ihya.org

Diş Hastalıkları

Diş Beyazlatma

Diş Beyazlatma Nedir?

Beyazlatma, dişlerin yüzeyindeki gözenekli mine yapısında oluşan renkli organik ve inorganik maddelerin diş beyazlatma jelleri ile çözünmesi işlemidir.

Beyazlatma işlemi ,gözenekli mineden dişin içine girmiş ve fırçalama ile çıkarılamayan renklenmeler için uygulanır. Dişlerin oluşumları esnasında meydana gelen yapısal bozukluklar ve bazı antibiyotik gruplarını uzun süre kullananlara da uygulanır. Bleaching işlemi bu tip vakaların büyük bir kısmında çok başarılı olur.

Ayrıca, diş yüzeyine bazı gıdalardan, sigara, çay, kahve gibi boyayıcı ajanlardan yapışan renklenmelerde de diş beyazlatma uygulanır.Diş temizliği yaptırdığınız halde dişlerinizin renginden memnun değilseniz yine diş beyazlatma yapılır..
Farklı renklenmeler farklı tedaviler gerektirir. Bu nedenle ne tip bir uygulama yapılması gerektiğine diş hekiminiz karar verecektir.

Neden Beyaz Dişler?

Beyaz dişler, güzel ve temiz bir giyim, saç bakımı veya doğal bir makyajla eşdeğer oranda sağlıklı , temiz ve bakımlı kişiliğin simgesidir!

Çocuk Dişleri (Pedodonti)

Çocukluk her açıdan bireyin geleceğinin belirlendiği dönemdir. Bu dönemde ağız ve diş sağlığına gösterilen özen sorunsuz bir gelecek için çok önemli olacaktır. Diş hastalıklarının büyük çoğunluğu öngörülebilir ve önlenebilir hastalıklardır. Bu avantajı kullanabilmek için ebeveynlerin konuya ilişkin basit bilgilere sahip olması ve erken yaşlarda çocuklarını diş hekimi ile tanıştırmaları yeterlidir.

0-6 Yaş
Bu dönem ağızda süt dişlerinin bulunduğu dönemdir. Bu dişler 6. ay ile 30. ay arasında çıkarlar ve hepsi tamamlandığında alt ve üst çenede 10 ar tane olmak üzere toplam 20 süt dişi olacaktır.

Çocuğunuz 2-3 yaşlarında diş hekimi ile tanışmalıdır. İlk gidişinde muayenehane ortamını tanımalı ve belki ayakta muayene olmalıdır. Daha sonraki ziyaretlerinde koltuğa oturabilir ve orada muayene olabilir. Bu dönemde eğer oluşumsal, kalıtımsal ya da çevresel etkilere bağlı bir sorun yoksa çocuğun hiçbir dişsel operasyona gereksinim duymaması beklenir. Bu yaşlardaki çocukların ağzında herhangi bir işlem yapmak hem hekim için hem de çocuk için hiç kolay değildir. O yüzden bu dönemi çürüksüz atlatmak çok önemlidir.

Çene Kemiği Sorunları

Çene eklemi (TME eklem) kulağın hemen önünde yerleşmiş olan, dönme ve kayma hareketi yapabilen bir eklem.. Temporal kemik (kafatasının altında ve yanında) ve alt çene kemiği (mandibula) arasında oluştuğu için bu ekleme temporamandibuler eklem adı verilmiş. Her iki kemik yüzeyi arasında ortası çukur kenarları kalın bir çukur bulunmakta.



Çene eklemi rahatsızlıkları çok sayıda nedenden ötürü kaynaklanıyor olabilir. Bazı durumlarda tedavide olduğu gibi, tanıda da kulak burun boğaz uzmanı, fizik tedavi uzmanı, psikolog ve psikiatrislerden konsültasyona ihtiyaç duyulabilmektedir.

Çene Eklemi Hastalıklarının Sebepleri

Adeziv Sistemler (Bonding Uygulaması)

Adeziv sistem (bonding) nedir?

Dişin rengini veya şeklini değiştirmek, büyütmek ya da bir kusurunu tedavi etmek amacıyla dişe yapılan ilavelerdir. Bu amaçla kullanılan malzemeler (mikrofil ajanlar), doğal dişin dış yüzeyine tutturularak şekil ve renk bozuklukları kolayca giderilebilir.

Bonding, günümüzde en çok ve en son uygulanan koruyucu dişhekimliği işlemlerinden biridir. Çoğu durumda, en az miktarda diş kaybı ile bu işlem gerçekleştirilir.

Bu sistem uygulanırken ağrı hissedilir mi?

Hayır! Pek çok durumda, dişi uyuşturmaya bile gerek duymadan bu işlem uygulanabilir.

Doğal görünür mü?

Evet! Kozmetik dişhekimliğinde yetkin bir dişhekimi tarafından yapıldığında doğal görünür.

Adeziv sistem uygulanan dişlerde zamanla renk değişimi olur mu?

Mikrofil ajanlar, en ileri tekniklerle elde edilmiş olup, hemen hemen diş yapısıyla aynı özellikler taşırlar ve ancak normal dişler kadar renk değiştirirler.Yüzey pürüzlülüğü, cilalama ile en aza indirildiğinde lekelenmeye karşı dayanıklılığı artar. Dış faktörlerin sebep olduğu (sigara, çay, kola, kahve vb.) olası lekelenmeler ise, rutin diş muayenelerinde giderilebilir.

Diş Sorunları ve Acil Çözümleri

Kişiler genellikle, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan, dişlerindeki acil sorunlara yönelik ilk yardımın nasıl yapılacağı konusunda yeterli bilgiye sahip değildirler. Oysa yapılacak çok basit uygulamalarla daha sonradan çözümlenmesi çok zor olan tabloların ortaya çıkması önlenebilmektedir.

Acil yaklaşım gerektiren diş sorunları nelerdir?

Diş ağrısı

*Ağrıyan diş üzerinde ve dişlerin arasında bulunan gıda birikintileri, diş fırçası ve diş ipi kullanılarak temizlenmeli ve yarım su bardağına yarım çay kaşığı tuz ilave edilerek elde edilen tuzlu su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.

*Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları nedeni ile bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilmektedir. Bu da diş ağrısının yanında ikinci bir ağrının oluşmasına neden olacaktır.

*Eğer iltihap nedeni ile yüzde şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yapılmalıdır.

*Dişhekimine gitmeden önce bir ağrı kesici ilaç alınabilir.

Ağız İçi İltihabı (Stomatit)

Ağız içinin tipik iltihapları ağızdaki nedenlerden kaynaklanıyorsa birincil, başka hastalıklardan kaynaklanıyorsa ikincil olarak nitelenir.

Yunanca da stoma "ağız", itis "iltihap" demektir. Stomatit geniş anlamıyla ağız içindeki bütün iltihapları içerir. Dar anlamıyla ise gerçek ağız boşluğu mukozasıyla sınırlı olarak kullanılır. İltihap dildeyse glossit, dişeti mukozasındaysa jinjivit adını alır. Ağız mukozası doğrudan doğruya ağızdaki nedenlerle kolayca hastalanır. Ayrıca bazı genel hastalıkların da ilk belirtileri ağızda ortaya çıkar. Bu nedenle ağız içi iltihapları birincil ve ikincil olarak ikiye ayrılır, îlki başka hastalıklara bağlı olmadan gelişir, ikincil olanlar başka organların hastalanmasından sonra ortaya çıkar.

Ağıziçi iltihabının başlıca türleri arasında ağız nezlesi ile eksüdalı, ülserli, kangrenli, kanamalı ve aftlı iltihaplar sayılabilir.

Ağız Nezlesi

Horlama

Normal erişkin insanların en az %45'i zaman zaman horlamaktadır. %25'i sürekli olarak horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla birlikte her geçen gün artar.

A.B.D. de 300 den fazla firma horlamaya karşı cihaz geliştirmiştir. Bazı modeller pijama arkasına tenis topu yapıştırmak gibi eski bir modelin modifikasyonlarıdır (Sırt üstü yatarken horlama daha çok artar.). Çene ve boyun askıları, boyunluklar ve ağız içine yerleştirilen cihazlar hiçbir yarar sağlamamıştır. Horlama sesi ile çalışıp hastayı uyandıran elektronik cihazlar bulunmuştur. Bütün bunlar hastanın horlamadan uyuma alıştırmaları olarak düşünülmüştür. Ancak maalesef horlama kişinin kontrolünde olmayan bir problem olup tüm bu cihazlar hastayı sadece uyutmamaya yöneliktir.

HORLAMANIN NEDENİ NEDİR?

Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçimindeki sese horlama denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

Gömülü Diş

"Gömülü Diş" ne demektir ?

Sürme zamanı geldiği halde çeşitli nedenlerle ağızda yerini alamayan dişlere " gömülü dişler" denir. Üçüncü büyük azı dişleri ( yirmi yaş dişleri veya akıl dişleri olarak da bilinir ), en sık rastlanan gömülü dişlerdendir. Üçüncü azı dişlerinin sürebilmesi için ağızda yer bulunmuyorsa ve kişi 25 yaşına geldiği halde halen sürmemişse, " gömülü " olarak değerlendirilirler. Bazen de bu dişler kısmen sürer, ancak hiçbir zaman tam yüksekliğe ulaşamazlar. Üçüncü azılarınız henüz sürmemişse, dişhekiminizi ziyaret ederek durum hakkında bilgi edinebilir ve gömülü kalan dişlerin neden olabildiği ağrı, şişme, enfeksiyon, çürük ve dişeti hastalıkları gibi bazı problemler ortaya çıkmadan etken dişin çekilmesini sağlayabilirsiniz.

Üçüncü azılar neden düzgün bir şekilde sürmezler?

Evrimleşen insanoğlunda çene kemikleri gittikçe küçülmeye başladığı halde azı dişlerinde sayıca azalma tam olarak gerçekleşmemiştir. Bunun sonucu olarak günümüz insanında ağızda son süren üçüncü azı dişleri için genellikle yer kalmamaktadır. Bilindiği gibi üçüncü azı dişleri 15 ile 25 yaşlar arasında sürebilirler.

Gömülü üçüncü azılar ne tip sorunlara yol açabilir ?

Diş Yaralanması

Diş Yaralanması: Ne Yapmalıyım?

Tedaviye ihtiyacım olup olmadığını nasıl bilebilirim?
Her türlü ağız travmasında olduğu gibi, tedavi gerekip gerekmediğini belirlemek için derhal diş hekiminize danışın Diş hekiminiz, etkilenen bölgeyi muayene eder ve gerekirse röntgen çeker.

Kırık, çatlak veya aşınmış dişten dolayı ağrı çekiyorsanız, reçetesiz satılan ağrı kesicilerden alabilirsiniz. Mümkünse, dişinizin kırılan parçasını yanınıza alın ve diş hekiminize götürün.

Diş yaralanma sonucunda tamamen yerinden çıkmışsa, mümkün olan en kısa sürede dişi diş hekiminize götürün. Çıkan dişi reimplantasyon adı verilen bir prosedürle yerine yerleştirmek mümkün olabilir.

Diş hekimi Nasıl Bir Tedavi Uygular?
Parçası kopmuş diş —Ağrı yoksa ve kopan parça küçükse, dişin tedavi edilip edilmeyeceğine, edilecekse ne zaman ve nasıl tedavi edileceğine dair karar size aittir. Parçanın boyutuna göre, düzleştirilebilir veya görünüm olarak düzeltilebilir. Diğer seçenekler, kaplama, kuron ve dolgudur. Diş hekiminizden bu seçenekler konusunda bilgi isteyin. Dolgu veya yapay diş kırılırsa, değiştirilmesi gerekir.

Diş Taşı (Tartar) Temizliği

Diş taşı yani tartar diş hekimliğinde kalkülüs olarak adlandırılır.
Tartar tükürüğünüzdeki minerallerin ve plakların bir ürünüdür.
Taş, diş eti iltihabı ve periodontit gibi diş eti hastalıklarının başlıca nedenidir.

Taş, özellikle diş eti çizgisinin altında oluştuğunda en büyük sorunu yaratır. Taş, kireçli ve serttir; temizlenmesi ise güçtür. Düzenli diş kontrollerinin bir bölümü dişlerinizin ve taşların temizlenmesini içerir. Bu temizleme işlemi, özellikle diş eti çizgisinin altındaki taşlar için gratuar ve küret adı verilen aletlerle dişi kazıyarak yapılır, işlem, rahatsız edicidir ve diş etlerinizi kanatır. Diğer bir yöntem ise, taşlan temizlemeye yardımcı olan bir titreşim aleti kullanmaktır.

Tartar ihmal edildiğinde bir diş eti hastalığı olan periodontit'e yol açar bu dişeti hastalığı ise dişin kaybedilmesine bile neden olabilmektedir.Tartar kontrollü diş macunlarının estetik bir görünüme etkisi olabilir ve diş hekiminize gittiğinizde dişlerinizin daha iyi temizlenmesine yardımcı olabilir, ancak gerçek, zararlı taşların oluşmasını önlemekteki yararı çok azdır.

Diş Kırılması

Diş Kırılması Durumunda Ne Yapılmalıdır ?

Diş kırılması sonrası 30 dakika içerisinde dişhekimine gidilmelidir. Kırılan bölgede kanama meydana gelmişse temiz bir gazlı bez ile basınç uygulanmalıdır. Basınç uygulamasına rağmen kanama 15 dakika içerisinde durmazsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.Kırılan parçalar muhafaza edilmelidir.Bu uygulama tedaviye yardımcı olabilir.

Diş kırılmaları, dişlerin yerlerinde oynaması ya da çıkması, ağız dokularında yaralanmalar ve beyin sarsıntısı sıklıkla da basketbol, futbol vs. gibi kontak sporları yaparken oluşan çarpma ve düşmeler ile trafik kazaları sonucunda oluşmaktadır. Özellikle kontakt spor yapan çocuklarda oluşabilecek ağız yaralanmalarını ve diş kırıklarını önlemek için uygulanacak en uygun yöntem ağız koruyucusu (mounth guard) kullanmalarını sağlamaktır.

Diş kırılması sonrası ,diş darbe nedeni ile kendi yuvasında yer değiştirir ise hafif bir parmak basıncı ile diş eski pozisyonuna getirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirirken kesinlikle zorlanmamalıdır. En geç 30 dakika içerisinde dişhekimine başvurulmalıdır.Daimi dişin yerinden çıkması.

Diş Hassasiyeti (Diş Sızlaması)

Diş Hassasiyeti Nedir?
Diş hassasiyeti, dentin hassasiyeti veya kök hassasiyeti için kullanılan genel bir terimdir. Sıcak, soğuk, tatlı, ekşi veya çok fazla asitli yiyecek ve içecekler; soğuk hava şartları dişlerinizin ağrımasına ya da hassaslaşmasına neden oluyorsa; dişleriniz hassas demektir.

Diş Hassasiyeti Sık Karşılaşılan bir Durum mudur?
Diş hassasiyeti günümüzde oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.

Diş Hassasiyetinin Nedeni Nedir?

Diş Gıcırdatma (Diş Sıkma)

Bruksizm, uyku sırasında dişleri sıkmak, gıcırdatmak ve çeneyi kenetlemektir. Bu normal olmayan bir durumdur ve oldukça rahatsız edici bir ses ortaya çıkar. Uyku sırasındaki diş gıcırdatma o kadar sesli olur ki, kişi uyanıkken aynı sesi çıkaramaz. Çağımızın hastalığı olan stresin, diş gıcırdatmanın en önemli nedeni olduğu düşünülmektedir.

Diş gıcırdatmanın şiddeti ve sıklığı, dişlerimize zarar verecek boyutlara ulaşabilir. Sürekli birbirine sürtünen dişlerin mineleri zarar görür ve dişlerin boyları kısalır. Köklerinde basınçtan dolayı kistik oluşumlar olur. Dişi, çene kemiğine bağlayan bağlarda gevşemeler olur ve bu yüzden dişlerde sallanmalar başlar.

Diş eti dokuları da zarar görür. Dokunulduğunda kanar ve gitgide koyu renkli bir görünüm alırlar. Ayrıca çene eklemindeki kıkırdak dokudaki tahribat yüzünden eklem şikayetleri ortaya çıkar. Eklem şikayetlerini oluşturan sebeplerden biri de sürtünme ile kısalan diş boylarıdır. Diş boylarının kısalması belirgin hale gelince hastanın dış görünümünü de etkiler.

Dişlerini sadece kenetleyen, sürtmeyen kişiler de vardır. Böyle kişilerde ses olayı yoktur fakat yine dişler ve diş dokuları üzerinde oluşan rahatsızlıklar ortaya çıkar.

Diş İltihapları

İltihap ; derin çürüğün sinire kadar ulaşmasıyla bakterilerin ve toksinlerinin burada bulunan damar ve sinirin harabiyetine neden olması sonucunda oluşur. Burada oluşan bakteri üre - mesi ve ödem ( sıvı toplanması ) iltihabı daha da arttırır. Bunun sonucunda iltihap dişin dışına , kök ucundan etrafa doğru yayılır. Bu sırada çok şiddetli ağrılar oluşur . Özellikle.... " gece ağrısı " iltihabın başlangıcının belirtisidir. Daha sonra yüzde şişlik olacak kadar iltihap yayılabilir. İltihap bu yayılma sırasında etrafındaki dokulara hasar verir ve çene kemiğini eritmeye başlar.

İltihap belirtileri
Ağız içerisinde veya yüzde şişlik
Şiddetli ve sürekli diş ağrısı
Dişin üzerine basınca ağrı oluşması
Dişte uzama hissi (ağzı kapatınca bir dişe baskı olması)

Kanal tedavisi
Öncelikle anestezi yapılarak hastanın canının yanmaması garantiye alınır.

Daha sonra çürük temizlenip , dişin sinirinin olduğu yere ( pulpa ya ) ulaşılır .

Pulpaya ulaşıldıktan sonra dişin içerisindeki birikmiş olan iltihap dışarı çıkar ve böylece şiddetli ağrıyı oluşturan basınç ortadan kalkmış olur.

Diş Eti Hastalıkları (Periodontal Hastalıklar)

Periodontal hastalık nedir?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70'inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir.

Top