Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık

Bilim ve Sağlık, Sağlık alanında bilimsel gelişmeler ve sağlık bilgileri

Ergenlik varikoseline dikkat!

Kısırlık nedenlerinden olan varikosel sadece yetişkinlerde değil, ergenlik çağında da görülüyor. Hastalık bu dönemde tedavi edilirse tamamen iyileşme şansı yetişkinlere göre daha fazla oluyor.



Varikoseli, ”testislerdeki kanı boşaltan toplardamarların genişleyip büyümeleri" olarak tanımlayan Ürolojik Cerrahi Derneği Başkanı Dr. Serdar Tekgül, kısırlık nedeniyle doktora başvuranların yarısında, daha önce çocuk sahibi olup da ikinci defa baba olamayan 10 erkekten 8'inde varikosel olduğunu söyledi.

AIDS'ten ölümleri azaltan ilaç



Kullanımı yaygın olan ve ucuz bir antibyotiğin sayesinde, Afrika'da AIDS'den ölen Afrikalıların sayısında önemli düşüş sağlandığı bildirildi.

İngiliz tıp dergisi The Lancet'te yayımlanan bir araştırmaya göre, Afrika'da AIDS'e yakalanmış hastalara verilen Trimetoprim ve Sulfamid kombinasyonu olan cotrimoxazole adlı antibyotik, iyi sonuçlar verdi.

Trimetoprim, özellikle idrar yolu enfeksiyonu tedavisinde kullanılıyor.

Araştırmaya göre, Bactrim, Eusaprim ve Septrim gibi ilaçlarda bulunan cotrimoxazole, Afrika ülkeleri Uganda ve Zimbabwe'de 3.179 kişide denendi.

Araştırma, AIDS tedavisine başlamış olan bu kişilerin kanındaki, vücudu mikrop ve virüslere karşı korunmasına yardımcı olan CD4 adlı özel hücrelerin, hastalıktan dolayı, azalmış olduğunu belirtiyor.

Kansere karşı beslenme

Çağımızda sık görülen kanserden korunmak amacıyla beslenmemizde meydana getireceğimiz en önemli değişikliklerden birisi sebze ve meyve ağırlıklı beslenme alışkanlığı kazanmamızdır.

Bu şekilde beslenme alışkanlığına sahip olduğumuzda bedenimizin yaşlanma hızını olabildiğince azaltmaya başlamakla birlikte her organımızın yaşam kalitemize katacağı katkıyı da maksimum düzeye çıkarmış oluruz. Bu durum günlük performansımızı arttırır. Elbette ilave yapılması gereken çok faklı uygulamalar vardır ve bunlar buradaki yazılarımız içerisinde zaman zaman yeri geldiğinde açıklanmaya çalışılmaktadır. Kanser konusu başlı başına büyük bir konu olup birçok faktör bakımından etkilenmektedir. Bazı insanların genetik yatkınlıklarının olması onların kansere yakalanmalarını kolaylaştırır. Bazı insanlar bu yatkınlığı yediklerini ve içtiklerini kontrol ederek kısmen engelleyebilirler. Bazı insanlar ise ne yaparlarsa yapsınlar kanser hastalığına yakalanmaktan kendilerini kurtaramazlar.

Çocuklara domuz gribi aşısı yaptırmalı mı?

Domuz gribi aşısı konusundaki tartışmalar sürerken aileler de çocuklarını koruma konusunda endişeli.

"Çocuğum hasta. Hekimimiz "büyük olasılıkla 2009 H1N1 (Domuz) Gribi" olduğunu söylüyor. Ancak test yapılmadı, emin değiliz. Peki bu durumda H1N1 aşısı yaptırmalı mı, yaptırmamalı mıyım?" Anadolu Sağlık Merkezi'nden Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı bu sorunun cevabını açıklıyor.

Bu sıralar özellikle okul dönemindeki çocuk anne-babalarının en merak ettiği soru…

Domuz (H1N1) gribi salgını devam ederken okulların ailelere gönderdiği aşılanma belgeleri ebeveynlerin kafasında soru işareti oluşturuyor. Birçok anne baba aşı yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız kalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Tıbbi Direktörü, Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, salgının giderek artacağına ve en etkili korunma yolunun ise aşılanma olduğuna işaret ediyor.

Merak edilen bir başka nokta, bu dönemde yaşanan tüm griplere Domuz gribi olarak yaklaşılması. Peki bu durumda gribal enfeksiyon geçirenlerin aşılanması gerekiyor mu, gerekmiyor mu?

Siyah pirinç kalp hastalığı ve kansere deva oluyor!

Yüksek oranda lif ve mineral içermesine karşın şeker oranı düşük olan siyah pirincin kalp hastalıklarına ve kansere karşı etkili olabileceği bildirildi.

İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, ABD’nin güneyinde yetiştirilen siyah pirinçten alınan lif örneklerini analiz eden bir grup bilim adamı, ürüne rengini veren ve hücre yenileme, yani antioksidan özelliği kazandıran antosiyaninler açısından çok zengin olduğunu gözlemledi.

Louisiana Devlet Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmanın ekibindeki Doktor Zhimin Xu, sadece bir kaşık siyah pirinç kepeğinde dahi bir kaşık yabanmersinindekinden daha az şeker ama daha çok antosiyanin bulunduğunu söyledi. Doktor Zhimin Xu, bir zamanlar anavatanı olan Çin’de hükümdarların sofrasını süsleyen ve daha yeni yeni dünyadaki kullanımı yaygınlaşmaya başlayan siyah pirincin içerdiği lifler ve E vitamini açısından da zengin olduğunu belirtti.

Böğürtlen kanser hücrelerinin büyümesini engelliyor

Yapılan araştırmalar böğürtlenin kanser ve tümör hücrelerinin büyümesini engellediğini gösteriyor.

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, yapılan araştırmaların böğürtlenin kanser ve tümör hücrelerinin büyümesini engellediğini ortaya koyduğunu bu nedenle kansere karşı böğürtlen tüketilmesinin faydalı olacağını söyledi.

Karadeniz, Ordu'da fındığın ya da kivinin yerine alternatif olarak üretimine başlanan böğürtleninin giderek yaygınlaştığını söyledi. Son yıllarda artan böğürtlen yetiştiriciliğinin dikkat çekici olduğunu ifade eden Karadeniz, Ordu'da yılda 4 ton böğürtlen üretildiğini, bu rakamın gelecek yıllarda artmasını umduklarını söyledi.

‘Ekmekte kanserojen kullanılıyor’

Ekmeği kabartmak, ağartmak, dayanıklılığını arttırmak, hacmini büyütmek, parlak ve çıtır çıtır olmasını sağlamak için kimyasallar kullanıldığını belirten İYSAD Başkanı Sadık Çelik, “Ekmekler balon gibi şişiriliyor. Bu ekmekler topluma şeker hastalığı, obezite ve kanser olarak geri dönüyor” dedi.



İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Sadık Çelik, Türkiye’de ekmeğin üretim aşamasında kullanılan yoğun katkı maddelerinin önemli sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğini belirtti. Çelik, ekmeğin, şeker hastalığının ortaya çıkmasında birinci derecede etken olduğunu, obeziteye yol açtığını ve kanseri tetiklediğini söyledi.

Önemsenmeyen 'ben' ölüme götürdü!

Bacağında çıkan beni ciddiye almayıp doktora gitmeyen 41 yaşındaki Kevin Batchelor, 6 ay sonra hastaneye gittiğinde cilt kanserine yakalandığını öğrendi. Batchelor, beni ilk farkettiği zaman doktora gitmiş olsaydı şu an yaşıyor olacaktı.

Cilt kanserleri, tedavisinde olumlu sonuçlar alabileceğiniz ve hastalıktan kurtulması muhtemel kanser türlerinden. Ancak ne kadar erken teşhis edilirse, ne kadar çok ciddiye alınırsa tedavisi de o kadar başarılı oluyor. Aksi takdirde doktora gitmekten nefret eden, 20 yıllık evliliğinde sadece bir kez hastaneye giden İngiliz Kevin Batchelor'ın başına geldiği gibi çok geç kalınmış olabiliyor.

Son derece sağlıklı olan Kevin Batchelor, bir gün sağ bacağında yeni bir ben oluştuğunu farkeder. Önemsemez. Karısı Carole Batchelor, doktora gitmesini ister. Hayatı boyunca doktora gitmekten nefret etmiş olan Kevin, karısının önerisini reddeder.

Daha iyi hafıza için

Sakinleşmek, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, yeşil yapraklı ve parlak renkli sebze ve meyve yemek, şarkı ezberlemek hafızayı güçlendiriyor.

İnternet sitesi Yahoo, Sarah Jio'nun değişik uzmanlardan derlediği ''Daha iyi hafızaya sahip olmanın 10 kuralı'' başlıklı araştırmasının sonuçlarını yayınladı.

Beyin kaslarını harekete geçirerek, daha güçlü hafızaya sahip olabilmenin mümkün olduğunu ortaya koyan araştırmanın sonuçları şöyle:

* Bir şeyi öğrenmek için el hareketleri kullanmak beynin anımsama yapmasında kolaylık sağlıyor.

Şimdi de GDO’lu somon

Domates ve mısırdan sonra şimdi de somon… ABD’de genetiği değiştirilerek normalden iki kat hızlı büyümesi sağlanan somon balığının tüketime sunulması girişimi tartışma yarattı.

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) söz konusu somon balığının tüketime sunulması için yapılan izin başvurusuna ilk yanıtı, ''yeni balığın güvenli göründüğü, ancak bu ürünün tüketici sofrasına gelmesinden önce kesin karar vermek için birçok test yapılması gerektiği'' oldu.

Yeni somonu üreten AquaBounty firması yetkilileri, genetiği değiştirilmiş somonun tat, doku, renk ve kokusunun normal somon ile aynı olduğunu belirterek, ürünün tüketiminin güvenli olduğunu ve çevreye olumsuz etkisinin bulunmadığını savunurken, FDA yetkilileri genel olarak bu düşünceye katıldıklarını, ancak tüketime sunulmasının onaylanması için henüz erken olduğunu vurguladı.

Keneler 9 farklı hastalık sebebi

Keneler sadece ölümlere sebep olan Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığı yapmıyor. Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Kene denilince akla KKKA geliyor. Ama kenelerin yol açtığı 9 farklı hastalık var. Bu nedenle dikkatli olmak gerekir." dedi.

Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığı ile adını duyuran keneler, toplum sağlığını ciddi oranda etkiler hale geldi. Hastalık ilk kez 12. yüzyılda Tacikistan'da tanımlanırken, dünya üzerinde omurgalıları etkileyen 899 tür kene, bugün 9 farklı hastalığa neden olan küresel tehdit noktasına ulaştı. Balıklar dışındaki tüm omurgalıların kanlarıyla beslenen keneler, insanların vücutlarında kalıcı hasarlar bırakmanın yanı sıra ölümlere sebep oluyor.

Keneler, insanlarda sadece KKKA değil, 9 farklı hastalığa sebep oluyor. Kenelerin KKKA hastalığı ile özdeşleştirildiğini ifade eden Samsun OMÜ Enfeksiyon Hastalıkları ve Kliniği Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı KKKA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Bugün kene deyince akla KKKA hastalığı geliyor. Oysa kenelerle bulaşabilecek çok sayıda bakteri ve virüs hastalığı var." dedi.

Boğaz enfeksiyonu ne zaman gelişir?

Havalar ısındı, dondurma mevsimi başladı. Bu durum en çok çocukları sevindiriyor. Uzmanlar da dondurmanın özellikle kemik gelişimi açısından yararlı olduğunu söylüyor ancak ailelerin bir kaygısı var: Boğaz enfeksiyonları.

Dondurma, çocukların sağlıklı büyümesi ve kemik gelişimi için önemli bir ek besin. İçeriğinde protein, karbonhidrat ve çeşitli vitaminlerle birlikte kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller bulunan dondurma yaz aylarında özellikle çocukların gözdesi oluyor. Ancak anne-babalar, “dondurma çocuğumu hasta eder mi, bademciklerinin şişmesine neden olur mu?” gibi endişeler taşıyor. KBB Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mert Bilgili, “Aşırı soğuk gıdalar, boğaz ve bademcik bölgesindeki damarlarda geçici bir büzüşmeye yol açarak direnci düşürür ve enfeksiyona uygun bir ortam hazırlar” diyor.

Kalp hastalarına bayram uyarısı



Ramazan ayı boyunca oruç tutup metabolizmaları yavaşlayan kalp hastalarının bayramda yemek ve tatlıya aşırı yüklenmesi sonucu ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabilecekleri belirtildi.

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, acil servislere kalp rahatsızlığı şikayetiyle başvuran hasta sayısında Ramazan Bayramı süresince artış gözlendiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Ağla açılırsın' sözü gerçek çıktı

Büyüklerimizden sıklıkla duyduğumuz 'Ağla açılırsın' sözünün doğruluğu bilimsel olarak da kanıtlandı.

ABD'de yapılan araştırmalar ağlamanın hem fiziksel hem psikolojik olarak faydalarını gösterdi. Ağlamanın 3 faydası var:

KİMYASALLAR ATILIYOR
Son yapılan araştırmalar gözyaşının vücuttaki bazı zararlı kimyasalları attığını ve fiziksel anlamda rahatlattığı iddiasını ortaya koyuyor. Vücuttaki toksik maddeleri atmanın yanı sıra ağlamanın psikolojik bir faydası da elbette var. Ağlamak duygu durumumuzu iyileştiriyor ve acı verici durumlarda rahatlama sağlıyor.

STRESİ AZALTIYOR
Stres kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve obezitenin en büyük sorumlularından biri olarak gösteriliyor. Ağlamanın ise stresi azalttığı uzmanlar tarafından söyleniyor. Ağlamanın rahatlatmasının bir sebebi de yine strese neden olan kimyasalları vücuttan atması.

KİŞİLER ARASINDA DUVARLARI KALDIRIYOR
Ağlamak diğer insanlarla aramızdaki duvarları kaldırıyor. Ağlarken utanma, acı gibi duygular hissedilse dahi sonunda kişi rahatlıyor ve yanında ağladığı kişiyle arasında bir bağ oluşuyor.

Domuz gribinden koruyan besinler nelerdir?



Domuz gribine yakalanmaktan korkuyorsanız bu besinleri tüketmeye dikkat edin...

Bilim adamları aşıdan önce dikkat edilmesi gereken noktanın bağışıklık sistemini güçlü tutmak olduğuna dikkat çekti. Bunun yanında hastalığa yakalandığınız zaman virüsü yenebilmek için de en önemli önkoşul bu. İşte bağışıklık sistemini domuz gribine karşı güçlü tutmak için tüketmeniz gereken gıdalar:

Kırmızı biber: Portakalda bulunan C vitamininin 2 katını içerir. C vitamini gribin etkisini yüzde 80 oranında azaltabilecek kadar güçlü bir silahtır.

Balık: Omega 3 tüketimini artırarak grip ve benzeri enfeksiyonları uzakta tutabilirsiniz. Haftada 2 porsiyon balık tüketilmeli.

Soğan: Doğal antibiyotikler içerir. Bunun yanında gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendiren “quercetin” isimli bir madde de bulundurur.

Sarımsak: Sülfür maddesi grip sezonunda bu hastalığa yakalanma riskini 2.5 kat azaltıyor ve virüsü öldürme özelliği de bulunuyor. Taze sarımsak daha etkili.

Top