Bilim ve Sağlık
Bilim ve Sağlık
Bilim ve Sağlık, Sağlık alanında bilimsel gelişmeler ve sağlık bilgileri
Bahar Aylarında Vücudunuzun Şişmemesi İçin
Etiler Memorial Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü, yaz aylarına girerken vücutta su ve tuz tutulumunun artabileceğine dikkat çekerek, ödemi azaltmanın yolları hakkında bilgi verdi.
Kronik Hastalığı Olanlar Özellikle Dikkat Etmeli
İnsan bedeninde damar içerisinde dolaşan sıvıların damar dışına çıkması ve doku araları ile cilt altında birikmesi sonucunda ödem durumu gelişir. Alınan su ve tuz miktarı vücutta şişme ve ödem gelişiminde çok önemlidir. Gözle görülür bir ödem yani vücutta su toplaması olduğunda 3 litre kadar fazla sıvı vücutta birikmiş demektir. Ödemin oluşumunda böbrekten su ve tuz tutulumu önem taşır.
İnsan vücudunda sıvı birikimi, bölgesel ya da tüm vücudu içerecek şekilde genel olabilir, bunların nedenleri farklıdır. Ödemin bölgesel dağılımı, nedeni hakkında önemli fikirler verir.
Ödemler Pek Çok Hastalığın Belirtisi Olabilir
Domuz gribine karşı üzüm çekirdeği
Denizlili esnaf, domuz gribine karşı üzüm çekirdeği tozuyla savaş açtı.
Bayramyeri'ndeki satış mağazasıyla faaliyet gösteren Öktaş Limited Şirketi, ‘Gari’ markalı üzüm çekirdeği tozunu domuz gribi (H1N1) ile mücadele için çevredekilere ücretsiz dağıtmaya başladı.
Firmanın sahibi Mehmet Ökti, 5 gramlık poşetler içinde bulunan üzüm çekirdeği tozunun bal, pekmez ve süt ile karıştırılıp tüketilmesi halinde vücudun direncini arttırarak, insanları domuz gribinden koruyacağını ileri sürdü. Beş yıldan bu yana üzüm çekirdeği tozu üzerinde bilim adamlarının da desteği ile araştırmalar yaptığını anlatan firma sahibi Mehmet Ökti, üzüm çekirdeğinin öğütülerek elde edilen unundan, bugüne kadar, bayatlamayan ve raf ömrü daha uzun olan ekmek, pasta, tatlı, lokum, simit ürettiğini, hatta kahve bile yaptığını hatırlattı.
Domuz Gribi ve Beslenme
Küresel grip salgını gün geçtikçe artıyor. Salgına karşı üretilen ilaç ve aşı yöntemlerine başvurmadan önce vücudun doğal immün sistemini korumak ve güçlendirmek için sağlıklı yaşam kurallarını uygulamak çok önemli.
Unutmamamız gereken şey, vücudumuzun doğal bağışıklık sisteminin bizi en iyi koruyan mekanizma olduğudur.
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolları:
- Yeterli ve dengeli beslenmeli. Vücudun yapıtaşı protein kaynaklarını almak çok önemlidir; yumurta, kırmızı et, tavuk ,balık, peynir, süt, yoğurt tüketmeli. Ayrıca omega 3 içeriği nedeni ile balık ve balık yağı ile yağlı tohumlar tercih edilmelidir.
- Hazır gıdalardan, işlenmiş ve yoğun katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durun
- Vücudun fiziksel olarak dinlenmesi için mutlaka düzenli ve kaliteli uyku önemli.
- Egzersiz yaparak vücut direncinizi kuvvetlendirin. Hergün en az 30 dk yürüyüş yapın veya haftanın minimum 3 günü 45 dk egzersiz yapın.
Menengiç kahvesi yaşlanmaya karşı koruyor!
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin geleneksel içeceklerinden menengiç kahvesinin, antioksidan ve fenolik bileşenleri sayesinde cildi güzelleştirdiği ve vücudu yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahip olduğu bildirildi.
Şanlıurfa'da halkın günlük yaşamda yoğun olarak tükettiği ve misafirlere de ikram edilen menengiç kahvesi, kentte en çok tüketilen içecekler arasında yer alıyor. Kente gelen yerli ve yabancı turistler, marketlerde cam kavanozlarda hazır şekilde satılan kahveye ilgi gösteriyor. Menengiç kahvesi sağlık açısından da tercih ediliyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu, Türkiye'nin Güney ve Güneydoğu bölgelerinde daha çok dağlık ve kırsal alanlarda doğal olarak yetişen menengiç (çitlenbik) meyvesinin, yöre halkınca yabani fıstık olarak da adlandırıldığını söyledi.
Hasadın ardından yıkanıp, güneşte kurumaya bırakılan meyvelerin, koyu kahverengiye dönüşene kadar kavrulup, macun kıvamına gelince ezilmesiyle elde edilen menengiç kahvesinin su ya da sütlü olarak hazırlandığını anlatan Hayoğlu, şöyle devam etti:
Kalbinin sesine kulak ver!
Dünyada her yıl kalp krizinden binlerce insan hayata gözlerini kapatıyor. Kalp rahatsızlığı olduğunu bilmeden aniden yolda yürürken, evinde otururken ya da uyurken kalp krizi geçirenlerin sayısı bir hayli fazla.
Uzmanlar rutin kontroller sayesinde gizlice ilerleyen kalp hastalığına bağlı ölümlerin büyük oranda azaltılabileceğini belirtiyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emrullah Başar, günümüzde daha sık rastlanan kalp hastalıklarının özellikle gençlerde ani ölümlere neden olduğunu söyledi. Prof. Başar, “Kalp hastalığı sinsi ve ilerleyen bir hastalıktır. Fast-food besinlerin yaygınlaşması, teknolojinin gelişmesi ve hareketin kısıtlanmasından dolayı dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalıklarda artış olmaktadır ve hastaların büyük bir kısmı rahatsızlıklarından haberdar değil” dedi.
MS hastalığı soğuk seviyor
Nörolojik birçok hastalıkta görülebilen belirtilerle kendini gösteren Multipl Skleroz (MS) ancak belirtilerin sıklaşmasıyla nörologların yapacağı muayeneler sonunda ortaya çıkıyor.
Türkiye'de yaklaşık 30.000 MS hastası olduğu belirtiliyor. Merkezi sinir sistemini oluşturan beyin, beyincik ve omurilik gibi yapıları etkileyen ve genç erişkinlerde görülen Multipl Skleroz, aslında bir hastalık değil, hastalıklar grubu. MS'in, çok farklı seyreden ya da hastadan hastaya değişebilen tipleri bulunuyor.
Hastalık özellikle gençler arasında kazalar dışında, nörolojik özre en fazla sebep olan sinir sistemi hastalığı olarak kabul ediliyor. Kalıtsal ve öldürücü bir hastalık olmayan MS bulaşıcı değil.
MS'in nedeni veya seyrini etkileyen faktörler kesin olarak bilinmiyor. Bugüne kadar virüsler, bakteriler ve toksik etkenler neden olarak öne sürülmüş, ancak bu etkenlerin hiçbiri kanıtlanmamış.
Domuz gribinden çocukları nasıl koruyabiliriz?
Domuz gribi salgını nedeniyle okulların tatil edildiği bu günlerde veliler çocuklarını gribal enfeksiyonlardan nasıl koruyacağını düşünüyor.
Uzmanlar, çocukları influenza ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumanın ilk adımının bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi olduğuna dikkat çekiyor. Aşıların düzenli yapılması, sağlıklı beslenme, kaliteli uyku çocukların bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önem taşıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, çocuklarda bağışıklık sistemi güçlendirilmesinin yollarını anlatıyor.
Yeni doğanların, süt çocuklarının ve oyun çocuklarının bağışıklık sisteminin yeterince güçlenmemiş olması enfeksiyon hastalıklarına daha kolay ve sık yakalanmalarına neden olabiliyor. Bunun dışında altta yatan kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, kan hastalığı, beslenme yetersizliği olan çocuklarda enfeksiyon daha ağır seyredebiliyor. Okul çocuklarının yoğun sınav ve ders dönemlerinde yorgunluk, aşırı stres nedeni ile vücut dirençlerinin düştüğü biliniyor.
Eğrelti otu özü cildi kanserden koruyor!
Ozon tabakasının delinmesi nedeniyle son 40 yıl içinde cilt kanseri vakalarında artış oldu. Araştırmalar; takviye olarak alınacak eğrelti otu özlerinin, cildi güneş ışınlarından dokuz kat koruduğunu ortaya çıkardı.
Medeniyetin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan zehirli gazlar; ozon tabakasının zarar görmesine neden oldu. Bu durum da cilt kanseri vakalarını artırdı. Son 40 yıl içinde, cilt tümörlerinin en tehlikelisi olan malign melanomun görülme sıklığı yüzde 50-70 oranında arttı. Aynı zamanda daha iyi huylu olan diğer cilt kanseri türleri de daha sık karşımıza çıkmaya başladı. Son dönemde malign melanomun kadınlarda görülme sıklığı, erkeklere nazaran iki kat daha arttı. Bu kanser türüne açık tenlilerde çok daha fazla rastlanıyor.
HASARI ÖNLÜYOR
Diyabet hastaları bayram 'şeker'ine dikkat!
Uzmanlar, yaklaşan Ramazan Bayramı nedeniyle diyabet hastaları ve gizli diyabet riski taşıyanları şekerli besinler konusunda uyarıyor.
Ramazan Bayramı, belki de en çok diyabet hastalarını zorluyor. Şeker, çikolata ve çeşitli tatlıların bol yendiği bu bayramda diyabet hastalarının daha fazla özen göstermesi ve daha dikkatli davranması gerekiyor.
Bayramda yenen tatlı yiyeceklerin diyabet hastaları için ciddi tehlike yarattığını belirten Dr. Barış Mutluer, diyabetin, karbonhidratlar başta olmak üzere protein ve yağ ile ilişkili bir metabolizma hastalığı olduğunu hatırlatıyor.
"Kan şekerinin sürekli yüksek olması diyabet hastalığını belirleyen en önemli özelliktir. Bu hastalıktaki ana metabolik bozukluk, kan yoluyla taşınan glikozun hücrelerin içine girememesinden kaynaklanır" diyen Dr. Mutluer, şöyle konuşuyor:
Aşırı terleme ve çözüm yolları
Özellikle yaz ayları aşırı terleme (hiperhidroz) hastaları için bir kabustur. Ciddi ve tedavi gerektiren bir hastalık olan aşırı terleme sıcaklığın artması ile birlikte hastalara hem fiziksel, hem de psikolojik olarak büyük rahatsızlıklar verir. Kadıköy Şifa Kaliteli Yaşam Polikliniği uzmanlarından Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, aşırı terlemenin nedenlerini ve tedavi seçeneklerini anlatıyor.
Mevsim ayırt etmeksizin yaz kış devam eden aşırı terleme (hiperhidroz) toplumda her 100 kişiden 2 – 3’ünde görülen bir rahatsızlık. Genellikle çocukluk veya ergenlik çağında başlayan aşırı terleme sıcaklık artışına göre, stres veya kaygı durumlarında artış gösterir. Kişiye hem fiziksel, hem de ruhsal olarak rahatsızlık veren aşırı terleme (hiperhidroz) hastalarının yüzde 30 – 35’inde genetik kaynaklıdır.
Hiperhidroz yoğun terleme / fizyolojik terleme ihtiyacı dışında olan terlemedir. Vücudun her yerinde bulunan ekrin ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlıdır.
Anaokuluna nasıl kayıt yaptırılır?
2013-2014 Anaokulu kayıtları için öncelikle oturduğunuz bölgede adres olarak sizin bölgenizde olan bir okulun anasını veya ayrı olarak hizmet veren anaokuluna 2013 haziran ayı içersinde kimlik belgesiyle beraber başvurmanız ve ön kayıt yaptırmanız gerekmektedir. Ön kayıtta okul çıkarsa aşağıdaki belgeleri hazırlayınız.
Kayıt için gerekli birtakım belgeler aşağıda sıralanmıştır:
Yaş belgesi
Yanınızda bir doğum sertifikası veya çocuğunuzun hangi tarihte doğduğunu gösterir bir belge getirmelisiniz.(kimlik kartı)
Sağlık belgeleri
Horlama uyku apnesi işareti olabilir
Horlamak sadece kişinin kendisini değil aynı zamanda çevresindeki kişilerin de rahatsız olmasına neden olur. Rahatsızlık vermesinin yanı sıra horlama bazı hastalıkların belirtisi de olabilir. Bunlardan en sık görüleni halka arasında uyku apnesi olarak bilinen Obstrüktif Sleep Apne Sendromu (OSAS). Kadıköy Şifa Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Engin Aktaş horlama ve OSAS hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı.
Horlama nedir?
Horlama; çevresinde sert destekleri olmayan üst hava yollarının direncinin artmasıyla oluşan seslerdir. Bu seslerin kaynağı yumuşak damak, uvula olarak adlandırılan ufak dil, bademcikler ve plikalar, dilkökü ve yutak kaslarındaki titreşimlerdir. Yumuşak damak ve uvulanın büyük ve sarkık olması, dil kökünün normalden daha şişkin olması, bademciklerin ve geniz etinin aşırı büyümesi, kilo alımıyla birlikte yutak doku kitlesinin artması, çeşitli nedenlerle (rinit, sinüzit, deviasyon veya alt burun eti büyümeleri) oluşan burun tıkanıklığı horlamaya neden olabilir.
Ne kadar sıklıkta görülür?
Kendi dokularından kalp kapakçığı yapıldı
Konya'da doğuştan kalbi delik olan ve kalp kapakçığı gelişmeyen hastaya, kalbinin çevresinden alınan zar tabakasıyla kalp kapakçığı yapıldı.
25 yaşındaki Menekşe Subay'a, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesinde yapılan operasyonla kalbinin çevresinden alınan zar tabakasıyla kalp kapakçığı yapıldı.
Ameliyatı gerçekleştiren Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Niyazi Görmüş, nefes darlığı, kalp çarpıntısı ve halsizlik şikayetiyle başvuran hastanın kalbinde iki santimetre büyüklüğünde bir delik ile akciğerine giden damardaki kapakçığın doğuştan olmadığını tespit ettiklerini belirtti.
Açık kalp ameliyatı sırasında önce hastanın kalbindeki deliği kapattıklarını ifade eden Görmüş, ''Ardından da kalbin etrafında bulunan zarı alarak kapakçığın bulunması gereken yere, kapakçık vazifesi görecek şekilde naklettik. Ayrıca aynı ameliyat sırasında akciğere giden bir damardaki genişlemeyi de onardık'' dedi.
Hangi besinler gripten koruyor?
Havanın soğuması ile birlikte hastalıkların oluşum sıklığı artmaktadır. Mevsimin değişikliğine bağlı olarak halsizlik, isteksizlik, baş ağrısı ve yorgunluk ilk belirtilerdir.
Grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması bu dönemde çok önem kazanmaktadır. Bizi enfeksiyondan koruyan ve toksik ajanlarla savaşan bağışıklık sistemimizdir. Güçlü bir savunma mekanizması oluşturmanın temelinde ise; yeterli ve dengeli beslenme ve antioksidan besinlerce zengin beslenme yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabi ki öncelik bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınmasıdır. Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Doğru beslenerek gripten korunmanın yolları” hakkında bilgi verdi.
Sağlıklı olmak sağlıklı beslenmekle devamlılık kazanır
Yeterli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeden eti, sütü, sebzeyi, meyveyi, tahılları mutlaka tüketmeliyiz. Önceliğimiz hep taze sebze ve meyveyi doğal beslenmeyi tercih etmek olmalıdır. Çeşitli besinlerden beslenmeyi hep vurgulasak da siz bu enfeksiyona sık yakalanabileceğimiz dönemde aşağıda belirtilen vitamin ve mineralleri içeren gıdaları sofralarınızdan hiç eksik etmeyin.
Diş eti hastalıklarında erken tedavi şart!
En yaygın hastalıklardan biri olmasına rağmen, ülkemizde ve dünyada yeterince tanınmayan dişeti hastalıkları son derece kolay tedavi edilebiliyor.
Ancak dişlerimize yeterince özen göstermediğimiz için bu sorunlar hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor.
Genetik olarak da aileden geçiş gösterebilen dişeti hastalıkları, erken yaşta diş kaybına neden olabiliyor. Bu yüzden dişeti hastalığı olan kişilerin mutlaka düzenli olarak diş hekimi kontrolü altında olmaları gerekiyor. Anadolu Sağlık Merkezi Diş Hekimi Alper Çıldır, diş ve dişeti hastalıkları ile ilgili önemli bilgiler verdi.