ihya.org

Ürolojik Hastalıklar

Gece İdrar Kaçırma (Enuresis) Nedenleri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

Enuresis, işeme kontrolünün olması gereken bir yaşta istemsiz ve uygunsuz olarak gece idrar kaçırmadır. Beş yaşının üzerindeki çocuklarda haftada iki veya daha fazla yatak ıslatma olayıdır.

5 yaşından önceki idrar kaçırmalar bu sınıfa dahil değildir. Çünkü çocukta ancak beş yaşına kadar idrar yapma fonksiyonu gelişir.

İdrar kaçırma olayı %85 sadece gece, %15 te gece veya gündüz olur. Bazı vakaların %10-%25 arasında büyük tuvaletini kaçırır. Bu durum genellikle psikolojik bir hastalığı gösterir.

Beş yaşını geçtikçe oran hızla azalır. 10 yaşında bu oran %5 e, 15 yaşında ise %1 e düşer. Evlenip idrar kaçıranlar bile görülebilir. Erkeklerde kızlara göre %75 oranında daha fazladır.

Nedenleri:

Gece idrar kaçırma bir hastalık olmayıp hastalık belirtisi olduğundan nedenleri çok fazladır.

1-Norojenik gelişmenin gecikmesi: Çocuklarda bedeni ve ruhi gelişme yanında norojenik gelişmede vardır.Mesane kontrolü bazen gecikebilir.

Hidrosel (Testiste Sıvı Birikmesi) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Hidrosel testisleri çevreleyen zarlar içinde sıvı birikimi sonucu oluşan bir veya iki torbanın şişmesidir.

Yeni doğmuş bebeklerde yaygın olarak görülür. Anne karnında bebeğin oluşumu esnasında karın bölgesinden torbalarına doğru bir kanal uzanır ve bu kanalda ilerleyen testisler torbalara doğru indikten sonra bu kanalın karın ile bağlantısı kesilir. Bazı durumlarda bu kanal kapanmaz. Açıklık küçük ise karın içi sıvısı bu açıklıktan geçerek torbalarda ve testis çevresinde şişliğe neden olur. Bu durum hidrosel olarak adlandırılır. Açıklığın büyük olması durumunda ise bu açıklıktan karın içi organları sarkarak fıtık oluşturabilir.

Ayrıca torbalara uygulanan travma, testis ve epididim iltihapları sonucuda hidrosel oluşabilir. Bu tipi erişkin erkeklerde ve daha yaşlılarda görülür.

Hidroseller normal olarak doğumdan sonraki birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolur. Bu sebeple 2-3 yaşından önce ameliyata gerek görülmez.

Genellikle acısız bir veya iki torbadaki şişlik en önemli belirtisidir.

Hastane Enfeksiyonları (Üriner Sistem Enfeksiyonları)

Hastanede alınan mikroorganizmalara bağlı olarak gelişen infeksiyonlardır. Hastanın hastaneye yattığında inkübasyon döneminde olduğu ya da belirti ve bulguları saptanan infeksiyonlar hastane infeksiyonu (Hİ) olarak kabul edilmez. Buna karşılık hastanın taburculuğundan sonra ortaya çıksa da infeksiyonun inkübasyon süresinin başlangıcı hastanede yattığı döneme uyuyor ise hastane infeksiyonu kabul edilir.

Hastane infeksiyonları genellikle hasta hastaneye yattıktan 48-72 saat sonra ile taburcu olduktan sonraki 10 gün içinde gelişir. Değişik çalışmalarda, yatan hastaların %3-14’ünde Hİ geliştiğini göstermiştir. Hastane infeksiyonları üç nedenle büyük önem taşımaktadır.

a) İnfeksiyonların mortalite ve morbiditesi çok yüksektir.
b) Bazı temel uygulamalarla %20-30’u önlenebilir.
c) Ekonomik yükleri çok yüksektir.Ülkemizde yapılan çeşitli çalışmalarda yatış süresini ortalama iki hafta uzattığı ve hasta başına yaklaşık 1500 amerikan doları ek maliyete neden olduğu saptanmıştır.

Hastane infeksiyonları endemik ve epidemik olmak üzere iki ana grupta incelenebilir.

Gonore (Bel soğukluğu) Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır?

Neisseria gonorrhoea ya da Gonokok olarak adlandırılan bakterinin neden olduğu idrar yolları, rahim , bartholin bezleri ,rektum ve boğaz ya da göz (konjonktiva) mukozalarını etkileyen en sık rastlanılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Halk arasında belsoğukluğu hastalığı olarak da bilinmektedir. Gonore ayrıca deri ve eklemleri de tutabilir,kadınlarda kısırlığa neden olabilmektedir. Kadınların % 80'inden fazlası asemptomatik kalır, yani hiçbir belirti olmamaktadır.

Bel soğukluğu nasıl bulaşır?

Gonore (bel soğukluğu ) vajinal ve anal cinsel ilişkilerle bulaşmaktadır. Ayrıca oral ilişki sırasında da bulaştığı bilinmektedir.

Bel soğukluğu belirtileri nelerdir?

* Kötü kokulu,sarı- yeşil renkte akıntı,bazen kanlı akıntı
* İdrarda yanma ,koku
* Kaşıntı,özelikle makata yayılan kaşıntı
* Kasıklarda yaygın, batar tarzda ağrı
* Bartholin absesi ve bartholin enfeksiyonu
* Gezici tipte eklem ağrıları

Gonore (bel soğukluğu) tanısı nasıl konur?

Genitoüriner Travma

Epidemiyoloji:erişkin travmalarının %2-5’inde GÜS travması bulunur. En çok neden künt travmadır. GÜS travmalı %80 hastada olaya böbrekte karışır. %10 vakada mesane yaralanır. Üreteral yaralanma nadirdir ve sıklıkla penetran travmayla ilgilidir.

Klinik yaklaşım:renal sistem yaralanmalarındanadiren acil girişim gerekir. GÜS yaralanmalarının geç araştırılması hayatı tehdit edebilir. Sekonder bakıda perinede değerlendirilmelidir. İç çamaşırında kan görülmesi önemli bir bulgudur. Perineal laserasyon hastalarda gluteuslara doğru ilerliyorsa açık pelvis fraktürü işaretidir. Muayenede sfinkter tonüs, rektal muayene, prostat pozisyonu, kan varsa not edilmelidir. RT’de prostatın çamur kıvamında ve yüksekte hissedilmesi membranous üretranın bozukluğuna işaret eder. Laserasyon ve hematoma bakılır. Daha sonra skrotum kontrol edilir. Laserasyon ve hematoma bakılır. Kadınlarda labialarda laserasyon ve hematom inspeksiyonu yapılır. Travmaya ait işaret varsa bimanuel vaginal muayene gereklidir.

Gece İşemesi (Enüresis Nokturna) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Halk arasında gece işemesi olarak bilinen, tıbbi adıyla Enürezis Nokturna dünyada olduğu gibi ülkemizde de sık görülen bir sorundur. Aşağıda bu konuyla ilgili kısa bir bilgi sunulmuştur.

Enürezis Nokturna (EN) 5 yaşından büyük çocuklarda geceleri tıbbi bir neden olmaksızın yinelenen idrar kaçırmalarıdır. Sağlıklı çocuklar da uyku öncesi aşırı sıvı aldıklarında gece idrar kaçırabilirler. EN’dan bahsedebilmek için idrar kaçırma sıklığının ard arda gelen 3 ayda haftada 2 kereden fazla olması veya idrar kaçırmanın sıkıntı verici ya da işlevselliği (örn. okulda) bozucu etkilerinin olması gereklidir.

İdrar kaçırma sadece gündüzleri de olabilir (Enürezis Diürna). Bir de hem gece hem gündüz olan tipi vardır.

Enüretik çocukların %80’i mesane kontrollerini hiç kazanmamışlardır, bir başka deyişle bebekliklerinden beri idrar kaçırmaktadırlar (Birincil EN). Kalan %20’si ise idrar kaçırma sorunlarının olmadığı bir dönem (en az 1 yıl) sonrasında idrar kaçırmaya başlarlar (İkincil EN).

Frengi (Sfiliz) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Frengi nedir ?

Frengi, Treponema pallidum adı verilen bir bakterinin (mikrop) neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde, bu bakteri zaman içerisinde vücuda yayılarak birçok organda hasara neden olur.

Frenginin yaygınlığı nedir ?

Frengi en sık rastlanılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. 1995 yılı Dünya Sağlık Teşkilatı tahminlerine göre her yıl yaklaşık 12 milyon kişi hastalığa yakalanmaktadır. Hastalık en sık Güney ve Güneydoğu Asya'da görülmektedir. Son yıllarda Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan Bağımsızlıklarını Yeni Kazanmış Devletler'de de hastalığın giderek arttığı bildirilmektedir.

Frenginin ilk belirtileri ne zaman ortaya çıkar ?

Hastalık; penis, vajina, anüs (makat) ya da ağız yolu ile bulaşır. Mikrobun sağlam kişiye bulaşmasından sonra ilk belirtiler 10 gün ile 3 ay içerisinde ortaya çıkar. Hastalıkta bir veya daha fazla sayıda, üstü açık, bir santimetre boyutlarında , sert, ağrısız "şankır" adı verilen yaralar oluşur. Bu yaralar, genelde bakterinin ilk bulaştığı cinsel organlar etrafında oluşur. Mikrop daha sonra kan yolu ile bütün vücuda yayılır. Kasık ve boyun lenf bezleri şişebilir.

Epididimit (Epididim İltihabı) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Epididim testisler üzerinde yer alan ve testislerde yapılan spermin olgunlaşması, depolanması ve taşınmasında rol oynayan yapılardır.

Erkeklerde skrotum (torbaların) ağrılarının en fazla nedeni epididim iltihaplanması sonucu oluşan epididimitlerdir. Akut epididimitlerde şişlik ve ağrı daha şiddetlidir. 6 haftadan fazla sürüyor ise kronik epididimit olarak adlandırılır.

Belirtiler:

Skrotum (torbalar) şiş ve ağrılıdır. Bu şişlik ve ağrı hafif olabileceği gibi çok şiddetli de olabilir. Bazen hastalar ağrı nedeni ile yürümekte dahi zorlanırlar.ağır enfeksiyonlarda hastalık diğer testise de yayılabilir.Bu durumlarda ateş ve abse oluşumu da görülebilir.

Ayrıca barsak hareketleri ile testislerde ağrı, ağrılı işeme veya boşalma, semen sıvısında kan görülmesi gibi belirtileri de olabilir.

Nedenleri:

Epididimit genellikle üriner sistem enfeksiyonları, klamidya ve bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar, prostatitler sonucu bulaşan bakterilerle oluşurlar. Çok eşli erkeklerde ve kondom kullanmayanlarda görülme riski artmaktadır. İdrar yolları ve üreme sistemi ile ilgili ameliyat geçirmiş hastalarda veya darlık bulunan hastalarda da risk artmıştır.

Önleme:

Cinsel Organlarda Yara

Şikayet

Penisinizde, vajinanızda veya üreme organları bölgesinde bir yumru, kabarcık, siğil veya döküntü söz konusu.

Nedenleri

Frengi : Cinsel organlarınızda sert, kırmızı, ağrı yapmayan, işleyen ve şankır denen yaralar var.

Tedaviniz bitene kadar cinsel ilişkiye girmeyin. Son aylarda cinsel ilişkiye girilen bütün eşlere haber verilmelidir.

Kendiniz Ne Yapabilirsiniz?

Nedeni Herpes (uçuk) ise :

İltihaplı bölgeyi günde iki defa su ve sabunla yıkayın. Dayanabiliyorsanız sıcak banyo yapın.

Her sefer 5-10 dakika buz veya soğuk kompres uygulayın.

Gevşek pamuklu çamaşır giyin.

Stresten uzak durun.

Aspirin, asetaminofen ya da ibuprofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesicileri deneyin.

Cinsel organlarında, makatında ya da dilinde yara olan veya cinsel bölgelerinde karıncalanma ya da tahrişten şikayet edenlerle ilişkiye girmeyin.

Başkalarına bulaştırmamak için cinsel ilişki esnasında lateks prezervatif kullanın.

Önleme

Cinsel organlarında, makatında veya dilinde yarası olanlarla veya genital bölgede karıncalanma ya da tahrişten şikayet edenlerle cinsel ilişkiye girmeyin.

Cinsel Organ Siğilleri

Cinsel organ siğilleri (cinsel ilişkiyle geçen siğiller veya kondiloma akuminata olarak da bilinir) çok yaygındır. Papiilomavirus nedeni ile ortaya çıkarlar ve genellikle bu rahatsızlığı taşıyan biriyle doğrudan cinsel ilişki yoluyla geçerler. Kuluçka dönemi 1-6 aydır. Bu siğiller vulvada, vajinanın duvarlarında, rahim boynunda veya perineum da (dış cinsel organlarla anüs arasındaki bölge) gelişebilirler. Rutubetli ortamda geliştikleri için, çoğunlukla vajinal akıntıya neden olan bir rahatsızlıkla veya vajinanın olağandışı nemli olduğu hamilelikle birlikte ortaya çıkarlar.

Belirtiler

- Cinsel organda hızla gelişen küçük pembe veya kırmızı şişkinlikler;

- Birkaç siğil bir araya gelerek karnabahar görüntüsü alır.

Teşhis

Doktorunuz genellikle siğilleri görünüşünden teşhis edebilir. Ancak belsoğukluğu ve frengi gibi hastalıklar da siğiller gibi cinsel ilişkiyle geçtikleri için, ihtimaller arasından bunları ayırabilmek için birtakım testler ve kanser ihtimaline karşı da biyopsi yapılması gerekebilir.

Böbrek Yetmezliği Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Böbrek karnın arka bölgesinde bulunan 100-150 gram ağırlığında bir organdır. Normal kişilerde sağ ve solda olmak üzere iki adet böbrek bulunur. Toplumda yaklaşık 1000 kişinin bir tanesinde tek böbrek vardır. Tek böbrekli olmanın önemli bir sakıncası yoktur.

Böbreklerin işlevi
Böbreğin başlıca işlevleri vücut su, tuz, kalsiyum dengesinin sağlanması, idrar aracılığı ile zararlı maddelerin ve ilaçların vücuttan atılması ve hormon, şeker metabolizmasına olan katkılarıdır. Böbrek yetmezliğinde böbreğin bu işlevlerinde bozulma olur. Böbrek yetmezliği ani (akut) veya sinsi (kronik) seyirli olmak üzere iki şekilde gelişebilir.

Akut böbrek yetmezliğinin nedenleri
Çok sayıda neden vardır;
1. Ağır kanama, kusma, ishal, yanık sonucu kan basıncında düşme
2. Gebelik: Kanamalar, gebelik zehirlenmesi, sağlıksız koşullarda yapılan düşükler
3. Kalp yetmezliği
4. Böbrek hastalıkları: Nefrit, böbrek damarının tıkanması
5. İdrar yollarında tıkanıklık: Kanser, prostat büyümesi, taşa bağlı tıkanma
6. Ameliyatlardan, özellikle büyük ameliyatlardan sonra

Böbrek Kanseri Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

BÖBREK KANSERİ

Erken saptanabilen böbrek kanserlerinde cerrahi ile tam tedavi sağlama şansı oldukça yüksek. Bu nedenle hastalığın belirtileri ile ilgili bilgi sahibi olmak büyük önem taşıyor.

Böbreklerden köken alan birçok kanser tipi bulunur. Ancak erişkinlerde en sık görülen tür olan ‘böbrek hücreli kanser’ tipi temel alınarak bilgi vereceğiz. Bu kanser tipi böbreğin kanı filtre eden ve idrarı oluşturan dokularından kaynaklanmaktadır

BELİRTİLERİ NELER?

Böbrek kanserleri erken dönemlerinde sıklıkla herhangi bir belirti veya şikayet oluşturmaz. Böbrek kanserinin büyümesi ile birlikte bazı belirtiler ortaya çıkabilir.

Bunlar;

- İdrarda kan varlığı, gözle görülebilen kanama veya sadece idrar tahlilinde görülebilen mikroskobik kanama şeklinde olabilir.
- Böbrek bölgesinde muayenede ele gelen kitle
- İştahsızlık
- Kilo kaybı
- Tekrarlayan ateş
- Devamlı olabilen yan ağrısı
- Genel halsizlik ve kendini kötü hissetme

Tansiyon yükselmesi, kan değerlerinde normalin altına inme (kansızlık) de böbrek kanserlerinde görülebilir.

Böbrek Taşı ve İdrar Yolu Taşı Nasıl Düşürülür?

Böbrek ve idrar yolları taşlarının %35 i kalsiyum oksalat taşları, %30-35 karışık kalsiyum oksalat ve fosfat, %15-20 magnezyum amonyum fosfat, %5-10 ürik asit taşlarıdır. Kalsiyum fosfat %5, sistin taşları ise %2 oranında görülür. Yani taşların %70 i kalsiyum oksalat içerir.

Taş oluşumunda genetik, çevresel ve beslenme faktörleri söz konusudur.

Genetik olarak; sistinüri, renal tübüler asidoz, azalmış böbrek aldolaz aktivitesi ve anormal pürin metabolizması gibi faktörler etkendir.

Çevresel etkenler; aşırı sıcaklık ve nemde aşırı sıvı kaybı.

Beslenme faktörleri ; aşırı çiğ yeşil sebzelerin tüketimi kalsiyum oksalat taşlarına, aşırı protein ve hayvansal yağ tüketimi ise ürik asit taşlarına neden olabilir.

Kalsiyum taşlarının oluşumunda barsaktan aşırı kalsiyum emilimi önemli rol oynar. Böylece idrarda fazla kalsiyum çıkar ve kalsiyum içeren taşlar oluşur.

Kalsiyum taşları oluşumunda diğer önemli bir etken de renal hiperkalsiüri denilen bir durumdur. Burada böbreklerden kalsiyum emilimi bozulur ve idrarla kalsiyum kaybı olur. Böylece kalsiyum taşları oluşabilir. Bu hastalarda paratiroid hormon ve D vitamini artar. Bu durum kan tahlili ile belirlenebilir.

Böbrek Kistleri ve Tedavisi

Kistler içi sıvı dolu keseciklerdir. Vücudun değişik bölgelerinde izlenebilir; böbrek de bunlardan birisidir. Kistler, hiç bir belirtiye yol açmayabileceği gibi;

* Yüksek tansiyon
* İltihap
* Taş
* Kanama
* Böbrek yetmezliği, gibi sorunlara da yol açabilirler.

Nasıl Anlaşılır ?
Böbrek kisti tanısı, ultrasonografi, tomografi gibi radyolojik yöntemlerle konur. Böbrek kistleri, böbrek kanseri ile karışabilir. Yapılan ultrasonografi, tomografi gibi incelemeler ile böbrek kisti, kanserden kolaylıkla ayrılır. Ailesel kistlerin bazılarının tanısında genetik çalışmalar da yararlıdır.

Böbrek kistleri görülme yaşı, yerleşim yeri ve diğer belirtilerine göre sınıflandırılırlar.

Basit kistler, zararsız ve en yaygın kist türüdür. Genellikle hiçbir belirtisi yoktur ve tedavi gerekmez. Yaşlandıkça basit kistlerin görülme sıklığı artar. Ailesel özellik gösteren kistler ise genellikle zararlıdır. Bu kistler;

- Yüksek tansiyon
- İltihap
- Taş
- Kanama
- Böbrek yetmezliği, gibi sorunlara yol açabilirler.

Böbrek Kistlerinde Tedavi

Böbrek Hastalıkları Nelerdir?

Böbrek hastalıklarının çoğu bilinenin aksine son derece sinsi ve ağrısız seyreder. Halk arasında genel olarak idrarın kanlı gelmesi, idrar yaparken yanma ve acıma, belin iki veya tek tarafında yan ağrıları böbrek hastalığı belirtisi olarak bilinir. Böbreklerin işlevlerinin azalması veya kaybolması, ani başlangıçlı (Akut) veya yıllar içerisinde sessizce (Kronik) oluşabilir. Kandaki atık maddelerin atılamayıp birikmesi sonucu bütün organları etkileyen ve komaya kadar gidebilen bir zehirlenme tablosu meydana gelir.

BÖBREK HASTALIKLARI

Böbrekler, fasulye biçiminde boşaltım organlarıdır. 10 cm boyuna kadar olabilen böbrekler, boşaltım sisteminin bir bölümünü oluştururlar.

Bu organlar, başta üre olmak üzere atıkları kandan süzer ve onları su ile birlikte idrar olarak boşaltırlar. Böbrekleri ve böbreklere etki eden hastalıkları inceleyen tıbbi dal nefrolojidir.

Top