ihya.org

müslüman bilim adamları

El-Fergani



Ebu'l-Abbas Ahmed ibn Muhammed ibn Kahir el-Fergani, Fergana, Transoksanya (Özbekistan)'da doğmuş, el-Memun ve ardıllarının hizmetindeki en seçkin astronomlardan biridir. 12'nci yüzyılda Latince'ye çevrilmiş ve Regiomontanus'tan önce Avrupa astronomisi üzerinde büyük bir etki bırakmış olan "Astronominin Elementleri"ni (Kitab fi al-Harakat al-Samawiya wa Jawami Ilm al-Nujum, yani, Göksel Hareket ve Yıldızlar Bilimi Üzerine Kitap) yazdı. Batlamyos'un teorisini ve devinim değerini kabul etmiş, fakat sadece yıldızları değil gezegenleri de etkilediğini düşünmüştür. Yer'in çapının 6,500 mil olduğunu belirlemiş ve en uzak mesafeleri bulmuş ve aynı zamanda gezegenlerin çaplarını da bulmuştur.

El-Fergani'nin faaliyetleri mühendisliğe kadar uzanmaktadır. İbn Tugri Birdi'ye göre, el-Fustat'taki (eski Kahire) Büyük Nilometre'nin* yapımını denetlemiştir. İnşaatı emreden el-Mütevekkil'in öldüğü yıl olan 861'de tamamlanmıştır. Fakat İbn Abi Usaybi'a tarafından anlatılan aşağıdaki hikayeden çıkarıldığı gibi, mühendislik el-Fergani'nin asıl uzmanlık alanı değildi.

El-Farabi

align=>

Ebu Nasır Muhammed İbn el-Farah el-Farabi, (İS. 870)'de Türkistan'da Farab yakınında küçük bir köy olan Vasic'te doğdu. Ebeveynleri aslen İranlı soyundandır, fakat ataları Türkistan'a göç etmişlerdir. Avrupa'da 'Alpharabius' olarak bilinen Farabi, bir generalin oğlu idi. İlk öğrenimini Farab ve Buhara'da tamamladı, fakat daha sonra, yüksek öğrenim için uzun bir süre yani 901- 942 arasında okuduğu ve çalıştığı Bağdat'a gitti. Bu süre boyunca, ilim ve teknolojinin bir çok dalında olduğu gibi bir kaç dil üzerinde de ustalık kazandı. Altı Abbasi Halifesi'nin hükümdarlığı boyunca yaşadı. Bir filozof ve bilim adamı olarak, çeşitli ilim dallarında büyük ustalık kazandı ve farklı dillerde bir uzman olarak aktarıldı.

El-Büzcani



Ebu'l Vefa Muhammed İbn Muhammed İbn Yahya İbn İsmail el-Büzcani MS. 940'ta Büzcan Nişapur'da doğmuştur. Bağdat'ta büyük bir matematikçi ve astronom olarak gelişti ve MS. 997/998'de öldü. Matematiği Bağdat'ta öğrendi. MS. 959'da Irak'a göç etti ve ölünceye dek orada yaşadı.

Ebu'l Vefa'nın asıl katkısı matematiğin birkaç dalında, özellikle geometri ve trigonometride yatmaktadır. Geometride, katkıları; pergelin açılmasıyla geometrik problemlerin çözümünü; diğer karelere eşit bir karenin çizimini; düzgün çok yüzlüleri; bir kenarı aynı daire içine çizilmiş eşkenar üçgenin kenarının yarısı olan hektagonun çizimini; noktalarla parabolün çizimleri ve denklemlerin geometrik çözümünü içermektedir:

x4 = a ve x4 + ax3 = b

Trigonometrinin gelişimine Ebu'l Vefa'nın katkısı oldukça kapsamlıdır. Küresel üçgenlere ilişkin olarak sinüs teoreminin genelleştirilmesini gösteren ilk kişidir. Sekizinci ondalık kesre kadar doğru olarak sin 30'yi ve sinüs tablolarının çiziminin yeni bir yöntemini geliştirmiştir. Aynı zamanda, sin (a + b) ve formülü için ilişkileri de geliştirmiştir:

El-Biruni



Ebu’r-Reyhan Muhammed b. El-Bîrûnî, milâdi 973 yılında Hârizm’in bir ke­nar mahallesinde doğdu. “Tahdîdü nihâyât’il-emâkin” isimli eserinin mukaddi­mesinden kendisinin Türk olduğu anlaşıl­maktadır. Çünkü orada şöyle bir ifade kul­lanmıştır: “Ben ne Arabım, ne de Acem. Arab ve Acem dillerini ana dilimden son­ra öğrendim. İlim dili olan Arabca yerine benim ana dilim ile ilim tesbit edilmiş olsa idi, oluk üzerine çıkmış deveye veya tarla sürmek için çifte koşulmuş zürafâya şaşıldığı gibi şaşılır ve hayret edilirdi.” Çok zengin bir dil olduğundan, zaten Arabça, o devirde edebî ve ilmî dil olarak kullanı­lıyordu. Ayrıca gençliğinde hatta çocuk­luğunda Türkçe bilmekte olan Bîrûnînin eserlerinde Türkçe kelimelere rastlanmakta­dır.

El-Battani



Ebu Abdullah Muhammed İbn Cabir İbn Sinan el-Battani el-Harrani İS 858 civarında Harran'da doğmuştur( Bir söylentiye göre de Harran'ın bir eyaleti olan Battan'da doğmuştur). Battani ilk olarak o da ünlü bir bilim adamı olan babası Cabir İbn Sinan el-Battani tarafından eğitilmiştir. Daha sonra ileri düzeyde eğitimini aldığı ve bir alim olarak geliştiği, Fırat Nehri kıyısındaki olan Rakka'ya gitti. 9. yy'ın başlangıcında, İS 929'da yaşamının sonuna dek çalıştığı Samarra'ya göç etti. Sabyan kökenlidir; fakat kendisi bir Müslümandır.

El-Cezeri

align=>

Otomatik âletleri ilk defâ yapan Müslüman Türk âlimi. İsmi, Ebû’l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezerî’dir. Dicle ile Fırat arasında bulunan Cezîre (Cizre) bölgesinde doğduğu için Cezerî diye meşhûr oldu. Doğum ve vefât târihleri kesin bilinmemekle berâber 1136 (H. 531)-1206 (H. 603) seneleri arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Artuklu Türklerindendir.

Ebu'l Hasan El Mesudi

align=>

Ebu'l Hasan Ali İbn Hüseyin İbn Ali El-Mesudi, Hz. Muhammed (SAS)'in sahabesinden, Abdullah İbn Mesud'un bir torunu idi. Uzman bir coğrafyacı, bir fizikçi ve tarihçi olan Mesudi MS. 9'uncu yüzyılın son on yılında doğmuştur, kesin doğum tarihi bilinmemektedir. Uzak ülkeleri dolaşmış ve Ms. 957'de Kahire'de ölmüş, bir Mutazilit Arap idi.

MS. 915'te Fars (İran)'a seyahat etti ve İstihar'da bir yıl kaldıktan sonra, Fars (İran)'a dönmeden önce Bağdat yoluyla Multan ve Mansura'yı ziyaret ettiği Hindistan'a devam etti. Oradan Kirman'a gitti ve sonra yine Hindistan'a döndü. Mansura o günlerde çok ünlü bir şehirdi ve Müslüman Sind eyaletinin başkentiydi. Onun civarında, İslam'ı yeni kabul edenlerin bulunduğu bir çok köy ve kasaba vardı. MS. 918'de, Mesudi, 10.000'den fazla Arap Müslümanın Şamur limanında yerleştiği, Guzrat'a gitti. Ayrıca Dekkan, Seylan, Hindi-Çini ve Çin'e de gitmiş ve Madagaskar yoluyla Zengibar ve Umman'dan Basra'ya kadar dolaşmıştır.

Cabir İbn Hayyan

align=>

Cabir İbn Hayyan, Orta Çağın Geber simyacısı, genellikle kimyanın babası olarak bilinir. Ebu Musa Cabir İbn Hayyan, bazen, el-Harrani ve el-Sufi olarak adlandırılır, bir ilaççının (attar) oğlu idi. Kesin doğum tarihi tartışma konusu olmuştur, fakat MS. 776 civarında Kufa'da tıp ve simya icra ettiği tespit edilmiştir. İmam Cafer Sadık ve Umayyad Prensi Halid bin Yezid'in emrinde çalıştığı aktarılmaktadır. İlk günlerinde, tıp icra etmiş ve Abbasi Halifesi Harun el-Reşit'in döneminde Barmaki vezirinin hamiliği altında idi. Barmakilerin düşüşünün etkilerinden bazılarını paylaşmış ve MS. 803'te öldüğü Kufa'da göz hapsinde tutulmuştur.

Ali Kuşçu



Ali Kuşçu asıl adı Ali Bin Muhammet (d. 1403, Semerkant - ö. 16 Aralık 1474, İstanbul), ünlü Türk Gökbilimci, Matematikçi ve Dilbilimci.

Akşemseddin (Akşemsettin)



Asıl adı Mehmed Şemseddindir. Fatih devri mutasavvıf ve din alimlerinden olan Akşemseddin, 1389 yılında Şam’da doğdu. Küçük yaşta babası Şeyh Hamza ile birlikte Anadolu'ya geçerek Göynük'e yerleşti. Burada medrese tahsili gördü, müderris oldu. Özellikle hekimlik alanında derin bir bilgi sahibi idi. Çeşitli hastalıkları tedavi ediyor, özellikle ruh hastalıklarının tedavisinde başarı gösteriyordu. Bunun için kendisine Tabîb'ül-ervah yani ruhların doktoru deniyordu.

Daha sonra tasavvuf yoluna girerek Hacı Bayram-ı Velî'ye intisap etti. Hacı Bayram-ı Velî’nin ölümünden sonra, onun halifesi oldu.

Akşemseddin daha sonra Edirne'ye geçti. Edirne sarayında bulunan Osmanlı padişahı II. Murad, bu genç, âşk dolusu, her bilgide üstün, olgun sofîyi ziyaret eder ve oğlu şehzade Mehmed'in eğitim ve öğretimini üzerine almasını rica eder. Akşemseddin bu teklifi reddetmez. Yıllarca ona bilgi aşılar. Şehzade Fatih, padişah olunca da yanından ayrılmaz, Onun en yakın hocası ve danışmanı olarak görevini sürdürür.

Top