ihya.org
Hastalıklar
Zatülcemp
Tıp dilinde sulu zatülcemp denilen hastalıktır. Akciğerlerin etrafını saran zarın iltihaplanması sonucu meydana gelir. Zarın iki yaprağı arasına su toplanmıştır. Nedeni; şiddetli soğuk algınlığı, bronşit, böbrek hastalıkları veya kulak iltihaplarıdır. Göğsün yan taraflarında şiddetli ağrı hissedilir. Bunlara bastırıldığı zaman ağrı şiddetlenir. Nefes darlığı vardır. Yatak istirahati ve doktor tedavisi şarttır.
Zatürre (Pnömoni)
Pnömoni (zatürre) akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir.
Zatürre nasıl bulaşır?
Bazı zatürree türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski vardır. Ama, hastalık çoğunlukla, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürree oluşturur. Dolayısıyla zatürrenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok, kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynar. Zatürreeye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu infeksiyonları ise çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi, ağız ve burun sekresyonlarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla diğer kişilere geçebilirler.
Zatürrenin sıklığı nedir?
Bronşit
Bronşit, büyük bronşları, yani soluk borusundan dallanarak akciğerlere yayılan hava borularını örten mukoza dokusunun akut ya da kronik iltihabıdır. İltihap bronşiyol denen küçük bronşlarda oluşursa bronşiolit adıyla anılır.
AKUT BRONŞİT
Akut bronşit sıradan bir hastalık olarak kabul edilir ve soğuk algınlığının ardından gelişir. Çok yaygındır. Hastalık etkeni genellikle üst solunum yollarında önceden bulunan ve sık rastlanan virüslerdir. Başlangıçtaki virüs enfeksiyonuna daha sonra eklenen bakteri enfeksiyonu bile fazla önemli değildir. Gelişen bu komplikasyon yaygın kullanılan birkaç antibiyotikle kolayca denetim altına alınabilir.
Nedenleri
Akut bronşitin iki temel nedeni vardır:
Grip ve Nezle
Grip, dünyanın en yaygın bulaşıcı hastalıklarından biridir. Genellikle her yıl, kış aylarında salgınlara yol açar. Grip, genellikle, birçok insanın aynı anda hastalığa yakalanmasına neden olan salgınlar yapar. Salgınlar çoğunlukla kışın görülür ama salgın dışı griplere de rastlanılır, insanlar yıl boyunca gribe yakalanabilirler.
Nedenleri
Gribe neden olan virüs, sürekli değişerek bedenin savunma sistemlerini atlatır. Her yıl virüsün yapısı "antijen sürüklenmesi" olarak bilinen bir süreç sonucu değişir ve grip salgınlarına neden olur. Her 30 - 40 yılda bir ise daha büyük bir değişme olur ve dünya çapında bir salgına yol açar. Bazen grip virüsü, daha önceki yapısına benzeyen bir biçime dönüşür; o zaman,ilk virüsle hastalanmış olan kişiler ikincisinin yaptığı hastalığa karşı bağışık olurlar. Grip, insandan insana öksürme ve hapşırmayla bulaşır. Bulaştırıcı kişi öksürüp hapşırınca açığa çıkan virüsü içeren salgı damlacıkları hasta olmayan kişi tarafından solunum yoluyla alınır ve bir ila üç gün içinde grip belirtileri ortaya çıkar.
Viral Hastalıklar
Metabolik ve viral hastalıklar için yeni ilaçlar bulma konusundaki yoğun çabalarımız devam etmektedir. Bu alanda yaptığımız çalışmaların merkezi ABD Research Triangle Park’da bulunan Metabolik ve Viral Hastalıklar için Yeni İlaçların Keşfi Mükemmeliyet Merkezi ve Philadelphia (ABD) ve Stevenage’da (İngiltere) bulunan destekleyici tesisler tarafından yönetilmektedir.
İlaçlar CEED tarafından geliştirildikten sonra geniş çaplı klinik deneylere tabi tutulur ve son olarak Global Geliştirme tarafından tescil edilir.
Bu tedavi alanlarında ilaç keşif ve klinik geliştirme çabaları aşağıdaki konulara odaklanmaktadır:
Metabolik Enfeksiyonlar
Diyabet
Obezite
Doygunluk
Kilo kontrolü
Yaşlılığa bağlı hastalıklar
Viral Enfeksiyonlar
Bağışıklık Sisteminin Çökmesine Neden Olan Virüs (HIV/AIDS)
Hepatit C virüsü
Herpes simpleks virüsü
Human papilloma virüsü
Herpes simpleks virüsünün taşınması
Bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda herpes simpleks virüsünün baskılanması
Uçuk
Verem
Şimdi kendimize soralım nedir bu yoksul hastalığı, etrafımızdaki yoksullarda görülüyor mu yoksa eski Türk filmlerinden mi hatırlıyoruz, şimdilerde de görülüyor mu acaba? Verem savaş haftası dolayısıyla Bursa il sağlık müdür vekili Serhat Yamalı yapmış olduğu açıklamada ”Dünyada her yıl 8 milyon tüberküloz hastası tespit edilmekte ve 1, 7 milyon insan tüberküloz(verem)nedeniyle hayatını kaybetmekte. Dünyada en yaygın bulaşıcı hastalık erişkinlerde AIDS den sonra en fazla ölüme yol açan hastalık olduğunu belirtmiştir.
Mantar Hastalıklarında Epidemiyoloji
01. Mantar Hastalıklarında Epidemiyoloji
Giriş; Mantar infeksiyonlarinin çıkış, yayılış ve bunları etkileyen faktörlerinin saptanması, özellikle, bulaşma ve yayılma yönünden, kısa bir süre içinde önlemlerin alınması bakımlarından değer taşımaktadır. Hastalığın kaynağını bulmak, etkeni izole ve identifiye etmek sağaltıma erken başlamak ve infeksiyonu, etrafa yayılmadan söndürmek yönünden çok büyük yararlar da sağlar. Mantar hastalıkları, insanlar ve hayvanlar arasında, yeryüzünde çok yaygın olarak bulunurlar. Ancak, mantar infeksiyonlarinin sporadik karakterde ve belli yörelerde lokalize olmaları ve yavaş gelişmeleri gibi nedenler, bunların epidemik hale gelmesini engellemektedir. Buna, mantarların bulaşma tarzlarının da katkısı fazladır. Ayrıca, sistemik infeksiyonlara neden olan mantarlardan bazıları bir şahıstan diğerine bulaşma yeteneğine sahip değildir. Bu durum da, yayılma ve bulaşmada yer alan önemli faktörü ortadan kaldırmakta, ve bulaşma zincirini kırmaktadır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır.
Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler.
Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.
Kanser Virüsleri (Onkojenik Virüsler)
Somatik mutasyon hipotezine alternatif olarak bir çok kanser vakalarında virüslerin sorumlu olduğu hipotezi ileri sürülmüştür.bu gün ise hipotezden öte kabul edilmiş olgudur. Bilinen ilk tümör virüsü olan Raus Sarkoma virüsü 1912 de keşfedilmiş olmasına rağmen yeni keşfedilmiş kanser virüslerinin seyrek keşfedilmesi olayı geciktirmektedir.
Bütün tümör virüsleri aynı şekilde etki göstermektedir. Mesela RNA tümör virüsleri birden fazla kanser çeşidine neden olmaktadır. Bu virüslerin en iyi bilineni Raus Sarkoma virüsü bağ dokusunda sarkomlara neden olur. Diğer RNA virüsleri çeşitli kanser olaylarına sebep olur.
Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon)
Yüksek tansiyon kendini çoğunlukla belli etmez. Kan basıncının yüksek olduğunu hissedemeyiz, çünkü ağrısı sızısı yoktur. Davranışlarınızdaki küçük değişikliklerin kan basıncınızın yükselmesiyle ortaya çıktığını tahmin edemezsiniz. Eğer kan basıncının yüksek olması önlenemezse, zamanla damarlarda kalınlaşmaya ve sertleşmeye yol açar. Yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıklarına yol açan nedenlerin başında geliyor.
Öldürmeye karar veren katil, niyetini kimseye belli etmez ve işini sessizce bitirmeye bakar. Tıp dünyasında, yüksek tansiyona da sessiz bir katil gözüyle bakılıyor. Pek çok hastalık önceden bazı belirtilerle tehlikeyi haber verir ama yüksek tansiyonun genellikle hiçbir belirtisi olmaz. Hele çok ani yükselmelerde hasta neye uğradığını anlamaz. Tıp merkezlerinde yapılan araştırmalar on yüksek tansiyon hastasından dokuzunun durumunu bilmediğini ortaya çıkardı. Düzenli aralarla kan basıncının ölçtürülmesi bu tabloyu değiştirir. Yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıklarına yol açan nedenlerin başında geliyor.
Hepatit C
Hepatit C, hepatit C virüsünün (HCV) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. Viral hepatite neden olan beş farklı virüsten (A, B, C, D ve E olarak tanımlanır) biri olan hepatitis C, karaciğerde iltihaba neden olur. Enfekte kişinin kanı ya da cinsel ilişki yolu ile yayılır. Her yıl, HCV ile enfekte kişilerin % 85 inde kronik enfeksiyon geliştiği tahmin ediliyor; bununla birlikte, enfeksiyon bulunan birçok kişide belirti görülmez. Bazılarında ise bu enfeksiyon, siroza (karaciğer hücrelerinde hasar), karaciğer yetersizliğine ve olası karaciğer kanserine yol açabilir.
Hepatit C, en sık görülen kanla bulaşan enfeksiyonlardan biridir ve karaciğer nakline yol açan nedenler arasında birinci sırada yer alır. Tüm dünyada yaklaşık 170 milyon kişi bu virüs ile enfektedir. Hastalığa yakalananlarda bazen 20 yıl boyunca belirti gözlenmediğinden, kişiler hastalıklarının farkına çok geç varırlar. Önümüzdeki on yılda bu hastalık nedeniyle ölenlerin ve karaciğer nakli için bekleyenlerin sayısında dramatik bir artış beklendiğinden, toplumda öncelikli bir sağlık sorunu durumuna gelme olasılığı yüksektir.
Hepatit B
Hepatit B, hepatit B virüsünün (HBV) neden olduğu, tedavisi bulunmayan ciddi bir karaciğer hastalığıdır. Belirti olmadan ya da iştahsızlık ve bulantı gibi hafıf belirtilerle geçirilebilir ya da enfeksiyonun yaşam boyu devam etmesi, karaciğer sirozu, karaciğer kanseri, karaciğer yetersizliği ve ölüm gibi ciddi bir hastalık tablosuyla seyredebilir. HBV ye karşı en iyi korunma, öncelikle virüsün bulaşmasını engellemektir.
HBV nin Bulaşması:
HBV, enfekte kişinin kanı ya da vücut sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla ya da enfekte anneden yenidoğana bulaşır.
Aşılanma
Hepatit B aşısı, tıbbi, bilimsel ve toplum sağlığı ile ilgili kurumlar tarafından, hastalık ve ölümün önlenmesi için güvenli ve etkili bir yöntem olarak önerilmektedir.
Hangi Hastalığa Hangi Bitki
ALERJİ
Kayısı: İçindeki betakarotene adlı madde hücrelere saldıran molekülleri kontrol altına alarak, kanseri önler. Bir kayısı ne kadar parlaksa, içindeki betakarotene oranı o kadar yüksektir. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum, gırtlak yanmalarını engeller. Kuru kayısıya eklenen sülfür dioksit, astım gibi alerjilere iyi gelir.
ARAÇ TUTMASI
Zencefil: Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi artırır. Otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.
ARTİRİT
Enginar: Enginarın en büyük özelliği toksinleri temizleme yeteneğidir. Artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.
ASTIM
Soğan: Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan; kemik erimesine de iyi geliyor.
ADET SANCISI
Muz: İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi sancılarını büyük oranda azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir.
Hepatit A
Hepatit A hastalığı, Hepatit A virüsünün (HAV) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. Bulaşma dışkıdan olur. Hastalık geçirildikten sonra kanda HAV bulunmaz, bu nedenle taşıyıcılık ve kan nakli ile bulaşma olmaz. Siroz meydana getirmez.
Kuluçka dönemi 2-6 haftadır.
Kırıklık, hafif ateş, bulantı, kusma, ishal, iştahsızlık, hafif kas ve eklem ağrıları gibi genel şikayetlerle başlar. Sarılık bulguları 3-4 haftada kaybolur ve 6-8 haftada hastalar tamamen iyileşir. Sonuç genelde iyidir, ancak hastaların %1 inde fulminan hepatit denilen durum ve ölüm meydana gelebilir.
Tanı
İlk hafta içinde IgM tipi antikorlar yüksek düzeydedir ve 2 ay içinde tamamen kaybolur. IgG tipi antikorlar ise 1 ay sonra ortaya çıkar ve yıllarca kalır. IgG tipi antikorların saptanması hastalığın daha önceden geçirildiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir ve kanda saptandığı sürece o kişide HAV hastalığı tekrar gelişmez.
Korunma
Hepatit A dan korunmak için, el ve tırnak temizliğine son derece dikkat etmek gerekir.
Şehirlerin kanalizasyon sistemlerinin uygun olması önemlidir.
Hepatit
Hepatit viral bir hastalık olup karaciğer üzerinde olumsuz etkiler yapar. Karaciğer dokularının iltihaplanmasına neden olarak sarılık dediğimiz hastalığa neden olur. Özellikle alkol ve alkollü içecekler hepatite yol açan bir numaralı unsurlardır.
Kanda bulunan biluribin maddesinin birikimi hepatit sarılığına neden olur. Karaciğerin biluribin metabolizması bozulunca bu maddenin birikimi kanda aşırı derecede artar. Dolayısıyla dokularda birikmeye başlar. Bunun en önemli belirtileri göz beyazının, idrar renginin, deri ve dilin sararmasıdır. Hepatitin bir çok çeşitleri olmasına karşın en yaygın olanları Hepatit A ve hepatit B’dir.
Hepatit A: Özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara neden olan hepatit A çocuklarda sık görülür. Daha çok beslenme yolu ile geçen hepatit A virüsünün kuluçka süresi 10 – 40 gündür. Vücuda giren virüsler sindirim sisteminde çoğalarak karaciğere geçer. Belirtileri; baş ağrısı, karın ağrısı, eklem ağrıları, ishal, bulantı, kusma, yüksek ateş şeklindedir. İleri safhalarda karaciğer büyür, ağrılar artar. Hastalık tüm vücuda yayılır. Yaşlı insanlarda, alkol alanlarda ve yetersiz beslenenlerde hastalık daha da ağırlaşır.