ihya.org

akciğer hastalıkları

Pnömokonyoz Nedir?

Pnömokonyoz deyimi başlangıçta işyerlerinde genellikle mineral tozlarının inhale edilmesi sonrasında ortaya çıkan non neoplastik akciğer lezyonları için kullanılmıştır. Ancak günümüzde bu deyim organik ve inorganik partiküller, kimyasal madde buharları ve dumanları da içine alacak şekilde genişletilmiştir.

Tozun niteliğine göre farklı etkiler görülür.

Kollagen üretimi yok, Benign pnömokonyoz, Saf kömür tozu
Fibrozis yapan silika, asbest, berilyum
Antijenik etki organik tozlar immunolojik reaksiyon ve astmaya benzer reaksiyon, extrensek allerjik alveolit
Tüberküloz ile birliktelik silika
Neoplaziye zemin, asbestoz

Nefes Darlığı (Dispne) Nedir?

Nefes darlığı, hastanın güçlükle nefes alıp vermesi halidir. Nefes darlığı, sübjektif olarak duyulan rahatsız edici bir duyudur. Hasta soluma eforunun arttığını duyar. Nefes darlığına "zorlu solunum" demek de mümkündür. Normal bir insanın alışkın olduğundan fazla bir iş yaparken fazla solunum gereksinmesi (hiperpe) bir nefes darlığı değildir. Her kişinin bir iş kapasitesi vardır. Bunu aşınca normalden daha derin ve daha hızlı solumaya başlar. Özellikle hareketsiz bir hayat yaşayanlar, yaşlılar, şişmanlar ve kadınlar küçük bir eforla daha fazla solunum gereksinmesi ile karşılaşırlar. Bunları nefes darlıkları arasına katmamak gerekir. Kısacası dispne bir hastalık halidir. İstirahat halinde bir şahsın bir dakikada soluduğu hava (dakika solunum hacmi), zorlu şekilde bir dakikada soluduğu havanın (maksimum solunum kapasitesi) 1/3 ünden azdır. Bu oranın büyümesi, yani solunum yedeğinin azalması, dispneye neden olur.

Dispneye neden olan başlıca hastalıklar ve nedenler şunlardır:

1-HİPERVANTILASYONA (SOLUNUM ARTIŞI) YOL AÇAN NEDENLERLE DİSPNE
Anemi
Karbonmonoksid zehirlenmesi
Methemoglobinemi
Sulfhemoglobinemi
Oksijen basıncının düşmesi

Mesleksel Astım Nedir?

Döneminin ünlü doktorlarından olan Paracelsus (1493-1541), Avusturya'nın Villach şehrindeki madenlerde yaşadıklarını anlattığı kitabında şöyle bir yorum yapmaktadır: "Altın, gümüş, demir, bakır, kalay, kurşun ve civayı elde etmek istiyorsak önümüze çıkacak bir çok güçlük karşısında yaşamımızı ve bedenimizi tehlikeye atmalıyız". Paracelsus, aynı zamanda bir madenciydi ve o dönemde iş-işçi sağlığı kavramları henüz ortada yoktu.

Daha sonra yaşamış bir doktor olan Bernandino Ramazzini (1633-1714) ise dikkatleri çalışanların sağlığına çekmiştir. Ramazzani, öğretim üyesiydi ve aynı zamanda "iş hekimliği"nin öncülerindendi. "Ne iş yapıyorsun?" sorusunu, Hippocrates'ın "Hastalıklar" kitabında yer alan ve bir hastayla ilk kez karşılaşan hekimin hastasından ve onun yakınlarından öğrenmesi gereken konular arasına eklemeyi öneren kişidir. Şöyle sürdürür: Bu soru, hastalığın nedenini bulabilmek için kaçınılmaz bir sorudur. Ancak, günlük hekimlikte bu çok önemli noktaya hiç önem verilmediğini ya da hekimin hastanın mesleğini bilse bile buna aldırış etmediğini görmekteyim.

Kömür İşçisi Pnömokonyozu Nedir?

Kömür ısınma, elektrik üretiminide içeren değişik amaçlara yönelik çıkarılır. Kömür işçilerinde görülen akciğer bulgularının spektrumu değişkendir.

Asemptomatik antrakosis; Pigment hücresel reaksiyon olmaksızın birikir.
Basit kömür işçisi pnömokonyozu (BKİP); önemli pulmoner disfonksiyon olmaksızın pigment makrofajlarda birikir.

Komplike kömür işçisi pnömokonyozu (KKİP); veya progressif masif fibrozis (PMF); akciğer fonksiyonlarını azaltan yoğun fibrozis olur.

Kömür madenlerinde toz azaltma ölçümlerinin uygulanması yeryüzünde kömür tozu hastalığı insidansını azaltmıştır. Sert kömür (antrasit) yumuşak kömür (lignit)ten daha çok hastaluğa neden olur. İstatistikler değişken olmasına rağmen BKİP’nun %10’undan azı KKİP’e PMF ilerler. PMF genel bir deyimdir. Yoğun fibrozis oluşturan herhangi bir pnömokonyoz komplikasyonu için kullanılmaktadır. En sık KİP ve silikosis’te görülür.

KKİP’in patogenezi özelliklede BKİP’in KKİP’e ilerleten lezyonların nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Silika ile kontamine olmuş kömür tozları progressif hastalık lehine olabilir. Ancak birçok olguda karbon tozlarının kendisi sorumludur, Komplike lezyonlar basit lezyonlardan daha çok toz içerir.

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) Nedir?

KOAH Nedir?

KOAH bir akciğer hastalığıdır.

Hava yolları akciğerlere hava taşır. Hava yolları bir ağacın dalları gibi uca doğru gittikçe küçülür. Her bir ince dalın sonunda minik baloncuklara benzer çok sayıda hava kesesi vardır.

Sağlıklı kişilerde bütün hava yolları açık ve temizdir. Her bir minik hava kesesi havayla dolar. Daha sonra hava çabucak dışarı çıkar.
Sizde KOAH varsa, akciğerlerinizde sorun var demektir.

1. Hava yollarının içi daralır. Daha az hava girer, çünkü;
* Hava yollarının duvarları kalınlaşır ve şişer
* Etrafındaki küçük kaslar hava yollarını sıkıştırır
* Hava yollarında öksürükle çıkardığınız balgam oluşur
2. Minik hava keseleri boşalamaz ve akciğerlerinizi aşırı doluymuş gibi hissedersiniz

Doktorunuz akciğerinizle ilgili sorunlarınızı anlamanıza yardım edebilir.

Doktorlar, KOAH' ı iyileştiremezler ama şikayetlerinizin azalmasına yardımcı olabilir ve akciğerinizdeki zedelenmeyi yavaşlatabilirler.
Doktorunuzun dediklerini yaparsanız;

* Nefes darlığınızın azaldığını hissedeceksiniz
* Daha az öksüreceksiniz
* Daha güçlü olacaksınız ve daha rahat gezebileceksiniz

Hastane Kökenli Pnömoni (Nozokomiyal Pnömoni) Nasıl Tedavi Edilir?

Hastane kökenli pnömoni (HKP), hastaneye yatış öncesi ve sırasında enkübasyon döneminde olmadığı bilinen etkenlerle hastaneye yatıştan 48 saat ve sonrasında oluşan pnömoni olarak tanımlanmaktadır. Yine hastaneden çıktıktan sonraki 48 saat içerisinde oluşan pnömoni de hastane kökenli pnömoni gibi tedavi edilmelidir. Hastane kökenli pnömoni serviste ya da yoğun bakımda hasta takip edilirken ortaya çıkabilir. Entübasyon sırasında pnömonisi olmayan, invazif mekanik ventilasyon desteğindeki hastada entübasyondan 48-72 saat sonra gelişen pnömoni ventilatörle ilişkili pnömoni (VİP) olarak tanımlanmaktadır.

Amerikan Solunum Derneği (ATS) ve Amerikan İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (IDSA) tarafından kanıta dayandırılarak hazırlanmış ve bazı önerilerde bulunulmuş rehberde bakım hastalarında pnömoni olarak bir tanım daha ortaya konmuştur (1). Bu isim altında son 3 ay içerisinde iki veya daha fazla gün hastane bakımı gerektiren olgularda, son 1 ay içerisinde yara infeksiyonu olan olgularda, bakım evinde yaşayan olgularda, yakın zamanda intravenöz antibiyotik tedavisi olgularda, hastane veya hemodializ kliniklerinde izlenen olgularda ortaya çıkan pnömoni tanımlanmaktadır (1).

Bronşit Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Bronşit bir alt solunum yolu enfeksiyonu olup genel anlamda bronşların inflamasyonudur (iltihaplanmasıdır) .

Alt solunum yolu enfeksiyonları; trakeabronşiyal ağacın daha çok viruslarla oluşan, genel solunum yolu infeksiyonu ile birlikte olan inflamasyonudur


Akut Bronşit

Klinik özellikler : Öksürük en temel semptom olup , uzun sürebilir. Balgam olguların yarısında görülebilir, başlangıçta mukoid iken sonra pürülan hale dönüşebilir. Etkene göre ateş görülebilir. Substernal yanma olabilir. Dinlemekle ronküsler ve kaba raller duyulabilir.

Komplike olmadıkça , altta yatan bir hastalık olmadıkça konsolidasyon ve alveolar tutulum görülmez.Sigara içenlerde semptomlar daha uzun süreli olabilir. Erişkin başlangıçlı astmanın başlamasına neden olabilir.

Etiyoloji : Daha çok viruslar etkendir. Respiratuvar viruslardan; nezle ve coronavirus,influenza, adenovirus etken olabilir. Viruslar dışında; Bordetella pertussis, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia pneumoniae bakterileri de bu hastalığa neden olabilir. Diğer bakterilerin rolü henüz kesinlik kazanmamıştır.

Bronşiolit Nedir?

Tanım: Bronşiollerin inflamasyonudur. Yaşamın ilk iki yılında görülen akut bir alt solunum yolu infeksiyonudur.

Klinik bulgular: Akut başlangıçlı vizing hırıltılı solunum la karekterize olup, çoğunlukla öksürük, burun akıntısı, takipne ve solunum sıkıntısı ile karekterizedir. Genelde üst solunum yoluna ait bulgular ve ateşten 2-3 gün sonra öksürük, solunum hızında artış görülür. Anoreksi, huzursuzluk, letarji eşlik edebilir. Hastalığın ilerlemesiyle takipne, taşıkardi belirgin hale gelir. Gögüs duvarında çekilmeler, burun kanatlarının solunuma katılması, görülür. Siyanoz daha nadirdir, bu dönemde ateş olmayabilir. Dinleme bulguları saatler içinde degişebilir. Wheezing, beraberinde raller duyulabilir. Dispnenin artışıyla akciger seslerinde azalma olur ve ilerleyici bir obstrüksiyon göstergesidir. Dehidratasyon sıklıkla eşlik eder. Otitis media, konjunktivit ve bazen diyare eşlik eden semptomlar olabilir. Akut dönem 3-7 gün içinde sona erer. İyileşmeden sonra ilk iki yılda tekrarlamalar olabilir, gitgide şiddeti azalır.

Bronşektazi (Bronş Genişlemesi) Nedir?

Bronşların doğuştan ya da sonradan dönüşsüz biçimde genişlemesidir. Kronik bronşit bu gelişmenin başlıca sorumluları arasında yer alır.

Bronşektazi, yani bronş genişlemesi çeşitli biçimlerde ve bronş ağacında değişen yaygınlıkta görülebilir. Doğumsal olduğu kadar, bronşlara yerleşen enfeksiyon etkenlerinden de kaynaklanabilen bir bozukluktur. Hastalık uzun süre belirti vermez. Ama iltihaplanma ilerlediğinde ilk kez iltihaba bağlı belirtilerle fark edilebilir.

NEDENLERİ

Bebekken ortaya çıkan bronş genişlemeleri doğumsaldır. Bronş duvarının esnekliğini ve desteğini sağlayan etkenlerin yetersizliği sonucu, bronşlar doğumdan başlayarak sürekli geniş kalır. Aslında edinilmiş bronşektaziler de aynı yetersizlik sonucu gelişir.

Boğmaca Hastalığı Nedir?

Tanım:Bordetella cinsi bakterilerle oluşan, oldukça bulaşıcı olup solunum yolu silier epiteline seçici bir tropizm gösteren infeksiyon hastalıgıdır.

Berilyozis Nedir?

Hava kaynaklı tozlara veya metalik berilyum dumanına veya onun oksitlerine, bileşiklerine veya tuzlarına yüksek dozda maruz kalma akut pneumonitis oluşturabilir. Düşük dozlara maruz kalma sarkoidoza benzeyen sistemik veya pulmoner granulamatoz reaksiyon oluşturur. İşyerlerinde berilyuma maruz kalmanın zararlı etkilerinin erken tanınması işçilerin maruz kalacağı sınırların standartlarının 1940’ların sonlarında belirlenmesine yol açtı. Bu akut berilyosisin görülmemesi ile sonuçlandı. Berilyum bileşikleri ile nükleer ve hava araçları endrüstrisinde çalışanlar karşılaşma için yüksek risk altındadır fakat arasıra kronik berilyosis olguları bildirilir.

Kronik berilyosise hücre aracılıklı immunite neden olur. Karşılaşan işçilerin %2’sinden azında hastalık gelişir. İmmun yanıtın başlaması için genetik yatkınlık olması gerektiği görünmektedir. Geçikmiş hipersensitivitenin görülmesi akciğer, hiler nodlar daha az yaygın olarak dalak karaciğer böbrek sürrenal ve uzak lenf nodlarında nonkazeifiye granulomların gelişmesine yol açar. Pulmoner granulomlar ilerleyen fibrozis gösterir ve göğüs filmlerinde irrügüler ince nodüler dansiteler oluşturur. Hiler adenopati olguların yarısında görülür.

Atelektazi Nedir?

Atelektazi akciğerlerin yetersiz genişlemesi veya daha önceden genişlemiş akciğerin kollabe olması ile göreceli olarak daha az hava içeren akciğer parankiminin oluşmasıdır. Anlamlı atelektazi oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona zemin hazırlar. Edinilmiş atelektazi ile daha çok erişkinlerde karşılaşılır ve obstrüksiyon, kompresyon ve kontraksiyon atelektazi olmak üzere ayrılabilir.

Resorbsiyon atelektazisi; hava yollarının tam tıkanması sonrasında bunun distalinde etkilenen alveollerdeki oksijenin resorbe olması ile oluşur. Etkilenen alveollerde kan akımında etkilenme olmaz. Akciğer hacmi azldığından mediasten etkilenen akciğer tarafına kayar. Buna temelde aşırı sekresyonlar (müköz plaklar) veya küçük bronşlardaki eksudalar neden olur. Bu nedenle bronşial astma, kronik bronşit bronşiektazi, yabancı cisim aspirasyonu ve ameliyat sonrasında görülebilir. Bronş tümörleride atelektaziye neden olabilir, birçok durumda tam olmayan obstrüksiyon lokalize amfizem oluşturur.

Astım Nasıl Tedavi Edilir?

Astım Nedir?

Astım akciğerlere kadar olan hava yollarını ( Bronşlar ) etkileyen bir hastalıktır. Bu hava yolları soluduğumuz havayı burundan itibaren akciğerlere kadar ulaştırır. Sağlıklı bir kişide bu soluma olayı kolayca gerçekleşir. Astımlı bir kişide ise bazı dönemlerde soluma zorluğu meydana gelir. Astım atağı sırasında bronşlar ( hava yolları ) daralır ve havanın geçişi zorlaşır. Bu hava yolu daralmasının bazı nedenleri vardır. Bunlar:

* Bronşları çevreleyen kasların kasılması sonucu hava yollarının daralması
* Bronşun içini saran zarın şişmesi
* Hava yollarında mukus ( sümük - balgam ) adı verilen yapışkan bir salgının aşırı salınması ve bu salgının hava yollarını
yer yer tıkaması

Astım Nöbetinin Belirtileri Nelerdir?

Asbestosis Nedir?

Asbest hidrate kristal silika ailesidir fibril olşturur. Korozivlere ve ısıya dayanıklı, içinde bulunduklar bileşikleride gerilmeye dayanıklıklı hale gtirdiklerinden inşaat ve aylıtım işlerinde sık kullanılırlar. Epidemiyolojik çalışmalara göre asbest ile mesleki maruz kalma aşağıdaki durumlarla ilişkilidir.

Lokalize fibröz plak, nadiren diffüz plevral plak
Plevral efüzyon
Parankimal interstisyel fibrosis
Bronkojenik karsinom
Mesotelioma

Asbest işçilerinin aile üyelerinde asbestosis ilişkili kanser insidansında artma çevredeki asbestin potansiyel zararlarına karşı halkı alarme etmiştir.

PATOGENEZ; Asbestin farklı formlarının eriyebilirliği, konsantrasyonu, boyutu, şekli hastalığın görülüp görülmeyeceğini söyler. İki farklı geometrik form bulunur.

Serpentin (kıvrımlı yada büklümlü ve kıvrılabilir) ve
amfibol (düz, sert, kırılgan)

Ampiyem ve Plevral Effüzyon (Akciğer ve Plevrada Sıvı Toplanması)

Tanım: Genellikle altta yatan bir hastalığa bağlı olarak, plevral boşlukta sıvı birikimidir. Efüzyon transuda veya eksuda niteliginde olabilir. Ampiyem ise plevral boşlugun mikrobiyal infeksiyonudur. Yetersiz tanı ve tedavi durumunda kötü prognoza sahiptir.

Klinik Bulgular: Ampiyemin klinik bulguları çok değişken olup, plevral sıvı toplanması ve infeksiyonla ilişkilidir. Göğüs agrısı,dispne, kilo kaybı, ateş, titreme, gece terlemesi başlıca bulguları oluşturur. Fizik incelemede plevral sıvı saptanabilir. Predispozan faktörleri bilmek ve şüphelenmek tanıda önem kazanır.

Top