ihya.org
dişler
Diş Hassasiyeti (Diş Sızlaması)
Diş Hassasiyeti Nedir?
Diş hassasiyeti, dentin hassasiyeti veya kök hassasiyeti için kullanılan genel bir terimdir. Sıcak, soğuk, tatlı, ekşi veya çok fazla asitli yiyecek ve içecekler; soğuk hava şartları dişlerinizin ağrımasına ya da hassaslaşmasına neden oluyorsa; dişleriniz hassas demektir.
Diş Hassasiyeti Sık Karşılaşılan bir Durum mudur?
Diş hassasiyeti günümüzde oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
Diş Hassasiyetinin Nedeni Nedir?
Yanlış bilgiler diş çürüklerini artırıyor
Dr. Dt. Okhan Oral, diş ağrısını keser diye dişe rakı ya da tuz koymak gibi kulaktan dolma bilgilerin zararları ve yanlış bilinen uygulamalar hakkında bilgi verdi. Ağız ve diş sağlığı konusunda yapılan hataları ve topluma yerleşmiş yanlış inanışları anlatan Oral, "Dişleri çizer diye macun kullanmayanlar, daha iyi temizler diye en sert diş fırçasını arayıp bulanlar, dişleri kanadı diye sevinenler, çürükler kalıtsaldır, çarpık dişler doğuştandır diyenlerin sayıları azımsanmayacak kadar çoktur" dedi.
Çoğu zaman diş ağrısından duramayacak hale gelinceye kadar diş doktoruna gidilmediğini ifade eden Oral, "Hal böyle olunca da ağız ve diş sağlığında sınıfta kalıyoruz. İyi fırçalamak fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılır. Çok sert fırçalar dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir. Dişleri sert fırçalamak dişleri temizlemek yerine, 'fırça çürüğü' dediğimiz aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakası
Dişleri koruyan nano parçacıklar!
New York'taki Clarkson Üniversitesi'nden araştırmacılar, dişleri çürüklere karşı koruyan yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemle dişin yüzeyi silis nanoparçacıklarla oldukça duyarlı ve kusursuz bir biçimde cilalanıyor.
Bilim Teknik Dergisindeki habere göre araştırmacılar, yarıiletken endüstrisinde kullanılan cilalama teknolojisini diş yüzeyine uygulamayı başardılar. Cilalama sonrasında diş üzerinde kalan pürüz yalnızca birkaç nanometre (10-9 metre). Yani bir kum tanesinden 100.000 kez daha küçük.
Yeni yöntemle cilalanan diş, o kadar "kaygan" hale geliyor ki diş minesine zarar veren "kötü" bakteriler diş yüzeyine tutunamıyor. Böylece bakteriler, dişe zarar veremeden kolayca temizlenebiliyor.
Geçmişte dişlerin cilalanmasında silis parçacıkları kullanıldıysa da nanoölçekte parçacıkların kullanılması bir ilk.
Çocuk diş sağlığı ile ilgili yanlış bilinenler
Erciyes Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Kesim,
"El yeteneği tam gelişmemiş çocuklarda daha etkin diş fırçalama işlemi için şarjlı veya pilli diş fırçaları kullanılabilir" dedi.
Prof. Dr. Bülent Kesim, genel vücut sağlığının ayrılmaz parçası olan diş sağlığı konusunda bazı yanlış uygulamaların yapıldığını belirtti. Özellikle çocukluk döneminde yanlış uygulamaların görüldüğünü, bunda kendi diş sağlığına önem vermeyen ebeveynlerin bilinçsizliğinin önemli rol oynadığını kaydeden Kesim, çocuklarda diş fırçası ve diş macunu seçiminin önem taşıdığını vurguladı.
Ebeveynlerin, çocuklar için üretilmiş kaliteli ve sağlıklı diş fırçalarını tercih etmesi gerektiğini belirten Kesim, şunları söyledi:
"Çocuklar için üretilen diş fırçaları, çocukların ağız yapısına uygun olduğu gibi, renk, koku, tat ve şekil olarak çocukların ilgisiniçekerek diş fırçalama alışkanlığının edinilmesine katkı sağlıyor. Ayrıca, 3 yaş altındaki çocuklarda yumuşak başlı diş fırçalarının kullanılmasına özen gösterilmelidir. 5 yaş altındaki çocuklarda el yeteneğinin tam gelişmemiş olabileceği gerçeği gözardı edilmemelidir. El yeteneği tam gelişmemiş çocuklarda daha etkin diş fırçalama işlemi için şarjlı veya pilli diş fırçaları kullanılabilir."
"Porselen Inley" ile daha estetik bir ağız!
“Inley” klasik dolguya alternatif olarak kullanılan, rutin ağız bakımı dışında farklı bir bakım gerektirmeyen, daha estetik ve daha sağlıklı bir tedavi yöntemi.
“Inley”in klasik dolguya alternatif olarak kullanılan, rutin ağız bakımı dışında farklı bir bakım gerektirmeyen, daha estetik ve daha sağlıklı bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Diş Hekimi Dr. Özkan Çankaya, diş çürükleri, tedavisi ve inley yöntemi hakkında merak edilenleri yanıtlıyor.
Dişler Neden Çürür?
Diş Hekimi Dr. Özkan Çankaya, ağzın normal florasında bulunan bakterilerin, diş yüzeylerinde biriken yiyecek artıkları ile beslenerek asit açığa çıkardıklarını, bu asitlerin, dişlerin mineral dokusunu çözerek diş minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına neden olduğunu açıklıyor. Diş minesinde ortaya çıkan pürüzlenme, zamanla artarak diş yüzeyinde çukurcuklar oluşturur, diş çürüğünün ilk belirtisi, diş yüzeyinde oluşan tebeşir beyazı bir lekedir. Bu aşamada çürüğün durdurulabilir ve geri döndürülebilir olduğunu belirten Dr. Çankaya, beyaz lekenin, minenin hangi bölgesinde mineral kaybı olduğunu gösterdiğini, bir süre sonra mineral kaybının diş yüzeyinde bir delik açılacak şekilde büyüdüğünü açıklıyor. Kayıp devam ederse diş minesinin altındaki dentin tabakasının da bu durumdan etkileneceğini, bu dokunun mineye nazaran daha yumuşak olması sebebiyle çürümenin, yani diş sert dokusunun yıkımının hızlandığını da sözlerine ekliyor.
Pratik Diş Beyazlatma Yöntemleri
Gülümsediğinizde dişlerinizin yeterince parlak görünmediğinden endişelenip ağzınızı kapatmaya çalışmak yerine, pratik yöntemlerle dişlerinizi beyazlatmayı deneyebilirsiniz
Doğal diş beyazlatıcılar
Karbonat: Bilinen en popüler doğal diş beyazlatma malzemesidir. Dişleri beyazlatmasının yanı sıra ağızdaki bakterileri ve diğer mikroorganizmaları öldürür, ağızdaki plak tabakasını (diş taşı) temizler.
Sofra Tuzu: Karbonat kadar güçlü olmasa da, sofra tuzu da bilinen diş beyazlatıcılar arasındadır. Ağızdaki bazı mikroorganizmaları öldürür. Anti bakteriyel özellikleri olmasına karşın, tüm bakterileri temizlemez. Yoğun konsantrasyonlu kullanımlarda, diş eti iltihabındaki ödemi azaltıcı etkisi vardır.
Gliserin: Gliserinin fazla bilinmeyen anti bakteriyel etkisi vardır. Bakterilerin bulunduğu bir çözeltiye bir damla gliserin damlatıldığında, ortamdaki tüm mikroorganizma faaliyetlerinin durduğu görülmüştür.
Diş beyazlatma (Bleaching)
Kalp hastalıklarının 7’de 1’i diş kaynaklı
Kayseri Diş hekimleri Odası Başkanı Umut Kural, kalp hastalıklarının 7'de 1'inin diş kaynaklı olduğunu söyledi. Türkiye'de ağız ve diş sağlığına yeterince önem verilmediğini, bunda sağlık politikasının etkisinin büyük olduğunu ifade eden Başkan Umut Kural, "Türkiye'de, istisnalar dışında 70 milyon insanın ağız ve diş sağlığı sorunu var. 6 ayda bir dişhekimine giden yok. Türkiye toplumunun yüzde 99'nun acil diş tedavisine ihtiyacı var" dedi.
Dişhekimleri Odası Başkanı Umut Kural, "Gebelikte ağız diş sağlığı hormonal olarak bozuluyor. Bu bağlamda gebeler çocuklar, yaşlılar ve sistematik hastalığı olanlar, romatizma ve kalp hastalığı olanlarda, diş hastalığı daha tehlikelidir. Ağız ve diş bölgesinde oluşacak bir mikrop veya orada alevlenecek mikroplu bir iltihap, daha ciddi problemler doğurabilir. Bu gruptakilerin dişine daha fazla özen göstermesi lazım. Kalp hastalıklarının 7'de 1'i diş kaynaklıdır. Hastaneye gittiğinde hastalığın köküne kadar inilemiyor. Köküne kadar inildiğinde bunun kaynağının diş olduğu ortaya çıkacaktır. Bu bilimsel rakamdır. Kalp hastalıklarının 7'de 1'i diş orijinlidir. Hastaları hekime gitmeye alıştırmalıyız" diye konuştu.
Kuron ve Köprü Nedir?
Kuron: Çürük kırık veya başka bir nedenle aşırı madde kaybı olan dişlerin küçültülüp kaplanması işlemidir.
Köprü: Bir veya birden fazla diş eksikliğinde, komşu dişlerin küçültülüp, bunlara gelen özel kaplamalardan destek alınılarak ara boşlukların doldurulması işlemidır.
Herhangi bir nedenle diş kaybı meydana geldiğinde komşu dişlerde bu boşluğa doğru hareket başlar. Bunun sonucunda yandaki dişlerde dişeti problemleri, bu boşluğa devrilmeye bağlı kemik kayıpları, estetikte bozulma ve çiğneme kuvvetlerinde değişiklikler meydana gelir. Eğer uzun süre bu boşluk implant yada köprü ile restore edilmezse bu komşu dişlerde de kayıplar olabılır.
METAL DESTEKLİ KURON VE KÖPRÜLER
Altyapı olarak standart metal "quotni-co" veya değerli metal "quotau" alaşımlar kullanılabilir. Altın diş hekimliğinde kullanılan maddeler içinde, diş ve dişeti ile uyumlu en kıymetli malzemelerden birdir. Bu yüzden değerli metal kullanılarak yapılan uygulamalar ile daha sağlıklı ve estetik sonuçlar elde edilir.
Diş Dolguları
Çürüme İhtimali Olan Bölgelere Dolgu Yaptırarak Çürükten Korunabilir miyiz?
Hayır. Sağlam bir organı çürüyecek diye kopartıp almak mümkün değildir. Diş korumada en etkin önlemin dişleri fırçalamakla alınacağını tekrar hatırlatalım.
Dolgu Nasıl Yapılır?
Günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu sadece dişe tutunur, yapışmaz. Bu nedenle diş hekimleri dolgu yaparken bazı tutucu önlemler alırlar. Bu önlemler özel tutucu oyukların hazırlanmasıyla mümkün olur. Dolgu yaparken ana kural olarak iyi bir kavite (oyuk) hazırlanır; ve dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır.
Hangi Dolgu Maddeleri Seçilir?
Dolgu maddesini seçerken diş hekimleri maddenin arka dişlerde çiğneme basıncına dayanabilmesini; ön dişlerde mümkün olduğunca fark edilmemesini; dişe ve diş özüne zarar vermemesini göz önüne alırlar. Şimdi sizlere birkaç tip dolgu maddesi hakkında bilgi vermek istiyoruz:
1.Amalgam Dolgular (Metal Dolgular)
Diş Gıcırdatma (Bruxizm)
Bruksizm (diş gıcırdatma) genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma olayıdır. Toplumumuzda sık rastlanır. Genellikle bu alışkanlığa sahip bireyler bundan habersizdir.
Diş gıcırdatmanın sebepleri nelerdir?
Bruksizmin (diş gıcırdatması) oluş nedenleri hakkında çeşitli görüşler vardır. Bazı araştırmacılar buruksizmin dişler arasındaki kapanış ilişkisinin bozulmasından kaynaklandığını, bazıları santral sinir sistemindeki bir hastalığın neden olduğunu bazı araştırmacılar da bu iki nedeni de kapsayan çok yönlü bir problem olduğunu ileri sürmektedirler.
Duygusal stresler (Herkes stresin bruksizmin nedenleri arasında en önemli faktör olduğu konusunda fikir birliği içerisindedir. Vücudumuzda stres belirtilerini ilk olarak gördüğümüz yer ağız dokularıdır. Stres bruksizmin hem oluş nedeni hem de olayın şiddetini artıran en önemli faktör olarak belirlenmiştir.)
* Aşırı sinirli, hassas, titiz bir yapıya sahip olmak
* Malokluzyon (dişlerin diziliş ve sıralanışındaki bozukluklar)
Yirmi Yaş Dişleri
Hepimizin bildiği gibi ağzımızda en son süren dişler üçüncü azı dişleridir. Genelde 17 ila 25 yaşları arasında sürmeye başlarlar. Bu dişlerin ağızda bırakılıp bırakılmaması konusu tartışmalıdır. Eğer doğru pozisyonda sürerlerse ve çevre dokulara zarar vermiyorsa bu dişin yerinde kalmasında bir sakınca yoktur. Çene kemiğine kaynaşmış ve anormal pozisyonlu bir dişin (röntgenle tespit edilmiş) ileride yol açacağı zararlar göz önüne alınarak çekimine karar verilebilir. Diş arkındaki yer darlığı durumlarında dişin sürmesi dişeti- kemik ve diğer komşu diş engeline takılabilir.
Yirmilik dişin çekilmesini gerektiren haller nelerdir?
* ÇÜRÜK: Tükürük, bakteri ve yiyecek parçacıkları yeni çıkmakta olan dişin açtığı yuvada birikerek hem yirmilik dişi hem de yanındaki azı dişini tehdit eder. Bu tip çürükleri fark etmek ve tedavi etmek oldukça zordur. Ağrı ve enfeksiyona yol açan ve apseyle sonuçlanan ağır tablolar meydana gelebiliyor.
Diş Hassasiyeti
Dişlerde hassasiyet ne demektir?
Sıcak, soğuk, şeker veya ekşi yiyecek-içecekler ağza alındığında dişlerde ani bir tepki ve sızlama oluşur; ağrı-sızı başlar. Bu diş sızlaması keskin, ani ve derindir (bu durum halk arasında diş kamaşması olarak da adlandırılır).
Çürük ve eski dolgular dışında hassasiyet en çok dişeti çekilmesi ile açığa çıkan kök yüzeylerinden kaynaklanır. Normal olarak, dentin (dişin ikinci ve önemli bir tabakası) mine ve sement (kök yüzeyini kaplayan özel tabaka) ile çepeçevre kuşatılmıştır. Diş hassasiyetinin sebebi tam olarak anlaşılamamışsa da hassasiyetin dişin sinirine mikron düzeyindeki kanalcıklar aracılığı ile iletildiği üzerinde duruluyor.
Diş hassasiyetine sebep olan faktörler:
* sert ve travmatik diş fırçalama (zamanla mine ve sementi aşındırır)
* dişeti çekilmesi
* dişeti hastalığı (şiş ve iltihaplı dişetleri de hassasiyete yol açar)
* kırık dişler
* diş gıcırdatma - sıkma
* plak birikimi
Hassasiyete karşı evde yapılabilecek birşey var mı?
* ağız hijyenine dikkat edilmeli. (dişlerinizin ve ağzınızın her noktasını dikkatlice temizlemelisiniz)
Diş Taşı (Tartar)
Diş hekiminizin kalkülüs olarak adlandırdığı diş taşı yani tartar, tükürüğünüzdeki minerallerin ve plakların bir ürünüdür. Taş, diş eti iltihabı ve periodontit gibi diş eti hastalıklarının başlıca nedenidir.
Taş, özellikle diş eti çizgisinin altında oluştuğunda en büyük sorunu yaratır. Taş, kireçli ve serttir; temizlenmesi ise güçtür. Düzenli diş kontrollerinin bir bölümü dişlerinizin ve taşların temizlenmesini içerir. Bu temizleme işlemi, özellikle diş eti çizgisinin altındaki taşlar için gratuar ve küret adı verilen aletlerle dişi kazıyarak yapılır, işlem, rahatsız edicidir ve diş etlerinizi kanatır. Diğer bir yöntem ise, taşlan temizlemeye yardımcı olan bir titreşim aleti kullanmaktır.
20 Yaş Dişleri
20 yaş dişleri üçüncü büyük azı dişlerimizdir. En son süren (17-26 yaş arası) ve en çok kemik içinde gömülü kalabilen yani süremeyen dişlerdendir.
Eğer 20 yaş dişleri ağız içerisinde tam olarak sürmüş ve kendine doğru pozisyon bulmuş ise çekilmeyebilir.
Yanlış pozisyonda ise en arka dişler olmasından ve çürük oluşturma riskinden dolayı çekilebilir.
Yarım çıkmış bir 20 yaş dişinin dişetinde besin artıkları kolayca birikebilir ve dönem dönem enfeksiyondan (perikoronit) ötürü ağrıya neden olur hasta ağzını tam açamaz. Bu tür vakalarda antibiyotik kullanımından sonra 20 yaş dişi çekilir.
Ortodontik amaçlı, eğer çene kemiğinde 20 yaş dişi için yeterli yer yok ve diğer dişleri sıkıştırabilme riskinden dolayı çekilebilir.
Gömük 20 yaş dişi ileride kistik bir oluşuma yol açabilir nadiren bu kistik yapılar ağız tümörlerine dönüşebilir. Bu tür vakalarda da 20 yaş dişi çekilir.
Gömülü Diş ne demektir?
Dişlere Florür Uygulaması
Bilim adamları, flor miktarı eksik içme suyuna flor ekleyerek, bu suyu içen çocuk ve ergenlerde çürük sayısının azaldığını tespit ettiler. Günümüzde, bilim adamlarının kanıtı ise kesin: içme suyuna ve diş macununa flor katılması, özellikle çocuklar arasında çürükleri önlüyor. Özellikle çocukluk dönemi başlangıcında flor almak dişlerin gelişimine için yararlıdır. Flor, mine yapısının içerisine girer ve sürekli koruma sağlar.
Dişhekiminiz ayrıca dişlerinizdeki sırçanın kuvvetlenmesine yardımcı olacak dişlerinizi florid ile boyayabilir.
Flor kullanımının sonuçları öyle etkileyicidir ki, günümüzde sadece diş macunları değil bazı içme suyu kaynaklan da florid içerir. Flor ucuz, güvenilir ve etkilidir. Yine de, insanların çok azı florlu su içmektedir. Eğer çocuğunuz varsa ve içme suyu şebekesi böyle bir işlem görmemişse, okullarınızda içme suyu için florlama isteyin. Buna ek olarak, florlu su içemeyen her yaştaki kişi, diş hekimi ya da doktor reçetesiyle elde edebileceği flor damlaları ya da tabletleri kullanarak yarar sağlayabilir.