilgi edindiğini söyledi. Dr. Çınar, domuz gribinden mevsimsel grip enfeksiyonundan korunmak için alınan önlemlerle korunulabileceğini kaydetti. Dr. Mehmet Çınar, “Kişilerle yakın temastan uzak durmak, ellerimizi sık sık yıkamak, beslenmemize dikkat etmek bizi hastalığa karşı koruyacaktır” dedi.

Top