ihya.org
göz sağlığı
Göz Temizliği
Göz temizliğinde halk arasında sık yapılan bazı yanlış uygulamalar mevcuttur.
Göze çayla kompres, tükürmek, kaçan bir şeyi dil ile almak ve benzeri yanlış uygulamalar; gözde mikrobik hastalıkların oluşmasına davetiye çıkarmaktadır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kuddusi Erkılıç yaptığı açıklamada, sağlıkla ilgili her alanda olduğu gibi göz konusunda da halk arasında birçok yanlış inanış bulunduğunu söyledi. Göz temizliği konusunda halk arasında yapılan birçok uygulamanın, tıpta yeri olmadığını kaydeden Erkılıç, ilaç sektöründeki gelişmelerle artık bu tür uygulamalara gerek kalmadığını bildirdi.
Erkılıç, göz temizliği konusundaki bazı yanlış inanışları şöyle sıraladı:
Ilık çay ve sütle kompresin gözü temizlediğine inanılıyor. Bunlarla sadece sıcaklıklarından dolayı masaj etkisi olduğu için kısmen rahatlama sağlanabilir, ancak hiçbir faydası yok. Aksine hijyenik ortamlarda yapılmadığında mikropların göze rahatlıkla yerleşmesine neden olur.
Gözde kızarma ve sulanma durumlarında bazı insanlar, başkasının göze tükürmesinin faydalı olacağına inanıyor.
Gözlük Kullanımı Nasıl Olmalıdır?
İdeal Gözlük Kullanımı, Bakımı, Muhafazası
Gözlük kullanmaya başlayan kişilerde, belli bir süre sonra bazı alışkanlıklar oluşur . Gözlüğü takıp, Çıkarırken, silerken, bir zemin üzerine koyarken, kordon veya zincirle boyunda asılı tutarken, baş üzerine kaldırırken, kılıfına yada kılıfsız cebe çantaya yerleştirirken ortaya çıkan bazı hareketler, hep benzer biçimde düşünmeden yapılır.
Bu alışkanlıkların hepsi, gözlüğün ömrünü, yapısını, ayarlarını etkiler . Eğer bu alışkanlıkların içinde yanlış bir zorlama, yanlış bir hareket varsa, gözlük zorlamanın olduğu bölgeden kırılabilir. Bu olumsuzlukları gidermek için, sırasıyla şunlara dikkat etmek gerekir:
Gözlük kullanılmadığı zamanlarda,mutlaka sert koruyucu bir kılıfta muhafaza edilmeli ve mümkün olduğunca oturulan, dayanılan üzerinde eşya bulundurulan bir zemine konulmamalıdır.
Oturulan sandalye, koltuk, kanepe, yatak üzerine bırakılıp unutulan gözlükler her an bir kazaya uğrayabilir . Böyle bir alışkanlık edinilmişse hemen vazgeçilmesi gerekir.
Gözlüğün Ayarları Bozulursa
Gözde Uçuşan Cisimler
Birçok kişinin görme alanlarında gördükleri hareketli, küçük noktacıklara yüzen cisimler denir. Sıklıkla duvar yada gökyüzü gibi düz bir zemine bakarken görülürler. Yüzen cisimler çok zaman önce Romalılar zamanında uçan sinekler ("muscae volitantes") olarak tanımlanmıştır.
Yüzen cisimler, göz boşluğunu dolduran, jelatine benzer berrak bir sıvı olan vitreus içindeki küçük jel kümeleridir. Gözün önünde gibi görünseler de aslında gözün içindeki sıvıda yüzmektedirler ve retina tarafından gölge olarak görülürler (Retina: Gözün ışığa duyarlı iç tabakası).
İster küçük nokta, daire, çizgi şeklinde ister örümcek ağı şeklinde olsun yüzen cisimlerin ortaya çıkması, özellikle aniden gelişirlerse çok endişeye sebep olabilirler. Bununla birlikte bunlar genellikle önemsizdirler ve yaşlanmayı gösterirler. Vitreus jeli zamanla büzülür, retinadan ayrılır ve yüzen cisimlere sebep olur. Bu özellik miyoplarda daha sık görülür.
Gözde 7 Tehlike Sinyali
Hayatınızın ilk yarısında görmenizi ciddi olarak tehdit eden hemen tüm hastalıklar tehlike sinyalinin biri veya birkaçı ile kendini ele verir. 7 Kanser tehlike sinyalini bilmeniz gerektiği gibi bunları da bilmelisiniz.
1. Sürekli kırmızılık: Kızarıklık ciddi veya önemsiz bir göz problemine bağlı olabilir. Nasıl ayırtedilebilir? Genellikle ciddi bir hastalıkta diğer belirtiler de mevcuttur. Ancak, başka bir semptom yoksa bile olağandışı bir kızarıklık devam ediyorsa doktorunuz tarafından görülmelidir.
2. Devam eden ağrı veya gözde veya çevresinde rahatsızlık hissi. Sağlıklı bir göz ağrı yapmaz. Hepimizde vücudumuzun orasında burasında hafif ve gelip geçici ağrılarımız olur. Göz de buna dahildir, belki yorulduğumuz zaman. Ancak sürekli ağrı normal değildir. Özellikle göz kızarıksa veya diğer tehlike sinyalleri de varsa.
Göz Hastalıklarında Lazer Kullanımı
Gözün Kırılma Kusurları Nelerdir ?
Miyopide, gözün ön-arka ekseninin genelde uzun olmasından dolayı uzaktaki cisimlerin görüntülerinin gözün arkasındaki merkez görme noktasına varmadan odaklaşması sonucu ağtabakada net görüntü oluşamaz.
Hipermetropide, gözün ön-arka ekseni kısa olduğundan görüntü merkez görme noktasında bulanık olur, ancak arkasında netleşir.
Astigmatta ise, görüntü merkez görme noktasında eğik / bozuk olarak meydana gelir.
Ekzimer Lazer nedir ?
Ekzimer Lazer yüksek enerjili ültraviyole ışınları yayan bir Lazer cihazıdır. Bu ışınlar gözün en önündeki saat camına benzeyen şeffaf kornea tabakasına temas edince, buradaki kornea moleküllerini birbirine bağlayan kimyasal bağları koparır ve böylece korneanın yüzeyindeki o kısım yok olur. Bu olay fotokimyasal bir işlem olduğundan gözün hiçbir dokusuna zarar vermez, hatta etkisi gözün iç kısımlarına bile girmez; çünkü gözyaşına veya herhangi bir sıvıya rastladığı anda tüm etkisini kaybeder.
LASIK Nedir ?
Görme Keskinliği Testi
Burada verilen görme keskinliği testi uzak mesafeden yapılan bir E testidir. Hem çocuklar, hem büyüklere rahatlıkla uygulanabilir. Okuma yazma bilmeyenlerde de uygulanabilmesi bir avantajdır. Bilgisayar ekranının büyüklüğü, çözünürlüğü, parlaklık ve kontrast oranın değişikliklerine bağlı olarak farklı sonuçlar alınabilir. Test print edildiğinde yine printer çözünürlüğüne göre test sonucunda değişiklikler görülebilir. Bu test hiçbir zaman doktor tarafından yapılacak göz muayenesinin yerine geçmez.
Print alırken dikkat edilecek hususlar:
*Görüntünün büyüklüğü değiştirilmemelidir.
*Görüntü merkezde olmalıdır.
*Görüntü dikey olarak print edilmelidir.
*Grafikler tek renkli (siyah) olmalıdır.
Test yapılırken dikkat edilecek hususlar:
*Testin alt kısmında yatay olarak uzanan kalibrasyon çizgisinin boyutları ölçülmelidir.
*Normalde uzunluk 100 mm yani 10 cm dir. Kalibrasyon çizgisinin 30 katı kadar uzakta durularak test yapılmalıdır. Eğer uzunluk 10 cm ise 10x30 = 300cm = 3 metre olmalıdır. Örneğin kalibrasyon çizgisi 11.5 cm olarak ölçülmüşse durulması gereken mesafe 11.5 x 30 = 345 mm olmalıdır.
Testin yapılışı
Bilgisayar Kullanımına Bağlı Göz Yorgunluğu
Günümüz modern teknolojisinde, ister iş hayatı ister özel hayat olsun, bilgisayarların yeri ve önemi inkar edilemez. Bu makinelerin faydası yadsınamamakla birlikte, kullanımları yüksek görsel dikkat istemektedir. Bilgisayar kullanımına bağlı olarak artan şikayetlerin büyük çoğunluğu, gözlerle ilgili olanlarıdır.
Bilgisayar kullanımına bağlı olarak, gözün kendisinde ya da görme kalitesinde birtakım problemlerin meydana gelmesi, göz yorgunluğu hali olarak yorumlanmaktadır. Sıklıkla görülen belirtileri şöyle sıralanabilir: Yorgun ve ağrılı gözler, gözlerde yanma ve batma, bulanık görme, kuruluk hissi, sulanma, kaşıntı, kızarıklık, gözleri kısarak bakmak, odaklama zorluğu, çift görme, yazı karakterlerinin veya grafiklerin etrafında ışık hareleri ya da saçılmalar görmek, ışığa karşı hassasiyet, baş ağrısı, boyun, sırt ve omuz ağrısı.
Vitreus Kanaması Nedenleri
Nedenleri, Görülme sıklığı, Risk faktörleri
Diyabetik retinopati (genellikle diyabeti olduğu bilinen), arka vitre dekolmanı, retina yırtığı, retina dekolmanı daha önceden geçirilmiş ven tıkanıklığı, makula dejenerasyonu.
Belirtiler
Uçuşan sineklerin ve bazen şimşek çakmasının görülmesiyle birlikte ani ağrısız görme kaybı.
Kırmızı reflenin kaybı, şiddetliyse oftalmoskopi ile fundus iyi görülmeyebilir, hafif vitreus kanaması sadece alt retinadaki ayrıntıları maskeleyebilir.
Tedavi
Derhal bir göz kliniğine sevki tavsiye edilir. Arka kutbun ultrasonografisi tedavi edilebilen nedenleri ortaya çıkabilir.
Üveit Tedavileri
İris, korpus siliare ve koroidea, uvea tabakasını oluşturan dokulardır. Uveanın inflammasyonuna “Üveitis” denilmektedir. Göz içi inflamasyonunun göz boşluğuna yayılarak ağır bir tablo oluşturması “Endoftalmitis” tir. Endoftalmitis tablosu sklera dışına yayılmaz, yayıldığı, tenon kapsülünü hatta orbita dokularını da içine aldığı zaman “Panoftalmitis” denir.
SINIFLANDIRMA
Anatomik olarak üveitler:
1. Ön üveitis
2. İntermediate üveitis
3. Arka üveitis olarak sınıflandırılabilir.
Ön üveitis; İritis olarak görülmekte fakat sıklıkla olaya korpus siliarenin ön bölümü yani pars plikata da katıldığı için bir iridosiklitis tablosu olarak karşımıza çıkmaktadır.
İntermediate üveitis; Kronik siklitis veya pars planitisdir. Tabloya korpus siliarenin arka bölümü pars plana ve retina periferi katılmaktadır.
Arka üveitis; İnflamasyon vitreus tabanının arka sınırının gerisinde yerleşmiştir. Lokalizasyonun yerine göre koroiditis, retinitis, korioretinitis ve retinokoroiditis olarak isimlendirilmektedir.
Şaşılığın Tedavisi
Gözlerde herhangi bir sebepten dolayı ortaya çıkan her türlü kayma, şaşılık olarak adlandırılır. Görme sorunu açısından bazen sebep, bazen de sonuçtur.
Bebeklerde bazen değişik bir durum daha mevcuttur: Yalancı Şaşılık! Aslında kayma mevcut değilken, sanki varmış gibi algılanmasıdır. Burun kökü gelişimi daha tamamlanmadığı için görülen bir durumdur ve sık görülür.
Şaşılık bazen hayati bir sorunun habercisi de olabilmektedir: Bunlardan en sık görüleni Retinoblastom denilen bir çeşit göziçi kanseridir. Bir diğer durum ise beyin tümörü sebebiyle göz kaslarının düzgün çalışamaması sebebiyle kayma ortaya çıkmasıdır.
Görüldüğü gibi şaşılık, sadece kozmetik ve görsel bir sorun değil, bazen çok daha önemli ve hayatı riske atan hastalıkların uyarıcısı olmaktadır.
Şaşılık, doğuştan da olsa sonradan da ortaya çıksa halk arasında bilinen görüşün aksine zaman geçmesiyle kendiliğinden iyileşen bir hastalık değildir. Şüpheli bir durumda bile en kısa zamanda bir göz doktoruna başvurulmalı ve ön muayenesi yaptırılmalıdır çünkü kısa süren bir muayene bazen sadece hastanın gözünü değil, hayatını da kurtaracaktır.
Sklerit Nedir?
Belirtiler
- Bir veya her iki gözde ağrı
- Gözde parça halinde kızarıklık
- Bulanık görme
Göz küresinin dış kısmı birkaç bölümden meydana gelmiştir. Sklera, göz küresinin çoğunu kaplayan sert doku tabakasıdır. Göz akı olarak söz edilen kısım sklera ise, episklera ile kaplıdır. Bu doku, skJera ile dış zar (konjonktiva) arasında arasında bulunan şeffaf dokudur. Bazen sklera ve episklera iltihaplanabilir.
Episkleranın i1tihabl en büyük sıklıkla genç yetişkinlerde ortaya çıkan hafif ve lokalize bir enfeksiyondur. Sklera i1tihabl daha az görülen ve daha ciddi bir rahatsızlıktır. Sıklıkla belirli otoimmün rahatsızlıklarla (romatoid artrit gibi) veya iltihapıı bağırsak hastalığıyla bağlantılı düşünülür. Sklerat en fazla 30 ile 60 yaş arasındakilerde görülür.
Teşhis
Retina ve Vitreus Hastalıkları
Göz küresi dıştan içe doğru 3 kattan oluşur. Bunlardan en dıştaki sklera gözün şeklini oluşturan bağ tabakasıdır; ortada damar tabakası ve en içte de sinir tabakası yer alır. Sinir tabakası, gözün saydam tabakası ve lensinden kırılarak gelen ışınların odaklanarak görüntünün oluştuğu yerdir. Bu tabakaya retina adı verilmektedir. Retinanın merkezinde kalan ve keskin görmeyi de içerecek şekilde en çok kullanılan bölümüne maküla denir. Makülanın burun tarafında kalan kısmında görüntüyü algılanmak üzere beyne iletecek olan görme siniri yer alır. Göz küresinin arkada retina, önde ise lens ile sınırlı bölümünü dolduran jel tarzındaki sıvıya ise vitreus denir.
Retina hastalıklarında muayene ve tanı yöntemleri
Retina, herhangi bir cerrahi girişim yapılmaksızın vücudumuz hakkında, özellikle de damar sistemi hakkında bilgi veren tek yapıdır, ancak bazı optik ortamlarla dış dünyadan ayrıldığı için kolayca görünüp muayenesi yapılamaz. Retinanın muayenesinin yapılabilmesi için bazı basit veya karmaşık teknik ve cihazların uygulanması gerekir. Göz bebeğinin ilaçla büyütülmesi de bu muayeneyi oldukça kolaylaştıracaktır.
Retina Dekolmanı (Ağtabaka Ayrılması) Nedir?
Gözde ağtabakanın pigmentli epitel örtüsü ile ışık alıcıları tabakasının yaralanma ya da hastalıklar sonucu birbirinden ayrılmasıdır ve hemen tedavi edilmesi gerekir.
Ağtabaka (retina) ayrılması gerçek bir ayrılma değildir. Ağtabakanın damar tabakaya (koroit) yapışık olan pigmentli tabakasının, camsı cisimle bağlantılı olan sinirsel tabakadan ayrılmasıdır. Bu ayrılma genellikle ağtabakanın damar tabakaya yapışık olduğu iki noktada, yani kör nokta ve dişli sınırda (oro serrata) gerçekleşir.
Ağtabaka ayrılmasının klinik olarak başlıca iki tipi vardır: Birincil ya da nedeni bilinmeyen olgularda ayrılmayı açıklayacak herhangi bir lezyon ya da bozukluk yoktur; ikincil olgularda ise ayrılma ağtabakayla ilgili bir hastalık ya da bozukluktan kaynaklanır.
Birincil ağtabaka ayrılması