ihya.org

beslenme

Zayıf saçların ilacı: Ceviz

Sağlıklı Beslenme Uzmanı Dr. Dilek Polat, kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyan doymamış yağ asitlerini yüksek düzeyde içeren cevizin, kolesterol birikimini ve damar sertliğini önleyici etkisinin halk arasında artık daha iyi bilindiğini, bu nedenle damak zevkinin yanı sıra, birçok insanın sağlık nedenleriyle ceviz tüketmeye başladığını söyledi.

Dr. Polat, saç dökülmesine ve saçlarının yeterince canlı olmadığını düşünenlere cevizin kuru ve yaş kabuğunu önerdi. Polat, 20 tane cevizin sert kabuğunu 1 litre suda 10-15 dakika kaynatarak elde edilen suyun saç durulamasında kullanılması durumunda, saçların dökülmesinin son bulacağını belirtti.

Taze cevizin yeşil kabuğunun az suyla kaynatılması sonucu macun elde edileceğini anlatan Polat, bu macunun da saç maskesi olarak kullanılabileceğini kaydetti. Sağlıklı yaşamak ve beslenmek isteyenlerin mutfaklarından cevizi eksik etmemeleri gerektiğini ifade eden Dr. Polat, şu bilgileri verdi:''8 tane cevizi bir bardak suda 2 gün bekletin. Günde iki ceviz olmak üzere tüketin ve cevizleri içinde beklettiğiniz suyu da için, 4 günlük kür sonunda ne kadar dinlenmiş hissettiğinize şaşıracaksınız."

Yaz geldi kansere dikkat!

Yaz aylarında artan mangal keyfinin, kırmızı etin pişirilmesi sırasında açığa çıkan nitrit ve nitrat gibi kanserojen maddeler ve kanser riski oluşturan yanmış yağlar yüzünden kabusa dönebileceği bildirildi.

Kanser önlenebilir
Türkiye Kanser Danışma Kurulu Üyesi ve Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi Başhekimi Dr. Fevzi Harorlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada giderek yayılan kanser hastalıklarının yüzde 50'sinin önlenebileceğini söyledi.

Kansere yol açan etkenlerin başında tütünün geldiğini ifade eden Harorlu, bunu dengesiz beslenme ve hareketsizlik, zararlı ışınlar ve bazı virüslerin izlediğini vurguladı.

Mangal keyfi kabusa dönüşebilir
Sigaradan uzak durularak her yıl kanserden ölen 60 bin kişiden 20 bininin kurtarılabileceğini belirten Harorlu, şunları kaydetti:

Sınavdan önce havuç ve limon yiyin!

Amerikan Hastanesi Diyetisyeni Zuhal Güler Çelik, üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda bilgi verdi.

Beslenmenin beyin gelişim ve hafızayı etkilediğini vurgulayan Çelik, yenilen besinlerin insan hafızası, zekası ve konsantrasyon gücü üzerindeki etkisinin büyük olduğunu söyledi.

Kola ve cips bilgiyi akıldan uçuruyor

Avokado, havuç, ısırganotu, yaban mersini ve limonun hafızaya katkı sağladığı için sınav hazırlığı dönemlerinde tüketilebileceğini kaydeden Çelik, bununla birlikte az ve sık yeme alışkanlığı oluşturulması, aşırı basit şekerli ve yağlı besin tüketmemeye özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Aşırı kola ve cips tüketiminin bilgileri akılda tutmayı engellediğini dile getiren Çelik, bunların yenilmemesini önerdi. Çelik, öğrencilerin bu dönemde süt, yoğurt, balık, badem, fındık, tahıllar, yumurta, kırmızı et, pekmez, bitkisel yağlar ve yağlı tohumlarca zengin besinleri tüketmelerini istedi.

Göz Sağlığında Mikro Beslenme

Dünya genelinde her yıl binlerce kişinin görme kaybına uğramasına neden olan Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu’nun (YBMD) yavaşlatılmasında “mikro beslenme” anlamına gelen mikronütrisyon büyük önem taşıyor.

Halk dilinde “Sarı Nokta” olarak da bilinen Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu hastalığında beslenme, uzmanlar tarafından, en önemli ve “değiştirilebilir” tek risk faktörü olarak nitelendiriliyor. Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Doç. Dr. Ziya Kapran, hızlı gelişen ve diğer gözde de oluşma ihtimali bulunan makula dejenerayonunda ilerlemenin; günlük olarak yeterli miktarda antioksidan, Omega3 ve Luteinin alınabilmesi ile % 30 oranında azaltılabileceğini belirtiyor.

Doç. Dr. Kapran, Omega 3’ün somon, morina ve ton balığı gibi derin deniz balıklarında; Luteinin ıspanak, brokoli gibi yeşil sebzelerde ve sarı renkli meyvelerde; antioksidanların ise bazı sebze, meyve, tahıl ve baklagiller ile benzeri besinlerde bulunduğunu belirtiyor. Doç. Dr. Kapran konuyla ilgili şunları dile getirdi; “Bu besinlerin hergün yeterli miktarda alınması güç olabilir. Bu süreç mikronütrisyon ile de desteklenebilir. Bedenimiz ve tüm organlarımızda olduğu gibi gözümüz için de vitaminlerin çok büyük önemi var.”

Otistik Çocuklar İçin Diyet Listesi

Etler (yağsız olmayacak, fazla pişirilmeyecek)

Kırmızı et (tercihen yemlenen değil, otlayan hayvan eti), geleneksel sucuk, kavurma, pastırma vb serbest. Katkı maddelerinden dolayı salam-sosis yasak.

Sakatat: Çok yararlı. Fakat hastalıklı olmamasına dikkat.

Beyaz et: Tercihen köy tavuğu ve diğer kümes hayvanları (köy tavuğu geç pişer)

Deniz ürünleri (Balık, midye, istakoz) (ağır metal zehirlenmesi nedeni ile yasak. Havuzda yetiştirilenlerde de toksinler mevcut olduğundan onlar da yasak.

Yüksek klorofil içerdiği için ağır metalleri bağlayan deniz börülcesi ve deniz yosunları (kolerella veya spirullina) serbest.

Yumurta: En Kaliteli protein kaynağıdır. Köy yumurtası tercih edilmeli. Günde 1-4 adet yenilebilir. Tercih sırasına göre 1. çiğ (enfeksiyon olmadığından eminseniz!), 2. rafadan, 3. Lop, 4. kızartma (mümkünse yenmemeli, yenilecekse, zeytinyağında ya da fındık yağında ya da tereyağında yapılmalı ve önce akı pişirilmeli, sarısı ayrıca çiğ olarak eklenmeli)

Kara Üzüm Çekirdeğinin Faydaları

Antioksidan olan üzüm çekirdeği vücudu, kendi içinde oluşan ya da dış kaynaklı serbest oksijen radikallerinden ve diğer radikallerden korur. Üzüm çekirdeğinin antioksidan özellikleri çok tanınmış antioksidan vitaminler olan C vitamininden 20 kat, E vitamininden ise 50 kat daha üstündür.

Doğal yolla üre(til)miş meyveler, sebzeler ve otlar sağlığımız için son derece yararlıdır. Üzüm çekirdeği de bunlardan biridir. Fakat beslenme bir bütündür. Sadece üzüm çekirdeği, yeşil çay, kuş burnu gibi iki üç gıdayı yemek, buna karşılık beslenmenin diğer unsurlarına dikkat etmemek ile kendinizi kurtaramazsınız. Sağlıklı bir yaşam için her mevsimin meyve, sebze ve otunu dönüşümlü olarak yiyin, un ve şekerden mamul gıdaları diğer rafine ya da paketlenmiş yiyecekleri iyice azaltın; suni yemle beslenmemiş hayvanların et, süt ve yumurtasını tüketin.

Üzüm çekirdeği hülasası (özütü) nedir?

Kara üzüm çekirdeğinden elde edilir. Üzüm çekirdeği hülasası flavonoid denilen vitamin benzeri grubun içine girer; oligomerik protoantosiyanidin kompleksleri içerir. Üzüm çekirdeğinin temel görevi antioksidan olmasıdır. Vücudu, kendi içinde oluşan ya da dış kaynaklı serbest oksijen radikallerinden ve diğer radikallerden korur. Üzüm çekirdeğinin antioksidan özellikleri çok tanınmış antioksidan vitaminler olan C vitamininden 20 kat ve E vitamininden ise 50 kat daha üstündür.

Üzüm çekirdeğinin faydaları nelerdir?

GDO ürünleri sağlığımızı nasıl etkiler?

Yaşam Patentlenemez

Uzunca bir zamandır sofralarımızı, sağlığımızı, geleceğimizi tehdit eden bir hayalet dolaşıyor etrafta. Çok uluslu şirketlerin, gözü doymaz girişimcilerin başımıza sardığı bu belanın adı: Genetiği değiştirilmiş organizmalar; kısa adıyla GDO. GDO, uluslararası literatürde kısaltılmış şekliyle "GM" veya "GMO" olarak geçen "Genetically Modified Organism"in Türkçe karşılığı. GDO'nun kapsamı içine genetik olarak değiştirilmiş bütün organizmalar giriyor. Bu yazıda kastedilen GDO'nun tarifi şu: "Modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiş yeni bir genetik materyal kombinasyonuna sahip olan herhangi bir canlı organizma."

Biyolojik "zenginlik"

GDO'yla ilgili en önemli kaygılardan biri; aktarılmış genlerin doğal bitki türüne atlayarak, bulundukları çevredeki doğal türlerde genetik çeşitliliğin kaybına neden olmaları, yabani türlerin doğal yapılarında sapmalara neden olmaları, ekosistemdeki tür dağılımını ve dengeleri bozmaları.

Beslenmenin Kanser Oluşumuna Etkisi

Kanserin oluşumu çok değişik nedenlere bağlıdır. Farklı kaynaklara göre diyetle ilgisi %10-70 arasında olup, %30 oranı kabul edilmektedir. Tüketilen besinlerin kalite ve miktarlarının yeni oluşan hücre için önemi büyüktür. Organizmanın temel taşı olan hücrede oluşacak herhangi bir bozukluk zamanla etkinliğini arttırarak dokulara, organlara ve tüm organizmaya yayılacaktır. Beslenme örüntüsü kanserin oluşumuna etken olduğu gibi kanser de kişinin beslenme durumunu etkilemektedir. Besin alımı ve kullanımı güçleşmektedir. Çeşitli tedavi yöntemleri de beslenmeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Cerrahi ve radyolojik yöntemlerin, uygulandıkları bölgeye göre yan etkileri görülmektedir. Kemoterapinin ise, en olumsuz etkisinin ilacın cinsine göre bazı besin öğeleri ile reaksiyon yapmasıdır.

Genel olarak beslenmenin kanser oluşumuna etkisini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

Diyet posasının etkisi: Posayı, alınan besinin sindirim sisteminde enzimler tarafından sindirilmeyen ancak organizma için yararlı olan kısmıdır diye tanımlayabiliriz. Diyet posasının yetersizliği veya yokluğu özellikle kolon kanser riskini arttırmaktadır.

Beslenme ve Diş Sağlığı

Ağız ve diş sağlığı iyi bir beslenmenin göstergelerinden biridir. Amerikan Diyetisyenler Derneği ve Diş Hekimleri beslenme tavsiyeleri ile ağız sağlığını korumanın mümkün olabileceği görüşündeler ve hastalarına bu konuda özel beslenme eğitimi veriyor ve tavsiyelerinde bulunuyorlar. Diyetisyenler ve diş profesyonelleri birlikte çalışmalar yapıyorlar. Çalışmalar gösteriyor ki diş sağlığını etkileyen birçok etmen olabilmesine rağmen beslenme bu konuda önemini her zaman koruyor.Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önerileri diş sağlığı önerileri ile örtüşüyor bu da bize bir kez daha doğru beslenmenin önemini gösteriyor.



Dikkat edilmesi gerekenler:

• Sert kabuklu meyveler küçük parçalar halinde doğranmış olarak yenilmeli ısırılmamalı( elma veya havuç gibi)
• Patlamış mısır ve cipslerden uzak durulmalı yenilmesi halinde hemen diş fırçalanmalı
• Sert ekmekli sandwıchler küçük lokmalar halinde yenilmeli diş etine zarar vermekten kaçınılmalı
• Diyet kalitesinin düşüklüğü ve yetersiz beslenme de diş kaybını arttıran başka bir nokta bu sebeple özellikle kalsiyum ve fosfordan zengin besinlerin tüketimine diş sağlığı için önem verilmeli

Diş Sağlığı ve Vitaminler

Beslenme diş sağlığı ve güzelliği ile doğrudan ilişkilidir. Bunun nedeni hem beslenmenin ağız ve diş yoluyla yapılması, hem de beslenme sayesinde hücre dokularının sağlıklı olmasına neden olan besinlerin alınmasıdır.


İnsanların sağlıklı yaşamaları büyümeleri ve çoğalmaları için gerekli sentezleri organizmada yapılmayan, dışarıdan eser miktarda alınması gereken organik bileşiklere vitamin adı verilir.

İnsanda vitamin eksiklikleri yetersiz alış, barsak absorbsiyonunundaki bozukluk yada alışa oranla ihtiyacın artması sonucu meydana gelmektedir.

Vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak ikiye ayrılır;

Hamilelikte Ağız ve Diş Bakımı

Ağız ve diş sağlığının devamlılığını sağlamak için yaşam boyu etkili ve yeterli bakım gereklidir.

Ancak kadınlarda ağız ve diş bakımı , yaşamlarının belirli bölümünü alan puberte, bebek emzirme, hamilelik, mensturasyon ve menapoz , dönemlerinde ayrıcalık göstermektedir.

"Her doğumda bir diş kaybedilir" düşüncesi doğru mu?

"Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu nedenle hamile annelerin diş kaybına uğradığı " düşüncesi tamamen yanlıştır.

Hamilelik sırasında annenin dişlerinden kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. Bu dönemde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için annenin günlük 1200-1500 mg kalsiyuma gereksinimi vardır.

Hamilelik döneminde kadın süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum dan zengin gıdalar alarak kalsiyum gereksinimini karşılamalıdır. Eğer gıdalarla yeterli kalsiyum sağlanamazsa bebeğin gelişimi için gerekli olan miktar annenin kemiklerinden karşılanır.

Dişlerden kalsiyum çözünmesi olmaz.

Sağlıklı ve Dengeli Beslenme Planı



Sağlıklı Bir Beslenme Planı Hazırlamak


Sağlıklı beslenme planı, size neyi hangi saatte yemeniz gerektiğini söyleyen kesin bir plan değildir. Bu plan, sizin kan şekerinizi kontrol etmenize ve uygun kiloya ulaşıp onu korumanıza yardımcı olan, geniş fakat iyi organize edilmiş bir stratejidir.

İyi bir beslenme planı, aynı zamanda sizin üç temel besin kaynağı (protein, yağ, karbonhidrat), vitaminler ve mineraller arasında sağlıklı bir denge kurmanızı sağlar.

Sağlıklı Beslenme için Besin Piramidini Kullanın

Besin piramidi, sağlıklı ve dengeli beslenmeniz için size yardımcı olan bir rehberdir. Beslenirken sağlıklı seçimler yapabilmeniz için size yardımcı olur. Beslenme piramidinin altı bölümünün her biri, günlük besin ihtiyacınızın bir bölümünü gösterir.

Her besin çeşidinden de almak önemlidir. Alacağınız besinlerin büyük bölümünü alttaki geniş bölümünden daha küçük bölümünü de üstteki küçük bölümden seçmeye çalışmalısınız.

Bahar Aylarında Vücudunuzun Şişmemesi İçin

Etiler Memorial Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü, yaz aylarına girerken vücutta su ve tuz tutulumunun artabileceğine dikkat çekerek, ödemi azaltmanın yolları hakkında bilgi verdi.

Kronik Hastalığı Olanlar Özellikle Dikkat Etmeli

İnsan bedeninde damar içerisinde dolaşan sıvıların damar dışına çıkması ve doku araları ile cilt altında birikmesi sonucunda ödem durumu gelişir. Alınan su ve tuz miktarı vücutta şişme ve ödem gelişiminde çok önemlidir. Gözle görülür bir ödem yani vücutta su toplaması olduğunda 3 litre kadar fazla sıvı vücutta birikmiş demektir. Ödemin oluşumunda böbrekten su ve tuz tutulumu önem taşır.

İnsan vücudunda sıvı birikimi, bölgesel ya da tüm vücudu içerecek şekilde genel olabilir, bunların nedenleri farklıdır. Ödemin bölgesel dağılımı, nedeni hakkında önemli fikirler verir.

Ödemler Pek Çok Hastalığın Belirtisi Olabilir

Yaz aylarında çocukların beslenmesi

Yaz aylarında beslenme ve sıvı gereksinimi her yaş grubu için artıyor. Bu durum özellikle sıcağa ve neme karşı hassas olan çocukları etkiliyor. Amerikan Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Tuğçe Aytulu, terleme ile birlikte su ve mineral kaybı olduğunu ve bunlara karşı takviye yapılması gerektiğini söylüyor.

Yaz aylarında okul çağı çocuklarının dışarıda vakit geçirme ve oyun oynama süreleri okulların tatil olmasıyla birlikte artmaktadır. Sıcak günlerde dışarıda oynamak çocukların sıvı gereksinimini artırmaktadır. Bu nedenle çocuklara zaman zaman su içmeyi hatırlatmak gerekir. Özellikle fiziksel aktivitesi çok yoğun çocuklarda daha da dikkatli olmak gerekir. Ancak çocukların her zaman su içmesi yeterli olmayabilir. Çünkü terleme ile birlikte sadece su değil aynı zamanda bazı mineraller de kaybolur. Bu yüzden çocuklara hem su hem de mineral ihtiyaçlarını karşılayabilmek için oyun aralarında ayran, taze sıkılmış meyve suları gibi içecekler ve taze meyve verilebilir. Bununla birlikte sıcak yaz günlerinde çocuklarda besin alımı azalabilir. Ancak yaz günlerinde de çocuklarda büyüme ve gelişmenin devamı için protein, karbonhidrat, yağ gibi besin öğelerinin dengeli alınması önemlidir. Bu nedenle kışın sık tükettiğimiz gıdalar yerine yazın farklı gıdalarla beslenmelerini dengeleyebiliriz. Çünkü her besin grubu içinde birbirinin yerine geçebilecek gıdalar vardır. Örneğin sıcak çorbalar yerine yoğurt ve buğday içeren soğuk çorbalar hazırlanabilir, süt tüketmeyen çocuklara dondurma ve sütlü tatlılar verilebilir.

ALZHEİMERDA BESLENME NASIL ELE ALINMALI?

İŞTAHTA AZALMA VEYA ARTIŞ

Aşırı iştah, genelde hastalığın erken evrelerinde görülür. Bu yüzden aşırı kilo almaya başladıysa yüksek karbonhidrat/yağ içeren besinler ( pasta, biskuvi, vb. ) kısıtlanmalıdır. Hastalık ilerledikçe sofra aletlerini kullanmak güçleşeceğinden yardıma ihtiyaç duyabilir.

Bu durumda :

1. Hareketlerinizi takip edebilmesi için sofrada karşınıza oturtun ;
2. Gerekiyorsa, çatal, bıçak yerine bırakın ellerini kullansın ;
3. Yiyeceğini küçük parçalara ayırın ( boğazına kaçmasını engellemek için ), hastalığın ileri evrelerinde yiyeceğini öğütün ya da sıvı besin kullanın ;
4. Soğuk ile sıcağı birbirinden ayıramayabileceğini ve bu yüzden yanıklara çok yatkın olduğunu aklınızdan çıkarmayın ;
5. Çiğneme ve yutmayla ilgili sorunlarla başa çıkamıyorsanız doktorunuza başvurun ;
6. Sık sık yemek istiyorsa, yiyeceğini parçalara ayırın ve küçük porsiyonlar verin ya da aşırı kilo almaması için meyve yedirin.

ALTERNATİF BESLENME YÖNTEMİ

Top