Akut Dağ Hastalığı (Yükseklik Hastalığı) Nedir?
Akut Dağ Hastalığı (Yükseklik Hastalığı) Nedir?
Hızlı bir şekilde Oksijen yetersizliğine maruz kalma sonucu meydana gelen hipoksik sendromlar.
Etiyoloji ve Fizyopatoloji
Yükseğe çıktıkça barometrik basınç azalırken atmosferdeki Oksijen yüzdesi aynı kalır. Bu nedenle, yükseklerde havadaki; O 2 nin parsiyel basıncı azalır ve 18,000 ft (5500 )m.de deniz seviyesinin yarısıdır. Adaptasyon gerçekleşmeden yükseğe çıkan kişilerde hızla gelişen semptomlar ve hipoksik stres belirtileri görülür. Deniz seviyesinde hipoksiye neden olan hastalık veya yaralanmalarda da benzeri semptomlar görülür. Dinlenme önleyici olmasada aşırı yüklenme riski arttırır. Bir kez bu tip rahatsızlık geçirenler aynı durumdaki başka kişilere göre durumdan daha çabuk etkilenirler, fakat kişiden kişiye ve aynı kişide değişik zamanlarda büyük farklılık görülür. Bebekler, çocuklar ve premenstruasyon dönemindeki kadınlar özellikle meyillidir. 10,000 ft (3000 m) üzerinde yüksekte yaşayanlar aşağı indikten sonra tekrar çıkarken - bu konu tartışmalı olmakla beraber-, daha kolay etkilenirler. Çok hızlı çıkış (basıncı ayarlanmamış uçak, balon, dekompresyon hücresi; veya yüksekçe bir yerde kısa süre kalma (bir kaç saat istenmeyen etkiler yaratsa da tipik yükseklik hastalığına nadiren neden olur.
Hipoksinin ventilasyonu uyarması sonucu doku oksijenasyonu artarken respiratuvar alkaloz da başlar. Bu durum 24-72 saat içinde idrarda HCO3; çıkartılarak kompanse edilebilir. Hipoksinin Oksijene bağlı ATP "sodyum pompasını" bozarak Na ve suyun hücre içinde birikmesine ve K'un hücre dışına çıkmasına neden olarak sıvı ve elektrolit dağılımının bozulduğu düşünülmektedir. Hipoksi bazı kişilerde ADH salgılanmasını hızlandırabilir.
Akut dağ hastalığında hiçbir spesifik patoloji yoktur. Asemptomatik interstisyel ödem hafif vakalarda geçerken, bazen her zamanki kelebek dağılımında, fakat daha sıklıkla asimetrik ve unilateral lekeler şeklinde olan alveolar ödemden önce gelişir. Serebral ödem meydana gelebilir; göz diski ödemi şiddetli vakalarda görülür. Trombosit ve fibrin mikroembolisi ciğerlerde ve beyinde olabilir. Kalb normal olup pasif konjestiyona rastlanmamıştır. Peteşiyal hemoraji, tırnakların altında hemoraji ve retinanın değişik tabakalarında hemoraji 16,000 ft. (5000 m.; üzerinde görülür, fakat bu yakalardaki kanamanın patogenezi bilinmemektedir. Endokrin bezler, karaciğer ve böbrekler normal gözükmekle beraber reversibl fonksiyon düzensizlikleri genellikle görülür.
Semptomlar, Belirtiler ve Teşhis
Yükseklik hastalığı, hareket hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Değişik hipoksik sendromlar çakışarak fizyopatoloji spektrumunun bir kısmı sayılırlar. Ancak, ayrı durumlar olarak da gözükebilirler ve değişik hastalık olarak ele alınmalıdır. Akut dağ hastalığı (AMS) 6500 ft. (2000 m., de başlayabilir ve başağnsı, yorgunluk, bulantı, kusma, uykusuzluk ve kuvvetli, hızlı kalb vurması ile belirginleşir. Dehidratasyon ciddî ve hiperventilasyon aşırı olmadıkça, AMS rahatsız etmekle beraber nadiren ciddîdir ve 1-2 gün içinde düzelir. Laboratuvar çalışmaları spesifik olmayıp nadiren yardımcı olurlar.
Yükseklik pulmonal ödemi (HAPE) 10,000 ft. (3000 m. üzerine hızlı çıkışlardan sonra 24-72 saat içinde gelişir ve dispne, beyaz, pembe veya ara-sıra kanlı balgam çıkartılan öksürük, hafif ateş ve taşikardi ile karakterizedir. Siyanoz ve dispne şiddetli olabilir ve yaygın ral steteskopsuz bile duyulabilir. Semptomlar pnömoni ile karıştırılabilir. Göğüs röntgeninde Kerley çizgileri ve her derecede pulmonal ödem görülür. Pulmonal arter basıncı yükselirken, atriyal basınç normaldir. Başağnsı, koma veya ölüm (bazen bir kaç saat içinde şiddetli HAPE' nin özellikleridir.
Yükseklik serebral ödemi (HACE) daha az görülmekle birlikte daha tehlikelidir. HACE'de başağnsı genellikle şiddetli, yürüyüş ataksik, el hareketleri beceriksiz ve diplopi görülür ve duysal ve görsel halüsinasyonlar yaygındır. Göz diski ödemi teşhis için gerekli değildir. HACE, diğer koma nedenlerinden (örneğin; infeksiyon, vasküler kaza veya ketoasidoz) hızlı çıkış; tarihçesi belirgin ateş veya paralizi olmaması ve yapılabiliyorsa normal kan ve spinal sıvı çalışmalan ile ayrılır. Koma ve ölüm çok hızlı gelişebilir.
Retinal kanamalar makula etkilenmemişse asemptomatik olup tek başına veya diğer yükseklik hastalıklarıyla birlikte meydana gelebilir. Araz bırakmamakla beraber, nadiren skotom görülebilir. Oftalmoskopide görülebilen retinal kanamalar hipertansiyon, diabet veya üremiden kaynaklananlardan ayırt edilmelidir.
Profilaksi
Fiziksel uygunluk daha az Oksijen tüketerek çalışmayı geliştirse de dağ hastalığına karşı korumaz. En iyi korunma, yükseğe günde 800-1000 ft. (250-300 m.) hızla ve 13,00 ft. (4000 m.) üzerinde bazı günler dinlenerek çıkmaktır. Tam dinlenme, bazı kişileri daha kötü etkiler, fakat aşırı zorlamadan kaçınmalıdır. Kişisel farklılıklardan dolayı dağcıların ters bir belirti meydana getirmeyecek hızda tırmanmaları, semptomlar ilerlerse ve şiddetlenirse derhal geri dönmeleri önerilir.
Tırmanmadan 1-2 gün önce veya tırmanırken oral 250 mg. asetazolamide günde iki kez alınması yararlı olur. Karbonik anhidrazı inhibe ederek daha az respiratuvar alkaloz ile daha yeterli Oksijen taşınmasını sağlar ve uykuda periyodik solunumu azaltarak veya elimine ederek oksijenlenmeyi düzeltir. Geceleri yavaş hızla Oksijen solunması, uykuda periyodik solumaya bağlı hipoksi artışını en aza indirir. Progesteron, amonyum klorür, sitokrom ve respiratuvar uyarıcılar önerilir, ancak yan etkiler yararlanndan daha ağır basar. Normalden daha fazla su içmek yararlı olabilir. Egzersiz asidozunu önlemek amacıyla antasid verilmesi önerilmiştir, ancak faydalı olduğu kanıtlanmamıştır.
Uyum, dokulardaki Oksijen parsiyel basıncını normale döndürmek amacıyla seri halindeki birbirini tamamlayan fizyolojik değişikliklerden meydana gelen kademeli bir olaydır. 13,000 ft. (4000 m.) üzerinde tam uyum sağlanması yıllarca sürebilir ve ilaçlarla hızlandırılamaz. Kısa-süreli uyum 29,000 ft. (8800 m.) yükseklikte insanlann heyecan verici işler başarmalarını sağlar, ancak 20,000 ft. (6000 m.) üzerinde uzun süre kalınırsa fenalaşma uyumu geçer. Uyumun belirgin özellikleri; ortalama hiperventilasyon ve hafifçe artmış kardiak output ardı-sıra polisitemi, miyoglobin artışı, doku kapilleritesinde artış ve kan alkalin rezervlerinin azalması görülür. Aşırı polisitemi, tromboflebite neden olur; bu nedenle polisitemi bazılarınca hipoksiye karşı ters cevap olarak sayılır.
Tedavi
AMS sıvı yerine konması, aktivite azaltmak ve arasıra iniş dışında tedavi gerektirmez, HAPE çıkışı durdurarak ve aktiviteyi azaltarak tedavi edilir; eğer semptomlar kötüleşirse, ani iniş esansiyeldir.Oksijen solumak, ancak ilk safhalarda HAPE düzelmesini sağlar ve durum ilerledikçe daha az etkili olur, çünkü ilerleyen interstisyel ve alveolar ödemin neden olduğu Oksijen difüzyonu ile çatışma görülür. Morfin etkili olmasına rağmen respiratuvar depresyon yararlarından daha ağır basar. Kardiak fonksiyon normal olduğuna göre digitalis faydasızdır. Furosemid (oral 20-40 mg, her 2 saat veya 20 mg IV yavaşça sıklıkla yararlıdır. (DİKKAT: Diürezin çok hızlı olması hipovolemik şoka neden olarak hafif hastalığı ağırlaştırabilir.) Ağır vakalarda inmek için ilaçlann etkisini beklemek doğru olmaz, çünkü 1000 ft. inerek 1600 ft. yüksekliğe gelmek (300-500 m. iniş ) beklenmedik iyileşmeye neden olur. Hastayı basınçlı bir hücreye koymanın yararı sınırlıdır, çünkü ortam değiştiğinde semptomlar başlar. HACE, steroidlere yavaş cevap verir (deksametazon veya betametazon 4-8 mg. IV her 4 saat. Yükseklik hastalığında intrakraniyal basıncı azaltmak için başka yöntemler yoktur. Oksijen başağnsını geçici olarak düzeltir. Diürez daha az etkilidir ve inişten sonra iyileşme HAPE'den daha yavaştır. Retinal kanamalar tedavi gerektirmez ve tek başına iniş için sebep değildir. Yüksekte kalınca düzelir ve pek azında kalıcı iz bırakır.
Kronik dağ hastalığı (Monge hastalığı), yüksekte yaşayanlarda nadiren görülen bir komplikasyon olup, aşın polisitemi, dispne, trombozlar ve kardiak yetersizliklerle karakterizedir; daha alçak bir yere taşınarak veya geçici olarak flebotomi ile düzeltilir. Sendrom alveolar hiperventilasyona (pickwickian hastalığı) benzer.
Uzm.Dr. Hülya GÜÇLÜER
Etiyoloji ve Fizyopatoloji
Yükseğe çıktıkça barometrik basınç azalırken atmosferdeki Oksijen yüzdesi aynı kalır. Bu nedenle, yükseklerde havadaki; O 2 nin parsiyel basıncı azalır ve 18,000 ft (5500 )m.de deniz seviyesinin yarısıdır. Adaptasyon gerçekleşmeden yükseğe çıkan kişilerde hızla gelişen semptomlar ve hipoksik stres belirtileri görülür. Deniz seviyesinde hipoksiye neden olan hastalık veya yaralanmalarda da benzeri semptomlar görülür. Dinlenme önleyici olmasada aşırı yüklenme riski arttırır. Bir kez bu tip rahatsızlık geçirenler aynı durumdaki başka kişilere göre durumdan daha çabuk etkilenirler, fakat kişiden kişiye ve aynı kişide değişik zamanlarda büyük farklılık görülür. Bebekler, çocuklar ve premenstruasyon dönemindeki kadınlar özellikle meyillidir. 10,000 ft (3000 m) üzerinde yüksekte yaşayanlar aşağı indikten sonra tekrar çıkarken - bu konu tartışmalı olmakla beraber-, daha kolay etkilenirler. Çok hızlı çıkış (basıncı ayarlanmamış uçak, balon, dekompresyon hücresi; veya yüksekçe bir yerde kısa süre kalma (bir kaç saat istenmeyen etkiler yaratsa da tipik yükseklik hastalığına nadiren neden olur.
Hipoksinin ventilasyonu uyarması sonucu doku oksijenasyonu artarken respiratuvar alkaloz da başlar. Bu durum 24-72 saat içinde idrarda HCO3; çıkartılarak kompanse edilebilir. Hipoksinin Oksijene bağlı ATP "sodyum pompasını" bozarak Na ve suyun hücre içinde birikmesine ve K'un hücre dışına çıkmasına neden olarak sıvı ve elektrolit dağılımının bozulduğu düşünülmektedir. Hipoksi bazı kişilerde ADH salgılanmasını hızlandırabilir.
Akut dağ hastalığında hiçbir spesifik patoloji yoktur. Asemptomatik interstisyel ödem hafif vakalarda geçerken, bazen her zamanki kelebek dağılımında, fakat daha sıklıkla asimetrik ve unilateral lekeler şeklinde olan alveolar ödemden önce gelişir. Serebral ödem meydana gelebilir; göz diski ödemi şiddetli vakalarda görülür. Trombosit ve fibrin mikroembolisi ciğerlerde ve beyinde olabilir. Kalb normal olup pasif konjestiyona rastlanmamıştır. Peteşiyal hemoraji, tırnakların altında hemoraji ve retinanın değişik tabakalarında hemoraji 16,000 ft. (5000 m.; üzerinde görülür, fakat bu yakalardaki kanamanın patogenezi bilinmemektedir. Endokrin bezler, karaciğer ve böbrekler normal gözükmekle beraber reversibl fonksiyon düzensizlikleri genellikle görülür.
Semptomlar, Belirtiler ve Teşhis
Yükseklik hastalığı, hareket hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Değişik hipoksik sendromlar çakışarak fizyopatoloji spektrumunun bir kısmı sayılırlar. Ancak, ayrı durumlar olarak da gözükebilirler ve değişik hastalık olarak ele alınmalıdır. Akut dağ hastalığı (AMS) 6500 ft. (2000 m., de başlayabilir ve başağnsı, yorgunluk, bulantı, kusma, uykusuzluk ve kuvvetli, hızlı kalb vurması ile belirginleşir. Dehidratasyon ciddî ve hiperventilasyon aşırı olmadıkça, AMS rahatsız etmekle beraber nadiren ciddîdir ve 1-2 gün içinde düzelir. Laboratuvar çalışmaları spesifik olmayıp nadiren yardımcı olurlar.
Yükseklik pulmonal ödemi (HAPE) 10,000 ft. (3000 m. üzerine hızlı çıkışlardan sonra 24-72 saat içinde gelişir ve dispne, beyaz, pembe veya ara-sıra kanlı balgam çıkartılan öksürük, hafif ateş ve taşikardi ile karakterizedir. Siyanoz ve dispne şiddetli olabilir ve yaygın ral steteskopsuz bile duyulabilir. Semptomlar pnömoni ile karıştırılabilir. Göğüs röntgeninde Kerley çizgileri ve her derecede pulmonal ödem görülür. Pulmonal arter basıncı yükselirken, atriyal basınç normaldir. Başağnsı, koma veya ölüm (bazen bir kaç saat içinde şiddetli HAPE' nin özellikleridir.
Yükseklik serebral ödemi (HACE) daha az görülmekle birlikte daha tehlikelidir. HACE'de başağnsı genellikle şiddetli, yürüyüş ataksik, el hareketleri beceriksiz ve diplopi görülür ve duysal ve görsel halüsinasyonlar yaygındır. Göz diski ödemi teşhis için gerekli değildir. HACE, diğer koma nedenlerinden (örneğin; infeksiyon, vasküler kaza veya ketoasidoz) hızlı çıkış; tarihçesi belirgin ateş veya paralizi olmaması ve yapılabiliyorsa normal kan ve spinal sıvı çalışmalan ile ayrılır. Koma ve ölüm çok hızlı gelişebilir.
Retinal kanamalar makula etkilenmemişse asemptomatik olup tek başına veya diğer yükseklik hastalıklarıyla birlikte meydana gelebilir. Araz bırakmamakla beraber, nadiren skotom görülebilir. Oftalmoskopide görülebilen retinal kanamalar hipertansiyon, diabet veya üremiden kaynaklananlardan ayırt edilmelidir.
Profilaksi
Fiziksel uygunluk daha az Oksijen tüketerek çalışmayı geliştirse de dağ hastalığına karşı korumaz. En iyi korunma, yükseğe günde 800-1000 ft. (250-300 m.) hızla ve 13,00 ft. (4000 m.) üzerinde bazı günler dinlenerek çıkmaktır. Tam dinlenme, bazı kişileri daha kötü etkiler, fakat aşırı zorlamadan kaçınmalıdır. Kişisel farklılıklardan dolayı dağcıların ters bir belirti meydana getirmeyecek hızda tırmanmaları, semptomlar ilerlerse ve şiddetlenirse derhal geri dönmeleri önerilir.
Tırmanmadan 1-2 gün önce veya tırmanırken oral 250 mg. asetazolamide günde iki kez alınması yararlı olur. Karbonik anhidrazı inhibe ederek daha az respiratuvar alkaloz ile daha yeterli Oksijen taşınmasını sağlar ve uykuda periyodik solunumu azaltarak veya elimine ederek oksijenlenmeyi düzeltir. Geceleri yavaş hızla Oksijen solunması, uykuda periyodik solumaya bağlı hipoksi artışını en aza indirir. Progesteron, amonyum klorür, sitokrom ve respiratuvar uyarıcılar önerilir, ancak yan etkiler yararlanndan daha ağır basar. Normalden daha fazla su içmek yararlı olabilir. Egzersiz asidozunu önlemek amacıyla antasid verilmesi önerilmiştir, ancak faydalı olduğu kanıtlanmamıştır.
Uyum, dokulardaki Oksijen parsiyel basıncını normale döndürmek amacıyla seri halindeki birbirini tamamlayan fizyolojik değişikliklerden meydana gelen kademeli bir olaydır. 13,000 ft. (4000 m.) üzerinde tam uyum sağlanması yıllarca sürebilir ve ilaçlarla hızlandırılamaz. Kısa-süreli uyum 29,000 ft. (8800 m.) yükseklikte insanlann heyecan verici işler başarmalarını sağlar, ancak 20,000 ft. (6000 m.) üzerinde uzun süre kalınırsa fenalaşma uyumu geçer. Uyumun belirgin özellikleri; ortalama hiperventilasyon ve hafifçe artmış kardiak output ardı-sıra polisitemi, miyoglobin artışı, doku kapilleritesinde artış ve kan alkalin rezervlerinin azalması görülür. Aşırı polisitemi, tromboflebite neden olur; bu nedenle polisitemi bazılarınca hipoksiye karşı ters cevap olarak sayılır.
Tedavi
AMS sıvı yerine konması, aktivite azaltmak ve arasıra iniş dışında tedavi gerektirmez, HAPE çıkışı durdurarak ve aktiviteyi azaltarak tedavi edilir; eğer semptomlar kötüleşirse, ani iniş esansiyeldir.Oksijen solumak, ancak ilk safhalarda HAPE düzelmesini sağlar ve durum ilerledikçe daha az etkili olur, çünkü ilerleyen interstisyel ve alveolar ödemin neden olduğu Oksijen difüzyonu ile çatışma görülür. Morfin etkili olmasına rağmen respiratuvar depresyon yararlarından daha ağır basar. Kardiak fonksiyon normal olduğuna göre digitalis faydasızdır. Furosemid (oral 20-40 mg, her 2 saat veya 20 mg IV yavaşça sıklıkla yararlıdır. (DİKKAT: Diürezin çok hızlı olması hipovolemik şoka neden olarak hafif hastalığı ağırlaştırabilir.) Ağır vakalarda inmek için ilaçlann etkisini beklemek doğru olmaz, çünkü 1000 ft. inerek 1600 ft. yüksekliğe gelmek (300-500 m. iniş ) beklenmedik iyileşmeye neden olur. Hastayı basınçlı bir hücreye koymanın yararı sınırlıdır, çünkü ortam değiştiğinde semptomlar başlar. HACE, steroidlere yavaş cevap verir (deksametazon veya betametazon 4-8 mg. IV her 4 saat. Yükseklik hastalığında intrakraniyal basıncı azaltmak için başka yöntemler yoktur. Oksijen başağnsını geçici olarak düzeltir. Diürez daha az etkilidir ve inişten sonra iyileşme HAPE'den daha yavaştır. Retinal kanamalar tedavi gerektirmez ve tek başına iniş için sebep değildir. Yüksekte kalınca düzelir ve pek azında kalıcı iz bırakır.
Kronik dağ hastalığı (Monge hastalığı), yüksekte yaşayanlarda nadiren görülen bir komplikasyon olup, aşın polisitemi, dispne, trombozlar ve kardiak yetersizliklerle karakterizedir; daha alçak bir yere taşınarak veya geçici olarak flebotomi ile düzeltilir. Sendrom alveolar hiperventilasyona (pickwickian hastalığı) benzer.
Uzm.Dr. Hülya GÜÇLÜER
Göğüs (Akciğer) Hastalıkları
- Akciğer Amfizemi Nasıl Tedavi Edilir?
- Akciğer Apsesi Nedir?
- Akciğer Embolisi Nedir?
- Akciğer Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
- Akciğer Ödemi Nedir?
- Akciğerin Ameliyat Gerektiren Hastalıkları
- Akciğerin Konjenital Anomalileri
- Akut Dağ Hastalığı (Yükseklik Hastalığı) Nedir?
- Ampiyem ve Plevral Effüzyon (Akciğer ve Plevrada Sıvı Toplanması)
- Asbestosis Nedir?
- Astım Nasıl Tedavi Edilir?
- Atelektazi Nedir?
- Berilyozis Nedir?
- Boğmaca Hastalığı Nedir?
- Bronşektazi (Bronş Genişlemesi) Nedir?
- Bronşiolit Nedir?
- Bronşit Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
- Diafragmatik Herni (Fıtık) Nedir?
- Göğüs Travması Tedavisi
- Hastane Kökenli Pnömoni (Nozokomiyal Pnömoni) Nasıl Tedavi Edilir?
- KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) Nedir?
- Kömür İşçisi Pnömokonyozu Nedir?
- Mesleksel Astım Nedir?
- Nefes Darlığı (Dispne) Nedir?
- Pnömokonyoz Nedir?
- Pnömoni (Zatürre) Nedir? Belirtileri Nelerdir?
- Pulmoner Emboli (Akciğer Embolisi) Nedir?
- Pulmoner Ödem (Akciğerde Sıvı Toplanması) Nedir?
- Respiratuar Distres Sendromu Nedir?
- Sarkoidoz Nedir?