ihya.org

alkol

Bağımlılık ve Türleri

Bağımlılığa yol açan maddeler; genel olarak yaşamı sürdürmek için gerekli olmadığı halde keyif verici özellikleri nedeniyle tüketilirler ve kullanıcılarda bedensel, ruhsal, davranışsal ve bilişsel değişikliklere yol açarlar. Bağımlılığın sözcük anlamı; birey ve nesne(si) arasında bireyin seçimiyle başlayan aynilik ve süreklilik özelliği taşıyan boyutlu bir ilişkidir. Bu ilişki her ne kadar bireyin özgür iradesi ile başlamış ise de, bireyin özerkliği zaman içinde ortadan kalkmaktadır. Bağımlılığın gelişmesiyle birlikte ortadan kalkmaya başlayan özerklik, bireyin daha önce dağarcığında bulunmayan yeni tür tutum ve davranışlar edinmesine yol açar. Dolayısıyla problem bireyle sınırlı olmayıp, onun geldiği aileyi, yaşadığı sosyal çevreyi ve nihayet toplumu belli bir süreç içersinde mutlak etkileyen bir güce sahiptir. Madde; Merkezi Sinir Sistemi dediğimiz beyin ve bağlantılı alt sistemleri içeren işlevsel yapı üzerinde sahte bir “iyi oluş” hali oluşturan tıp içi ve tıp dışı unsurlardır. Tıpta belli amaçlar ve belli sınırlılıklar içinde kullanılan kimi ilaçlar, tıp dışı amaçlarla ve önerilmeyen miktarlarda kötüye kullanılmak suretiyle bağımlılık maddesi haline gelmektedir.

Alkolizm Nedir?

Alkolizm deyince bir çok insanın zihninde, parklarda ispirto şişesine sarılıp sızan ağır alkol bağımlıları canlanır. Oysa alkolizm, bireyin beden ve ruh sağlığını, aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alma ve alkol alma isteğini durduramama seklinde ortaya çıkan bir bozukluktur.

Bazı kişilerde alkol kullanımı ileri boyutlarda problemlere yol açar.

Aşağıdakilerden en az üçü varsa alkol bağımlısı tanısı konur:

1. Niyetlendiğinden daha fazla miktar ve sürede alkol almak. Örneğin kişi bir bardak içmek için başlar, ama bir şişe bitirmeden kalkamaz. Çoğunlukla da ne kadar içtiğini hatırlayamaz.

2. Kişi bırakmayı istediği ya da defalarca bırakmayı denediği halde yeniden içmeye başlar. Zaman zaman bir kaç gün ya da ay içmeyebilir. Bunu 'istediği zaman bırakabildiğinin' kanıtı olarak göstermeye çalışabilir.

İçki içmeyi nasıl azaltabilirsiniz?

İçkiyi azaltmanız için geçmişte içki içmenize yolaçan nedenleri anlamaya çalışın, örneğin, kendinize o anlarda neler hissettiğinizi sorun. Kendinizi huzursuz mu hissediyordunuz? Öfkeli ya da yalnız mıydınız? Bitkin ya da aç olduğunuzdan mı yoksa bunalımda olduğunuz için mi içiyordunuz?

Bunların hiçbiri içmek için gerekçe olamaz. Yaşamla alkol kullanmadan mücadele etmeyi öğrenmek zorundasınız.

Kendinize geçmişteki hangi alışkanlıkların sorunlara yolaçtığını sorun. Kadehi kafanıza dikermisiniz? Çok sert içkiler mi içersiniz? Daha fazla ve hızlı içildiğinde sorunların ortaya çıkma olasılığı artacaktır.

Önceden ne zaman ve ne kadar içeceğinizi tasarlayın. Asla bu sınırın üstüne çıkmayın. Günde iki kadeh makul bir miktardır; ancak bu bile hergün içildiğinde aşırı olabilir. Aslında hergün iki kadeh içmeniz gerektiğine inanırsanız bu alkol bağımlısı olabileceğinizi gösterir.

Alkolün bağımlılık yaratan bir madde olduğunu aklınızda tutun. Her zaman yavaş için. Susuzluğunuzu gidermek için asla alkollü bir içecek (bira bile) içmeyin. Bir bardak su ya da meyva suyu daha iyi bir seçenektir.

Alkol zehirlenmesi

İnsanlara verilen aynı miktarda alkol çeşitli faktörler yüzünden aynı etkiyi göstermez. Vücutları daha küçük ve daha fazla yağ dokusuna sahip oldukları için genellikle kadınlarda erkeklerden daha yüksek bir alkol düzeyi olma olasılığı vardır ve bu nedenle alkol kadınları daha fazla etkiler.

Alkolün etkileri içmeden önce yenen yemeğin miktarına da bağlıdır.Mide ne kadar dolu olursa alkolün kana geçişi o kadar yavaş olur. Böylece alkolün kandaki yoğunluğu da düşük olur.

Alkol zehirlenmesi kabaca kan alkol düzeyiyle paralellik gösterir. Bu da beyindeki alkol düzeyini yansıtır. Alkolik olmayanlarda 25 mg/dl üzerindeki bir kan alkol düzeyinde hafif zehirlenme belirtileri ortaya çıkar; bu belirtiler arasında duygulanım bozukluğu,düşünme yeti5mm kaybı ve hareket bütünlüğünün bozulması bulunur. 100 mg/dl nin üzerinde bir kan alkol düzeyi olduğunda ise çift görme,konuşma zorluğu ve belirgin bir hareket bütünlüğü kaybı görülebilir. Alkol yoğunluğu arttıkça komaya kadar gidebilen sorunlar ortaya çıkabilir.

Zehirlenme genelde bir desilitre kanda en azından 80-100 mg alkol bulunması (80-100 mg/dl veya %0. 1)olarak tanımlanır.

Alkolün zararları

Aşırı alkol kullanımı önemli bir sosyal ve tıbbi sorundur. Bir çok toplumda orta düzeyde alkol kullanımı kabul edilebilir. Ancak aşırı alkol kullanımı karaciğer,pankreas,beyin ve dolaşım sistemine büyük hasarlar verir.

Beyin ve Sinir Sistemi

Aşırı alkol kullanımının beyin ve sinir sistemi üzerine önemli etkileri vardır. Alkol geçici bir bellek kaybına da neden olabilir. Gerek yeni içmeye başlayanlarda gerekse aşırı kullananlarda içtikleri dönemin tümünü ya da bir bölümünü unutmak sık görülen bir durumdur. Aşırı alkol kullananlarda,içki bırakıldıktan sonra birkaç hafta süren geçici bellek kayıpları da görülebilir. Ancak alkolden uzak durulduğunda bellek sorunları ortadan kalkabilir.

Alkolün vücuda etkileri

Merkezi sinir sistemini baskılayan etil alkol sizi gevşetir ve beyindeki kontrol merkezlerini de baskıladığı için kendinizi kontrol etme yeteneğiniz azalır. Ne kadar çok içerseniz o kadar sakinleşirsiniz. Fazla alkol alırsanız konuşmanız ve kaslarınız arasındaki bütünlük bozulabilir. Aşırı miktarda alınan alkol uykuya ve bazı durumlarda beyindeki yaşamsal merkezleri ileri derecede baskılayarak, yaşamı tehdit eden bir komaya neden olabilir.

Alkolün büyük bölümü ince barsaktan emilse de ağız,yemek borusu ve midede de az miktarda emilebilir. ince barsaktan emilen alkol miktarı çeşitli faktörlere bağlıdır. Eğer mideniz boşsa alkolün büyük bir bölümü hızla emilerek kana geçer. Mide ve ince barsakta, özellikle büyük parçalı ve yağlı besinlerin bulunması midenen boşalmasını ve böylece alkolün emilmesjini yavaşlatır.

Alkol kana geçtiğinde hızla bütün vücuda dağılarak, hücre içi de dahil su bulunan her yere taşınır. Alkolün zehirleyici etkisinden bu dağılım sorumludur. Alkol, hamile kadınlarda bebeğe ve emziren kadınlarda anne sütüne geçer.

Alkolizmin diyetle ilgili riskleri

Alkolizmin yol açtığı sorunlar çok sayıdadır. Bir alkoliğin yaşamının hemen hemen her yönünü etkilerler. Bunların arasında uzun süre aşırı içkinin yol açtığı beslenme yetersizlikleri ve bozukluklar da yer alır.

Alkol yalnızca "boş kaloriler" enerji değerinin ötesinde besleyici değeri olmayan kaloriler içerir. Alkolikler genellikle gıda yerine alkolü koyarlar böylelikle diyetleri temel besinlerden yoksun kalır.

Uygun olmayan bir şekilde yemek kuşkusuz alkoliklerin tek sorunu değildir. Birçok önemli besin, özellikle tiamin ve folik asit yeterince emilemez. Ayrıca yağ karaciğerde ancak kısmen işlenmiş biçimlerde birikir ve depolanır. Kısa bir süre sonra karaciğer şişer, "yağlı karaciğer" denen bir duruma yol açar ve fonksiyonu zayıflar.

Aşırı alkol kullanımı karaciğer sirozu olarak bilinen bir durumla sonuçlanabilir. Hasarlı (sirozlu) karaciğer tarafından metabolizmaya katılan proteinlerin bir kısmı, amonyak ve aminler denilen maddeler olarak parçalanır. Bu maddeler vücutta birikebilir ve bilinci zayıflatabilir; sonuç hepatik ansefalopati denilen bir durumdur.

Alkol ve Sigaradan Uzak Durmak

Alkol, midenin iç yüzeyini örten tabakayı tahriş ederek gastrite ve kusmaya yol açabilir. Midenin üst bölümüyle yemek borusunun alt bölümünde küçük yırtıklara sebep olabilir.

Alkolün uzun süre kullanılması özellikle B vitaminlerinin ve diğer besinlerin emilimini engelleyebilir. Ayrıca yüksek miktarda tüketilen alkol, karaciğer için önemli bir tehdit oluşturur.

Sigara içme alışkanlığı da benzer sorunlara yol açar. Sindirim sistemimiz yediğimiz besinlerin sindirilmesini ve bu besinlerin ince bağırsak tarafından emilerek kanımıza geçmesini sağlar. Sindirim sonucu oluşan küçük moleküller dolaşım sistemimiz aracılığıyla hücrelerimize kadar taşınır.

Vücudumuz besin içeriklerini enerji üretmek, yapım ve onarımını gerçekleştirmek ve faaliyetlerini düzenlemek için kullanır. Vücudumuz bu önemli görevlerini gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu besin içeriklerini besin gruplarından sağlar. Aşağıdaki metni okuyarak besin gruplarının yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesinin vücudumuz ve sindirim sistemimizin sağlığı için önemini kavrayalım.

Top